Heart Teacher ✦ Jeon JungKook

By petaeunia

177K 11.2K 2.5K

Evet o aşıktı. Amatör bir aşık. Kalbi kırık ve solgundu, yeni yeşeren bir ağaç gibi, yeni olgunlaşmaya yüz tu... More

two
three
four
five
six
seven
eight
nine
ten
eleven
twelve
thirteen
fourteen
fifteen
sixteen
seventeen
eighteen
nineteen
twenty
twentyone
twentytwo
twentythree
twentyfour
twentyfive
twentysix [FİNAL]
special section 1

one

21.9K 649 402
By petaeunia

Öncelikle selam okurlar ✋🏻

Bu kurgu benim ilk kurgularımdandır ve benim nazarımda, betimlemeleri tatminsiz ve basit bir kurgudur. Emin olun bunu silip düzenleyip, en güzel şeklinde burda yayınlayabilirdim fakat okunma sayısı ve oylaması birçok kurgudan daha iyi olduğundan askıya alıp düzenleme gereksinimi duymadım. Bu böyle sevildiyse, bu şekilde devam etmesini yeğlerim. Ki çok sevenler oldu da onların gözlerinden ve güzel kalplerinden öperim ❤

Beni takip etmeyi unutmayın lütfen, tek yapmanız gereken
Buraya tıklayıp -> petaeunia adlı profilime girip takip et butonuna basmaak ^^ şimdiden Petunya'nın Bahar Bahçesine hoş geldin
çiçeğim ✿

Yine mutsuzluğun zirvelerinde bir sabaha gözlerini açmıştı genç kız.

Kendi okul öğretmeni ile Annesi tarafından istemsiz bir şekilde evdirilmişti. Durumlarının kötülüğünden dolayı Annnesi Hyun Ok'un yakın arkadaşının (Shik Mi) oğlu olan Jeon Jung Kook ile evlenmişti. Bu adam sıradan bir adam değildi. Bu YooJung'un Matematik öğretmeniydi. Annasi zor durumda olduğu için kızına bakamayacağını ve sadece kendine yetebileceğinden dolayı böyle bir yönteme baş vurduğunu söylemişti kızına. Gerçekten seven bir anne böyle yapmamalıydı. Genç kız kaç kere ağlayıp yalvarsada annesi katı biri olduğu için maalesef söz geçirememişti.

Nerdeyse 4 aydır bu durumun içersindeydiler. Gelecek günlerin garantisini veremiyordu genç kız çünkü böyle istemsiz bulunduğu bir evlilikle nasıl devam edecekti? JungkKook neyseki iyi bir adamdı evliliğine ve YooJung'a saygı duyan biriydi. YooJung bu açıdan fazlasıyla şanslı bir eşti.

Genç kız bonyoya ilerlerken Jungkook'un sesini duyması ile kendime gelebilmişti.

"Günaydın yoojung"

Sesi herzamanki gibi gür ve canlı çıkmıştı.

"Günaydın"

JungKook ile pek konuşmaz sessiz kalmayı tercih ederdi. Hatta bazı zamanlarda sadece kafası ile onaylardı bazı cümlelerine karşı.

Ona aşık değildi. Sevmiyordu sevemiyordu. Elinde olan bir durum değildi. 'O benim öğretmenim her hangi bir ilişki yaşayamam' düşüncesi ile hareket ediyordu. Yapamayacağını dile getirsede kendiside bu bulanıklığın içinde kaybolmuştu.

Bu durumu sadece JungKook'un aile fertleri ve arkadaşları, benim  melez -yarı koreli yarı amerikalı- arkadaşım luara biliyordu. Şu an amerikada eğitimi ile uğraşıyordu ve yakın zamanda sürpriz yapacağını söylüyordu YooJung'a. YooJung'un en yakın ve kendisini içten sevdiğine inandığı nadir insanlardan biri olduğu için aralarında gizli saklı olmazdı.

Banyoda rutin olan bakım faaliyetlerini yaptıktan sonra çıkıp hemen yatak odasına koşmuş üstüne formasını giymişti. Hafif bir ruj yüz kremi ve rimel sürüdükten sonra gayet bakımlı görünmüştü. Odasından çıkıp mutfağa JungKook'un yanına ilerler. Kahvaltı konusunda fazlasıyla başarılıydı. Gerçi başarılı olmadığı pek konu yoktur.

Mutfağa girer girmez genç kızı süzmüş tekrardan elindeki malzemeleri masya koymaya çalışıyordu. Çalışıyordu çünkü kahvaltıda bir karısının olduğunu anlayabiliyordu.

Her ikiside sofraya oturduklarında Jungkook dudaklarını aralayıp konuşmuştu "nasılsın?". Kız gözlerini adamın gözlerine sabitliyerek "iyiyim" diyip diyaloğü kısa kesmişti. JungKook cidden iyi biriydi. Fakat bunun farkında değdi YooJung. Belkide farkında olmak istemiyordu.

Kahvaltı bittikten sonra dağınıklığı ona bırakmayacaktı. Zaten kahvaltıyı ve yemekleri o yapıyordu bunu da yapmasına izin vermezdi. En azından insanlık sonuçta.

Genç kız kahvaltılıkları yerine yerleştirirken o da yardım ediyordu. 2 kez elleri kesiştikten sonra adam "Sen bıra-" demeye kalmadan kız bölmüş ve "Ben yaparım JungKook" demişti. Ona birkaç defa dışında adıyla seslenmemişti. Bu durum biraz tuhaf fakat daha fazla ısrar etmesinin önünü kesmiş oldu bu sebeple.

