MULTİMEDYA: URAZ YILDIRIM
BAŞLAMA SAATINIZ LÜTFEN 💫
İYİ OKUMALAR CANLARIM 🌼
İnsan bazen ne yapması gerektiğini bildiği halde birden herşey sıfırlanıyor sanki. Yapmam gereken onu öpmemem tabiki ama şuanki durumda düşünemiyorum bile o bana bu kadar yakın olup onun gözlerinde kaybolurken. Artık sanki ona karşı koyamıyordum bazen. Ne zaman karşı koysam her istediğini yaptı tabiki ama şuan karşı koymakta istemiyordum. Benim onu öpmemi istiyordu heycanla içtenlikle hemde. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
"Ufaklık " urazın sesini duyduğumda gözlerine daldığım gözlerimi hızla kırpıştırdım. Sessız kalıp gözlerimi ona diktim. Bir insan sadece gözleri ile sevse dokunmadan sanki uraz bunu yapabilirmiş gibiydi şuan. Kendi değil hatta o öküz uraz değilde romantik aşk adamı vardı sanki karşımda. Ne yapacaktım ben? Nasıl başa çıkacaktım şimdi onun fırtınası şuan beni sararken? 'Kendine gel artık' iç sesimle gözlerimi kapattım. Bu belaya kendimi kaptıramazdım. O beni herşeyde tehtit etti. Hayatı zehir etmeye adadı bana. Şimdi bir oyuncak gibi oynuyordu belkide benimle.
"Derin" ses tonundaki sevimli ifade kalbimi havalandırırken uçmuş gibiydim sanki. " aç gözlerini." Urazin sakin çıkan sesiyle gözlerimi açıp onun koyu gözlerine baktım. Oysa üstümden bir anda geri çekilip eli ile yolu gösterip " git" diyerek bana baktığında bu hareketi karşısında öylece durdum. Ne yani ilk defa istediğini almadan beni bırakacak mıydı bu çocuk? Nefes alışlarım bir anda hızlanırken ağladım ağlıcak gibiydim resmen. Ani değişen ruh halimle içimdeki burukluğa sebep veremesemde şaşkınca kafamı yere eğip urazın yanından yavaş adımlarla uzaklaştım.
"Dur şimdi orda!" Sert sesini duymamla olduğum yerde durup arkamı döndüm. Oysa dikilmiş hareketlerimi izlerken bende ne yapmaya çalıştığını anlamak istiyordum. Salak mı bu acaba? Ne var der gibi kaşımı kaldırıp uraza bakarken birşey söylemesini bekledim.
" yanıma gel!"
Emir veren keskin lafıyla gözlerimi devirdim. Ne yani şimdi oyun mu oynicaktık ben gel deyince gel git deyince git. Gerizekalı valla. Anlamayarak ona doğru adımladım. Tam karşısında durup yapmacık bir şekilde gülümseyip " efendim kocacık" dedim. Oysa iki kaşını kaldırıp " kocacık ha?" Diyerek beni alaya alırken onun söylemesi ile kocacık kelimesi komiğime gitmişti. " kocacık seni öpmek istiyor ufaklık." Diyerek daha duyduklarımı anlamaya fırsat kalmadan dudakları dudaklarıma kapandığında gözlerim kocaman açılmıştı.Bana kal gelirken o sıkıca bana sarılıp beni öperken. Ruhum kendini ateşe atmış gibiydi. Alev alev yanıyordum onunla.Donup kalırken o beni zarar vermek istemez gibi öpüyordu. Acayıp bir hisle mırıldanmaya çalıştığımda dudakları dudaklarıma engel oluyordu. Her bir hücrem yanıyordu. Adını bile bilmediğim his beni kavururken gözlerimi sıkıca kapattım. Ona beceriksiz bir şekilde karşılık verdiğimde kasılan bedeni ile anlık durup öpmeye devam ettiginde acemi bir şekilde hızla dudağını ısırıp geri çekildim. Bir an önce uzaklaşmam gerekiyordu napim yani? Olayın şoku ile zar zor uraza baktığımda bana gülümseyerek bakıyordu resmen.
Acemi bir öpücük. Yani ben onun ilkiyim o sadece bana aitti.
Ne düşündüğüne anlam kestiremiyordum bile. Kesin dalga geçerdi. Aman banane be ne hali varsa görsün. Hızla yanından uzaklaşıp durup arkama baktığımda onun afallamış olduğunu görünce güldüm. Uraz değişiyor mu acaba? Göz göze gelmemiz ile bana göz kırpması ile daha çok utanmamı sağlarken koşa koşa uzaklaştım.
Hızla spor salonuna gelip havuzu görmemle ayakkabılarımı çıkartıp havuza daldırıp oturdum. Denizleri severdim ama asla tek girmezdim buna havuzda dahil çok korkardım. Ama suyu da çok severdim. Suyun bana verdiği serinlik ile gözlerimi sıkıca kapattığımda urazla az önceki halimiz göz önüme gelince hızla gözlerimi açıp ellerimi kalbime koydum. O kadar hızlı atıyordu ki karşıdan biri net görürdü kesin.
Telefonumu cebimden çıkarıp saate baktığımda 12:23 olduğunu görünce "oha" dedim. Zaman ne kadar hızlı geçmişti. Az önce gelmiştik halbuki okula. Urazla vakit hızlı geçiyordu resmen. Son iki saat vardı okulun bitmesine ve muhteşem bir hafta sonu vardı. Derse girmesemde olurdu zaten girsem bile bu kafayla imkansız birşey anlamazdim.' Hadi hadı ders bahane sen urazdan kaçıyorsun.' Iç sesimle gözlerimi devirip aklımın düşünceleri ile güldüm. Deliriyordum galiba. Burda kalabilirdim. Kimsede yoktu. Telefondan hemen mesaj bölümüne girip
*Gönderilen Elif
' kanka ben derse gelmeyeceğim spor salonundayım. Birazdan eve geçerim. Evde müsait olursam arar konuşuruz anlatacaklarım var.'
Mesaji gönderdiğimde yan tarafıma koyup havuzdaki yansımama baktım. Resmen kırmızı biberden farksızdım. Bu da gayet normaldı. Ilk sevgilim sıracti ama ben onunla boyle bile samimi olmamiştım. Simdi evli olup zorla evlendigim kocamla ilklerimi yaşıyordum. Istemsizce gülüp ayaklarimi suda çırptım. Telefon bildirim sesiyle hemen ekrana baktım
*Elif
'Ay kanka bana acı çektirme noldu naptın çocuğa? Zaten öyle bir çekip götürdün ki arkandan malca baktım. Ve bur arada gül deliye döndü siz çıktıktan sonra güya sinir krizi geçirdi bir görecektin hasbamı.😂😂'
Seslice kahkaha atıp cevap kısmına " bekle.💋💋💋" diyerek gönderip. Telefonu elimden bırakacakken bildirim sesi ile mesaja girdim
*Elif
' gıcık 💋💋'
Elifin sitemli mesaji ile telefonu elimden bıraktım.Gozlerimi kapatıp arkama yaslandım kollarımı geri koyup. Sanki çıkışı olmayan bir labirentin içindeydim ve ne zaman çıkış yolu arasam karşıma uraz çıkıyordu. Ondan kurtulmam imkansız dimi? Resmen hayatımın merkezine bir bomba gibi yerleşmiştı. Ne kaçabilirsin, ne kurtulabilirsin. Tam bir imkânsiz.
Salonda ayak seslerini duymamla doğrulup gözlerimi etrafta gezdirdim ama kimse yoktu yanıldım herhalde zaten bu aralar paronayak oldum bildiğin. Ayaklarımı yavaşca sudan kaldırıp buruşuk parmaklarıma baktım. Sudan dolayı kendilerinden geçmişti. Aklıma saatin gelmesi ile telefonu elime almamla
AZRAİLİM URAZ Arıyor...
Hah süper şimdi hesap ver bakalım derin hanım. Hemen cevap kısmını kaydırıp sesini haporlere aldım.
" Nerdesin sen!" Kükreyen sesi salonu doldururken telefonun hapörleri kesin patladı. Ayaklarımı suda çırpıp " Spor salonundayım " dediğimde nefesi hoperlere yansirken sakinleşmek ister gibiydi.
" Ne bok işin var orda tek başına senin ?" Buz gibi sesiyle irkilmeme sebep olmuştu resmen. Iyi de neden bu kadar tepki verdi ki hayvan gibi?
" Uraz bu kadar bağırmaya gerek yok. Çocuk değilim ben. Spor salonunda havuzun kenarında oturuyorum. Okulda da birşey olmaz dimi?" Diyerek onu tersledim. Yürek mi yedim ben?
" Bekle geliriyorum!"
Cevap bile veremeden suratıma kapanan telefonla oflayarak ayağa kalktım. Bir huzur yok bana anasını satayım. Bari okulda sal beni ya. Ayakkabılarımı da giyip doğrulduğumda dibimde siraçı görmemle gerilerken hızla elimden tutmasi ile havuza düşmekten son anda kurtulmuştum. Kolumu bırakması için itiraaz edecekken kolumu kendisi bıraktığında yüzüne baktım. Ne olmuştu ona böyle? Yüzü gözü yara bere içindeydi. Birinden fena ağzının payını almış bu kesin. Ama umrumda mı hayır. Peki onun benim yanımda ne işi var?
" Ne var yine bu seferde havuza mı iteceksin beni ama dur biri eksik gülü de al yanına onsuz olmaz böyle şeyler darılır sonra sana. " Karşımda sessiz kalıp bana ağır ağır bakmaya devam ederken açıkcası tırsmıştım. Aklıma urazın gelmesi ile etrafa baktım. Halâ yoktu.
" Benimle geliyorsun."
Siracın dediği şeylere gülme istegimi bastırıp gözlerine baktım. Gerçekten onunla geleceğimi düşünmesi çok saçmaydı. Üstelik neden gideyim ilk öldürme girişimleri olmadı şimdi tek halletmeye geldi sanırım. " korkma güzelim seni öldürecek olsam urazla evli olduğunu ögrendiğim gün yapardım bunu ama biliyorum srn onun gerçek karsı değilsin sen halâ bana aitsin benim olacaksın!"
Sonlara doğru bağırarak kurduğu cümlelerle kanım donarken gözlerimi kırpıştırdım. Gül söylemişti kesin siraca.Düşüncelerimi bölen sert eli kolumu tutunca korkuyla geri çekilmeye çalıştım. Ondan korkuyor muydum elbette bana hayatimin en buyuk zararini verecekken son anda kurtuldum. Şimdi bu kadar dibimdeyken korkmamak elde değildi.
"İmdaaaaaatttttttt" diye tüm gücümle bir anda bağırıp biri duysun istemiştim. Siracın anlık sıkıca eli agzima kapanırken çırpınmaya başladım.
"Şşş sakin ol bebeğim. " iğrenç sesi ile gözlerimden akan yaşlarla çırpınmaya devam ettim. Allah'ım nolur uraz gelsin nolur. Ona o kadar çok ihtiyacım vardi ki şuan anlatamam.
Sıraç tüm gücüyle ağzımı bir eliyle kapatırken diğer eli ile saçlarımı geri atmıştı. Zar zor bir adım atıp havuza düşmeme ramak vardı resmen. Ellerimde onu itecek bir güç bile yoktu. Resmen nefes almayı unutmuştum. Pis elleri boynuma değince hızla kafamı sağ sola salladım. Oysa gülerek boynumda uklaca elini gezdirip " fazla güzelsin " diyerek boynuma yaklaşan dudakları ile ağlamam daha çok şiddetlenirken daha çok çırpınmaya başladım. Oysa resmen yavaş yavaş bana yaklaşıp oyun oynuyor gibiydi şerefsiz. Allah'ım nolur kurtar beni nolur. Zangır zangır titrerken bana tecavüz etmeye çalıştığı gün aklıma gelmişti. Gözlerimi hızla sıkıca yumup kafam benden bağımsız hareket ederken bayılcak gibiydim. Siracın beni kendisine bastırması ile düşecek gibi olurken sıkıca beni tutarken ölmek istedim.
"Lannn şerefsiz!" Urazın korkunç sesini duymamla gözlerimi hızla açıp kapıya baktım. O kadar korkunç gözüküyordu ki insan bakmaya korkardi. Sıktığı yumruklarla hızla bize ilerlerken Sirac kulağıma eğilip " üzgünüm prenses ama tekrar yine görüşücez" dediğinde anlamayarak ona baktım. Birden boşluğa itilmemle havuza düşmem bir olurken gözlerimi sıkıca kapattım. Sanki ellerim ayaklarım uyuşmuş gibiydi. " bulucam lan seni şerefsiz ozaman öldürücem seni!" Urazin bagirarak kurdugu cumleler kulaklarıma ulaşırken herhalde kaçmasına müsade etmişti. Soğuk su iyice beni yutarken bedenime değen sıcak ellerle bana sarılan bedene sıkıca sarıldım. Kendimi adeta guvende hissederken kendimi kaybetmis gibiydim. Duyuyor hissediyor ama tepki veremiyordum. Hızla havuzun yüzeyine çıktığımızda gözlerimi yavasca aralayip yüzümü telaşla inceleyen urazla zoraki gülümsedim. O kadar telaşla bakıyordu ki deminki ateş saçan halinden eser yoktu. " şşş buradayım tamam" güven vermek isteyen sesiyle rahatlayıp kendime gelmeye çalıştım. Beni yine kurtarmıştı ve ben de beni kurtarsin istemistim. Ona sığınmıştım resmen. Hızla beni kucağına alıp havuzdan çıktığımızda mermere yatırıp yüzümdeki saçları geri itip iki eliyle yanaklarimi avucu icine alip sinirli gözleri ile baktı.
" ne olabilir dimi okulda da!" Uyarı ses tonuyla deminki telefon konuşmamızı ima ederken yavaşça yerimden doğrulup sıkıca uraza sarıldım. Eger o olmasaydi o pislik bana dokunmaya devam ederken beni alip gidecek ve kimbilir bana neler yapacakti allah'ın belasi herif.
Aramıza su damlası bile giremezken onunda sarmaladığı kollarla kendimi güvende hissetmek bana huzur veriyordu. " Ufaklık " sesini duymamla içimde oluşan sıcaklıkla ısınırken hızla geri çekildim. Yüzüne baktığımda bana ifadesiz bakarken kafamı yere eğdim. " evde hesaplaşacağız şimdi hasta olmadan eve gidelim." Kuruduğu cümleye yavaşça başımı sallayıp onu onayladım.
Eve geldiğimizde hızla odaya çıkıp banyoya koştum. Sıcak bir duş iyi gelirdi kesin. Kıyafetlerimi hızla üzerimden çıkartıp sıcak suyun altına girerken küvete çöküp yaslandım. Kalbimin hızlı atışları ile sakinleşmeye çalışırken. Havuz aklima gelince tuylerim diken diken olmuştu. O havuzu asla unutmayacağım ve o spor salonuna gireceğimi hiç sanmıyorum yoksa kesin bayılırım orda nefessiz kalıp. Bir de görüşücez demez mi bana. Bir insan nasil bu kadar iğrenç olabilir ki. Neyseki uraz geldi ve kurtardı beni. Ondan nefret etmem gerekirken ona sığınmıştım. Onu aramıştı gözlerim o an. Ben onu benimsemişmiydim yoksa hepsi korkudanmıydı? Ah boşversene.
Duştan çıkıp üstümü giyindiğimde saçlarımı kurulayıp yatağıma girdim. Gözlerimi sıkıca yumup uyuyacakken boğazımın kuruduğunu hissedip sertçe yutkunurken yanımdaki boş bardağa baktım. "Off" zorla yataktan kalkıp bardağıda elime alıp yavaş adimlarla kapıya yöneldim.
" o iti bulacaksınız lan!"
Urazın kükreyişi ile olduğum merdivende durup sessizce bekledim. Kiminle konuşuyordu böyle ve kimi bulmak istiyordu ki.
" o şerefsizi bulamazsanız kendinize mezar kazıyın anladınız mı beniii !"
Öyle bir bağırmıştı ki sonlara doğru korkudan elimden düşen bardak merdivenlerde parçalara ayrılırken titrememe mani olamadım. Şimdi bittim ben işte. Kesin onu dinlediğim için beni iyi benzetirdi. Hızla merdivene çöküp cam parçalarını toplamaya başlarken
" Dokunma!"
Urazin sert sesiyle elimde tuttuğum camın batması ile "ahh" diyerek inledim. Lanet olsun ya. "Seni küçük aptal sana dokunma dedim." Urazin sesiyle parmagimi sikica tutup ayaga kalkarken hizla beni kucagina alip salona geçtiğimizde koltuga oturduk. Küçük bir yaraydi ama derindi. Uraz onaylamaz bakışlar atarken bir yandan rahattım. Telefon dinleme muhabbeti yatmıştı. Urazın elimi tutması ile parmagimdaki kani emmesiyle " ş-şey napıyorsun uraz " sicacik dudaklari parmağıma değerken kekelememe mani olamamıştım ne yazık ki. O benim parmağımı emmişti dimi? Hayretle ona bakarken yanindaki cantadan pamuk cikartip yara bandı ile sardiktan sonra iyi durumda olan parmağıma baktım. " teşekkür ederim" diyerek gülümseyerek ona baktım. Oysa ifadesizce bana bakıp yanımdan kalkıp giderken arkasından baktığımda merdivenlere yönelip orayı sürdüğünü görmemle gülmemek için kendimi zor tuttum. Şu bildiğimiz uraz ağa merdiven süpürüyor işte şimdi elime düştün hizla yerimden kalkip telefondan video kısmını açıp gizlice kameraya aldım. Oh olsun sana. Dudaklarımı dişlerimin arasına alırken bu hali çok komik gözüküyordu.
Urazın bana dönmesi ile elimdeki telefon yerle buluşurken hızla yerden alıp salona koştum. Işte şimdi sıçtık. " senn" diyerek bana yaklaştığında koltuğa oturup bana yaklaşmasını izledim. Vaov şuan çok tehlikeli gözüküyordu. " sen beni mi çekiyordun?" He evet diyeyim de gel göm beni yere dimi. Hızla kafamı olumsuz anlamda sallayıp gülümsedim. Oysa bana tehlikeli bakışlar atarken ben koltukla çoktan bütünleşmiştim. Yanıma oturması ile rahatça yayılıp koyu gözlerini bana dikip süzerken " o siktigimin telefonunu hemen bana ver derin!" Upssss işte yandın kızım fena sinirlenmiş ama pes etmek yok hazır elime düşmüşken. Yüzümü çocuk gibi buruşturup "vermiyorum." Dedim.
Ateşle oynuyorsun ufaklık.
Ben ne dedim lan vermiyorum dedim dimi ah harbi kafam yerinde değildi kesin. " o aptal cesaretinle yakarım seni telefonu ver hemen!" Sakın ama sert çıkan sesiyle tüylerim şaha kalkarken ifademi bozmadan gözlerine bakmaya devam ettim. Kaşlarımı olumsuz anlamda kaldırıp indirdim. Hazır başta batmışken tam batalım dimi az ölüp dirilirim. Sabır diler gibi çenesini sıvazlayıp bana bakarken şirince gülümseyip
" bir şartla veririm " dedim. Yürek yedim kesin. Kaşlarıni aninda çatması ile dudağının kenari kivrilmisti. Ne yani beni dalgaya mı alıyor. Peki sen bilirsin. Hızla telefonu göğsüme sokup ellerimi havada sallamamla urazın şaşkın bakışlarına dil çıkarıp " sadece 2 gün kölem olacaksın bay odun" söylediğim şeylerle kaşları daha çok çatılırken pes etmemek için kendimi zor tuttum. O kadar korkunçtu ki nefesi bile bana vuruyordu sertçe. " ufaklık " tehlike dolu sesi kulaklarıma dolarken üstüme eğilmesi ile kalbimin attığını unutmuşken bakmakla yetindim. Sessizlik devam ederken sağ elini boynuma getirmesi ile gözlerimi sıkıca yumdum. Aklıma siracın gelmesi ile " lütfen canımı yakma" diyerek sessizce mırıldandım. Anında boynumda duran eliyle gözlerimi yavaşça açtım. Korkmuştum ama urazdan değil aklıma siracı gelmesi korkmama sebep olmuştu.
Uraz hızla ustumden kalkip ayaga kalkip dis kapiya doğru ilerlerken arkasindan baktim. Anında durup bana bakması ile " Sadece bir gün" diyerek kapıyı açıp sertce kapatip cikmasi ile kapiyla bakıştım. Az önce o kabul etti dimi kölem olmayı Allah'ım inanmıyorum. Ben şok! Ama ben iki gün demiştim aman olsun bir gün bile iyi kölem olması için asla tahmin edemeyeceği şeylerle karşı karşıya gelecek. Içimde ki heycanla koltuğa iyice yayilip televizyonu actim. Aklıma gelen şeylerle yüzüm gülerken kıkırdadım. " bir gün urazcık ol bakalım "
BÖLÜM SONU.
DERİN URAZA NELER YAPTIRIR TAHMINI OLANLAR?
LÜTFEN OY VE YORUMLARINIZI EKSIK ETMEYIN BOLUM KISA OLDU BU SEFERLIK. YENI BOLUMDE GORUSMEK UZERE 🌼🙏