Medya-Sevgi
Kahvemi yudumlarken Ezgi'nin öldürücü bakışlarına tuşlandığımı da farkedebiliyordum. Dağınık sarı saçlarını arkadan özensizce örmüştü. Efe'den ayrılmasına ben de üzülüyordum ama durumun ciddiyeti beni korkutmuyor değildi. Efe iki gündür ortalıkta yoktu. En azından şimdiye kadar elinde çiçek ve çikolatayla kapısına dayanmalıydı. En sonunda Ezgi'nin öldürücü bakışlarına dayanamadım ve patladım.
"Ezgi ne var Allah aşkına?! Sabah kuaföre gittik, alışveriş yaptık, yemek yedik, tekrar alışverişe gittik şimdi de starbucks'ta kahvemizi yudumluyoruz. Daha ne yapalım?"
İsyan edercesine bağırışım ardından o korkunç bakışlarını benden çekmedi. Uyuz Cevat bile bu kadar kötü bakamıyor ya.
"Durduk yere ne çıkışıyorsun? Ayrıca iyiyim, idare etmene gerek yok!"
-Sen şaka mısın?- bakışımı atınca gözlerini devirerek telefonuna odaklandı. "Ezgi senin kuaför ve alışveriş günlerininin aynı haftaya denk gelmesi bile kıyamet alameti demek."
Bakışlarını telefonundan ayırmazken bir şeyler homurdandı ama duyamamıştım.
"Lan?! Şşş..."
Cevap gelmeyince kolunu dürttüm. Sinirle kolunu benden uzaklaştırdı. "Rahat bırak ya iyiyim dedim!"
He lan he! İyiymiş, ben de yedim. Salak! Homurdanarak önüme döndüm sinirle. Canım ayaklarım, yalvarışlarını duyuyordum neredeyse. Mesaj sesiyle masanın üzerinde duran telefonumu elime aldım.
~:~
gönderen: Gavat
neredesin?
elinin köründe!
yazıyor...
bu ne cesaret? gelince tanışmak isterim
ehueheuh
şaka yaptım yaa...konum at
sebep?
damızlık dana arıyorlar,
adresini göndereceğim-_-
Git bir köşede öl mümkünseşakayı bırak, konumunu at
iyi be
Al!görüldü
~:~
Telefon elimden alınınca rüyadan uyanmış gibi etrafıma baktım. "Ergen kızlar gibi ne sırıtıyorsun telefona bakıp?" kaşlarını çatan Ezgi telefonumu kurcalamaya başladı.
"Ezgi, telefonumu ver lan! Herkesin hayatına kimse karışamaz!" Debelenmeye çalışsam da telefonu diğer eline alarak mesajları okdudu. Rezil doldum iyi mi?
"Gavat mı? Bu mesajlar ne lan böyle? Sevgili olmuşsunuz haberimiz yok. Puh sana!"
Deliye dönen Ezgi resmen yüzüme tükürdüğünde gözlerimi kapatarak elimi yüzüme götürdüm silmek adına. "Efe'ye şikilatam diyorum diye beni azarlıyordun. Çok yaratıcıymışsın gerçekten."
Gözlerini devirerek telefonu masaya bıraktı gürültülü şekilde. İkinci kez eyvah çünkü Efe'ni hatırlatan olay olmuştu. Tiz sesle ağlamaya başlayınca sandalyemi yaklaştırarak ona sarıldım. "Tamam, geçti. Daha iki gün oldu kızım, bir haftayı edemez o sensiz."
YOU ARE READING
Pırlanta ✓
Adventure•Tamamlandı• "Paraya sıkışan Alisia Parlak, hiç tanımadığı bir polise asistanlık yapma teklifini kabul etmek zorunda kalır. Gizemli polis Cevat Ufuk ise işinde sorunları olan, kendini beğenmiş, egoist bir adamdır. Çocukluk arkadaşına olan aşkını unu...