[2.9]

44.6K 2.5K 812
                                    

Emir Can İğrek-Beyaz Skandalım

***

"Bu elbise nasıl?"

Askılarından tuttuğum elbiseyi masadaki kalemliğe yaslı olan telefonun ekranına doğru tutarken beklentiyle Hilal ve Neslihan'a baktım. Bahadır ile yemeğe çıkacağımız akşam çatıp gelmişti. Hatta saati bile gelmişti ama ben hâlâ elbise seçememiştim.

"Hayır ya bence onu giyme."

"Evet, rengi biraz soluk gibi."

İkisinden gelen olumsuz cevaplar karşısında sıkıntıyla ofladım ve tuttuğum elbiseyi yatağa fırlatttım. "Ne giyeceğim o zaman?" diye sordum ardından. "Zaten nasıl bir yere götüreceğini de bilmiyorum."

"Serracığım, bu yüzden biz de sade bir elbise bakmaya çalışıyoruz ya güzelim."

Bakışlarım Hilal'e dönerken "Ama çok da özensiz görünmek istemiyorum." dedim.

"Görünmeyeceksin zaten. Elbisene saçınla makyajınla ya da ne bileyim ufak, şık bir takıyla hareket getireceksin. Tabii söylemeyi bırakıp elbiselere bakmaya devam edersen."

"Tamam, tamam." diyerek oturduğum yerden kalktıktan sonra kapakları açık olan dolabımın önüne geçtim ve elbiselerime göz atmaya devam ettim. Şöyle bir şey vardı ki bu elbiselerin çoğunu annem benim için almıştı.
Bu yüzden bazıları zevkime uymuyordu ama yine de ona bir ara teşekkür etmenin iyi olacağını düşünüyordum çünkü dolabımı elbiselerle ağzına kadar doldurarak beni alışveriş gibi büyük dertten kurtarmıştı.

Bakışlarım dolabın içinde gezinmeye devam ederken gözüme çarpan eteklerle "Kızlar." diye seslendim. "Etek de giyebilirim, bunu biliyorsunuz di mi?" diye sordum ardından.

"Biliyoruz ama sen başından beri elbise diye tutturunca bir şey demedik biz de."

"Bakın." diyerek siyah eteği elime aldıktan sonra telefonun karşısına geçtim ve eteği üzerime tuttum. Kısa olmasının yanında sağ tarafında küçük bir yırtmacı da vardı.

"Güzelmiş bu." dedi Hilal. "Rahat bir şeye de benziyor."

"Güzel olmasına güzel de yırtmacı seni rahatsız eder mi?"

Neslihan'ın sorusu üzerine bakışlarım eteğime kayarken "Hayır." dedim. "Yırtmacı derin değil, rahatsız etmez. Hem zaten bu eteği daha önce de giymiştim ben. Rahat yani."

"Ay olur bu! Hadi çabuk git giy. Üzerine de uydur bir şey. Saat geliyor."

"Tamam, gittim!"

"Kapatıyoruz o zaman biz."

Onları onayladıktan sonra arama sonlanınca tekrardan dolabın karşına geçtim ve bir keresinde bu etekle kombinlediğim siyah, boğazlı ve de üzerime yapışan kazağı çıkardım. Etek ve kazak kombini her zaman hoşuma gidiyordu.

Kıyafet işini hallettiğim için daha fazla dolabın karşısında oyalanmadım ve kapaklarını kapatıp üzerimdeki pijamaları hızlıca çıkararak onlardan kurtuldum. Seçtiğim etek ve kazağı da giydikten sonra geriye sadece saç ve makyaj kalmıştı. Omları da hızlıca hâlledebilirdim.

Makyaj masamın karşına geçtikten sonra ilk olarak saçımdaki lastik tokadan kurtuldum. Saçlarımın şu anki hâli hem doğal hem de güzel gözüküyordu. O yüzden üzerinden bir kere tarakla geçtikten sonra gönül rahatlığıyla onları salık bırakabilirdim.

Bu karar üzerinde çekmeceyi açıp içinden tarağı çıkardıktan sonra saçlarımı güzelce taradım. Tahmin ettiğim gibi güzel bir görüntü oluşturunca da fazla oyalanmadan makyaj yapma aşamasına geçtim. Burada çok işim yoktu. Kullanacağım üç malzeme vardı.

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin