⭐JM-4.Bölüm:'Dur bakayım. Fazla mı yakışıklı olmuş o?'⭐

21.1K 1.3K 283
                                    

Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun 😁

Medyada:Azra-Çağrı

*Düzenlendi*

"Hayatta giymem ben bunu ya aklından bile geçirme." bu dediğime göz devirip, "Ne giyeceksin? Şort ve bluz mu?" dedi. Kafamı onaylarcasına salladım. Yine gözlerini devirip, "Doğa. Yemin ederim seni öldürürüm. Dene şunu." dedi bana kıyafeti uzatırken. "Ama Azra elbise giymekten, özellikle böyle elbiselerden nefret ediyorum." dedim elbiseyi göstererek. "Doğa!" dedi tıslarcasına. "Aman iyi be öf!"

Elbiseyi alıp kabinlere doğru ilerledim. Akşama şirketin yemeği için Azra'nın ısrarları sonucu kıyafet almaya gelmiştik. Bana kalsa dolabımda elime geleni alır giyerdim. Ama bana kalmadı işte sıkıntı orda. 'Hepte sıkıntılar orada ne halse.' dedi çok zeki iç sesim. İç sesime el hareketi çekip real world'a odaklandım. Evet real world niye bu kadar şaşırdın? Te Allahım.

Kabinleri uzun uğraşlar sonucu bulabilmiştim. Kabine girip kapıyı kapattım. Aynada kendimi görünce sırıtıp kendime baktım. Bir 5 dakika bu sırıtmanın ardından kendime gelip elbiseyi denedim. Aynada kendimi süzdüm ve arkamı da döndüm. Ne kadar sevmesemde Allah var güzel olmuştu.

"Azra seni burada görmek ne büyük bir süpriz." bu ses? Berkan. Kulağımı kabinin kapısına yaslayıp dinlemeye başladım. "Ne tesadüf. Ne arıyorsun burda?" dedi Azra. "Burası halka açık bir yer. Beni burdan kovmak gibi bir hakkın yok Azra." dedi Berkan. "Evet yok." sesinden anladığım kadarıyla sinirliydi. Normal zaten. "Sen kimi bekliyorsun?" dedi Berkan. Arada kapı olduğu için seslerini çok net olmasada duyuyordum. "Seni ilgilendirmez Berkan." dedi Azra.

"Peki Doğa?" biraz durup devam etti. "Doğa burada mı?" dedi Berkan. "Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Berkan. Sen Doğa'nın hiçbir şeyi değilsin." dedi Azra. "Henüz." demişti Berkan. Henüz derken? Yani arkadaş olacağız anlamında falan mı? Ah hadi ama anlamıyorum, böyle konuşmayın. "Doğa çık hadi giydiysen." Azra'nın sesini duyunca kabinden çıktım. Sinirli gözüküyordu. Neşelendirmem gerekiyordu. "Ee nasıl olmuşum?" diyerek gülümsedim. Gülümseyip, "Harika olmuşsun. Buda demek oluyor ki bunu alıyoruz." deyip başını salladı.

Gözlerimi şaşkınlıkla açıp, "Tamam çok güzel ama ben istemiyorum ya, çok sıkı bu." dedim cekiştirerek. "Hayır istiyorsun. Ben alacağız dediysem alacağız." dedi ve kasaya doğru ilerledi. Oflayarak aynaya döndüm. Aslında gayet güzel olmuştu. Ama bana göre değildi. Siyah kısa bir elbiseydi. Arkasında kalp biçiminde küçük bir açıklık vardı. Ön kısmının göğüs yeri ise dantel işlemeliydi. Aslında güzeldi. Ama dedim ya bana göre değildi.

"Azra seni ayakta alkışlıyorum." dedi ve ayağa kalktı Çağrı. Gözlerimi devirip onları izlemeye koyuldum. "Doğa'ya böyle bir elbise aldın ya valla helal." diyerek tekrar yerine oturdu. Azra'nın yanına. -İmalı gülen emoji şeysi- Çağrı'nın bugüne kadar düzgün bir ilişkisi olmamıştı. Gerçi benimde. Hep hoşlandığı kızları ben beğenmemiştim. Benim onayım olmadan hiçbir kızla birlikte olmayacağını söylemişti. Eh bu güzel haber tabi.

Düzgün bir yenge adayı yoktu. Ama düşündüm de. Azra gayet iyi bir yenge adayıydı. Tanışalı 1 ay oluyordu. Ama Azra ve Çağrı tanışalı daha 1 hafta olmuştu. Nasıl şirkete geldiğinde görmedi ki. Doğru ya ben hep kapıda bekliyordum. Sadece ilk gün yukarıya çıkmıştı. Eh buda böyle olacakmış demek ki. Kader.

Düşüncelerimden ayrılıp gülüşen Azra ve Çağrı'ya baktım. Çok tatlı duruyorlardı. Acaba bizde dışardan Derin'le böyle mi görünüyorduk? Saçmalama Doğa. Bu düşünceleri hemen kafandan at. Sizin arkadaştan öteye bir ilişkiniz bile olmayacak. Böyle düşünmek imkansız gibi birşey.

JELİBONLU MUHALLEBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin