|SUDDENLY|✓

-4.BÖLÜM-

Yazan: SeKaiLover

Jongin spor salonunda -zaten lanet derecede seksi olan- vücudunu geliştirmeye koyulmuştu etrafını yoklayarak. O kadar gerekli olmasa bile... Buraya gelmesinin nedeni her gün koşu yapan sıkı kalçalar ve seksi göğüsler değildi tabi ki. Ve sonra onları tavlayıp eve atmak için hiç değil.

Sonra onu gördü.

"Hayır, hayır. Böyle bir şey... Aman Tanrım!" diye mırıldanırken duyulur bir şekilde yutkundu. Koşu bandında koşan, adeta Jongin'in becermesi için bekleyen varlık... İnanılmazdı.

Bembeyaz teni sadece Jongin'in öpüp, emmesi harika beyazlığına renk katması için selamlıyormuş gibi karşıdaydı. Beyaz atleti -yinede teni kadar beyaz olamazdı- oldukça dardı ve baldırlarını sergileyen kısa şortu..'. Ağzının bir karış açık kalma nedeniydi. Tanrı aşkına bu çocuk buraya spora değil buradaki herkesi kıskandırmaya mı gelmişti? Yada herkesi azdırmaya? Özellikle Jongin'i? Jongin mırıldanmaya devam etti "Oh!...Ne yapacağım?..."

Şortunun önüne baktığında hafif sertleşmeye başlayan değerli arkadaşı ona pek yardımcı olmuyordu. Neyse ki şortu biraz boldu.Hemen gidip şunu halletmeliydi. Ama bu güzel manzarayı nasıl bırakabilirdi. Süt beyazımsı bacaklardan, kollarına son olarak boynuna doğru bir göz gezdirdiğinde tekrar ve tekrar alt tarafından sinyal alıyordu. Böyle durup ona bakarak boşalmak istiyordu. Ama kendini lavaboya atıp kabinlerden birine girdi sertliğini eline aldığında icabına bakmaya çalıştı. Ardından düşünmeye başladı, kafasını duvara yaslayıp gözlerini kapatarak. Bir süredir beyaz tenlilere ilgi duyuyordu. Merak etti neden aniden böyle bir sempatisinin oluştuğunu. O kumrallardan hoşlanırdı!

Ne zamandı sahi? Çok bir zaman olmuş olmamalıydı. Pazar günü tavuk almaya giderken, ona çarpan olağanüstü sevimli, şeker pembesi dudakları olan kırmızılı çocuktan sonra? Olabilirdi. 'Hayır, hayır.' Biraz daha düşündü. Kütüphane de gördüğü telefon seksi yapan siyahlı çekici çocuktan sonra? 'Evet belki.' Belki de tamamen beyaz tenlilere ilgi duyması biraz önce koşu bandında ki o harika koşucudan sonra gerçekleşmişti. 'Evet kesinlikle.' Jongin düşünürken sona yaklaşmıştı. Eliyle bir kaç gel-gitten sonra boşaldı. Garip bir şekilde fazla cinsellik düşünmeden boşaldığı ilk seferdi. Aslında o çocuğun teni başlı başına bir cinsellikti. Çok uzun süre sonra birinin içine boşalmadığı ilk seferdi. Kendisinin bile inanamayacağı bir şeydi, sadece beyaz tene duyduğu tutkuyla boşalmak. Kafasını yasladığı duvara birkaç kez vurduktan sonra kabinden çıktı, hayal kırıklığıyla. Kendi eli yerine birini becermeliydi.

Bu sefer tek düşündüğü o çocuğa bakmamaktı, sadece yeni avına odaklanmak. Etrafı süzerken istemeden görüş alanına giren genç... Yine ondan başkası değildi. Onu incelemekten kendini alıkoyamadı, yeniden. Onu çözmeye çalıştı, gözlerini kısarak. İncelerken ağzı ve gözleri şaşkınlıkla 'o' şeklini aldı. "N-nasıl?” Bu oydu. Bugün üçüncü kez gördüğü kişi. Dikkatli bakınca hatırlamaya devam etti. Her seferinde farklı biri sandığı o kişi. Cidden hepsi aynı kişi miydi yani? Böyle salak biri değildi aslında Jongin. Aklı başından gitmiş gibiydi.

Hala gözleri kısık iken, kafasını yana eğdi. Onu ilk gördüğünde çok sevimli ve korkaktı, küçük bir çocuk gibi etrafta koşuşturuyordu Jongin'i gülümseterek. İkinci gördüğünde ise çok seksiydi Jongin'i kısa bir sürede azdırmıştı. Hızlıca gelip karşısında dikildi o genç. "Bana şöyle bakmayı kesecek misin? Benimle herhangi bir sorunun varsa, konuş." bir kaç saniye bekledikten sonra cevap alamayınca, omzuna sertçe çarparak geçti Jongin'in. Onu üçüncü kez, yani şuan gördüğünde çok sinirli ve soğuktu. Yine de değiştirilemez bir gerçekti, aynı anda seksi ve sevimli olduğu gerçeği.