Selam, sizden öncelikle özür dileyerek giriş yapmak istedim. Çok beklettik ve saçma şeyler oldu fpamflsn ama bu kitabı 8. Sınıfta yazmaya başladık ve şuan 11. Sınıfız fpwnfpaf. Aradan çok süre geçti ve yavaştan sınava hazırlandığımız için sizi kırmak istemedik. Bölümlere devam etmek istedik ama yavaştan final geldi. Okuduğunuz, oy verdiğiniz, yorumlarınızla bizi güldürdüğünüz için hepinize teşekkür ederim. Açıkçası ben kitabı çok unuttum. O yüzden teknik hatalar yapabilirim. Şimdiden iyi okumalar. Medyadaki şarkı bu bölüm için. Dinleyerek okuyabilirsiniz. Bittikçe başa sarın!
Sizi ç♡k seviyorum ~azraqueen
○●°○●°○●°○●°○●°○●°○●°
*_Ahenk'ten_*
Bediz ile beraber bilgisayardan korku filmi izliyorduk. O sırada Erva, yatağında test çözmeye çalışıyor, Eftalya Atakan ile çekildiği fotoğraflara bakıyor, Zümrüt ise dolabını düzenliyordu.
"Bence şimdi kızın karşısına adam fışkıracak."
"Kesinlikle."
Ve adam fışkırdı. Biz anırırken Eftalya adamın çığlığıyla beraber çığlık attı. Bediz kulaklarını kapatırken o sırada telefonum titretmeye başladı. Arayan annemdi. Babamla ayrıldığından beri beni daha çok arıyordu. Onun için endişelensem de abim yanında olduğu için içim rahattı.
"Annemle konuşmam lazım. Sen adamın çıktığı sahneleri bana anlatırsın."
"O iş bende kanka!"
Bediz'e gülimseyip koridora çıktım. Evet panduflarımla. Telefonu açtım.
"Efendim anne?"
"İyi misin kuzum? Bir ihtiyacın var mı? Seni çok özledim."
Annemin ardı ardına sorduğu sorular yüzünden kafam karışmıştı.
"Evet haklısın."
Hay sıçayım.
"Ahenk?"
"Yani ben de seni çok özledim. Abimle aran nasıl? Üzüyor mu seni it?"
"Yok yok. Bana çok destek oluyor sağolsun. İlk defa abinin hayrını gördüm."
"Heh tamam eee,
O sırada koridorda Utku'yu gördüm. Pars'a çok hararetli bir şey anlatıyordu ama Pars'ın onu pek dinlediği söylenemezdi. Kıkırdadım.
"Ahenk? Orada mısın?"
"Evet evet. Anne, bu haftasonu gelirken yanımda Utku'yu da getirsem? Tanışsanız olur mu?"
Anneme Utku'dan bahsetmiştim ve o da benim mutlu olmama sevinmişti. Neyse ki anlayışlı bir aileye sahiptim. Ama abimin ne tepki vereceğini pek tahmin edemiyordum.
"Ah, tabiki olur kızım. Bekliyorum. Haber vermen yeterli. Selam söyle kızlara. Öptüm onları da."
"Tamam annecim, ben de seni öptüm. Abimi öpmedim ama söyle ona."
"Tamam kuzum görüşürüz"
Kıkırdayarak telefonu kapattım ve zıplayarak Utku'nun yanına gittim.
Beni görünce muzip bir şekilde sırıttı. Pars da asker selamı vererek ortadan kayboldu. Sanırım kütüphaneye gidip değişik kitaplar okuyacaktır.
"Ooo bal böceğim gelmiş."
"Utku! Bal böceğim ne ya kusacağım."
"Bok böceğim?"
Kahkaha atarak göğsünü yumrukladım ve bir anda çok ciddi hale büründüm. O da benim bu halimin nedenini merak ettiğinden dolayı kaşlarını çatmıştı.
"Utku, ben sana sormadan bir bokluk yaptım..."
"Hamile misin?"
"Hayır! Bir dinle."
"Tamam tamam."
"Bu haftasonu bize gelir misin? Annemle tanışmanı istiyorum."
Ağzını açmıştı ve sonra bir anda bana sarıldı.
"Utku?"
"Nikah tarihimiz ne zamana alalım?"
"Utku! Hayır,"
Onu ittim kıkırdayarak.
"Sadece konuşmanızı istedim. Annem ne kadar aptal bir çocukla sevgili olduğumu görüp bana acısın istedim."
"Annene çok saygılı olacağım görürsün."
Kaşlarımı kaldırdım.
"Sen? Saygılı?"
Kahkaha atmaya başlamışken elimle ağzımı kapattı.
"Şşşt! Birileri duymasın. Sonra tüm serseri imajım çizilir."
"Aman!"
"Neyse, ben de ailemden izin alayım. Bu haftasonu size gelmek için. Bir günlük mü?"
"Yok tüm haftasonu, hatta benim yatağımda yatarsın. Abim de bizi izleyerek mutlu olur."
Bir anda benden uzaklaştı.
"Senin abin vardı değil mi? Şey bu haftasonu biri öldü de. O yüzden mevlüt olacaktı. Gelemem."
"Gerizekalı yalan bile söyleyemiyorsun. Her neyse. Abimden korkma. Eminim seni benden daha çok sevecektir. Beni kıskanmaz o. Üvey kardeşi gibi görür beni. Yani rahat ol yeter."
"Heh tamam. Zaten efendi bir çocuk olduğum için herkes beni sever."
"Tabi tabi, çok efendisin. Neyse, ben gidiyorum. Bediz ile korku filmi izlemem lazım."
Bir anda beni yanağımdan sulu sulu öpüp kaçtı. Pis köpke....
°●○。。○●。。●○。
Bir kaç kıyafet ve abur cubur aldıktan sonra kızlarla vedalaştım. Bediz Utku'nun yağtığı her eylemi ona mesajla atmamı emretti. Her an her şey olabilirmiş. Erva çantama ramen sıkıştırırken Eftalya, Atakan ile böyle olabilirdik diye ağlamaya başladı. Zümrüt de aileme selam söyledi.
Asker selamı vererek şapkamı taktım. Utku ile 2 saat otobüste oturacaktık. Hadi bakalım.
~~~~~~~~~~~~
Şuan hala Utku'ya bakınca ciddi olamıyorum. Çünkü gömlek giymiş. Hem de papyonlu. Salak. Çok ciddiye aldı bu işi. Otobüsteyiz ve bana zorla cips yedirtiyor. Arkadaki teyze bize kınayan bakışlar atıyor. Önümüzdeki amca da cips istiyor. Midem bulanıyor.
"MİDEM BULANIYOR!"
"Sakin ol."
Otobüsteki herkesin bana bakmasını umursamadım çünkü bir daha nerde karşılaşacağız? Ben de Erva'nın torbaya sıkıştırdığı ramene termostaki sıcak suyu döktüm ve yemeye başladım.
"Kızım gazoz mu o elindeki?"
Öndeki amca aç gözlerle gazozumu işaret ettiğinde ona uzattım.
"Al amca al. Onu da iç. Bisküvit de ister misin?"
"Olur valla. Ne iyi dedin kızım!"
Elimdeki bisküvileri de alınca göz devirdim. Ben çok daralmıştım. Kulaklığımı takıp camı araladım ve Utku'nun omzuna yattım. Bediz olsaydı Bediz'in omzuna yatardım. Ama yok...
"Bir daha parfüm sıkma."
"Parfüm sıkmadım ki?"
Biliyordum. Çok güzel kokuyordu.
(Iy romantizim)
"O zaman sık. Ölmüş hayvan gibi kokuyorsun."
Gülümseyip başımı öptü. Hehehee...
°○●°○●°○●°○●°○●
Eve gelmiştik. Zili çaldığımda Utku papyonunu ve saçını düzeltti. Töbe yarabbim sanki kız isteyecek. Eline bir anda çiçek ışınlandı. Ben bunları çekecek ne yaptım?!
Annem kapıyı açınca gülümsedi.
"Hoş geldiniz! İçeri geçin. Utku?"
"Merhaba efendim."
Beni bir kahkaha tuttu! Anırdım orada. Annem bana kaş göz yapsa da ciddi kalamadım.
"Morhobo ofondom!"
"Ahenk! Dalga geçme çocukla. Ne güzel saygılı. Senin gibi kamyoncu amca ağzı yok."
Utku bana kaşları çatık ciddi ciddi bakınca kendimi toparladım ve içeriye girdik.
Annem ikimize de sarıldı.
"Hadi siz odanıza geçin. Yemek zamanı çağırırım sizi."
"Tamam efendim."
"Bana Cansu Teyze diyebilirsin."
Utku kafasını sallayarak aptal bir gülümseme koydu suratına.
Odama çıktığımızda sordum.
"Neden kendin gibi olmuyorsun?"
"Ne, serseri gibi mi davranayım? Merhaba, Cansu teyze ben tüm kızları istese elde edebilen Utku ama sizin kızınızı seçtim. Çok şanslısınız mı diyecektim?"
Uzaktan abimin sesi geldi.
"Demek, öyle!"
Utku'nun suratı kırmızıya dönerken ben kahkahamı tutmaya çalıştım.
"Ben öyle demek istemedim."
"Şaka yapıyorum Utku. Nasıl biri olduğunu biliyorum. Ahenk anlattı. Yine de onu üzersen!"
"Onu asla üzmem merak etmeyin."
"Sana minnettar olurum diyecektim ama sen bilirsin."
İkisinin konuşmasını dinlerken bir yandan eşyalarımı yerleştiriyordum. Abim gidince Utku konuştu.
"Abinle olan ilişkinizi asla çözemeyeceğim."
"Ben de."
"Bu arada, odan çok güzelmiş."
"Sağol. Odamı çok seviyorum ben de."
(Ahenk'in odası)
(Şaka şaka, sıcak bir oda işte)
Beraber müzik dinledik. Sonra film izledik. Biraz Bediz'i arayıp özlem giderdim. Eşek sıpası özletti. Sonra Spy'ı sevdim ve mamasını verdim. (Ahenk tilki besliyor. Evet olamaz mı?!)
"ÇOCUKLAR! YEMEK HAZIR!"
Utku ile birbirimize baktık. Aşağıya indikten sonra ellerimizi yıkadık ve yemeğe oturduk.
"Ee Utku, bize kendinden bahsetsene biraz."
Uyy sıkıcı biyografi...
"Doğruyu söylemek gerekirse, ailemle aram pek iyi değil çünkü beni 4 4'lük dersleri olan ve saygılı bir çocuk olarak görmek istiyorlar. Kesinlikle öyle biri değilim. Ama onları seviyorum ve gururlandırmaya çalışıyorum. Olmayınca yapacak bir şey olmuyor. Sadece çizgi roman okumayı ve gezmeyi seviyorum. Ailemin buraya geldiğimden haberi var size de selam söylüyorlar."
Annem gülümseyerek onu dinledi. Abimle bir anda çizgi roman konuşmaya başladılar. Demiştim. Abim onu benden çok sevmeye başladı bile. Annem içinden 'çok yakışıklı' diyordu. İçinden söylediğini nerden biliyosun derseniz, annem içinden söylediği şeyleri mırıldanır. Hatta Utku da duymuştu ama gülümseyerek yanıtlamıştı.
Artık sinirlenmeye ve kıskanmaya başlamıştım. Çünkü Utku benim yavuklum gibi değil de abimin kankası gibi davranmaya başlamıştı.
"Cansu teyze ellerine sağlık. Çok güzel olmuş yemekler."
"Afiyet olsun oğlum. Beğenmene sevindim."
Utku'ya odaya çıkalım bakışı attığımda abimle konuşmaya devam etti. Ayağına bastığımda gözlerini hızla bana çevirdi. Sinirli ve ateş çıkaran gözlerimi görünce ayağa kalktı.
"Ahenk, gece 12'de yola çıkarız. Ben götürürüm sizi yurda."
"Tamam abi."
°○●°○●°○●°○●°○●
Bediz'e Utku'nun abimle fazlasıyla iyi anlaştığını mesajla rapor edip kızlara iyi geceler mesajı attım. Saat geç olmaya başlamıştı.
"Annen çok güzel. Senin kime çektiğin belli oldu... Abine"
"Iy! Allah korusun. Bence o evlatlık ama annem çok iyi biri olduğu için bu bilgiyi saklıyor bizden. Her neyse. Yurda gitmemiz lazım."
"Teşekürler beni evinde ağırladığın için. Bir gün ben de seni çağırırım."
"Ailen beni sevmiyor ki."
"Evet ama umrumda değil. "
Kıkırdadık. Ben Utku'yu Utku olduğu için seviyorum. O da beni kendim olduğum için.
Bir anda Utku ayaklanıp odamı kurcalamaya başladı.
"Ne yapıyorsun ya? Annem toplamış sen geliyorsun diye. Bıraksana olum!"
"Bir dakika... ummm..."
Bir şeyler arıyor gibiydi. Peluş oyuncak koleksiyonumun olduğu dolabı açınca sinirim tepeme çıktı.
"Sakın ellerini sürme! Onlar benim en değer verdiğim şeyler. Hepsinin anısı var!"
"Madem bana da değer veriyorsun, bunlardan biri benim olsun. Bende sana ait olan bir şey olsun istiyorum. "
"Ne saçma bir düşünce! Kabul etmiyorum."
Minnion'umu çıkardı.
"Bu?"
"Kayiten olmaz! Bediz'in bana ilk doğum günümde aldığı peluş o!"
Bir tane tavuk peluşu çıkardı.
"Hayır bana Erva'yı hatırlattığı için aldım onu."
Unicorn çıkardı.
"I-ıı. Onu ağlayarak abime aldırmıştım."
Yeşil timsah çıkardı.
"Bu?"
"Hmm onu yakışıklı bulduğum için almıştım. Tamam kabul. O senin. İsmi Tortor sakın kaybetme!"
Kafadını sallayıp Tortora baktı.
"Bana benziyor. Hehe"
"Evet, pişkin surat ifadesiyle yavşaklığını koruyor."
Kaşlarını çatıp bana saldıracakken abim geldi.
"Hadi hazırlanın da göndereyim sizi. Aslında Utku kalabilir."
İğrenç seviyesiz iğnemelerinden bıktığım için sesimi çıkarmadım. Eşyalarımı toplayıp Utku odadan çıkınca üzerimi değiştirdim. Bediz'e diğer kızlara da söylemesi için mesaj attım. Geleceğimi haber vermesi için.
●○°●○°●○°●○°
Yolculuğun yarısında uyumuştum. Utku ve abim önde benim dedikodumu yapmışlardı. Uykumda onları dinledim. Böyle bir özelliğim var. Kızlar da ben uyurken konuştuğunda sabah onlara hesap sormak için bu özelliğimi geliştirmiştim.
Yurda geldiğimde saat yaklaşık 2'ydi. Kızlar uyumamışlar bana geri dönüş partisi hazırlamışlar. Bunu kendileri için yaptıklarına eminim çünkü hazırladıkları şeylerin yarısını yemişlerdi bile. Neyse düşündüklerine şaşırmıştım. Uykum olduğu için onlara sarılırken uyuyakalmışım. Sabah uyandığımda söylediler.
°○●°○●°○●°○●°○●°○●°○●(medyayı burada kesinlikle açın!)
Bugün canımız sıkıldığı için bahçeye çıkıp görgüsüz gibi piknik yapmıştık. Bediz'le masada yemek yerine yerde yedik. Erva da yanımıza geldi. Çünkü masada piknik olmazdı. Betonun üstüne piknik örtüsünü serip yemekhaneden çaldığımız şeylerle piknik yapıyorduk. Kimse bizi tuhaf karşılamadı çünkü artık tanınıyorduk.
Eftalya bize ananas suyunu uzattığında alıp doldurdum. Zümrüt de düşünceli bir şekilde yemeğini yiyordu.
Bediz fantasına kola eklemeye başladığında Erva da böreğinin içine çubuk kraker sokuyordu. Hiç öyle bakmayın. Onlar gerçekten bu işi biliyor. Dermatolojik olarak test edilmiştir.
Bediz'in gözleri kısılıp burnu fırt fırt etmeye başladığında bir bokluk olduğunu anladım.
Erva gözlerini dikmiş okul tarafına bakıyordu. Eftalya'nın gözleri parlamış, Zümrüt de ciddileşti. Onların baktığı tarafa bakınca bizim 5 dangalak gözlerime ilişti.
"Sakin olun. Sadece yemeklerinizi yiyeceğiz."
"Buna asla izin vermeyeceğiz Malfoy! Ya hakkıyla kazanırsınız ya da bizi yerken izlersiniz!"
Bediz Pars'ı cevaplamıştı.
Atakan, Eftalya'ya gülümseyince Eftalya ağlamaya başladı. Bu ikisini asla çözemeyeceğim.
Zümrüt ve Polat birbirlerinden en uzak noktaya oturdular. Bize asla açıklamasalar da bariz belliydi.
Erva'ya Ender'i görünce normal davranmasını istediğimiz için çubuk krakerini fantaya bandırıp yemeğe devam etti. Bediz ile onu elimizle onayladık.
Ender ve pişkince sırıtarak Erva'ya bakıyordu. Erva kafasını eğip çaktırmamaya çalışarak gülümsedi.
"Çubuk krakerin olayım fantaya bandır beni."
"Asla! Bu tadı ve hazzı sadece biz alabiliz!"
Utku bana bakıp deli gibi gülümsediğinde onu yemeklerden uzaklaştırmak için peçete fırlattım. Tabiki de uzağa gitmedi. Ama bu onu korkutmak için yeterli değildi. Ayağa kalkıp bir yandan Bediz'in yaptığı karışımı içtim.
"Yemeklerimizden uzak durun. Yoksa Karındeşen Jack gibi yemekleri birer birer sökeriz midenizden!"
Atakan ile Eftalya konuşmak için yürümeye başlamışlardı.
Polat dayanamayıp oturduğu yerden hızla kalktı ve okula yöneldi. Zümrüt se göz devirerek peşinden gitti.
Görev üçümüze kalmıştı.
Erva, ben ve Bediz yemeklerin etrafında süper dadı gibi et çemberi oluşturmuştuk.
Erva tabakları eline silah gibi yerleştirmişti. Bediz hiç acımadan sağ eline bir bıçak sol eline de çatal almıştı. Ben de fantayı alıp çalkalamaya başlamıştım.
Üçü de ellerini kaldırıp bize bakıyorlardı
"3!"
"2!"
"2.50,"
"Ahenk!"
'Tamam tamam 1!"
Onlar kaçarken biz de arkalarından kovalıyorduk. Erva tabakları frizbi gibi fırlatırken Bediz de elindeki bıçakla şov yapıyordu. Ben fantanın kapağını açıp onlara püskürtmeye başlamıştım bile.
Bizim için eğlence anlayışı buydu. Sonunda ceza alsak da, pişmanlık duysak da anı yaşamaktı eğlence. Çünkü ileriyi düşündüğümüz zaman hayattan zevk alamayız. İleriyi de ileride düşünürüz...
Onları çok seviyorum. Gerçekten çok. Kırgınlıklarımız, kavgalarımız, dertlerimiz, saçma düşüncelerimiz, duygularımız, fikirlerimiz, anlayışlarımız, farklılıklarımız ile birbirimizi tamamlıyoruz.
Biz buyuz...
°○●°○●°○●°○●°○●°○●°○●
Uy bitti. Ben çok eğlendim. Umarım siz de çok eğlenmişsinizdir. Kendinize bolca vakit ayırın. Yapamadığınız şeyleri deneyin. Kenara attığınız şeylerin üstüne gidin. Çünkü şimdi tam sırası. Karamtinadayız diye salmayın. Hepiniz uyuşuklaştınız biliyorum. Kendinize program yapın ve sabah erken kalkın. Gününüzü uyuyarak geçirmeyin. (Ben biraz öyle yapıyorum ama olsun!) Hayatınızı doldurun. Boşu boşuna yaşamayın.
Sizi seviyorum dikkat edin kendinize. Son demek istemiyorum. Bu laf beni üzüyor. O yüzden siz hikayeyi tamamlayın.
Öptüm hepinizi sulu sulu ♡♡♡
°○●°○●°○●°○●°