Anlaştık?

45. Bölüm -Depresyon style-

Çok çok çok çok çok özür dilerim! Bölüm sonunda yine bir şeyler saçmalayacağım. Şimdilik iyi okumalar :'(

Geçen yine depresyondayım .  Günlerdir depresyondayım. Tamam bir haftadır depresyondayım! Kerem Bey’in “Birkaç gün” terimi  bir haftaymış. Peki ben bir hafta ne yaptım? Kendimi odama kilitleyip her dün duygusal aşk dizileri izlemek dışında mı? Sanırım çişe çıktım. Bide yoldan geçen bir çocuğa bağırıp abur cubur aldırmıştım. İbne 20 liranın 10 lirasıyla  en ucuz şeyleri alıp 10 lirasını cebe atmıştı ama  bu düşünecek son şeyimdi. Tamam belki yarım saat çocuğa sövmüş olabilirim.

Sonra .. kapıma dayanan Can’a  bir ton küfür savurmuş ve başımdan sağmıştım. Diğer gün de Aksel neden odamdan çıkmadığımı sormak yerine arabada ki çamur ne lan ne yaptın arabaya diyerek ortalığı kaldırmıştı.  Son iki gündür kimse beni takmıyordu. Sanırım artık öldüğümden emindiler.  Bende ölü gibiydim zaten.

Bir ara aşk acısıyla ilgi yazı yazmaya başlamıştım. Kitap yapacaktım. Ama ilk cümleden sonra  yazmayı bıraktım. Çünkü aynen şöyle devam etti;

Kalbim acıyor, çok acıyor, çok fazla acıyor, çok fazla acıyor, çok kötü acıyor. . .

Ve böylece asla yazar olamayacağımı anladım.

Şimdi ne mi yapıyorum?  Yatağımın içinde tam bir hafta boyunca değişmeyen bir  pijamayla karşımdaki laptoptan acıklı bir aşk filmi izliyorum. Bir yandan da en az 50 açılmış abur cubur paketinden teker teker alıp ağzıma atıyorum.

Lan millet depresyona girince gider bir uçurum kenarına kafa dinler. Şu düştüğüm hale bak. Bir de zengin olacağız!

Avuç dolu cipsi ağzıma attıktan sonra izlemeye devam ediyorum. Bu sefer bad boy masum girl  filmi açmıştım. Çocuk kızı kaldırma bahanesiyle poposuna elliyor bak bak pis sapık. . Ya Kerem’de Amerika’da Jane’e öyle yapıyorsa?

Yorganı alıp iyice sıkıyorum.  Film devam ederken gözüme başka pozisyonlar geliyor. Sakin ol Zeynep, sakin ol!

Kolamdan büyük bir ludum alırken filmi izlemeye devam ediyorum. Bad boy’un en yakın arkadaşı ölüyor ve masum kız bad boy’un yanına gidiyor.

“Seni lanet olasıca pis zenci!” diye bağırıyor. Tabi öyle demiyor. Ama öyle dese daha komik olurdu.

“Senin hayatın  kandan, ölümden ve kötülükten ibaret !” diyor. Bu dediğine “Sinin hiyitin kindin ilimdin vi kitilikten ibirit.” Taklidini yaparak dalga geçiyorum.

“Benden uzak dur!”

“Bindin izik dir.”

Anlamıyorum yani çocuk yakışıklı zengin. İki kan gördün diye yaptığın triplere bak. Hadi kızla görsen, sana yalan söyleyip eski sevgiline kaçtığını ve bir hafta boyunca gelmediğini duysan tamam diyeceğim! Kim bilir orda neler yaptılar sadece onlar yalnız Amerika koskoca Amerika!

Tamam, bir şey olmadı. Aralarında bir şey olmadı.  Kerem gelecek, açıklama yapacak.. Hayır! Açıklama yapmayacak! O kadar şey yap sonra gel karşıma açıklama yap. Yok bakam öyle!

“Zeynep yeter lan!”

Kapının sertçe  teklemesi ve Can’ın hayvan gibi sesimi duymamla  kafamı kapıya çeviriyorum.

“Evet Zeynep, bir hafta oldu. Ne yapıyorsun çık lütfen? “ Melis’te ona eşlik ederken cırtlak sesimle konuşuyorum.

“Gidin başımdan!!”