TEĞMENİM

By Alnes1

135K 5.9K 729

Ne olursa olsun yüreğim seninkinin yanında çarpmayacaktı, yüreğim sana çarpmasaydı... Ölüm her zaman ayırır... More

TAYİN
KOMİSER
BASKIN
İNTİKAM
TOPARLANMA
ÇAKMAK
YARA
HASTANE
GERİ DÖNÜŞ
ÖZÜR
SALDIRI
MİSAFİR
GÖREVE DÖNÜŞ
BAŞKOMİSER
İTİRAF
KURŞUN
ASTSUBAY
BERE
ŞEHİT
ÜSTEĞMEN
İKİLEM
YALAN
AYRILIK
BİTTİ
KAVUŞMA
YARBAY
TUTUKLU
GÖNÜL
PİŞMANLIK
YENİDEN
ARZU
GÜVEN
İKNA
CESARET
HER ŞEY
ANKARA
KAYSERİ
GEÇMİŞ

İLK KIVILCIM

5.7K 246 19
By Alnes1

Neşe DEMİR

Nur şaşkınlıkla arkasına dönüp Çağanla göz göze geldi. Sinirleri bozularak ellerini beline koydu.

Çağan yüzündeki gülümsemeyi düşürmeden kollarını iki yana açtı.

"O zaman partimize devam ediyoruz!"

Nur da adamın sempatik yüzüne bakınca dayanamayarak güldü. Elindeki telsize bulundukları konumu verip devrelerinden ejderle gelmelerini istedi. Bu havada helikopter kalkmazdı.

"Arkadaşlar bizi ejderle gidebildikleri yere kadar bırakacaklar. Sonra yayan devam ederiz. Birazdan burda olurlar."

Çağan'ın kaşları çatıldı. Yürüyerek o dağa çıkmak yem olmak demekti.

"Yol tehlikeli olabilir komiserim silah almamız lazım."

Nur yanlarına yaklaşan ejdere dönüp el salladı.

"Bende var korkma aslanım."

Ejder yanlarında durduğunda komiser gülüyordu. Aracın içinden koyu saçlı bir kız hızla inip komisere sarıldı. Çağan iki kızın sarılmalarını izlerken göz devirip araca bindi. Aracın içindekilere selam verip oturdu.

Neşe adamın ukala hareketini görmüştü. Kaş çatarak komisere döndüğünde Nur yüzünü buruşturup kızı araca doğru itti.

"Alışırsın..."

"Komiserim ben geliyorum...şehidimizin yerine..."

Kız birden durgunlaşınca Nur omzunu sıvazladı.

"Hadi hadi. Bırak Komiserimi falan. Bana iş dışı öyle demeni sevmediğimi biliyosun."

Neşe başıyla onaylayınca beraber araca bindiler. Nur gözünü Neşe'ye dikmiş süzen Çağan'a bakıp derin bir nefes aldı. Biraz sinir etse iyi olacaktı. Neşe'ye döndü.

"Gelmene o kadar sevindim ki! Orda dağ ayılarının arasında boğuluyordum!"

Yan gözle Çağan'a baktığında planının işe yaradığını gördü. Çağan gözlerini Neşe'den almış Nur'a dönmüştü.

"Komutan odalarında prensesler gibi yaşıyor bir de hala mızmızlanıyor!"

Nurla beraber Neşe de gülünce Çağan'ın dikkati tekrar kıza kaymıştı. Elinde değildi ki! Kızın koyu saçları ve koyu mavi gözleri fazla dikkat çekiciydi. Gözlerini kızdan ayırmadan kaşlarını çattı.

"Bu da kim? Bizimle mi gelecek?"

Adamın sorusuyla Neşe de ona dönünce göz göze geldiler. Neşe, Nur'un konuşmasına fırsat vermeden atıldı.

"Seni duyuyorum!"

Nur hemen araya girdi. Neşe'nin bu bakışını tanımıştı. Uzmana pis gıcık olmuştu. Bizim deli de geri durmayıp karşılık verince etraf alev alırdı.

"Evet! Evet Çağan. Komiser yardımcısı Neşe Demir. Kendisi hem devrem hem en yakın arkadaşım. Timimizde açık olduğu için geliyor..."

İki kızın da yüzü hemen düşünce Çağan kendine sövdü. Bunu nasıl düşünememişti!

"Senden bir tane yetmiyormuş gibi bir de yan sanayin çıktı başımıza desene!"

Neşe daha fazla bu adamın küstahlığına dayanamayacaktı. Öfkeyle başını başka tarafa çevirdi.

Çağan sırıttı. En azından komiseri kadar inatçı değildi...

################################

Ejderden inip İki Yakalara doğru yürümeye başlayalı nerdeyse üç saat olmuştu ve kesintisiz ilerliyorlardı. Neşe yorgunlukla silahını  diğer eline aldı ve elinin tersiyle alnında biriken terleri sildi.

"Biraz oturup dinlenelim çok yoruldum!"

Nur da yorgunlukla kızı başıyla onaylasa da Çağan hiç oralı olmadı.

"Ne dinlenmesi daha yola yeni konulduk sayılır. Bulundumuz bölge riskli dayanın biraz."

Kızların adım atacak halleri kalmamıştı. Nur'un bacağındaki yara tam iyileşmediğini hatırlatırcasına sızlıyordu. Sessizce kayaların birine dayanıp ikiliyi izlemeye başladı.

Neşe gözlerini kısmış karşısındaki adama başını kaldırarak bakıyordu.

"Noldu komando korktun mu? Bizim bi adım atacak halimiz yok. Nur yarasını çok zorladı. Sen gidersen git!"

Çağan kıza kaşlarını kaldırarak baksa da gözleri kayaya dayanmış bacağını tutan komiseri bulunca başını salladı.

"İyi tamam ama fazla durmayalım tehlikeli burası."

Nur ikilinin atışmalarına gülse mi bacağındaki ağrıyla sızlansa mi bilemiyordu. Olduğu yere yavaşça çökerken Neşe endişeyle yanına gelmişti.

################################

Mola vermelerinin üstünden iki saat geçmişti ve Neşe artık sırtındaki çantayı bile taşımakta zorlanıyordu. Nur kızın halini farkedince önden ilerleyen Çağan'a seslendi.

"Çağan Neşe'nin çantasını sen alsana biraz."

Neşe arkadaşına minnetle bakarak çantayı çıkarmaya koyulduğu sırada Çağan dönüp sırıttı.

"Ne çantası? Siz ona çanta mi diyordunuz?  Ben sırtımda her gün 40 kiloyla kilometrelerce yürüyorum. Sesim çıkıyor mu?"

Neşe adamın dediklerine sinir olmuştu.

"Aman istemez be!"

Öfkeyle tekrar çantasını sırtına takacakken Çağan bir iki adımda kıza ulaşıp çantayı tuttu.

"Ver ver. Madem çıkardın..."

"Hayır sana vermek için çıkarmadım.
Nur şunu bi tutar mısın suyumu alıcam."

Çağan'ın yüz ifadesinden inanmadığı belliydi. Omuzlarını silkti.

"Sen bilirsin. Çok da meraklı değilim çantanı taşımaya."

Neşe suyunu alıp çantayı Nur'a verdiğinde Komiser birden bağırdı.

"Çağan?"

Çağan ona döndüğü an kız çantayı adama fırlattı. Çağan çantayı yakalayıp sırtına taktığında şaşkınlıkla komiserine bakan kıza döndü.

"Alt tarafı birkaç gün kalacaksın kızım. Ne doldurdun bu kadar?"

################################

Mert bütün gün askerler ve polis timiyle karakolun yıkılan yerlerini tamir edip boyamayla uğraşmışlardı. Bu iş kafasını dağıtsa da aklı hala Çağan ve Nurdaydı... Hava kararmıştı çoktan. Ne zaman geleceklerdi? Tam o sırada sesini duymuş gibi telsizden Çağan'ın sesi duyuldu.

"On dakika sonra karakola girecez komutanım. Üç kişiyiz."

Mert kaşlarını çattı. Üçüncü kişi kimdi? Ve bunlar neden yürüyerek geliyorlardı. Başını gökyüzüne kaldırdığında şiddetli rüzgarların helikoptere izin vermeyeceğini anladı.

Ali telsizden gelen anonsla karakolun önüne doğru çıktı. Nur komiserle birlikte Neşe'nin de geldiğini biliyordu ama söylememişti.

Mert Teğmen de yavaş adımlarla onun yanına yaklaşıp durduğunda dik yamacı tırmanan üç kişiyi görmüşlerdi. Mert'in gözü hemen topallayan Nur'u ardından ona yardım eden kızı buldu. Bir kızları daha eksikti!

Yamacın bitiminde Nur başını kaldırıp onları bekleyen uzun boylu adamlara baktı. İkisi de ellerini ceplerine sokmuşlar pür dikkat ona bakıyorlardı. Mert giderken onun yüzüne bile bakmıyordu şimdi ne değişmişti? Onunla alıp veremedikleri neydi bunların?

Avluya ulaştıklarında iki adam da aynı anda topallayan kıza destek olmak için öne atıldıklarında Nur hızla Ali'nin kolunu yakaladı. Ali kızın belinden tutup destek olduğunda Nur itiraz etmeden ona dayandı ve Teğmenin yüzüne dönüp bakmadı.

Çağan yorgunlukla sırtındaki çantayı attığı gibi bulduğu ilk kayaya çöküp elini cebine attı ve sigarasından bir dal alıp iki dudağının arasına sıkıştırdı. Elini tekrar çakmağını almak için cebine attığında çakmak yoktu. Hızla bütün ceplerini aradı ama yoktu. Birden oturduğu yerden kalkıp etrafına bakınmaya başladı.

"Hass*ktir! Nasıl kaybolur lan?!"

Çağan'ın tepkisi Neşe'nin dikkatini çekmişti. Kendini adamın sigarasını çıkarıp dudaklarına koyuşunu arsızca izlerken bulunca utançla başını çevirmişti. Hızla gidip adamın bıraktığı çantadan çakmak çıkardı. 

"Bende çakmak var bir çakmak için ağlayacağını bilseydim daha önce verirdim."

Çağan kızın sesiyle deliye dönmüştü. O normal bir çakmak değildi. Daha bir hafta önce şehit olan devresinin hediyesiydi. Ondan kalan tek hatırasıydı...

"Kes lan sesini! İstemez senin çakmağını!"

Neşe adamın sert sesiyle afalladı. Bu adamın sağı solu belli olmuyordu. Neşe elindeki çakmağı sinirle cebine sokuşturarak onları izleyen Nur'un yanına gitti. Nur kızın sinirlense de yüzünden bir anlığına geçen hayal kırıklığını görebilmişti.

"Aman boşver Allahın ayısı ne anlar cömertlikten!"

Bunu Çağan'ın duyacağı bir şekilde söylemesine rağmen Çağan ona dönüp bakmamıştı bile hala deliler gibi etrafa bakınıyordu. Sinirden çatlamak üzereydi ve ne dediğini ya da ne yaptığını bilmiyordu.

Yine de Neşe hem şaşkın hem de sinirliydi. Bir çakmak için bu kadar olay çıkarması saçmaydı! Ayı ne olacak!

################################

Karakola girdiklerinde Mert Çağanın yanına geldi. Kaşları hala çatıktı.

"Noldu aslanım birden bire?"

Çağan sesini çıkarmayınca Neşe sinirle araya girdi.

"Kıymetli çakmağını kaybetmiş. Onun için zırlıyor!"

Çağan kızın dedikleriyle birden ona döndü. Gözlerinden alev çıkıyordu.

"Sana kes sesini demedim mi lan ben?!!"

Neşe adamın kükreyişiyle sıçrasa da öfkeyle karşılık vereceği zaman araya Ali girdi. Çağan'ın yakasını tutup birden çekti.

"Ne bağırıyorsun lan kıza sabahtan beri!! Gücün ona mi yetiyor?!"

Çağan iyice delirmişti. Sinirden alnındaki damarlar belli oluyordu. Adamın elini ittiği gibi yüzüne yumruğu geçirdi. Ali geriye sendelese de geri karşılık vermek için atıldı. Ama Nur adamı zorla durdurdu.

"Ali dur napıyorsun sen!"

Çağan tekrar öfkeyle adama saldıracakken onun önüne de Neşe geçmişti.

"Çağan lütfen!"

İki deli adamı kızlar zor zapdederken Mert öylece izliyordu ve etraftan hiçbir askerin yardım etmesine izin vermiyordu. Nur bitkinlikle İnadını bırakıp Teğmene döndü.

"Mert bir şeyler yapsana!"

Mert sakince bir kıza bir Ali'ye baktı. Sonra yamukça sırıttı.

"Haketti. Bir komandonun yakasını toplarsan adamın defterini dürer..."

Nur öfkeyle burnundan soluyarak son kez adamın gözlerinin içine baktı. Sonra başını çevirip polislerine seslendi. Polisler hızla kavgayı ayırırlarken Nur içinden bir daha bu adamın yüzüne bakmayacağına yemin ediyordu.

Çağan sertçe Neşe'nin kollarını itip Ali'ye delirmiş gözlerle baktı.

"Seninle daha işimiz bitmedi!"

Tehditkarca konuştuktan sonra binadan çekti gitti.

################################

Nur koğuşta Ali'yi  önüne oturtmuş endişeyle adamın kızarmış yüzüne bakıyordu. Parmaklarıyla hafifçe elindeki kremi sürerken Cenk'in meraklı sesi duyuldu.

"Nasıl oldu olay? Biz duymadık bile."

Diğer polisler de homurtularla onaylayınca Ali yüzünü ekşitti.

"Neşe'ye bağırıyordu şerefsiz!"

Nur adamın son sözünden sonra yarasına bastırdı parmağını. Ali acıyla inleyerek kızın gözlerini baktığında Nur kaş çatmıştı.

"Şşşt! Sessiz ol! Oğlum kimin taburunda kime artistlik yapıyorsunuz? Adamları görmedin mi kıllarını bile kıpırdatmadılar."

"Ne yapsaydım komiserim? O herif Neşe'ye bağırırken göz mü yumsaydım?"

"Ahmet burda olsaydı kıyamet kopardı."

Arkadan gelen Cenk'in sesiyle komiser birden ona döndü.

"Nedenmiş o?"

Cenk pot kırdığını anlamıştı. Ama birimdeki herkes ayrılsalar bile Ahmet'in hala Neşe'yi sevdiğini biliyordu.

"Komiserim yani ne olursa olsun Ahmet Neşe'nin..."

"Ahmet Neşe'nin hiçbir şeyi falan değil! O defter kapanalı çok oldu!"

Cenk komiserinin sinirli çıkışıyla sessiz kalsa da bu sefer Ali dahil olmuştu.

"Neşe kapatmış olabilir ama Ahmet hiçbir defteri daha kapatmadı."

################################

Nur odasında yatağa oturmuş botlarını çıkarırken kapı tıklatıldı.

"Gir."

İçeriye Mert girince gözlerini devirip bağcıklarla uğraşmaya devam etti.

"Size kim gelme emrini verdi?"

Nur adamın sesiyle birden kaşlarını çatıp başını kaldırdı.

"Pardon? Timimi bırakıp gideceğimi düşünmedin heralde."

Mert kapıyı kapatıp yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Bu yaralı ayakla seni kim hangi akla hizmet yürüttü diyorum?"

Nur Teğmenin sözüyle birden duraksadı. Bu adam yine onu mu düşünüyordu. Gerçekten amacı neydi bu herifin?

"Bir şeyim yok benim."

Tekrar işine odaklandığında Teğmen vazgeçmemişti.

"E nasıl geçti yolculuğunuz?"

Nur öfkeyle yerinden kalktı. Giderken bir hoşçakal bile dememişti şimdi gelmiş karşısına hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya mı çalışıyordu?

"Mert senin amacın ne Allah aşkına? Benimle kafa mı buluyorsun?"

Mert derin bir nefes alıp doğruldu.

"Bak Nur ben o gün için..."

Nur birden elini kaldırıp adamı susturdu.

"Gerek yok. Gerçekten. Sen görevini yaptın ben görevimi yaptım. Ne biraz eksik ne biraz fazla. Şimdi izninle dinlenicem ben."

Mert kızın ifadesiz yüzüne baktığında öfkeyle soludu.

"Ondan bahsetmiyordum. Ben o gece için teşekkür ederim. Gitmeden önce bunu sana söyleme fırsatım olmamıştı. Şimdi iyi dinlenmeler!"

Kızın cevap vermesini beklemeden kapıyı sertçe çarpıp çıktı. Nur adamın arkasından bakıp kalmıştı. O gece onu teselli eden kendisiydi. Ne için teşekkür etmişti bu adam?

################################

Sabahın erken saatinde herkes yemekhanede toplanmış kahvaltı yapıyorlardı. Daha doğrusu Nur Teğmenle göz göze gelmemek için uğraşıyor Çağan ve Ali ise birbirlerine sert bakışlar atıyorlardı. Çağan'ın bakışı arada tabağıyla oynayan Neşe'ye dönüyordu. Ama hızla tekrar önüne dönüyordu. Aklından ne geçtiğini Allah bilirdi.

Ortamdaki sessizliği Mert Teğmenin çalan telefonu bozdu. Mert ekrana bakıp hemen açtı.

"Efendim Meleğim?"

Meleğim? Nur ve Neşe aynı anda birbirlerine bakıp gözlerini kısmışlardı. Neşe 'hayırdır' dercesine başını sallayınca Nur omuz silkti. İki kız da konuşmaya kulak kesilmişlerdi. Ama Teğmen uzatmadan kapatmıştı.

Kızlar kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki Ali'nin masadan kalktığını bile farketmemişlerdi. Ali bir tabak patates kızartmasını kızların önüne koyunca ikisi de irkildi. Karşılarında oturan Cenk ve birkaç devreleri kızların sıçrayışına sırıtmışlardı. Nur pot kırdıklarını anlayarak hemen toparlamaya çalıştı.

"Teşekkürler Alicim."

Kızın son lafıyla bu sefer birbirlerine bakan Çağan ve Mertti. Çağan'ın baş işaretiyle Mert ağzını bir şeyler söylemek için açmıştı ki tekrar telefonu çalınca susmak zorunda kaldı. Masanın üstünden telefonu alırken Neşe gözlerini adamın telefonuna dikmişti. Mert aldırış etmeden telefonu açtı.

"Meleğim yemek yiyorum sonra halledelim dedim."

Nur merakla Neşe'ye döndüğünde Neşe kızın kulağına çaktırmadan fısıldadı.

"Meleğim yazıyordu..."

Nur öfkeyle önüne döndü. Napıyordu Allah aşkına! Ona neydi ki!

Telefon tekrar çaldığında Neşe kızı koluyla dürttü. Nur birden gözlerini Teğmeninkilere dikti. Sadece meleği kimdi merak ediyordu ne vardı bunda?

Mert bekletmeden telefonu açtı.

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 54.6K 51
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çare...
62.6K 484 16
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için s...
40.7K 862 33
Ben Nefes 17 yaşımda üniversite hayalleri kurarken yâşça büyük Urfanın en zengin en tehlikeli Şariwan ailesine gelin giden Nefes. Babam doğduğumda...
136K 3.3K 46
Ünlü İtalyan mafyası Korhan Kumludağ, yıllardır aradığı aşkını rüyasında görür. Rüyasındaki kızı yıllarca arar ve sonunda bulur; Pera Adıgüzel. Hay...