1. Bölüm -Bu bir işaret mi ?!-

43.7K 1.1K 108
                                    

Uyanıyorum !

Ah,tamam. Filmlerdeki gibi ter içinde uyanıp rahatlıkla "Sadece,rüyaymış . . " demeyeceğim. Çünkü öyle değildi.  Gördüğüm rüyayı tam tamına 8 yıl 11 ay önce yaşamıştım ! Allah'ım bu bana ilettiğin bir işaret mi? Vahiy mi geliyor yoksa lan?! Saçmalama Zeynep. Alt tarafı bir rüya.

Küçük , masum, saf bir kız çocuğuydum o zamanlar.  Ya Kerem? Oda öyleydi. Ama salon değildi tabi ki. Tamam, sadece espriydi. Berbat bir espri.  . 

Kerem arada sıra da aklıma gelirdi ama hiç rüyama girmezdi . Fotoğrafını görmüştüm, magazin sayfalarında boy boy resimleri vardı. Gözleri her zamanki yeşilliği koruyordu. Ama boyu?! Ya uzamışsa ?! Ya benden uzun olduysa? Kesin dalge geçer benle bu şapşirik !

Kerem. Kerem Sayer. Onu hep haberlerde görüyordum. Gölyazı'dayken tabiki de haberlere çıkmıyorlardı. Ahmet Sayer aldığı bir iş teklifiyle, İstanbul'a taşındılar. Ve birden, boom ! Şuan Türkiye'nin en çok kazananlarından biriler. 

Aslına bakarsanız internet'ten onun nerede yaşadığını, hangi okula gittiğini bulup yanına gidebilirim. Ama bunun uçak bileti var, pasapotu var, orada otel tutma şeysi var, taksisi var, bunu bulmak var, aramak için kontürü var. Ama bilin bakalım ne yok? Tabiki de param yok ! Yani aslında sevgili üvey babacığım Mehmet Varol'dan azcık, ufacıcık bir miktar para istesem , sevgili üvey kardeşim Aksel Varol'un ağzından düşmeyeceği için böyle bir aptallık kesinlikle yapmam !

Benim annem, o kadar yıllık annem ?! nasıl olur da bir züppeye aşık olur hiç anlayamıyorum. Ama Mehmet Amca'yı severim tabi ki.  .  .  Ama sevgili üvey kardeşim Aksel için aynı şeyi söyle-

"Hey !"

Kapıyı aniden açan bir üvey kardeş olunca ağzımdan istemsizce bir çığlık kaçıyor. Çıplak olmama ma rağmen istemsizce tüm yorganı üstüme çekiyorum.

"Aptal mısın sen?! Kapı çalma gibi bir huyun yokmu senin !"

"Senin o ilgimi çekmeyen vücudun ilgimi çekmediği için , kapıyı açtığımda  çıplak olsanda, ilgimi çekmediği için, ilgimi çekmiyor. "

Kaşlarım alayla havaya kalkarken , kolumu havaya kaldırıp parmağımla dışarı gösteriyorum. "Dışarı. Çık !" 

"Biliyor musun , Zeynep. Aynı evde yaşıyoruz. ."

"Hadi canım ! Aynı evde mi yaşıyoruz cidden?"

Aksel cevap vermek yerine gözlerini devirmekle yetiniyor. "Haftasonunun gelmesini heyecanla bekliyorum . ."

Ben ona dil çıkarırken o da göz kırparak odamdan çıkıyor.  Bu sırada kendime sardığım yorganı odanın diğer tarafına atıyorum. Ayaklarım sert zeminle birleşince ayağımda bir şey olmadığı için üşüyorum. Ama umursamayarak odamdaki banyoma - hah, evet. odamda bir banyo var - ilerliyorum. 

Elimi-yüzümü yıkayıp sonunda kendime gelebildikten sonra tekrar odama geçiyorum . . Dolabımdan okulumun -yani kolejimin-  formalarını çıkartıp giymeye başlıyorum. Bu sefer üvey babacığım değil, gerçek babacığımın katkılarıyla bu okulda okuyorum.  . 

-

Dakikalar sonra saç, kıyafet faslı bittikten sonra uzun merdivenlerden inerek, mutlu bir aile tablosuyla karşılaşıyorum . . Annemle, Mehmet Amca-ona Mehmet Baba dememi ister ama hala alışamadım- gülüp,yemeklerini yiyorlar. Aslında çok tatlı görünüyorlar. Onların mutluluklarını izlerken arkamdan bana çarpıp hızla inen bir yavru öküz görüyorum.

"  Motorun mu soğudu ne orda mal mal duruyorsun lan?"

"İlla bir şey söyleyeceksin dimi?" diyorum. 

Anlaştık?Where stories live. Discover now