2.4

808 47 4
                                    

Elinden geliyorsa azcık sevsene beni, içinden geliyorsa tutup öpsene beni.

🍒

"Günaydın enayiler" Diyerek sınıfa dalmıştım. "Oo bizde Nazlı hanım nerde diyorduk" Melih'e göz devirip çantamı sırama koymuş ve onların yanlarına gitmiştim.

Melih, Arda ve Azra üçlüsü bensiz burda dedikodu yapıyordu. Azranın yanına oturup, Arda'ya baktım. "Yine mi sevgili peşinde bu?" Diyerek Azra'ya baktım. "Aşk olsun, 14 şubata sap girdim diye neden sonra sevgili peşinde koşayım?"

"14 şubat mı?" Dedim şaşkınca. Lan doru ya! Nerdeyse 1 hafta önce 14 şubattı. Fakat bilinmeyen bile kutlamamıştı. "Rahat ol kanka, sevgilisi olanlar dışında kimse hatırlamadı bile" Melih'e mal mal bakıp, kafa salladım. "Vallaha benim umrumda bile olmadı açıkçası" Diyerek Arda'nın yanındaki su şişesini alıp içmeye başladım.

"Valla Serkan bi şeyler yapmaya çalıştı. Ama işte sadece çalıştı" Göz devirerek suyun kapağını kapattım. "Yatar o iş"

"Başkana katılıyorum" Dedi Arda benden suyunu alırken. "Onu bunu bırakında, senin şu Anonim ne oldu?" Melih'e baktım. "Duruyor yerinde" Dedim sakin bi tavırla.

"Kimden şüphe ediyordun?" Arda'nın bu dediğine Azra karşılık verdi direk. Çenesi düşük. "Cenk'ten şüphe ediyordu bu salak" Diyip kahkaha attı. Melih ve Arda, özürlüye bakar gibi Azra'ya bakınca, "belkide sahiden o?" Diye karşılık verdi Melih.

"Aynen belki imkansız gelebilir tamam kabul, ama eğer o çıkarsa?" Şaşkınca Arda'ya baktım. Eğer Cenk çıkarsa, gerçekten nasıl bi tepki verecektim?

"Ah her neyse, zil çaldı zaten hadi yerinize" Diyip Azra'nın yanağımdan makas almış ve sırama geçmiştim.

Anonimin Cenk olması bile beni biraz geriyordu açıkçası, fakat yinede anonimin o olmasını isterdim sanırım. Bir başkası değil de Cenk olsundu.

Düşüncelerimden uzaklaşmamı sağlayan, sınıfa giden fizik hocasıydı.

40 dakika zar zor geçti, ben Cenk'in anonim olmasını düşünüyor, hoca ise ders anlatarak beynimize girmesini sağlıyordu. Açıkçası beynim alıcak kapasitede değildi.

Sınıfa dolaşarak anlatan hoca bizi çileden çıkartırken, zil çalmıştı bile. Hocayı umursamadan bizim tayfa ile kantine inmiş ve en arka sıraya geçmiştik.

"Bişey istiyor musunuz?" Kafamı iki yana sallayarak sıraya ilerleyen Melih'in arkasından baktım. "Serkan ve Alkın geliyor" Diyen Azra ile bakışlarım kantinin girişinden gelen Alkın'a ve yanındaki mala kaydı. Kolumun üstüne başımı koymuş, iç çekmiştim. "Çekilmiyor bu Serkan malı" Diyen Arda'ya katılırken bunlar yanımıza gelmiş ve izin istemeden oturmuşlardı. "Oturabilirsiniz tabi" Dedim kafamı kaldırıp Serkan'a bakarken.

Arda geriye yaslanmış, iç çekerken, "nasılsın?" Diye soran Alkın'a baktım. "Yorgun, bitik, tükenmiş, ölü, daha saymamı ister misin?" Kafasını iki yana salladı gülümseyerek. "Alkın başkan sendemi burdaydın" Dedi Melih başa otururken. Karşımda oturan Alkın'a kaşlarımı çatarak baktım. "Ne ara tanışıyorsunuz?" Dedim bakışlarım yine Melih'e dönerken. "Bizim mahallede oturuyor"

Kafamı salladım sadece. Bende geriye yaslanmış ve yanımdaki Arda'nın telefonuna bakıyordum. Telefonunu bana çevirip bi kız fotosu gösterdi. "Nası ama?"

"Pezevenk gibisin kanka" Kahkası kantinde yayılırken, bende gülüyordum. "Teveccühün" Diyerek bi kaç foto daha göstermişti. O sırada benimde telefonuma bildirim geldi. Masadakilere bi bakış atarak telefonu çıkarttım. Melih ve Alkın sohbet ediyor, Azra ile Serkan ise bi konu hakkında ciddi konuşuyorlardı. Umursamadan telefonu açtım ve bildirime baktım.

Gizli numara: alkın ve sen, ne ara samimi oldunuz?

Kaşlarımı çatarak kantine baktım. Çoğu boş öğrenci kantinde telefon ile ilgileniyordu. Abimlerin de bulunduğu masaya baktığımda, Savaşın, Azra ve Serkan'a, Cenk'in ise telefona odaklandığını fark ettim.

Nazlı: arkadaşım?

Gizli numara: pki.

Nazlı: trip mi atıcaksın cidden? Sadece arkadaşım.

Nazlı: vallaha bak.

Gizli numara: la tamam inanıyorum sana, halla halla.

Gizli numara: ama sen yinede çok konuşma güzelim olur mu?

Nazlı: tiam.

Gizli numara: olum ne kadar tatlı dedin lan.

Gizli numara: bi an bunu karşıma geçip de söylediğini hayâl ettim.

Gizli numara: seni yerim.

Yüzümdeki sırıtış büyürken, Arda'nın mesajları okuduğunu fark ettim. Ardından bakışları Cenk'e kaydı. "Cidden o mu?" Dedi hâlâ ona bakarken. "Bilmiyorum" Diye mırıldandım.

"Kim, o mu?" İkimizin bakışları Alkın'a kayarken, "bişey değil" Diyip telefonuyla ilgilendi Arda. Reis yargı dağıtıyor. Alkın derin nefes aldı ve Melih'e tekrar döndü. Umursamayarak telefona baktım.

Gizli numara: böyle gülme bir daha. Şuan bana gülüyorsun biliyorum ama sen benim yanımdayken sadece böyle gül. Şuan yanında değilim ve sen böyle gülünce seni göğsüme yatırıp, o aşık olduğum gülüşünü saklayamıyorum.

Görüldü'

🍒

Bu şehrinin bozuk yankısında seni arıyorum.

Vişneli Şarkı 🍒 Yarı TextingWhere stories live. Discover now