3.5

822 46 8
                                    

Umarım beni anlamak için, benim kadar kaybetmezsin.

🍒

Heyecanlıydım. Evden, markete diye çıkarak bana attığı konuma geldim.

Parka çağırmıştı beni.

Evimizin bi kaç sokak arkasında kalan bi parka. Nefes alıp verişimi düzene sokmaya çalışarak parka gelmiştim.

Oyun alanlarının tamda ortasında durdum ve etrafıma baktım, kimseler yoktu, iç çekerek telefonu cebimden çıkartmış ve ona yazmaya başlamıştım.

Nazlı: geldim..

Diyerek uygulamadan çıktım ve telefonumu montunun cebine koydum.

Şaka gibiydi, sanki 1 ay içinde yaşadığım şeyler hayâl gibiydi.

Derken, biri beni kolumdan çekip başımı omzuna koyduğunda haraketsizce kaldım. "B-bilinmeyen?" Diye mırıldandım heyecan içinde. Kafasını sallayıp, saçlarıma gömüldü.

Saçlarımın kokusunu içine çekti derince.

O sıra burnuma, sıkmış olduğu parfümün kokusu geldi. Kalbim bu kokuyla beraber daha dengesiz bi şekilde atmaya başlarken kafamı biraz kaldırdım ve bana sarılan kişiye baktım.

Onunla göz göze geldiğimizde, bana gülümseyerek bakmaya başladı. "Cevabın eğer olumsuzsa, sadece 5 dakika daha sarılabilir miyim?" Dedi heyecanına yenik bi şekilde.

Dudaklarım aralanmış, şok içinde bana bakan kişiye bakıyordum. Bi adım geriye gittim. "C-cenk?" Diye mırıldandım sadece.

Yüzü düştü, "biliyorum, bu çok saçma gelebilir ama işte kalp" Diyerek sol yanını gösterdi. "Buna engel olamıyor" Diye devam etti. İçten içe o kadar mutluydum ki, ona karşı bişeyler hissetmeye başlamıştım zaten. Bunun bende farkındaydım.

Lakin bunu kendime söylemek istemiyor, onun durmadan bi sevdiğinin olduğunu dile getiriyordum.

En önemlisi  ise abimin arkadaşıydı.

Gülümseyerek, ona yaklaştım. Aramızdaki mesafeyi kapatmış ve başımı onun sol yanına yaslarken sımsıkı sardım kollarımı beline.

Bu haraketimle, ne kadar heyecanlandığını biliyordum, kalbi şuan kendinden bağımsızca atıyor nefes dahi aldırmıyordu.

"Seni seviyorum" Diye mırıldandım daha sıkı sararken, korkarak kollarını bana dolarken, "ben daha çok" Dedi. Sırıttım.

Şuan hayâl değildi yaşadıklarımız değil mi?

Ardından saçlarıma öpücük kondurdu, "biri gelir sorarsa,
Sana beni sorarsa,
Gitti der misin?
Gittiğimi söyler misin?
Gidiyorum ben sana,
Benimle gider misin?" Dedi beni kendinden çekip gözlerini gözlerime dikerken.

Bunu karşıma çıktığında sorucağını söylemişti bi mesajda. Dolmaya başlayan gözlerimle kafa salladım. İlk defa korkmadan, aşktan kaçmadan kafa salladım.

İki elinide yanaklarıma yerleştirmiş yavaşça akan yaşı silmişti. "Ağlama, vişne" Dedi, vişne diyişini ondan duymak kalbimi daha fazla heyecanlandırırken yüzüme yaklaşmış ve burnumun ucuna öpücük kondurmuştu.

Gözlerimi kapattım, o dudaklarını burnumun ucundan çekerken gözlerimi açıp ona baktım.

"Allah'ım, bu an gerçek mi?" Dedi, oda benim gibi bu mutluluğun gerçek olduğunu sanmıyordu. O gözyaşlarımı silerken, sırıttım. Burnumu çekerek, "inan bende hayâl olarak görüyorum" Diye mırıldandım.

"Vişne, olduğun yerlerde çiçek açtıran kadınsın. Kalbimdesin ve  çiçek açtırıyorsun" Ellerini yanaklarımdan çekmişti, bende kollarımı beline dolarken, göz yaşlarımın az da olsa durulduğunu hissediyordum.

Sırıttım, "ben, nasıl yaptım?" Dedim sevimli bi şekilde.

İki eliyle saçlarımı sevmeye başladı bu sefer, "canımın çiçeğisin çünkü, kalbimde çiçekler açtırıyorsun"

🍒

Ölü mevsimler gibisin.

Vişneli Şarkı 🍒 Yarı TextingWhere stories live. Discover now