SS-20 ''SENİ SEVİYORUM HAYAL ÖRGE!''

2.3K 136 5
                                    

İyi okumalar. Medyada Hayal var.
~~~~~~~~~~~~
Seni seviyorum demek büyük risk. Bazen hayatının içine eder.
()()()()()()()()
O gelmişti. Berk! Olduğum yerde buz kestim resmen. İçimdeki hüzün daha fazla artmaya başladı. Kalbim daha fazla dayanamıycak gibi oldu. Şuan kalp krizinden ölebilirdim.

"Hoşgeldin yok mu sevgilim?" dedi. Ha NewYork 'da yabancı Türkiye'de sevgilim. Gözlerim dolmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve hızlıca odama girip kapımı sert bir şekilde kapattım. Ben bunu hakediyormuydum?

Dünya da milyonlarca insan varken neden ben? Biri bana bunu açıklasın.

Kapının önüne çöktüm ve dizlerimi kendime çektim. Kapı çalmaya başladı. "Hayal iyimisin? Biraz konuşmamız lazım."dedi Berk. Sesi kötü çıkıyordu.

Onun sesini duyunca iyice sinirlendim ve birlikte çekindiğimiz bir fotoğrafı çerçevesiyle birlikte boy aynama fırlattım. Camların birazı bana sıçramıştı. Ama önemsizdi. "Hayal!! Çık ordan ! İyimisin?!"diye bağırdığını duydum Berk'in. "Git... İstemiyorum"dedim sessizce. "Seninle konuşmadan hiçbiryere gitmiyorum."dedi kesin bir ses tonuyla.

"Tamam orda bekle o zaman. Seninle konuşmayacağım."dedim ve cam parçalarının olduğu yere gitmeye başladım. Bir kaç tanesi ayağıma batmıştı. Umrumda mı? Hayır. Lavobaya girdim. Ordaki aynada kendimi gördüm. Gözlerim ağlamaktan şişmiş bir vaziyetteydi. Mavilik kaybolmuştu. Tenimin rengi ise sarıya dönmüştü.

Masamdan bir makas aldım ve ordaki aynaya fırlattım. Kendimi görmek istemiyordum. "Hayal!! Aç şu kapıyı!!"diye gürledi Berk. "HAYIR!! DEFOL GİT BURDAN."diye bende gürledim. Ses tellerimi yırtmıştım resmen. Boğazıma gelen acı tat ile öksürdüm ve yüzümü buruşturdum. Ayaklarımdaki ve ellerimdeki kanı görünce başım dönmeye başladı. Hemen kendimi yatağa bıraktım. "Başka çare bırakmadın."dedi Berk.

Sonra kapı birden kırıldı. Sırtım ona dönüktü. Korkmamıştım. Artık korkmuycaktım. Yatakta cenin pozisyonunu aldım. Heryerim acıyordu. Kalbim bile. Düzensiz atışları vardı. 1 dakikada 1 kez atıyormuş gibi düzensiz. "Hayal! Ne yaptın kendine?!" Dedi Berk telaşla. "Bir şey yapmadım. Gidermisin?"diye fısıldadım.

Gözlerimde yaş kalmamasına rağmen akıyordu. "Hayır güzelim. Senisiz bir yere gitmiyorum." Diye fısıldadı kulağıma. En son hatırladığım da buydu. Sensiz bir yere gitmiyorum.
<><><><><><><><><><><>
#Berk'ten
O geri dönmüştü. Melis. Benim baş düşmanımın sevgilisi. Eğer ona Hayal'i tanıdığımı ya da sevgili olduğumu söyleseydim büyük ihtimalle ona zarar verirlerdi.

Melis tam bir piskobattır. 11. Sınıfta sadece 1 haftalık çıkmaya başlamıştık. Onu sevmiyordum. Sadece o istedi diye. Sonra Rüzgar gelmişti sınıfa. Melis onunla yakınlaşmaya başlamıştı. Bende ondan ayrıldım. Kız tam bir kaşardı. Okuldaki nerdeyse tüm erkekler ile yatmıştı. Daha sonra Melis ağlamaya başladı ve Rüzgar onun ağladığını görünce beni dövmeye başladı. Tabiki benden güçlüydü ve Melis'i gerçekten çok seviyordu.

Az da olsa onun yüzünü dağıtabilmiştim. Sonra okuldan atıldım. Bir kaç kez Rüzgar ve Melis'i görüyordum. "Senin hayatını zehir edeceğim küçük. İlk olarak sevgilinden başlıycağım. Emin ol."demişti Rüzgar ve gitmişti. Ne ara NewYork'a gelmişlerdi.

Hayal'e bunu anlatmak zor olucaktı. Çünkü onu bir yabancı olarak tanıttım. O çekip gittiğinde içimdeki hüzün bir anda daha arttı. Hiçbirşey yapamamıştım. O orda ağlamıştı. Benimde içim içimi yiyordu. Melis bana bir şeyler teklif etti. O sırada otele doğru yürümeye başladık.

"Bana baksana bence benim teklifim süper. Hem Rüzgar seni birdaha görmez."dedi Melis. Bana Suriye'ye gitmemi söylüyordu. Otelin içine girdiğimizde konuşmaya devam ettik. Sürekli böyle birşey olmıycağından bahsediyordum. O sırada Hayal'in bavulu ile dışarı çıktığını gördüm.

Melis'e bir dakika işareti yapıp Hayal'in arkasından koştum. "Hayal!" Diye bağırdım. Fakat çok geçti. O lanet taksiye binmişti.
Gitmişti. Melis'i aşağıda bırakarak odaya girdim. Binlerce kez aradım ama açmadı.

Beni Melis ile gördükten sonra daha sinirlenmiş olmalıydı.

Olaylar böyle gelişmişti. Şuan ağlamaktan yorgun düşmüştü ve uyuyordu. Tekrar kollarımın arasında.

Ama ona nasıl anlatıcam bilmiyordum. Anlatmasam da nasıl affettireceğimi. Kokusunu içime çektim. Alnına bir öpücük kondurdum. Yerdeki camlara basmamaya dikkat ederek odadan çıktım. Annem aşağıda merakla beni bekliyordu.

Salona geldiğimide annem ayağa kalktı ve bana doğru koştu. Gülümsedim. Hemen sarıldım. "Annem seni ne kadar çok özledik biliyormusun? Kıza yazık ya. 7 aydır sensizdi. İçi içini yedi." Dedi annem. "Ben ona kendimi affettirdim." Dedim. Annemin beni affetceğini düşünmemiştim. Ama affetti. Sıra Hayal'de. O da beni affedicek.Biraz konuştuktan sonra Hayal'in odasını temizlemesi için hizmetliye söyledim. Hayal hala uyuyordu. Yavaşça kucağıma aldım ve odadan çıkardım.

Hayal'i misafir odasındaki yatağa koyduktan sonra bende yanına uzandım. En son ben burda yatmıştım sanırım. Kafamdan aşağı su dökerek uyandırmıştı beni. Çok tatlıydı.

O anlar aklıma gelince gülümsedim. Hayal'in göğsüne koydum başımı. Kalp atışları duyulmuyordu. Endişelendim ve nefesini kontrol ettim. Hala nefes alıyordu ama zor. Sonra birden kalbini tutmaya başladı.

Elim ayağıma dolanmıştı. Hızlıca kucağıma aldım ve arabaya bindirdim. "B-berk. Kalbim acıyor." Dedi Hayal. "Geçicek güzelim. Sakın uyuma sevgilim duydun mu beni? Uyursan daha çok acır."dedim telaşlı bir ses ile. Gözleri kapanıyordu. hızlıca dürtmeye başladım. "Hayır Hayal. Uyuma. Bırakma beni!" Diye bağırdım. Gözlerini araladı. Gözyaşı teninden aşağı süzüldü.''Seni seviyorum".dedi garip bir ses tonu ile. Bu bile beni öylesine korkutmuştu ki.Araba durunca hastaneye geldiğimizi fark ettim. Sakin olmaya çalışıyordum. O benim Hayal'im ise yaşardı. "Bak sevgilim hastaneye geldik" dedim. Gözümden bir yaş düştü. Onun kalbinin ne kadar acıdığını şimdi anlıyordum.O nu kaybetme korkusu çok kötü bir şey.Ölümden,cehennemden bile kötü.

Yavaşça arabadan indim.Hayal sedyeye yatırıldı.O zaman bile o kadar tatlıydı ki.Giderken onu izledim.Eli sedyeden dışarı sarkıyordu.Yüzü sapsarı olmuştu.Acıdan gülümsedim.Böyle bile tatlı olabiliyordu ya.Hemen bir sandalyeye oturdum.Ailesinin haberi yoktu.Olmasa daha iyiydi sanırım.Ben birde onların dırdırını çekemem...Çok geçmeden bir doktor yanıma geldi.''O iyi merak etmeyin.Sadece küçük bir kalpkrizi gibi birşey.''diyince doktor ona baktım.''Hayati tehlikesi va-''demeden sözümü kesti.''Merak etme yok.Sadece fazla üzülmemesi lazım.Yoksa artabilir.Şimdi onu görebilirsin.''dedi ve gitti.Hemen ayağa kalkıp üstümü düzeltim.Odaya girdiğimde sadece o vardı.Uyanıktı ve tavanı izliyordu.''Merhaba sevgilim.Ben geldim.''dedim.Duymamış gibi yaptı.Hiçbir mimik oynatmadı.

Yanına gidip elini tuttum.''Özür dilerim.Sana o gece herşeyi anlatıcaktım.Ama sen gidince...''dedim ve sustum.Bana döndü.''Ne Berk?Ben gidince kızla mı yiyiştin.Yoksa eski sevgilin olduğu için tekrar mı affettin?''diye bağırdı.''Hayır!Benden asla öyle bir şey bekleme Hayal.Sadece seni sevdim.Sadece sen!!Sen beni dinlemeden çekip gittin!''diye bağrdım bende.İrkildi.Hiç ona bu kadar bağırmamıştım.Ama sinirlendirmişti.Gözleri dolmaya başladı.''Özür dilerim Hayal.Sadece ana anlatmama izin ver.''dedim.''Hayır Berk.Hastaneden çıkınca anlat.Daha fazla kalbim dayanamayabilir.''dedi ve başını benim göremediğim bir yere çevirdi.Ağladığını biliyordum.Kalbim dayanamıyordu.

''Peki sen nasıl istersen.Ama şunu bil ki hepsi senin içindi.Şimdilik sonra görüşürüz.''dedim.Daha sonra yanına gitip alnını öptüm.''Seni seviyorum.''dedim.Sanki veda ediyormuşum gibi oldu.Yavaşça kapıdan çıktım.Sonra arabaya atladım annesine haber verdim.Hemen eve gidip kafamı dağıtmam gerekiyordu.Son hızla eve gittim ve kendimi odamın balkonunda buldum.

Sigaramı yaktım.''Seni seviyorum Hayal Örge! Seni seviyorum!!!''.....
~~~~~~~
Hey selam! Önemli birşey. Kızın soyadının Örge olduğunu biliyormuydunuz?

Son Sözüm (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin