Mafya Kızı/ASKIDA

بواسطة acelyairem

173K 6.8K 774

Babasından ona miras kalan bir mafyacılık oyunu.. Alınması gereken bir intikam.. Ve hiç beklenmeyen bir aşk! ... المزيد

-Bölüm 1-
-Bölüm 2-
-Bölüm 3-
-Bölüm 4-
-Bölüm 5-
-Bölüm 6-
-Bölüm 7-
-- 2015 --
-Bölüm 9-
-Bölüm 10-
-Bölüm 11-
12. Bölümden Küçücük Ufacık Minicik Bir Kesit
-Bölüm 12-
DUYURU
-Bölüm 13-
-Bölüm 14-
♡Yeni Kapak♡
~DUYURU~
Ramazan Bayramı
YB ÖNCESİ DUYURU
-Bölüm 15 (Sezon Finali)-
Duyuru yb hakkında
Bölüm 16'dan Ufak Bir Kesit
merhaba :)

-Bölüm 8-

10.4K 427 23
بواسطة acelyairem

Hasan amcayla ilgili bütün işlerim bitmişti. Şimdi ise bara gidecektim. Numaramı Ufuğa veren geri zekalıyı halletmem gerekiyor çünkü. Numaramı Ufuğa veren kişi çok büyük ihtimalle patrondu. Ama o bunu yapamayacak kadar çok korkar benden. Onun dışında kimsede numaram yok. Patron haricinde kimse benim numaramı bilmezdi. Ahh! Barda çalışan herkesi öldüresim geliyor.

Emin olduğum birşey varsa o da patronu kesinlikle öldüreceğimdi. Ve bunca işimin arasında birde yeni patron aramakla uğraşacaktım. Tabi böyle saçma bir şeyle uğraşmayacağım için bunu da Rüzgara atacaktım.

Hızlı sürdüğüm için hemen bara gelmiştim. Gündüz vakti olduğu için bar bomboştu. Sadece garsonlar ve temizlikçiler vardı. Bazı garsonlar bana selam vermişlerdi ama aldırmadım. Patronda sesleri duymuş olacak ki hemen odasından fırlamıştı. Tabi bu saatte beni görünce baya şaşırmıştı ve bir problem olduğunu anlamıştı.

Hızlı adımlarla patronun odasına girdim, patronda peşimden girdi. Şaşkınlığı geçince de konuşmaya başladı.

- Hoşgeldiniz Efendim.

- Hemen bütün çalışanları buraya topla karşımda sıraya girsinler.

- Peki efendim ama sebebini anlayamadım.

- Sadece dediğimi yap!

- Tabi Efendim hemen gidiyorum.

O odadan çıktıktan sonra karşıdaki dolaptan bir bira şişesi ile bardak alıp yerime geçtim. Koltuğa iyice yayılarak oturdum ve sağ ayağımı sol dizimin üstüne koydum. Patron ve diğerleri gelene kadar dönen sandalyede kendimce sağa sola sallandım ve biramı yudumladım.

10 dakika sonra hepsi odaya doluştular. Tam karşımda hepsi sıraya girmişti. Bilmem kaçıncı bardak biramı yudumlarken hepsini sırayla inceledim. Aralarından bir iki tanesini geöen günden gözüm ıssırıyordu. Ama gözlerim sadece bir tanesinde takılıp kalmıştı.

Parmağımla onu gösterip öne çıkmasını işaret ettim. Onda takılmamın sebebi durduk yere terlemesiydi. Çok fazla terliyordu. Endişeli gibiydi. Anlaşılan aradaığım kişi buydu. Ama anlamadığım şey telefon numaramı nerden bulmuştu? Patronun numaramı çalışanlara vermesi yasak verirse de başına gelecekleri biliyor sırf korkusundan dolayı veremez. Sanırım daha fazla dayanamıycam.

- Numaramı nerden buldun?

- Ne..!? Kim..? Ben mi?

- Evet delikanlı sen! Numaramı nerden buldun?

- Be..Ben.. Bende sizin numaranız yok.

- Hadi ya! İnanmışa benziyormuyum sence? Bak delikanlı eğer hemen doğruyu söylersen ufak bir ceza ile atlatırsın. Amaa söylemezsen öteki tarafa ani bir yolculuk yaparsın. Hadi şimdi doğruyu söyle vaktimi harcıyorsun.

Oğlan tamamen susmuştu. Sadece düşünüp gözlerimin içine bakıyordu. Sanırım olanlara inanmaya çalışıyordu. Titremeye de başlamıştı. Galiba yeniydi burda.

Daha fazla korkutmak amaçlı silahımı çıkarıp masanın üstüne koydum. Sonra bardağıma uzanıp biramdan bir yudum daha aldım. Silahımı yeniden elime alıp incelemeye başladım. Kafamı silahtan kaldırmadan göz ucuyla oğlana bir kez baktım. Fazlasıyla korkmuştu. Sinirimi belli edecek şekilde hfifçe güldüm ve ona baktım. O kadar çok korkuyordu ki yapacağım en ani bir harekette bile kalp krizi geçirip ölebilirdi.

Bu uzun süreli sessizlikten sıkılıp elimdeki silahı oğlana doğrulttum. Gözleri kocaman olmuş bir şekilde bana bakarak yutkundu. Sessizliğe daha fazla dayanamayıp yeniden sordum.

- Ah! Hadi ama! Bu iş uzamaya başladı. daha bir sürü içim gücüm var ve ben burada senin cevabını bekliyorum. Gerçekten ölmek mi istiyorsun? Konuşsana lan! 

Bağırışımdan sonra oğlan büyük bir korkuyla bir kez daha yutkundu. Tam gözlerinin içine 'Hadi ama' der gibi bakıyordum. Sabrımın son damlalarınıda tüketmiştim artık. Yüzümdeki karanlık ifadeden başına gelecekleri anlamış olacak ki gözlerini sımsıkı yummuştu. Yüzündeki ifade bu işkencenin bir an önce bimesini diler gibiydi.

Parmağım tetikteydi. Diğer çalışanlar olacakları bildikleri için genç oğlanın etrafından uzaklaşmıştılar. Ama tam tetiğe basacağım sırada odaya izinsiz biri girdi. Odadaki küçük kalabalığı yararak yanıma gelmişti Gazel. Bana 'Ne oluyor burada?' der gibi bakınca bir açıklama yapmak zorunda kaldım.

- Şu karşındaki geri zekalı benim telefon numaramı bulmuş bir yerden ve birisine vermiş. Ben, doğruları söylerse eğer ufak bir ceza ile atlatabileceğini söyledim ama konuşmamakta ısrarcı. Bende tam cezasını kesicekken sen geldin.

- Gece...

- Evet. 

- Ufuk mu?

Gazelin ağzından çıkan 'Ufuk' ismi beni şaşırtmıştı. Elimdeki silahı masaya bırakıp yüzümdeki şaşkın ifadeyle Gazele dönmüştüm. Ve Ufuğu nerden tanıdığını gerçekten çok merak etmiştim.

- Sen Ufuğu tanıyor musun?

- Bende Ufukla o gece tanıştım. Numaranı verende bendim.

Gazelin söyledikleri ile ikinci bir şok yaşarken kendime bir iki saniye verdim kendime gelmek için. Daha sonra Gazelle daha rahat konuşmak için oda da ki herkese elimle çıkmalarını işaret ettim. Oda 10-15 saniye içinde boşalmıştı ve önümde Gazelle yaşayacağım ufak çaplı bir tartışma vardı.

- Cidden Gazel bunu yaparken aklından ne tür bir saçmalık geçiyordu?

- O gün eve geldim ama hasılat toplamak için çıktığını öğrendim. Ve şansıma ilk baktığım barda buldum seni. Yanına doğru gelirken güldüğünü gördüm ve şaşırdım daha sonra yanındaki adamı fark ettim. Bir saat boyunca sizi izledim. Sen... Mutluydun Gece. Belki de aylar sonra seni ilk kez mutlu gördüm. Sen gittikten sonra onun yanına ben gittim. Tanıştım. Biraz konuştuktan sonra numaranı istedi. Bende seni öyle görünce numaranı verdim.

- Off Gazel! Numaramın yabancılara verilmesinden nefret ettiğimi biliyorsun. Neden ilk olarak bana sormadın ki? Ufuk bugün beni aradı ve benden hoşlandığını ima etti.

- Peki sen ne dedin? Umarım terslememiştirsin.

- Bir daha beni aramamasısını aksi takdirde başına kötü şeyler geleceğini söyleyip kapattım.

- Gece sana gerçekten inanmıyorum. Ufuk senin eski hayatına dönmen için iyi bir fırsat olabilirdi.

- Ben hayatımdan son derece memnunum. Hayatımda yabancı insanlar istemiyorum ve Ufukta yabancıdan başka birşey değil. Ben böyle gayet iyiyim Gazel beni düşünmene gerek yok.

- Gece şu haline bak. Nasıl iyi olduğunu düşünürsün. Eskiden insanlarla konuşurdun gülümserdin. Şimdi ise sadece benimle ve abilerinle konuşuyorsun.Geri kalan insanlarla önemli bir durum olmadığı sürece konuşmuyorsun.

- Gazel yeter artık. O gün çok içtim ve sarhoşluğun vermiş olduğu etkiden dolayı Ufukla gülmüş eğlenmiş olabilirim. Hayatımda yabancılara yer yok! Kapatalım bu konuyu. Sen neden geldin buraya?

- Seni ziyarete eve gittim ama evde yoktun. Seni aradım cevap vermedin.Korumalardan burada olduğunu öğrenip buraya geldim ama ortalıkta kimse yoktu. Sonrada seni bu odada elinde silahla buldum.

- Tamam o halde eve geçelim. Ve, Gazel sana kızgınım.

- Off Gece offf!

Gazelle beraber arabaya binip eve doğru yol aldık. Yol boyunca nerdeyse hiç konuşmadık. Gazel de telefonda oyun oynayıp durdu zaten. Gazel benim aksime hatta bulunduğu ortamlara bile rağmen çok çocuk ruhluydu.

Kısa bir süre sonra eve varmıştık. Arabayı park ettikten sonra eve geçtik. Gazele salonda oturmayı teklif etmiştim ama yine genç kız havalarına girmişti ve odama çıkmıştık. Gazel kendini benim yatağıma atarken ben çalışma masamın sandalyesine oturmuştum.

Bir kaç dakika sonra hizmetlimiz Merve, Gazelin çikolatalı kurabiye ve meyve suyunu çok sevdiğini bildiği için ikramda bulunmuştu. Ve tabi ki Gazel kıtlıktan çıkmış gibi kurabiyeleri yemişti. Bense sadece meyve suyumu yudumlamıştım. Sessizliği bozan ise Gazel olmuştu.

- Gece, Ufukla nasıl tanıştın?

- Son olarak o barın hasılatı kalmıştı alınması gereken. Bende biraz oturup içmeye karar verdim. Daha sonra yanımdaki tabureye biri oturdu. Bir an için gözüm onu ıssırır gibi oldu. Bu yüzden biraz inceledim onu. Sonra beni fark etti ve ondan etkilendiğimi idda etti. Ama ben böyle bir şey olmadığını söyledim. Daha sonrada tanışmak istedi bende alkolün etkisiyle kabul ettim. Biraz güldük eğlendik daha sonrada oradan ayrıldım.

- Gece... Çocuğa bi şans vermelisin bence. Belki o seni yeniden eskisi gibi yapar.

- Gazel sana daha kaç defa diyicem ben gayet iyiyim.

- Off Gece! Peki. Tamam. Sen iyisin!

- Bir daha böyle bir konuyu açmayalım Gazel yoksa kalbini kırarım.

- İyi tamam.

Gazel ısrarları ile beni öfkelendirmişti. Bunu ona ne kadar belli etmemeye çalışsamda bir yerden sonra sözlerim öfkemi yansıtmıştı. Uzun ve yorucu bir gündü ve benim artık bir uykuya ihtiyacım vardı. Gazelde bunu anlamış olacak ki gitmek için ayaklanmıştı.

Onu yolcu ettikten sonra oturma odasına geçip biraz televizyon izledim. Canım sıkılınca kameraları kontrol etmek için ayaklandım. Aslında Deniz kameraların başındaydı ama bende bir bakmak istedim. Kameraların bulunduğu odaya geldiğimde oda da Deniz yoktu. Başka biri vardı. Adama Denizin nerde olduğunu sorduğumda ise aldığım cevap karşısında sinirlenmiştim. Allahım ne kadar çok sinirlendim bugün!

Deniz bey ona verdiğim görevi hiçe sayarak uyumaya gitmişti. Zeynebin ölümünde çok başarılı bir çıkarmıştı ama bu onu biraz fazla havalandırmış gibi. Ama tabi ki de bunun bedelini ödeyecek. Mutfağa gidip buz dolabındaki dolu sürahiyi elime aldım. Merdivenleri hızlıca çıktım. Denizin odasının kapısını yavaşça açtım ve içeri girdim. Tam baş ucunda durdum. Aslında daha kötü şeylerde yapabilirdim ama sonuçta o benim abim ne kadar onun patronuda olsam o benim abimdi.

Deniz öyle bir uyuyordu ki suyu hissedip hissetmiyeceğinden şüpe ettim bir an. Daha fazla dayanamayarak bir anda bütün suyu üzerine döktüm. Bağırarak ve küfür ederek öyle bir uyandı ki karşısında beni görünce şok geçirdi. Tabi kendisine gelmesi biraz zaman aldı.

- Gece sen ne yaptığını sanıyorsun!? Dürterek veya bağırarakta uyandırabilirdin. Ahh. Lanet olsun!

- Ceza.

- Beni uyandırmam zaten en büyük ceza oldu bana. Hem bu neyin cezası?

- Ben sana kameraların başında durmanı söylüyorum ama sen uyuyorsun. Görev ihlali yapıyorsun. Hem dua etki daha kötü birşey yapmadım.

- Ahh! Doğru ya. Benim küçük kız kardeşim bir Mafya Kızı! Şükürler olsun ki başıma daha kötü birşey gelmedi.

- Şimdi üstünü değiş ve kameraların başına geç.

- Peki patron.

Artık fazlasıyla yorulmuştum. İyi bir dinlenmeye, uykuya ihtiyacım vardı. Mutfağa gidip biraz su içtim ve odama çıkıp üzerimi değiştim. Yatmadan önce telefonumu son kez kontrol ettiğim de Gazelden bir mesaj vardı. "Ufuk beni ve seni arkadaşıyla kaldığı eve davet etti. Gidelim mi? " Ahh. Bu kız hiç vazgeçmeyecek. Sabahtan beri söylediklerim nere gitmişti acaba?

Gazele cevap yazmadım ve gece boyunca beni rahatsız etmemesi için telefonumu tamamen kapattım. Yumuşacık yatağına uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Möröbö Gönçlör :D Uzun zamandır yazmamıştım ama anlayış gösterin. Artık hafta sonlarında da kursa gidiyorum yani hikayeye ayıracak pek vaktim kalmıyor artık. Ama yinede yazabildiğim kadar yazıyorum. Bu bölüm güzel oldu gibi geliyor bana umarım sizde beğenirsiniz. Ve birşey daha yorum ve vote sınırı koyuyorum 10 yorum 20 vote verseniz yeter yb için.

6,98K olmuşuz arkadaşlar ben ilk yazmaya başladığımda 100 kişi belki okur diye düşünüyordum ama şimdi bu rakam beni çok mutlu ediyor ah bide su votlerle yorumlarda da böyle bi rakam olsa uçacam mutluluktan.

Keyifli Okumalar... :) :) :)

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

40.9K 1.6K 17
Gerçek ailem kurgusu ama bu sefer ki farklı kızımız evli ve hamile. (Bazı yerlerde +18 vardır ayrıca Küfür, argo vardır.) Cringe'den ve klişelerden u...
718K 44.5K 49
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
356K 23.4K 26
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
692K 31K 20
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...