SS-19 ''YABANCI''

2K 141 4
                                    

Medya da Berk varr!! İyi okumalar. Vote ve yorumlarınızı esirgemeyin. :*
<><><><><><><><>

Kaba, cırlak değil bu ses senfoni, Ölüler diridir, diriler ölü...

Berk ile 1 haftadır NewYork'un nerdeyse her yerini gezdik.Her gittiğimiz yerde binlerce fotoğraf çekindik. Şuan NewYork sokaklarında dolaşıyoruz. Berk artık tamamen iyileşmişti. Fakat bir sorun vardı. Berk benden birşey saklıyor gibiydi. Biraz garip davranıyordu.

"Berk birşey mi oldu?"diye sordum. Hayır anlamında kafasını sağa sola salladı. Daha fazla üstelemek istemiyordum. Yürümeye devam ettik. Çok yürümeden bir kız bize koşa koşa gelmeye başladı. Sarıya kaçan saçları, ela gözleri ve fit bir vicudu vardı. Kız hemen Berk'e sarıldı. "Omg! Berk tatlım senin burada ne işin var?"diye sordu o masum kızımız. "Tedavi olmaya gelmiştim." Dedi. Allah belanı vermesin Berk. Sevgilimle geziyoruz değil de tedavi olmaya geldim. Salak.

"Hımm öylemi peki bu kız kim?"diye sordu kız. Biraz fahişeye benziyordu. Aslında biraz değil baya. "Bilmem ki yabancının biri işte."diyince Berk kalbimi hüzün bastı. Gözlerim dolmaya başladı. Hızlı hızlı koşmaya başladım ve oradan uzaklaştım.

Lanet olsun. O kız kimdi de Berk beni bir 'yabancı' olarak tanıttı. Gözyaşlarım daha fazla akmaya başladı. Hava kararıyordu. Topuklu ayakkabılarımı elime aldım ve yavaş yavaş yürümeye başladım. Tıpkı Selena Gomez'in 'Who Says' şarkısındaki gibi bir tipim vardı. Tek farkım onun mutlu olması benim mutsuz olmam.

Yürüdüm. Yürüdüm. Issız sokaklardan geçerken normalde tüylerim ürperirdi fakat şuan duygusuzdum. Sadece o nu düşünüyordum. Bacaklarım yorulmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamadım ve bir taşın üzerine oturdum. Burada kimsecikler yoktu. Şuan yüzümün halini az çok tahmin edebiliyordum. Taşın üzerine iyice yerleştim. Sonra dizimi kendime çektim ve kafamı dizimin üzerine koydum. Ağlamaya başlamadım. Çünkü artık gözyaşım kalmamıştı. Bir ara telefonuma bakma isteği doğdu karanlık hüzün dolu içime.

Sonra vazgeçtim. Hava gittikçe soğuyordu. Keşke şuan biri gelip beni öldürse. En azından bu hüzünden kurtulup ölmeyi beklerdim. "Lanet olsun! Hiç sarhoş yokmu burada! Biri beni öldürsün!"diye bağırdım deli gibi. Sesim ıssız sokakta yankılanmıştı.

O nu düşünmeye başladım. Acaba şuan ne yapıyordur. O sıcacık yatakta bensiz uyuyormudur? Düşüncesi bile kötü. Hızlıca yerimden kalktım. Otele doğru yürümeye başladım. Fazla uzak değildi.

Otele girer girmez o kızı ve Berk'i görmem bir oldu. Hızlıca onlara görünmeden odaya girip eşyalarımı toplamaya başladım. Burdan gidicektim. Hemen telefonumu açtım ve babamı aradım. "Alo baba. 1 saat sonraya uçak bileti alırmısın? Türkiyeye geliyorum."dedim. Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Sert bir şekilde bavulumu kapattım. Montumu alıp odadan dışarı çıktım. Berk beni görmüştü. Yanıma geliyordu.

Adımlarımı hızlandırarak otelden çıktım. "Hayal!"diye bağırmıştı Berk. Onu takmadan bir taksi tuttum ve havaalanı na gitmemiz gerektiğini söyledim. Telefonum çalmaya başlamıştı. 'Berk' başka kimi bekliyordun ki zaten. Aramayı sonlandırdım. Sonra babamı aradım. "Kızım biletler hazır." Dedi. "Biletler? Baba tek gelicem."dedim. Sonra kapattım. Ağlamak istiyordum. Sonsuza kadar ağlamak. Havaalanına geldiğimizde taksiciye parasını uzattım. Bagajdan bavulumu aldım ve uçağa doğru ilerledim. Üç kişiyle gelmiştim. Bir tanesi okulu için gitti. Bir tanesi beni terk etti. Diğeri ise beni bir yabancı olarak tanıttı. Şimdi yalnız gidiyordum. Uçağa binip koltuktaki yerimi aldım. Tek kişilik olmasına sevinmiştim. Gözyaşlarım ile birlikte uykuya daldım.

Hostes beni dürttü ve uyandım. Türkiye'ye geldiğimizi söyledi. Hemen yerimden kalktım ve uçaktan indim. Koşa koşa bavulların çıkacağı yere gittim. Bavulum çok geçmeden geldi. Annemi arayıp şoförü göndermesini istedim. 'Cevapsız arama "Sevgilim" 34 kere' okuduktan sonra ağzım açık kaldı. Demek Beni önemsemiş sonunda. Yavaş adımlarla lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım.

Sonunda şu lanetli NewYork'tan kurtuldum. Gerçekten lanetli. İlk Yiğit olayı sonra Berk o kız falan. Yüzümü kuruladıktan sonra çıkışa yürüdüm. Şoför elimdeki bavulu aldı bende arabaya bindim. Şoför hızlıca arabayı kullanmaya başladı. Büyük ihtimal Sema Hanım ( berkin annesi) bizim evde olucaktı. Ona Berk'siz geldiğimi söylediğimde tepkisi ne olucak tı acaba.

Evin önüne geldiğimizde arabadan indim ve bavulumu hizmetliye verdim. Annemin beni salonda beklediğini söyledi. Korkak adımlarla salona gittim. Bir anda konfeti patladı ve balonlar havada uçtu. Hiç sevinmedim çünkü Berk yanımda değildi. Karşıdaki tabloda "Hoşgeldin Berk ve Hayal."yazıyordu. Berk'in annesi yüzünü buruşturdu. Annemde şaşırdı. Babam onlara söylememişmiydi Berk'siz gelceğimi. "B-berk nerde?" Dedi Sema Hanım. "Şey merak etmeyin o iyiğileşti. "Diyince anladılar sanırım ondan ayrıldığımı. Annesi göz yaşlarını sildi. Benim de gözümden yaş akmaya başlamıştı.

Berk'in annesinin telefonu çalmaya başladı. Onu takmayıp mutfağa su içmeye gittim. Ağlamak, saçlarımı yolmak, tüm aynaları kırmak, yatağımı bozmak, yastığımı parçalamak, intihar etmek istiyordum. Neden istediğimi bilmiyorum. Onsuz da yapabilirdim demi? 'Nasıl yapıcan malmısın kızım?' Dedi iç sesim. Haklıydı aslında. Sadece kendimi kandırıyordum. Özlüyormuydum? Evet. Geri istiyormuydum? Hayır. "Hayal acil gelmen lazım!"diye bağırdığında annem hızlıca salona gittim.

"Efendim oğlum?.... Evet evet burda.... Oğlum sen iyiyimisin?.... Neden gelmiyorsun?..." dedi Berk'in annesi. O anda Berk ile konuştuğunu anladım. Berk'in annesi 'seni istiyor.'diye fısıldadığında istemediğimi belli ettim. Kafamı sağa sola sallıyordum. İstemiyordum onunla konuşmak. Bana acı veriyordu. "Oğlum Hayal şuan uyuyor... Tamam seni aramasını söylerim... Yarın geliyorsun yani?... Ha tamam oğlum öptüm..."dedi. Yarın mı geliyor! Hızlıca odama çıktım ve yatağa attım kendimi. Yastığımı sertçe sıktım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Berk bir hata yapmıştı. Beni bir yabancı olarak tanıtmıştı. Ben orda ağlarken o kızla gülüşüyordu. Beni taksiye binerken taktı. Ama çok geçti. Artık onu görmek duymak istemiyordum.

Ağlarken mutlu oluyordum sanki. Bir an deli gibi gülümsedim. Kahkaha atmaya başladım. "Ahahaha yarın geliyormuş."dedim gülerken. Sonra daha çok gülmeye başladım. Deli miyim ben? Yoksa onsuzluk bana koyuyormu?
{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
"Rüyamda tam olarak ne gördüğümü hatırlamıyordum. İyi gibiydi ama kötüde olabilir."diye cevap verdim anneme. Annem bana rüyamda ne gördüğünü sormuştu.

Kahvaltımızı yaparken birden zil çaldı. "Ben bakarım."diyip yerimden kalktım. Hızlıca kapıya koştum ve açtım. Karşımda gördüğüm kişiyle şok oldum. O gelmişti. Berk!!
--------
Yeni bölüm biraz gecikebilir. Bilginize!! Vote vermeyi unutmayın.

Son Sözüm (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin