Anlaştık?

25. Bölüm -Ajan Çetesi!-

Hikayenin okunma sayısı 100.000 i geçti gerçekten . .. gerçekten söyleyecek bir şey bulamıyorum ya harikasınız! Voteler 7 bini bulurken yorumlar ise 2 bin olmuş. Gerçekten size ne kadar teşekkür etsem azdır. Hikayenin girişi 300 voteyi geçmiş ve yorumlarınızın cidden çok güzel. Yorumlarınız, voteleriniz,desteğiniz,saygınız ve hikayeyi yazma isteğimi sürdürdüğünüz için çok çok çok  .. çokların bittiği yere kadar çok teşekkür ediyorum! Tek kelime ile harikasınız, iyi varsınız. Kafiyemide yazar giderim.

Bölüm hakkında bilgi ayzar giderim -_- Multi Zeynep'le Kerem'in baktığı fotoğrafların bir kaç tanesi. Dış bağlantıda ise bölümden bir kısım var. Ormanda değilde evin holundeymiş gibi hayal edin.

Keyifli okumalarr^^

-

O gün batımından sonra Can'ları arayıp Times Meyda'nının en meşhur cafesinde güzel bir akşam yemeği yiyoruz. Melis'in  Can'la polisin imtihanını anlattığında ikisi kahkahlara boğulurken Kerem ve bende kıkırdıyoruz. Arada birbirimize kaçak bakışlar atıp anında kafamızı çeviriyoruz. Ergen tribi vol 5454! 

Bazen cidden gerizekalı olduğumu düşünüyorum ama sonra geçmiyor. Devam ediyor. Belki de cidden gerizekalı olduğumdandır. Aksel gerizekalı, ben gerizekalı, Can zaten double gerizekalı! Babam da desen onda da birazcık var. Annem desen çok güzel bir iş yerini devralmadığı için ayrı bi gerizekalı. Sanırım genlerimizde var.

Gözlerim ayağımda,kafam  aşağıda öylece yürürken birden duraksıyoruz. Bu nedenle kafam Can'ın sırtına sertçe giriyor. 

"Ah , kafam!" diye cırlıyorum.

"Zeynep sen mal mısın lan durduğum yerde bana çarpıyosun?"

"Asıl sen mal mısın duruyosun öyle mal mal!"

"Mal deme bana mal!"

"Dersen nolur mal!"

"Jane?"

Biz mal muhabbetine devam ederken evin kapısından çıkan Jane ile Kerem ismini şaşkınlıkla söylüyor. Bu kadının evde ne işi var lan? Anahtarı mı var ?!

"Keröm."

"Ya Jane biz de seni arıyorduk ya .. "

"Eminim öyledir .." diyor iğrenç Türkçe'siyle. Şıllık ya. Bak bak tipe bak. Ne giymiş o? Kerem'in gömleğini mi giymiş? Altı da çıplak! Lan . .

"Gel Jane, içeride konuşalım." derken elini beline koyuyor Kerem de içeri götürüyor. Melis'te arkalarından geçerken Can gülüyor.

"Ne gülüyorsun lan mal!"

"Kızı öyle görünce ahahah tipini görseydin ahahaha sende ahaha gülerdin!"

Can'ın göğsüne o kadar sert bir yumruk geçiriyorum ki böğrüyor. Nihaha . Yaşasın kötülük.

"Eğer benle bir daha dalga geçersen öyle bir vururum ki ağzında ne var ne yok çıkartırsın böğürmekle kalmassın !"

Sert tehtidim üzerine Can buz kesilirken ona bir bakış atıp içeri giriyorum. Can da peşimden girip kapıyı kapatıyor.

Melis merdivenlere yönelirken Can da hemen peşinden son hızla çıkıyor. Mal bu çocuk bak boşuna demiyorum. Salona geçecekken mutfaktan gelen sesler  ile duraksıyorum. Ama tam duyamıyorum. Vızıltı gibi geliyor. İçimdeki good girl "Gitme Zeynep .. Kerem'e güven" derken bad girl ise "Erkeklere güven olmaz kızım! Git ve dinle !" diye bağırıyor.