22. Bölüm: Kimim?

206 19 2
                                    

İyi okumalarr

———

Arabaya binmiştim ve arkaya baktığımda görüntü hiç iç açıcı değildi. Efla üç adamla dövüşüyordu!

Efla kendine gelen yumruğu tutup adamın karnına tekme savurduğunda adam iki büklüm oldu ve geriledi. Şu an endişeden ağlayabilirdim. Arka camdan izlemek çok korkunçtu hele!

Efla diğer adamı yere yatırıp üstüne çıktı. Yumruklarınla yüzünü parçalarken. Diğer adam arkadan Eflanın boynuma sarıldı. Efla yumruk atmayı bırakıp debelenirken ne yapabileceğimi düşündüm.

Dur falan mı deseydim?

Ayen o da tamam apla diyip durur kesin!

Kesici bir alet almaya öndeki torpidoya eğildim. Ön koltuğa otursaymışım keşke! Almak daha kolay ve hızlı olabilirdi. Ne alacaksam? Torpidonun kapağını açtığımda arabın kapısı açıldı. Biri bacağımı tuttuğunda çığlık attım. Adamlardan biriydi büyük ihtimalle. Torpidonun gözündeki silahla göz göze gelince mutlu oldum. Biraz daha dayanmam lazımdı. Diğer bacağımla onu tekmelediğimde inledi. Fırsattan istifade hemen silahı kaptım. Diğer bacağımı silkerek kurtuldum ve hemen ön koltuğa atladım. Ön koltuğun kapısını açtım ve dışarı çıktım.

Çıkar çıkmaz neresine tekme attığını bilmediğim adam inleyerek burnunu tutuyordu. Beni görünce ayağa kalktı. Hemen elimdeki silahı doğrulttum.

İlk defa silah kullanıyordum ve ellerimin titreyişinden neredeyse düşecekti silah.

Efla adamın boğazını sarışından kurtulmuştu ve şu anda yerde başka bir adamla dövülüp boğuşuyordu. Önümdeki Adam ellerini iki yana kaldırdı. "Acımam vururum!" Diye bağırdığımda Efla dahil herkes bana baktı.

Arka cebimdeki telefon titriyordu. Silahı tek elime aldım ve telefonu elime aldım. Kaandı. Numarasını almıştım. Telefonumu açıp kulağıma götürdüm. Açar açmaz bağırdı "Güneş!" Yüzümü buruşturdum ve elimdeki silahı daha sıkı tuttum.

"Beni aradın ve cevap vermedin. Boğuşma ve çığlık sesleri geliyordu ne oluyor?" Aramamıştım ki? "Konum atıyorum gel hemen. Ama tek gelme!" Telefonu kapattım ve konum attım iki saniyede.

Herkes bana bakıyordu. Öndeki adam beni sakinleştirmek için konuştu "Bırak o silahı hadi." Kafamı iki yana salladım. "Eflayı rahat bırakın öyle." Güldü. "Bunun imkanı yok." Bende sahte bir şekilde güldüm. "O zaman bunun da imkanı yok."

"Ama-" adama silahı çevirdim. "Kes sesini ve arkadaşlarının yanına gerile!" Kendimi mafya gibi hissetmem normal mi? Adam yavaşça dediğimi yaparak geri gitti. Efla ve yanındaki adam dövüşmeyi bırakmıştı. Efla bana gururla bakıyordu. "Efla yanıma gel!" Silahı doğrultmayı bırakmadım adamlara. Efla yavaşça buraya ilerleyecekken arkamda birinin varlığını hissettim.

Eflada bunu görmüş olacak ki bağırdı "Güneş arkanda!" Arkamı dönmek için geç kalmış olacağım ki kafamda bir sızı hissettim. Biri vurmuştu! Yerimde sendelediğimde yere düşeceğimi anladım. Ondan önce parmaklarımın arasındaki silahı ileri doğru fırlattım Eflanın tutmasını umarak. Efla silaha doğru koştu ve yerden eline aldı.

Arkamdaki adam öne çıktı. Bense sendeleyerek önce dizlerimin üzerinde daha sonra omzumun üzerine düştüm. Kafam yerdeyken en son Eflanın "Siktirin gidin buradan!" Dediğini duydum.

Sonrası karanlık...

••••••••

Bilincim yavaş yavaş yerine gelmeye başladığında gözlerimi araladım. Birinin kucağında yatıyordum. Büyük ihtimal Eflaydı. "Biraz daha hızlı sür seni aptal!" Eflanın ağlak ve çığlık atar gibi sesiyle yüzümü buruşturdum.

Rüzgar Gülü (Yarı texting)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz