15. Bölüm -Sarışın şıllık alarmı!-

25.1K 601 156
                                    

770 kelime MelCan,3238 kelime ile toplam 4008 kelimelik bölüm ile en uzun bölüm yazma rekorumu bidaha kırıyorum ! Önceki 3375'ti. Farka takmışım diğerini ahihoha. Romantik Komedi çapında bir şey oldu. Ama romantiklik çok, komiklik az oldu. Olabildiğince komik yazdım ama az oldu neyse.Bu bölüm 'çok ksa yha brz daha uzn olsydı .s.s' diyen okurlarıma ve   buneyahe 'ye gelsin. Umarım beğenirsiniiiz ^^ 

Şarkıyı dediğim yerde açarsanız daha iyi olur . .  Bu arada bu bölümde diziden bir çokssahne var .. Hangisinni gifini yapayım derken önceden yaptıklarımdan hazır buldum. Üşengeçliğimi konuşturarak onu koydum hihih. 

Zeynep

"Ya . .. ya sen  .. Sen aptal mısın ya ?!" diye cırlıyorum sinirle. Ama Kerem gülmeye devam ediyor. Bak bak nasıl da güzel gülüyor. Hayıır Zeynep ! Kural neydi? Gülüşü ya da herhangi bir şeyini beğenmeyeceksin.  Düşün . Yamuk dişlerini düşün ! Sapsarı düşün. Iyk ! Sarı diş bile yakışıyor adama aslında. Hayır hayır ! Yakışmıyor ! Kusasın geliyor Zeynep ! Kusasın geliyor !

"Beni dikizlemeyi kesecek misin?"

Kerem'in sözüyle hemen kendime geliyorum. Yine mal Zeynep mallığını göstermiş durum da aynen. Evet.  Yılın en mal ödülü go to he Zeynep Yılmaz+Güzel ! 

"Seni dikizlemiyorum ben tamam mı?"

O da hemen 'Haa tamam  o zaman, ben yanlış görmüşüm' diyerek yoluna devam edecek dimi Zeynep? Hep Can'dan bulaşıyor bu mal tavırları.

"Öyle mi?"

"Ya sen bu dünyaya sırf beni gıcık etmek için mi geldin?" 

"Valla güzellik . . ."

"Bana güzellik deme !" diyerek sözünü kesiyorum. Ne kadar bana 'güzellik' demesi hoşuma gitsede. Yani benim tipsiz bir kız olduğumu düşünürsek . 

"Tamam, çirkinlik .  . " Gözlerimi devirirken Kerem gülerek devam ediyor. "Öncelikle be-"

"Ses tonun midemi bulandırıyor, sus . Konuşma."

Bir gün de en az 548548 tane yalan söyleme yeteneğine sahibim. Bir de hiç yeteneğim yok diye geziniyorum ah,ah. Yalancının mumu yatsıya kadar söner diyorlar ama 4. sınıfta söylediğim yalanı hala kızın anlayabildiğini sanmıyorum. Yanımda oturan kızın kalemi zaten çok kısaydı. Bende yazamasın piçlik olsun diye kalemtraşıyla daha çok açtım. Sonra geldi 'Bunu sen mi açtın?! ' diye cırladı. 'Yoo, hayır' dedim hemen. Hah, kız da o gün yazamamıştı zaten. Piçlik mode on. 

"Peki . . " diyor çok kısık bir ses tonuyla. Bu sırada ne kadar hızlı gitmemize rağmen terlediğimi fark ediyorum. Bu ne sıcaktır ?!

"Çok sıcak ya. "

"Biz de bu yüzden yüzmeye gidiyoruz çirkinlik."

"Ne ?!" diye bağırıyorum hemen. Ben ve birden bağırışlarım . . 

Can bunlara alışsada Kerem acemi biraz sanırım. İstemsizce ürküyor. "Çok sıcak demedin mi çirkinlik? İşte, seni serinletmeye gidiyoruz. "

"Vanlilalatör açsan yeterdi."

Kerem kısa bir kahkaha atarken konuşuyor. ""Vanlilalatör mü? O vantilatör değil miydi?"

"Hayır canım. Vanlilalatör !"

"Vantilatör"

"Vanlilatör "

"Vantilatör"

"Vantilotör."

Anlaştık?Where stories live. Discover now