21.BÖLÜM

4.2K 208 5
                                    


( Multimedia = Gölge )

Gece yaşlı koala gibi öğlene kadar uyumanın hayalleri ile uykuya dalarken , sabah o lanet olasıca alarm sesi ile uyandım. Sesli bir şekilde kendime küfür edip tekrar uyumaya çalıştım ama nafile bir kere uyandım ve maalesef tekrar uykuya dalamadım.  Yatağın içinden çıkmak istemediğim için yorganın altından kolumu uzatarak çantama uzandım ve kalem kağıt çıkarıp çizim yapmaya başladım.

Uzun bir süre çizdikten sonra elimin ağrıması ile bırakıp aşağı mutfağa indim. Mutfağa gidip kendime kahvaltı hazırlayacaktım fakat eve hiçbir şey almadığım gerçeği ile dolap kapağını açınca yüzleştim. Ya şimdi kim pijamaları çıkarıp alışveriş yapmaya gidecek ? Tabi ki ben başka kim olacak? Aras olsa alışverişi ona kitlerdim yada beraber gidip eğlenirdik.

İstemeye istemeye yukarı çıkıp pantolon ve mont giydim. Yine merdivenlerden indim ve telefon ile anahtarı alıp sokağa çıktım. Bildiğim kadarı ile 3 sokak ileride bilindik bir market vardı.

Yavaş yavaş yürürken kendime kulaklığı almadığım için bir kez daha kızdım. Ben müzik dinlemekten çok hoşlanırdım. Neredeyse her çantamda bir kulaklık olurdu . Bu seferde böyle olsun .

Ağır adımlarla hem etrafı izliyor hem de marketin nerde olduğunu bulmaya çalışıyordum. Kafam karışınca navigasyonu açıp yol tarifine baktım. Kısmen doğru yoldayım sadece azıcık yolu uzatmıştım.

Bu sırada arkadan giderek sesi yaklaşan bir araba geldi. Görüş açımda değildi ama sesinden bana yakın olduğu belliydi. İlk önce geçer gider sandım. Bu yüzden arkamı dönüp bakmadım fakat umduğum gibi olmadı. Aksine daha yakından geliyordu. Sanki beni takip ediyordu. Umarım tanıdık biri şaka olsun diye yapmıyordur diye içimden geçirip adımlarımı durdurdum ve arkamı dönüp araca baktım.

Siyah renk 4x4 bir jeep'ti. İyi bir modifiyeye sahip lüks ve gösterişli bir arabaydı. Yalnız içini hiçbir şekilde göremiyordum çünkü siyah renk film ile kaplanmıştı. Bu neydi şimdi ?

Aklıma gelen bir fikir ile tüm benliğimi bir endişe sardı. Ne kadar belli etmek istemesem de içim içime sığmıyordu. Yine de içeriden birilerinin beni izlediğini varsayarak umursamaz bir tavır ile  önüme döndüm ve hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.

Lanet olsun hala arkamdan geliyordu. Bu sırada içeriden bir ıslık sesi geldi. Pencere kapalı olduğu için pek duyulmadı ama ben ne kadar arkamı dönmüş olsam da vücut fonksiyonlarım pür dikkat araca odaklanmış durumdaydı.

Bu sesi duymam ile büyük bir rahatlama yaşadım. Tahmin ettiğim kişi veya kişiler değildi. Önemsiz bir taciz vakasıydı.

Her ne kadar rahatlasam da bu biri veya birileri tarafından takip edildiğim gerçeğini değiştirmez. Bu yüzden sinirle yürümeye devam ettim. Bu sırada arkamdan yüksek sesle korna çaldı. Motor ile gidiyor olsaydım çıkartır levyeyi inerdim trafiğe kırmadık camını bırakmazdım. Bu sırada yerde ağzı açılmış ama neredeyse dolu bir ayran gördüm. Aklıma gelen bir fikir ile sırıttım. Yürümeyi durdurdum ve benimle aynı hizaya gelmesini bekledim. Tam tahmin ettiğim gibi oda durdu ve benim hareket etmemi bekledi. Bense doğru açıyı yakalamak için birkaç adım geriye sağa doğru yöneldim ve ayrana hızlı bir tekme attım.

Yüzüme bir sırıtış koyup arabaya baktım. Simsiyah havalı araba şimdi bembeyaz ayran olmuştu. Tekerleği yan camı ve aynası tamamen mahvolmuştu. Hala gülerken birilerinin inmesini bekledim ama aksine hala aracı kim kullanıyorsa inmemişti.

Bu sırada hiç beklemediğim bir şey oldu. Sürücü son gaz arabayı üzerime doğru sürdü. Ani bir hareketle kenara kayıp kendimi güvene aldım. Yüzümdeki gülüş yerini sinirli bir ifadeye bıraktı. Hem taciz et hem arabayı üzerine sür. Çok sesli olmasa da küfür ederek öfkeli bakışlarımı sürdürdüm.

ARIZA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin