JELİBONLU MUHALLEBİM

⭐JM-20.Bölüm:'Farkında mısın? Biz sürekli kaçan kovalanır hesabındayız.'⭐

🎶Uğur Akyürek-İlk kez aşık olanların şarkısı🎶

•Bölüm ithafı:
-bencebnuzayliyim
-nazisilmiyy
-MyQueenIga
-Pink_Chocolate1
-resimdelisi12
-zglBozkurt8*Benden size kalpcikler.*

•İthaf isteyen bu satıra veya mesaj panoma yazmalıdır. Sonra unutuyorum. :D

Satır satır yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar ♡.♡

*Düzenlendi*

✵

"Doğa. Doğa. Beklesene!" sinirle arkamı döndüm. Buraya doğru koşar adımlarla gelen Derin'e öldürücü bakışlar atmayı da ihmal etmiyordum. Gıcık herif! Sırıtarak tam karşımda durdu ve ellerini cebine soktu. "Fazla mı sinirlenmiş esmer kızımız." alayla kaşlarımı yukarıya doğru kaldırdım. Çantamın sapını yukarıya doğru çekerek, "Hayır. Sinir olmadım. Ayrıca n'aparsanız yapın. Umrumda değilsiniz Derin." dedim.

Omuz silkti. "Gördüğün gibi ben bir şey yapmadım. Petek dibime giriyor." saçlarımı geriye attım. "Sen de onu engellemiyorsun. Ayrıca Petek'i sevmiyorum diyorsun ama yeterince göstermiyorsun Derin Korkmaz." tekrar omuz silkti. "Sana davrandığım gibi davrandığımı gördün mü?" gözlerimi kırpıştırdım. "Derken?" diye saçma bir soru sordum. Bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. "Derken. Demek istiyorum ki."

Gözlerimi kaçırmadan, "Evet." dedim. "Petek sözde sevgilim olabilir. Ama ona asla o gözle bakmadım. Bunu biliyorsun. Çalışan patron ilişkisinden başka göremiyorum aramızdakini. Bazen ses çıkartmıyorum. Çünkü babama söylüyor." ağzım şaşkınlıkla hafifçe açıldı. "Babana mı söylüyor? İspiyoncu." güldü. "Öyle. Yani boşuna bana atar yapmamalısın." kaşlarımı çattım. Geriye çekilerek gözlerimi etrafta gezdirdim. Pek kişi kalmamıştı.

Mesai çıkışı olduğu için şirket sessizdi. Azra da zaten öğlen arasından sonra gelmemişti. Selin de çıkalı 6-7 dakika oluyordu. Arel zaten mantı zamanı diye bağırarak çıkmıştı. Ben ise Derin'e uğramıştım. Bir kaç dalga geçmek için. Tabi odanın kapısını açınca Petekellayı, Derin'in ağzının içime düşeceğini düşünmemiştim. "Konuşacak mısın? Yoksa sen etrafa ben sana bakarak burada sabahlayacak mıyız?"

Derin'in sesiyle kafamı ona çevirdim. Bana bakıyordu. Daha doğrusu gözleri yüzümde geziniyordu. 'Sana davrandığım gibi davrandığımı gördün mü?' derken neyi kasdetmişti anlamıştım. Ama onun ağzından duyana kadar bir şey demeyecektim. "Tamam. Senin aklında dönüp duran soruyu söylüyorum. Yani sen benim yakın arkadaşımsın. Petek hiç bir şeyim değil. Aklına başka şeyler gelmesin." gözlerimi sinirle bir kaç saniye kapattım.

Ardından açarak işaret parmağımı Derin'in göğsüne bastırdım. "Bak Derin. Sürekli böyle şeyler ima ediyorsun. Başka şeyler düşünme Doğa. Sadece arkadaşız Doğa. Biliyorum Derin. Niye bu kadar panik yapıyorsun?" alayla sırıttım. "Zaten sana ben yan gözle bile bakmam. O yüzden arkadaşız damgası vurup durma. Bunu senden daha iyi biliyorum." şaşırmıştı. Her halinden belliydi. Gülümseyerek arkamı döndüm. İlerlemeye başladığımda Derin, "Nereye?" diye sordu.

Kafamı Derin'e çevirdim ve şirin bir gülümseme yolladım. Hep o mu beni sinir edecekti? "Berkan'ın yanına. Beni bekliyor. Biliyorsun beni seviyor ve ben ona bir şans veriyorum." sinirle dudağını dişlerinin arasına aldı. Son olarak Derin'i baya sinirlendirecek sözümü söyledim. "Kim bilir? Belki ben de onu severim bir gün?" bir şey demeden yüzüme baktı. Sırıtarak arkamı döndüm ve dışarıya doğru ilerdim. Dur bakalım Derin Korkmaz. Sen daha çok sinirleneceksin. Roller değişsin bakalım.