"YooJung iyi misin?" Tabi adam cevap vermelerine alışık değil kızın. Yadırgamıştı.

"İyiyim, sen hazırlan" Yüzüne bakıldığında fazlasıyla düşünceli olduğu belliydi ama kız ona bu şansı vermişti. Burda dikileceğine işlerini halledebilir hızlıca hazırlanabilirdi.

Kız inatla yanında dikilen cüsseye bakmamaya devam ediyordu ki zaten artık gidip hazırlanmaya başlamıştı.

Mutfağı tamamı ile toparladıktan sonra odasına gidip çantası ve  vazgeçilmezi olan dudak nemlendiricisini alıp salona tefefonla ilgilenmek için kolutuğa oturmuştu.

Yine sınıfın kız grubu çok sevinçliydi. Neden çünkü bu gün kızların bakmaya doyamadıkları içlerinin eridiği JungKook öğretmenlerine 2 dersleri vardı. Aslında haklıydılar. JungKook her kadının isteyeceği tiptendi. Bu devirde kaç adam beyaz t-shirt ile onlarca kızın salyasını akıtabilirdi ki. Kız içinden 'Ben bu adamı görmemek için dua ederken birde evde 16 saat gorüyorum neyin kafasını yaşıyorlar acaba' triplerine giriyordu.

Ara holde olan JungKook "YooJung hadi çıkalım" dediğinde kızın gözleri istemsiz biçimde onu süzmüştü. Herzamanki gibi bakımlı olmayı başarabilmişti. Siyah kumaş pantolonu kalın kemeri üstüne beyaz gömleği dikkati üzerine toplarken yetmiyormuşcasına saçları daha hoş gösteriyordu kendisini. Kız bunlara takılmayıp "Tamam" dedi. Doğrulup kapıya yöneliyordular derken bir anda önümde durmuş ve biraz sendelemesini sağlamıştı kızın. Bu yakınlığı sevmemişti.

"bu gün size 2 dersim var. Testini aldın mı?"

Uzaklaşarak ;

"Hı hı aldım" daha çok konuşmasına izin vermeden göz açısından çıkıp merdivenlerden aşşağı hızlıca iniyordu.

Bu gün okul çıkışı taehyungla yemek yemeye gidecekti. Taehyung en yakın arkadaşlarından biriydi neyse ki o bu gerçeği bilen ikinci kişiydi arkadaşlarından. Adam kızın arkasından inince arabasının kilidini açar açmaz binmişti kız. Arabada okul yolunda ilerlerken kızı taehyung aramıştı.

"Alo"
"Nasılsın pikaçu"
"İyiyim okula geliyorum sen"
"Her zamanki gibiyim. Unutma sakın bu gün seni restoranta götüreceğim"
"Biliyorum nasıl unutabilirim ki"
"Tamam seni seviyorum minik pikaçu"
"Bendee"

"Kimdi o?" Gözleri sanki olduğundan daha büyük gibiydi. Yüz hatlarında da kasılmalar gözüküyordu.

"Ben ne zamandan beri sana hesap veriyorum"

Söylediği cümle ile kaşları çatılmış ve arabayı durdurmuştu.

"Biz evliyiz farkındaysan. Şu an benim sorunluluğum içersindesin!" Kıza dönüp sert bir tavırla söylemişti bunları.

"Sence normal bir evlilik mi bu?-adamınnkonuşmasına izin vermeyerek- Değil!" Diyip kendi kendine tıslamıştı dişleri arasından.

"Fakat evlilik bu yoojung. Ayrıyeten senin resmi kocanım!"

"Bana ses yükseltme jungkook!"

Önüne dönüp sinirden dudağını ısırıyordu adam.

Kız hızlıca hareket ederek "Çıkışta beni bekleme" dedi ve sert şekilde kapıyı örtüp 3 sokak ötedeki okuluna doğru ilerlemeye başlamıştı.

'Bana hesap soramazdı. Resmi açıdan evli olarak gözükebiliriz fakat ev içinde bu tam tersiydi.' Kendi kendine  bu tarz düşünceler içindeydi.

Hiç bir çiftin böyle gibi bir hayatı yoktu.

Olamazdı.

Zaten bu çift gerçek bir çift değildi...

Selaaam.

Umarım beğenirsiniz oy vermeyi unutmayın💃🏻😎

Daha fazlası için takibe almayı unutmayın lütfen🖤❤

Buraya kadar geldiğiniz için çok teşekkür ederim, sizlerden rica etsem sizlerden yayımdaki iki (Love Maze-Kim TaeHyung ve Promesa-Park JiMin) kurgumu okuyup bana destek olmak amaçlı oy ve yorum atabilir misiniz?♥️💚

Bu beni çok ama çok mutlu eder, çünkü kendime güvenerek ve istekle yazdığım kurgular her ikisininde ilgi görmesini isterim♡

Continue Reading

You'll Also Like

159K 16.8K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
82.6K 3.9K 24
jeon Jungkook acımasız bir mafyaydı tabi Lalisanın gülüşüne takılına kadar.
86.6K 4K 29
Vücudumdaki o acı ve iliklerime kadar işlemiş korku her geçen saniye artıyordu. Boynumdan bedenime süzülen kan , gözlerim kapanmadan gördüğüm son...
1.3K 159 26
"Oyun mu? Sen oyunun başladığını mı sandın? Oyun daha yeni başlıyor?"