4. Bölüm -Kamp yapalım. Hemde ormanda!-

30.8K 776 54
                                    

"Sıçtığımızın resmini çizebilir misin Kerem?"  

Gözlerimi, bana nefretle bakan bir çift gözden iç sesim yüzünden ayırmak zorunda kalıyorum. Hah, kaç dakika oldu sizce de? O kadar uzun değil sadece 1 dakika. Aslında ne düşünüyorum biliyor musunuz ? Şuan sandalye girseydi daha iyi olurdu yani ! Bu sözden sonra ona razıyım ! Biri sandalye sokabilir mi?

"Kerem. Abicim?"

Can'ın sesiyle tekrardan düşüncelerimden kurtulup kendime geliyorum. Sıçtığımızın resmini çiziyorum ne bölüyorsun arkadaşım?

"He- hı, efendim?"

"Bir soru sordum."

Olaya Aksel düz sesiyle girince istemsizce ürküyorum. Kerem Sayer ince sıska bir adamdan korkacak hallere düşer miydi? Ama , bu adamda garip bir tip var. Avcı tipi var ! Eline tüfeği alıp her an vurabilir beni .

"Yani ıı ben . ."

Aferin Kerem. En fazla bu kadar belli edebilirdin evlenmek istemediğini. . 

"Iıığm. Ben ıı."

Yetişkin bir Kerem Sayer her kelimenin ardından "ıı" layabilir. 

"Biliyorsunuz ki ben uzun zamandır . . ."

Iıı ' lama seansı devam ediyor . .

"Amerika'daydım." 

"Neredesin diye sorduğumu hatırlamıyorum ." 

Aksel'in düz ama tehditçi sesi derin bir nefes vermemi sağlıyor. Ayrıca acayip geriliyorum.  Şuan kardeşimda üvey kardeşinin iyiliğini isteyen biri yok.  Karşımda gözlerinden kırmızı ışın saçan, üstünde avcı gömleği, elindede kocaman bir tüfek olan biri var. 

"Ben olayı açıklamaya çalışıyorum."

"Dolandırma !"

Sakin ol Kerem. Evlenmek istemiyorum deyince sana hiç bir şey yapmayacak. Olgunca karşılayarak  Zeynep'i alacak ve gidecek. Bu yani. Değil mi? Bu. 

"Aksel, susarsan anlatacak ." diye olaya giriyor en başında beri konuşmak isteyen ama konuşmayan Zeynep. Kendimi daha fazla tutamayarak ona bakıyorum. 

Gerçekten bir . . kadın gibi. 

Fazla belli olmasın diye incelemiyorum. Belki de bakmaya kıyamıyorum.

"Iıığm . . Ben Amerika'da . . çok şey yaptım."

Gerçekten ? Bu mudur? Yüzüme herhangi bir masa, sandalye yemezsem iyidir.

"O yaptıklarının arasında Zeynep'i düşünmek varmıydı?"

Bi sus be abicim !

Gözlerimi deviriyorum ve Melis'e bakıyorum. Konuşmak istiyor, ama konuşamıyor. Başını öne eğmiş sanki hiç burda değilmiş gibi davranıyor.

Üzgünüm Melis'çim hayvan gibi yediğin için öyle bir şey imkansız ! Ah evet, bunu size anlatmış mıydım? Melis denilince aklıma ilk gelen şey . .. yemekler ! Öyle zayıf göründüğüne bakmayın. Nerede yemek bulursa yer. Küçükken teyzemlerle pazara çıktığımızda tezgahlardan çaktırmadan yiyecek çalardı kereta. En azından insaflıydı. 3-4 tane çalardı da bana da verirdi. Günaha mı girdi sevap mı kazandı hiç bir fikrim yok.

"Şşşt, lan."

Yine (!) Aksel'in sesiyle başımı Melis'ten kaldırıp ona sabitliyorum.

"2  oluyor bu. Doğru dürüst söyleyeceksen söyle."

Anlaştık?Where stories live. Discover now