7. Bölüm: Haydi Öptüm!

269 17 13
                                    




"Lan bi dur!" Edayı arkasından çekiştirdiğimde yanıma geldi. "Rahat dur yoksa eve geri gireriz." Daha yeni çıkmıştık ama başlamıştı kudurmaya.

İlerideki alanda erkek çocukları top oynuyordu. Aralarındaki küçük kız çocuğunu gördüğümde gülümsedim. Onun dışında yanımızdan geçen pamuk şekerci amca vardı işte. Eda kolumu dürttü ve pamuk şekerleri gösterdi. Gülümsedim.

Ben çocukken hep isteyince almıyorlardı fakat artık kardeşime alabilirdim. "Amca bi bakar mısın?" Önümüzden gitmek üzere olan amca bize döndü sıcak kanlılıkla. "Buyur kızım?" Dediğinde bir tane almak istediğimi söyledim. Gülümseyerek bir tane uzattı. Parasını verdiğimde afiyet olsun diyerek yanımızdan yavaşça uzaklaştı.

Elimdeki pamuk şekeri açıp Edaya verdim "Al bakalım." Hevesle aldı elimden ve yemeye başladı. O yerken biz yürüyorduk yavaşça, sokakta. Sokağın kenarlarında her türden yaşta gruplaşmalar vardı. Gerek 5 yaş gerek 20 yaş gerekse 1 yaş bile vardı. Herkeste çok mutluydu.

"Hadi sende yaşıtlarınla oyna." Eda kafasını salladı ve ilerideki sek sek oynayan yaşıtlarına doğru yürüdü. Derin bir nefes aldım ve etrafıma baktım. Hiç sosyalleşmek istemesem bile tek başıma durmaktan iyidir diyerek karşıdaki kaldırıma oturmuş benim yaşlarımdaki kız grubuna ilerlemeye karar verdim.

Beni ilk fark eden siyah saçlı ve üzgün duran oldu. Bana baktı ve beni süzdü. Sonra diğerleride beni fark etti. Siyah saçlının yanında duram tatlı kızıl saçlı kız gülümsedi kocaman bana bakarak. "Selam." Dedim bende içtenlikle gülümseyerek. Kızıl saçlının yanındaki kahverengi saçlı kızda gülümsedi ve selamıma karşılık "Selam yeni kız." Dedi.

Kızıl saçlı kızda selamıma karşılık verdi. Sonra siyah saçlıya dönerek onu dürttü. "Selam versene kıza." Siyah saçlı kız baygın bakışlarını bana çevirdi ve zorla gülümseyerek "Selam." Dedi.

Kızıl saçlı kız ayağa kalktı ve ardından herkes. "Ben Gülce. " Buna karşılık elini sıktım ve  "Güneş." Dedim. Sırayla herkesle el sıkıştım. Kahverengi saçlı kızın adı Ekim'miş. Siyah saçlı kızın adı da Hilal.

Siyah saçlı olan harici ikiside bana oldukça sıcak davranmışlardı. Hemen yanlarına oturtmuşlardı beni ve bir sohbet açmışlardı. Açtıkları sohbet kitaplar hakkında olduğundan bende katılabildim kolayca.

Güneş batıyordu ve ben bunu şimdi fark ediyordum. Kızlarla sohbete öyle dalmıştım ki zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Kendimi öyle mutlu hissediyordum ki. Yaşadığım yerde tek bir arkadaşım vardı ama şimdi birden fazlaydı. Hepsi iyi kızlara benziyordu. Hilal biraz soğuk ve üzgün dursada kısa ve öz cevaplarla benimle konuşmuştu. Hepsini sevmiştim ve sanırım onlarda beni sevmişti.

"Güneş!" Beni düşüncelerimden sıyıran Ekimin seslenmesiydi. "Hım?" Diyerek ona döndüm. "Diyoruz ki senin sevgilin var mı?" Gözlerimi kocaman açtım "Ne sevgilisi?" Gülce güldü. "Bildiğin erkek arkadaş olan işte." Kafamı iki yana salladım. "Yok. Hiç olmadı." Hepsi şaşkınca baktı. "Hiç mi?" Diye sordu Ekim. Omuz silktim "Hiç."

Hilal söze girdi "Ne var yani? Olamaz mı? Belki hayatının aşkı ileride karşısına çıkacaktır?" Ona baktım gülümseyerek. "Evet. Hayatımın aşkını bekliyorum. Onun için hiç sevgilim olmadı." Bu avutma oldukça hoşuma gitmişti.

Gülce hemen konudan başka bir konuya atladı "Ya kızlar geçen bir erkek karakter okudum. Off görseniz var ya acayip iyi bir parça!"

"Kim kim?" Diye sordu hemen Ekim. Bende merakla Gülcenin ağzından çıkanlara odaklanacakken cebimde telefon titredi.  Arka cebimdeki telefonu çıkardım. İnstagramdan ve Miraçtan olduğunu görünce gülümsedim.

Rüzgar Gülü (Yarı texting)Место, где живут истории. Откройте их для себя