Bölüm 44

25.8K 1.9K 543
                                    


Yorumlarınızı bekliyorum💞

Keyifli okumalar!

"Şu siktiğimin otelinde neden düzgün şıklar yok biri bana söyleyebilir mi?" Diyerek bir ileri bir geri yürümeye başladığımda herkes bana garip garip bakıyordu.

"Çünkü burası sikik bir otel."

Deli Abdullah omuzlarını silerek konuştuğunda ona iğrenerek baktım. Bu çocuğu asla sevmeyecektim ve o da beni sevecek gibi durmuyordu.

"Zeki şey." gözlerimi devirerek Başağa baktım. Düşünceliydi. Duman ise kafasını duvara yaslanmış ve gözlerini kapatmıştı. Tabi burada bütün çileleri biz çekelim.

Cidden, fark ettiğim ilk şey Duman ve Duhan'ın neden çok kötü bir görevle karşılaşmadığıydı? Bu, ayrıntılı düşünmem gereken bir konuydu. Bu nedenle rafa kaldırarak sonra sorgulayacağımı kendime hatırlattım.

"Sence ne seçmeliyiz?" dediğimde, Başak kafasını kaldırdı yüzüme baktı.

"Hayatta havuzdan ellerim bağlı çıkamam, sende çıkamazsın. Diğer seçenek daha makul ve daha az ürkütücü."

Mantıklıydı evet ama kutuların içinde neler olacağını bilmiyorduk ki? Ya böcek falan koyarlarsa? Oracıkta bayılırım. Bir daha ayılır mıyım işte orası meçhul.

"Ellerimiz bağlı kutudakileri tahmin etmeyi seçiyoruz!" dediğimde bir anda etrafta bir kapı sesi yankılandı. Tahmin ettiğiniz üzere yine yemek katındaydık. Mete odasında dinleniyordu. Diğerleri yanımızdaydı. Abdullah'ın pişmiş kelle gibi sırıtan yüzüne tiksinircesine baktım. Uyuz şey.

Kapı sesinin ardından tık diye bir ses yankılandı ve karşımızdaki odanın içerisinde kırmızı ışıklar yanıp sönmeye başladı. Korkarak ve endişeyle oraya doğru yürüdük. Duman ve Duhan bizden önce oraya girdi ve ardından bizi çağırdı. İçerisi, bomboş gözüküyordu. Sadece ortada upuzun bir masa vardı ve her iki ucunda iki tane kırmızı göz bandı bulunmaktaydı. Ayrıca bandanının yanında kağıt bulunmaktaydı. Duman kağıdı alıp okudu, "Kurallar: her iki genç bir uçtan başlayacak ve ortada buluşacaklar. Kimse kimsenin dediğini duymayacak bu nedenle kulaklık takılacaktır. Bilene kadar oyunu bırakmak yok! Bırakana ağır ceza verilecektir. Kutuların içerisinde bulunanların tadına bakabilir ve koklayabilirsiniz."

Senin kuralına da sana da.

"Ulan kızıl kahpe seni bir yakalayayım elimden kimse alamayacak. Kesin senin başının altından çıkıyor bunlar. Allah'ın kızıl kafası."

Homurdanmam bir işe yaramıyor tabii ki.

Bantlarımız takıldı, nerden geldiğini bilmediğim kulaklıklar da aynı şekilde. Ardından sesli bir müzik çalmaya başladı. Müzik dinlemeyi özlemiştim.

"Herkes dışarıda izleyecek! Duvarlar cama dönüştürülüyor. Odayı terkedin." dedi yine hoparlörden gelen ses, müziğin sesini bile batırmıştı iğrenç sesi. Anında bütün odanın aurası değişti. Küçük adımlar atarak masaya yaklaştım ve örtüyü kaldırdım. Ardından kutuyu elledim.

Cam fanustu.

Kalbim yerinden çıkarcasına atarken elimi titreye titreye içerisine soktum. Elim yumuşak bir şeye değdiğinde çığlık atarak geri çektim ve dualar okumaya başladım. Acaba neydi? Elimi falan ısırır mıydı?

Korka korka tekrar elimi içine soktum ve işaret parmağımı yumuşak dokunun üzerinde gezdirdim. Hala anlayamadım ama bu şey bir bütün değildi. Ayrı ayrı birkaç tane daha vardı ve hareketsizdi. Burnuma gelen kokusu tanıdıktı ama o an heyecandan ve korkudan ne olduğuna anlam veremedim. Bir cesaret göstergesiyle o şeylerden birini kavradım, kaldırıp burnuma götürdüm ve kokladım. İğrenç bir kokusu vardı. Adı dilimin ucundaydı ama bir türlü ağzımdan çıkmıyordu. Elimle parçalamaya çalıştım, yumuşak bir deriyi. Her yerini ellediğimde denk geldiğim sertlikle duraksadım.

Solungaçtı.

Yüksek sesle "Balık!" diye bağırdımda onaylayan ses kulaklıktan duyuldu ve şarkı kaldığı yerden devam etti. Diğer fanusa geçtiğimde heyecanım ikiye katlandı. İçinde ne olduğunu bilmediğiniz şeye elini daldırmak... Cidden korkutucuydu. Yavaş yavaş elimi içine soktuğumda dualar ediyordum. Ara sıra küfür de ediyor olabilirim siz aldırmayın.

Dudaklarımı ısırıp son bir cesaretle elim bir şeye değene kadar içinde gezdirdim ve sert bir şeye rastlayınca duraksasım. Hareket etmediğini anladıktan sonra tuttuğum nefesimi bırakıp avuçlarım ve kaldırdım. Biraz pis kokuyordu ve ağırdı ama ne olduğunu çözemedim. Elimi etrafında gezdirdiğimde uzun ve keskin çıkıntıları olan bir şey olduğunu anladım. Kaşlarım çatılırken tekrar kokladım ama ne olduğunu anlamadım. İki elimle kırmaya çalıştıysam da kırılmıyordu. Sertti. Şeklini şemalini iyice kafamda canlandırmaya çalıştım. Fanustaki diğer şeyleri de ellediğimde hepsinin şeklinin aynı olduğunu gördüm. Etrafındaki minik yumuşak şeylerin ne olduğunu düşündüğümde et olabileceği aklıma geldi. Yüzüm buruştu.

"Kemik!"

Onaylama sesi tekrar geldiğinde korka korka diğerine geçtim. İyi bari, düşündüğüm kadar kötü değildi. Biraz daha fazla olan cesaretiyle elimi içine attım ve bir sıvıya karşılaşıp korkarak elimi geri çektim. Allah korusun asit falandır mahveder valla beni.

Gelen koku biraz tanıdıktı.

Elimi tekrar içine daldırdığımda hafif ılık bir sovıyla karşılaştım. Elimi iyice içinde gezdirdim. "Su?" Yanlış olduğuna dair bildiri geldiğinde omuz silktim. Bu kadar kolay olmayacağını zaten biliyordum, sadece şansımı denemek istemiştim. Dudaklarımı büzdüm ve aklıma gelen tüm sıvıları saydım. "Meyve suyu, şarap, viski, alkol, sirke, kola, ayran, çiş."

Ama hiçbiri doğru çıkmadı.

"Çiş de mi olmadı be? Ondan çok umutluydum."

Elime sıvıdan bir miktar alıp burnuma götürdüm ve kokladım. Bir anda kokusu genzime nüksettiğinde midem bulanmıştı. Keskin ve iğrenç bir kokuydu. Uzaktan bu kadar fazla anlaşılmıyordu. İyice kokladıktan sonra yüzüm tamamen buruştu. Aldığım metalik koku aniden beynime darbe vurdu.

Bu ılık sıvının ne olduğunu anlamıştım.

"Kan!"

Doğru olduğuna dair bildiri geldi.

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

İşin kötü tarafı, bu kimin kanıydı?

***

Bileklerimi kestim onun kanı xkskskw

Bölümü nasıl buldunuz? Çok heyecanlı sahneler gelecek birkaç bölüme. Çıldıracak, gerilecek ve biraz korkacaksınız.

Biraz sinirliyim, instagramda paylaştığım hikayeleri görenler bilir bütün gece sinirden çıldırdım. Tecavüzü normalleştiren bir ergenler uğraştım.

Neyse uzun tutmayayım konuşmayı, özlemişim sizlerle konuşmayı. Resmen çıldırmışsınız bir önceki bölüme 70K yorum geldi. Hala eski ailemi burad agörmek beni ne denli mutlu etti anlatamam.

İyiki siz💕

İnstagram :crktulay

Seçim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin