Bölüm 47

20.9K 2.1K 2.5K
                                    

Siz ne ara geçtiniz sınırı ya? Vallahi eski temponuzdan hiçbir şey kaybetmemişsiniz skskslsl

SINIR +550 VOTE +2000 YORUM

...

"Bu nasıl olacak?" dedi bu sefder saf arkadaşım Başak. Ona bayık gözlerle baktım. "Etrafta ne bulduysak duvarlara fırlatacağız. Balyoz falan bulursak çok iyi olur." diyerek etrafa bakınmaya başladım. Oyun, aslında görevleri tamamlamamızı değil bu duvarları yıkmamızı istiyordu ama biz öyle aptal, öyle sığ kafalıydık ki bunu anlayamamıştık. Mesela bize verdikleri kitaplarda hep bu tarz yanılgılara değiniyordu. Nasıl bu kadar saf olabilirdik ki? Bilgisayar oyunları resmen beyinlerimiz yıkmakla kalmamış tamamen yontmuştu da.

Şimdi ise buradan kurtuluşumuzu bulmuştuk, ama bu duvarları yıkabilecek miydik onu düşünüyordum. Yıkmamızı isteyen kişiler eminim ki yıkmamız için malzeme de bırakmış olmalılar.

Yemek odasının her yerini talan ederken, Abdullah ve Mete üst katlara bakmak için çıktı. Duman ile Duhan ise diğer koridorları dolaşıyordu. Başağın yanımda homurdandığını işittim. "Duhan ile sevişmeden buradan çıkacağına inanmıyorum. Birkaç gün daha bekleyemez miyiz?"

Şu an ona dönüp Bihter Ziyagil edasıyla, 'Salak mısın Cemile?' demek istiyordum. Haksız mıyım?

"Buradan çıkar çıkmaz seni tımarhaneye tkkacağım, söz." sonra duraksayıp düşündüm, "Ya da siz beni hapse tıkarsınız. Temiz donlar getirmeyi ihmal etmeyin."

Halime kıkır kıkır gülüyordu.

"Bir şeyler buldum!" Abdullah koşarak aşağıya indi ve elindeki üç balyozu bize gösterdi. Duman, seri adımlarla gelip birini elinden aldığı gibi güçlü bir hareketle duvara doğru salladı. Kaslı yiğidim benim. Burada can sıkıntısından hep spor yapıyordu. Ayva göbeğini göremez oldum ve bu beni bir miktar üzmüyor desem yalan olur.

Göbeğinin adını da DuGi koymuştum.

DUman, ezGİ.

Fazla yaratıcıyım bence.

Neyse.

Diğer balyozu da Duhan kavradı ve sonra hepsi bir duvarlar avurmaga başladı.

"Acaba tekme atsam ayağım kırılır mı?" dedim dudaklarımı büzerek. "Senin kafan kırık ayağın kırılsa ne olacak." diyen Başağa öyle bir baktım ki temkinlice benden uzaklaştı ve Duhan'ın olduğu tarafa yürüdü.

Abdullah da onlara yardım ederken ben çaresizce onları izliyordum. Aradan geçen yarım saatin ardından hepsi resmen terden sırılsıklam olmuştu. Onların yorgunluğunu gördüğümüz için bu sefer biz devraldık balyozları ve elimdeki ağır balyozu kaldırdığım gibi duvara geçirdim. Elimin içinden koluma yayılan titreşimli hissediyordum. "Galiba elim kırıldı."

Bir ara Başak balyozu ayağına düşürüp serçe parmağını moraratmıştı. Bense havaya kaldırdığım da duvara vurmayı unutup geri düşmüştüm.

Çok iyi bir ekibiz.

Nihayet uzun uğraşlar ve geçen saatlerin ardından duvarda bir çatlak oluştuğunda kalbim kış gibi çırpınmaya başladı. Saçlarım terden öyle ıslanmıştı ki duş alsam ancak bu kadar olurdu. Herkesin gözlerinde gördüğüm sevinç ışıklarına tebessümle baktım. Duvarın iyice dibine girip elimi çatlağa getirdim ve duvardan çıkmış ufak çıkıntıya dokundum.

Sonra kaşlarım çatıldı.

"Bu da ne?" Diyerek çıkıntıya ucundan yakaladım ve sola doğru çekmeye başladım. Duvar, bir kağıt gibi ortadan ikiye yırtılmaya başladı. Bildiğiniz kağıttı hatta. Yırtılan bölgelerin dışında gördüğüm yeşil çimlere gözlerim irice baktım. Diğer arkadaşlarım hayretler içerisinde yırtılmış bölmeye bakıp bana yardım ettiler ve duvarı boydan boya yırtmaya başladılar. Elime gelen kağıtları yere atıyordum.

Önümüzdeki duvardaki tüm kağıtları söktük ve hep beraber el ele dışarıya bir adım attık. El ele atmamızın nedeni korkudandı, başka bir şeyden değildi. Önğmğzdkeş yemyeşil ağaçlar, çiçek açmış ormanlar hayranlık uyandırıcıydı. Fakat biz, adım attığımız anda birden orman karanlığa büründü ve her yer ürkütücü bir hal aldı. Korkuyla arkamı dönüp baktığımda ise şaşkınlık nidam herkesin kulağına çarptı.

Arkamız ucu bucağı olmayan bir ormandı.

Otelden eser yoktu.

Hassiktir.

Yağmurdan kaçarken doluya tutunmak bu olmalıydı.

İşin kötü tarafı, uluyan kurt seslerinin çok yakınımızdan gelmesiydi.

...

Yahu siz deli misiniz? Resmen gece attığım bölümün sınırı aşmışsınız gördüğümde ağzım açık kaldı zksksks

Nasıl telaşla bölümün başına oturdum anlatamam😂

Lütfen bana bölümler neden kısa diye sorup durmayın ballı çöreklerim. İlk bölümlerden bunu zaten açıkladım. Zevkine, eğlencesine ve kafa dağıtmak için yazıldı bu kitap. Bölümler de doğal haliyle çerezlik nabız arttırıcı.

Bölüm ile ilgili görsellere instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

Görüşmek üzere, sizi seviyorum!

İnstagram :crktulay

Seçim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin