[0.1]

200K 5K 5K
                                    

***

[Mavi Gri-Altüst Olmuşum]

Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz. ❤️

***

Vücudumu titreten soğuk havayı umursamadan karanlık sokakta yürümeye devam ettim. Parmaklarımın arasında duran sigara bitti bitecekti. Soğuktan titreyen ellerimi dudağıma yaklaştırdım ve sigaranın son demlerini de içime çektikten sonra izmariti söndürüp yanından geçtiğim çöp kutusuna fırlattım ve yürümeye devam ettim.

Şuradan geçecek herhangi biri bu hâlimi görse kesinlikle kafayı bulduğumu düşünürdü. Ya da evsiz barksız bir kız olduğumu. Aniden durdum ve üzerime baktım. Oysaki kıyafetlerim bir evsizmişim gibi göstermiyordu beni. Derin bir nefes aldım ve yürümeye devam ettim. Şu an nasıl göründüğümü düşünecek durumda değildim.

"Oğlum, kız mı lan o?"

Duyduğum sesle yürümeyi bırakıp arkama döndüm. Nerden geldiğini anlamadığım iki çocuk bana bakıyordu. Sokak lambasının izin verebildiği kadar görebiliyordum yüzlerini. Koca sokağı aydınlatmaya bir lamba yetmiyordu. "Harbiden kız lan." Diğerinden biraz uzun olan çocuğun şaşırarak kurduğu cümleye karşı kaşlarımı çattım sadece. İlk defa mı karşı cinsten biriyle karşılaşıyorlardı?

İkisi de aynı anda bana doğru adım attığında ben de geriye doğru adım attım. Tamam, şu an salak gibi görünebilirlerdi ama bu onlardan korkmayacağım anlamına gelmezdi. "Sıkılmıştık biz de." dedi uzun olan. Kurduğu cümleyle aklıma onlarca şey gelirken önüme döndüm ve son sürat koşmaya başladım. Arkamdan gelen koşma sesleriyle daha da hızlanmaya çalıştım.

Kabul edelim, gecenin on ikisinde bu sokaklarda gezmek hiç de iyi bir şey değildi.

Ani bir dürtüyle sol tarafa döndüğümde  gördüğüm görüntüyle aniden durdum. Eğer koşsaydım duvara toslardım çünkü. Bakışlarım yavaşça duvarın dibinde duran dört gence kaydı. Yeni fark etmiştim onları. 

"İşte orda!"

Duyduğum sesle arkama döndüm hemen. O iki çocuk gelmişti.

"Gidin başımdan!" diye bağırdım. Nihayet sessizliğimi bozmuştum. Gerçi sessizliğimi bozmam bunlara söker miydi bilmiyordum. "Kızım, amma da korkak çıktın. Yüz TL ateşle, yapmayalım bir şey." dedi kısa olan. "Söz." diye ekledi sonuna. Hiçbir şey demeden geriye doğru adım attım. Yanımda sigara paketim ve arabamın anahtarı dışında bir şey yoktu.

"Yok para falan." dedim zar zor. Bana doğru bir iki adım attılar. Oflayarak bakışlarımı duvarın kenarında duran gençlere çevirdim. İki kız iki erkek vardı ve dördü de bize bakıyordu. "Yardım etsenize bana." dedim sinirle. "Müdahale etmeniz için dokunmaları mı gerekiyor?" Birbirlerine baktıktan sonra ortada duran çocuk öne doğru çıktı ve peşinimden gelen iki çocuğa doğru yürümeye başladı.

"Ahmet lan bu, kaç çabuk kaç!"

İkisi aynı anda kaçarken şaşkınca Ahmet denilen çocuğa döndüm. "Ama sen..." diye mırıldandım kendi kendime. "Nasıl bir şey demeden kaçırdın onları?" Hiçbir şey demeden arkadaşlarının yanına gitti.

Ben de olduğum yerde öylece baktım ona. Ardından da bakışlarımı ondan alıp diğer üç kişiye çevirdim. Kızlar bana anlamsızca bakıyordu. Diğer çocuk ise duvara yaslanmış sigara içiyordu. Açıkçası dördünün de beni umursadıklarını söyleyemezdim. Sadece bu mal da kim diye bakıyorlardı. Yani sadece üçü öyle bakıyordu.

"Seni burada ilk defa gördüm."

Bakışlarımı esmer kıza çevirdim. Ellerini deri ceketinin cebine koymuş bana bakıyordu. "Çünkü bu sokağı yeni keşfettim." dedim gayet rahat bir şekilde. "Gerçi keşfetmeseymişim de olurmuş ya neyse..."

"bir daha bilmediğin yerlerde dolaşmazsın o zaman."

Sert tavrı karşısında histerik bir gülüş kaçtı dudaklarımın arasından. "Ne yapacağımı sana soracak değilim." En az onun kadar sert olan tavrım karşısında alayla gülüp bana doğru yaklaştı. "O zaman kendi başının çaresine kendin bak." Hayretle havalandı kaşlarım. Bu kız kendini ne zannediyordu acaba?

"Neslihan tamam, gitme kızın üstüne."

"İki dakika önce gördüğün kızı bana savunma Ahmet."

Sabır dilercesine nefes alıp önüme döndüm. Alt tarafı sokakta boş boş gezmek istemiştim fakat başıma böyle tatsız bir durum gelmişti. Zaten benim istekle  yaptığım her işin sonu kötü bitiyordu.

"Sen de git artık evine." diyen Ahmet'e çevirdim bakışlarımı. "Nerede oturuyorsun, hangi sokak?"

"Ben burada oturmuyorum ki." dedim omuz silkerek. "Evim birazcık uzak buraya."

"İyi de uzakta oturuyorsan bu saatte evine nasıl gideceksin? Otobüs falan yoktur şimdi. Eğer paran falan varsa taksi çağır. Yoksa da ben veririm."

"Ahmet!" Neslihan, uyarıcı bir tavırla ona seslendiğinde göz devirdim. "Teşekkür ederim." dedim ardından. "Benim arabam var. O yüzden taksiye gerek yok." Ahmet, başını anladığını belli edercesine sallayınca çekingen bir tavırla konuştum.

"Ama illa yardım edeceğim diyorsan caddeye kadar yanımda gelmen benim için yeterli olacaktır." deyip derin bir iç çektim. "Az önce olan şeyden sonra tek başıma yürüyebileceğimi zannetmiyorum da."

Ahmet, cümlelerim üzerinde yanında duran çocuğa baktı. "Gelirim on dakikaya." dedi ardından. Çocuğun bakışları bana dönerken başını onaylarcasına salladı. Ona fazla bakmayarak kaçırdım bakışlarımı. O sıra Ahmet geldi yanıma.

"Hadi, gidelim."

Onu onayladığımda beraber caddeye doğru yürümeye başladık. Belki şu an bu çocuğa güvenerek hata yapmıştım ama tek gidecek cesareti kendimde bulamamıştım işte.

"Neslihan'ın kusuruna bakma." derken bakışlarını bana çevirdi. "Bazen huysuzluğu tutar ama özünde iyi kızdır."

Bu dedikleri karşısında omuz silktim. Doğruyu söylemek gerekirse nasıl bir kız olduğu zerre umrumda değildi.

"Bu arada sen gece yarısı buralarda ne yapıyordun?"

Sorusu karşısında derin bir iç çektim. "Çok bunalmıştım." dedim ardından. "O yüzden de sokaklarda öylece dolanmak istedim ama o iki sapık izin vermedi." Sonlara doğru hissettiğim sinir arttığından dolayı yüksek çıkmıştı sesim. Bu yüzden sakin olmak istercesine derin bir nefes aldım. Ardından da aklıma gelen şeyle bakışlarımı Ahmet'e çevirdim.

"Sahi ya o çocuklar neden kaçtı senden?"

"Onları bir keresinde bir güzel benzettiğim için olabilir."

Cevabı üzerine başımı anladığımı belli edercesine sallayarak önüme döndüm. O sıra caddenin oraya geldik. "Teşekkür ederim." derken bakışlarımı tekrardan ona çevirdim.

"Önemi yok." dedi omuz silkerek. "Hadi, git artık." 

"Peki, iyi geceler."

"Sana da."

Ona son bir bakış attıktan sonra yanından geçtim ve karşı tarafta duran arabama doğru ilerlemeye başladım.

Bu akşam, tahminimden değişik geçmişti.

***

❤️

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin