•Tamamlandı•
"Paraya sıkışan Alisia Parlak, hiç tanımadığı bir polise asistanlık yapma teklifini kabul etmek zorunda kalır. Gizemli polis Cevat Ufuk ise işinde sorunları olan, kendini beğenmiş, egoist bir adamdır. Çocukluk arkadaşına olan aşkını unu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm şarkısı: Faouzia & John Legend - Minefields
~•~
Sabahın ilk ışıkları gözüme vurduğunda ağır ağır onları açmaya çalıştım. Vücudum öyle bir yorgundu ki saatler süren Şafak'ın antrenmanlarında bile bu denli bitkin düşmemişti. Kendime zaman tanıyarak biraz daha dinlenmeye çalıştım ama bir anlamı yoktu. Çünkü on saat bile uyusam Bu yorgunluğu gideremezdim.
Gözlerimi açarak uzandığım yerden doğruldum ve etrafımı izlemeye başladım. Burası hem tanıdık hem de değildi. Kafam yerine gelmeye başlayınca Aykut'un evinde ve onun yatak odasında olduğumu anlamam uzun sürmemişti.
Ayaklarımı yataktan sarkıtınca yeni farkına vardığım gerçeklikle dehşete düşmüştüm. Üzerimde sadece Aykut'un bir tişörtü vardı hem de en sevdiği film olan 'Pulpfiction' baskılı.
Cidden sadece ona mı dikkat ettin? Mesela üzerini kimin-
İç ses bir gram vicdanın varsa susarsın. Korkuyla perdenin dalgalandığı pencereye baktım. Kimseye görünmeden atlar giderdim işte ne güzel. Atlayamasam da utancımdan ölerek kurtulabilirdim.
Aniden odanın kapısı açılınca bütün hızımla yorganın altına girdim gözlerim korkuyla ardına kadar açılarak. İçeri giren Aykut'u görür görmez bağırınca neden bağırdığımın mantıklı sebebini kendim de bulamamıştım.
"Benim üstümü kim çıkardı?!"
Sorumun cevabını 'uzaylılar' olarak yanıtlasaydı hiç üstelemez 'o nasıl oluyor ya?' diye sormadan kabullenirdim yemin ederim. Fakat Aykut beni şaşırtmıştı işte.
"Bağırma, Kumsal değiştirdi." Dedi elindeki kıyafetleri yatağın ucuna bırakarak. Kumsal'ın kim olduğunu sormam lazımdı ilk fırsatta. Kız olması içime bir nebze su serpmişti.
"Nasılsın?" Yakın bir yerde oturarak suçlu bakışlarını üzerime dikti. Yaşanılan olayları yavaş yavaş hatırladığım zaman gözlerim istemsizce kapandı.
"İki gündür uyuyorsun," dediğinde gözlerim fal taşı gibi geri açıldı. E ben açlıktan nasıl ölmedim?
Düşündüğüm şeye bakar mısınız? Yemek...
"Aykut o bombayı kim gönderdi, niye gönderdi ve hedef olarak niye beni seçti? 'Pırlanta vakasına hoş geldin' ne demek oluyor?" Peş peşe sorduğum sorular üzerine Aykut elleriyle yüzünü kapattı. Korkudan ölü gibi uyumama neden olan olayın gerisini duymak istiyordum.
"Bilmiyoruz Alis, kim olduğunu bilseydik zaten şu anda Cevat'la karşı karşıya olmazdık." Ellerini çekerek yüzüme bakınca sorularımın yanıtının onda olmadığını anlamıştım. O zaman onun bileceği soruları sormalıydım.
