[3.1]

43K 2.3K 1.3K
                                    

[Tuğkan-Yabancı]

***

Dakikalardır sıkıntının vermiş olduğu etkiyle bomboş bir şekilde baktığım halıdan nihayet çekebilmiştim gözlerimi. Bugün günlerden cumartesiydi ve ben oldukça sıkılmıştım. Kimseden ses seda da çıkmıyordu. Anlaşılan bugünüm evde başladığı gibi evde bitecekti. Zaten saat de altıya falan geliyordu.

"Biz akşama babanla yemeğe gideceğiz."

Annemin sesiyle bakışlarımı kapıya çevirdim. Orada dikilmiş bana bakıyordu. "Gidin." diye mırıldandım sadece. "Sen de gelmek istemez misin?" Başımı olumsuzca sağa sola salladım. Sıkılırdım orada. "İyi, peki." Annem, tekrardan salondan ayrılığında önüme döndüm.

Dün, Serkan yanıma gelerek buradan gideceğini söylemişti ve gitmişti de. Dün akşam annesi annemi arayarak haber vermişti gittiğini. Açıkçası rahatlamış ve sevinmiş hissediyordum. İkimiz için en doğru olanı yapmıştı. Orada buradakinden daha iyi ve mutlu olacağına adım kadar eminim. Bu yüzden onun adına da seviniyordum.

Bahadır'ı ise en son yemek yendiğimiz akşam görmüştüm. İki gün oluyordu. Ondan sonra da birbirimizi arayıp sormamıştık. Doğruyu söylemek gerekirse bu kopukluktan nefret ediyordum ama yapacak bir şeyim yoktu.

Masanın üzerinde duran telefonum çalınca düşüncelerimden ayırdım kendimi. Hemen masaya uzanıp telefonu elime aldım. Hilal arıyordu. Gülümseyerek açtım telefonu.

"Efendim?"

"Ne yapıyorsun?"

"Salonda oturmuş etrafıma boş hoş bakıyorum, sen?"

Güldü. "Seni etrafa boş bakışlar atmaktan kurtarabilirim." dedi ardından.

"Ne yapabilirsin mesela?"

"Dedem, memleketini özlediği için annem ve babam onu oraya götürdü. Üç gün yoklar. Neslihan da bu yüzden bu akşam bizde kalacak, sen de gelsene."

Yaptığı teklif karşısında sessiz kaldım. Bu zamana kadar evimden başka bir yerde kalmadığım için orada rahat edebilir miydim, bilmiyordum. "Bilmiyorum." dedim o yüzden.
Huysuzlandı. "Tamam, geliyorum demek bu kadar zor olmamalı." dedi ardından. "Ayrıca evde bomboş oturduğunu söyleyen senken niye böyle dediğini de anlamadım."

"Oturmaya gelsem." dedim sorarcasına.

"Yatıya da kalsan." dedi o da. "Bak, yemin ederim üçümüz çok eğleniriz. Hem sana da bir değişiklik olur."

"Evet, değişiklik olabilir."

"E o zaman kalkıp gel, hadi!"

"Tamam." dedim anlık bir karar vererek. "Çıkıp geleceğim birazdan."

"Ay, tamam! Kapatıyorum ben."

Telefonu direkt yüzüme kapattığında göz devirsem de güldüm ve oturduğum yerden kalkıp salondan çıktım. Saniyeler içerisinde odama geldiğimde ilk olarak dolaptan bir pijama takımı çıkarıp yatağın üzerine koydum. Ardından da bir kazak çıkardım. Bu kazağı da yarın oradan dönerken giyerdim. Onun dışında da bir şey almama gerek yoktu zaten. Dolaptan çıkardığım pijama takımını ve kazağı ufak bir sırt çantasına koyduktan sonra masanın üzerinde duran cüzdanımı ve kremimi de o çantaya attım. Gitmeden hemen önce bir duş almanın iyi bir fikir olduğuna karar verdiğimde adımlarımı banyoya yönlendirdim. İçeri girdikten sonra fa üzerimdeki kıyafetlerden hızlıca kurtulup kendimi duşakabine girdim.

Yaklaşık yarım saat içinde tamamen hazır olduğumda kapının arkasında asılı olan deri ceketimi üzerime geçirdim. Ardından da çantamı ve arabanın anahtarını alarak çıktım odadan. İlk olarak annem ve babama gideceğimi haber verecektim. Bu yüzden yatak odalarına doğru yöneldim. Odalarının önüne geldiğimde ise kapıya tıkladım. "Gelebilir miyim?" Beni onayladıklarında kapıyı aralayıp başımı da içeri doğru uzattım.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin