Salgın: Savaş

By IvanaTamburrino

166K 10K 905

Onlar etrafını sardığında tek bir seçim yapma hakkın olur. İnsanlığından vazgeçip kurtulmak mı, yoksa kim old... More

Bölüm 1: Uyanış
Bölüm 2: Savaş
Bölüm 3: Vurulma
Bölüm 4: Özgür
Bölüm 5: Fabrika
Bölüm 6: Dönüşüm
Bölüm 7: Kaçış
Bölüm 8: Yol
Bölüm 9: Lamalar
Bölüm 10: Çiftlik
Bölüm 11: İçerdeki
Bölüm 12: Çete
Bölüm 13: Boğuşma
Bölüm 14: Kurtarış
Bölüm 16: Kaçırılma
Bölüm 17: Mektup
Bölüm 18: Silahsız
Bölüm 19: Depo
Bölüm 20: Tutsak
Bölüm 21: Takas
Bölüm 22: İnatçı
Bölüm 23: Teklif
Bölüm 24: Arkadaş
Bölüm 25: Caner
Bölüm 26: Fare Kapanı
Bölüm 27: Yumruk
Bölüm 28: Çıkış
Bölüm 29: Yeniden Lamalar
Bölüm 30: Küçüğüm
Bölüm 31: Küçüğüm 2. Kısım
Bölüm 32: Ağlamak
Bölüm 33: Eski Dostlar
Bölüm 34: Takım
Bölüm 35: İyilik Meleği
Bölüm 36: Ölüm Makinesi
Bölüm 37: Karanlık Oda
Bölüm 38: İp
Bölüm 39: İsyan
Aslında bu bir bölümdü.
Bölüm 40: Seçimler
Bölüm 41: Isırık
Bölüm 42: Hem Barış, Hem Savaş
Bölüm 43: İzin
Bölüm 44: Sır
Bölüm 45: Alıştırma
Bölüm 46: Acımak
Bölüm 47: Affedememek
Bölüm 48: İnsan Alarmı
Bölüm 49: Sonun Başlangıcı
Bölüm 50: Final
Yaşıyorum

Bölüm 15: Araba

3.2K 221 28
By IvanaTamburrino

Sonraki iki gün çok garip geçti. Ne zaman odada Özgür'le başbaşa kalsam kendimi sohbetten kaçarken buluyordum. Bana baktığında gözlerimi kaçırıyordum. Bana meyve suyu getirdiğinde sırf eline yanlışlıkla dokunmamak için masanın üzerine bırakmasını söylemiştim. Ne olacaktı sanki ellerimiz birbirine dokunsa? Dünyanın sonu muydu?

Ondan hoşlanmaktan korkuyordum.

16 yaşındaki bir kızdan. Benden 5 yaş küçük bir kızdan.

Aslı'dan sonra başkasına aşık olmaktan korkuyordum. Aslı'yı özlüyordum. Masal'ı özlüyordum. Ve Masal'a benzeyen bu kıza yakın olmak istiyordum.

Annemi özlüyordum.

Zaten dünyanın sonu gelmemiş miydi? Son aylarımızı, son günlerimizi, belki de son saatlerimizi yaşıyorduk. Herkes kabullenmişti. Herkes içten içe ölümü bekliyordu aslında. Mutsuz olmaya gerek var mıydı? Bunları düşünmeye gerek var mıydı? Yine de yaptığım şey etik olamazdı. 5 yaş çok da büyük bir fark değildi aslında ama büyük kuzeni etraftayken yine de Özgür'e yaklaşamazdım.

Elena ve Özgür mutfakta yemek yapıp, kalan yiyeceklerimizi hesaplıyordu. Birkaç ay daha idare edecek yemeğimiz vardı. Kemal ve Alp yine satranç oynuyorlardı. Dışarıyı üst kattaki camdan gözetledikten ve görünen zombi olmadığına karar verdikten sonra demir kapıları açıp dışarı çıktım. Sağ tarafta lamalar vardı. Risk alıp biraz daha ilerlemeye başladım. Güzel bir bahçeye çıktım. İlk gelişimde inceleme imkanım olmamıştı. Gölet vardı. İçinde ördekler ve kurbağalar vardı. Çalıların arasında beyaz bir tavşan gördüm.

Masal anaokulu gösterisinde tavşan kılığına girmişti. Haline bakarak saatlerce güldüğüm günü hatırladım. Ama arkadaşlarının içinde kostümü üzerine en çok yakışan oydu. Bir anda Masal'ın sesisini duyduğumu sandım.

"Burda ne yapıyorsun?" Gelen Özgür'dü. Ben yalnız kalıp düşünmek için dışarı çıkıyordum, o beni takip ediyordu.

"Ördekleri izliyorum."

"Aynı sana benziyorlar." dedi. Gülmemek için kendimi tuttum.

"Bence burdan gitmelisin Özgür."

"Ama neden?"

"Yanımda...durmanı...istemiyorum..." Kelimeler ağzımdan güçlükle çıkıyordu.

"Sebep?" Ona bakmadan cevapladım.

"Hani arkadaşa ihtiyacın olduğunu söylemiştin ya..." Kafasını salladı. "... İşte, benim çocuklarla arkadaş olacak zamanım yok."

Kalıp, o inatçı tavırlarıyla, 'Ben çocuk değilim!' demesini bekliyordum. Ama o sessizce ayağa kalkıp geldiği yolun zıt tarafına doğru yürümeye başladı. Zombisiz alandan gittikçe uzaklaşıyordu. Gözümle takip ettim. Şimdi bu şekilde tersledikten sonra arkasından gitmek mantıklı olmazdı. Yürüdü, yürüdü... Ufacık bir nokta gibi görünmeye başlayana kadar yerimden kıpırdamadım. Artık geri gelmesini söylemek için tam ayağa kalkmıştım ki aylardır görmediğim bir şeyi görünce şaşkınlıktan donup kaldım.

Bir ARABA!

Adımlarımı hızlandırıp yaklaştıkça onun turuncu bir minivan olduğunu anladım. Özgür'ün önünde durdu. Kapısı hızlıca açıldı ve o mesafeden sadece sarışın olduğunu anlayabildiğim genç bir adam Özgür'ü içeri doğru çekti. Özgür karşı koymaya çalıştı ama siyah deri ceketli başka bir adam bacaklarını yakaladı. Kapıyı kapattı. Çok uzaktım, koşmaya başladım. Araba hızlanarak gitmeye devam etti. Arkasından koştum fakat yetişemeyeceğim çok belliydi.

Özgür'ün kapılara vurup çığlıklar attığını duyduğumda çoktan uzaklaşmaya başlamışlardı bile.

Continue Reading

You'll Also Like

7.6M 424K 79
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...
29.9K 384 23
Zehra ile yolları ayrılan Emir, kendini kabus gibi bir ortamda bulur. Acımasız kadınların elinde oyuncağa döner ve tek isteği bu kabustan uyanıp eski...
124K 15.1K 33
"Çok yakınımdasın kedicik. Dikkat et, ısırabilirim." "O halde sana yeni bir bilgi daha çıngıraklı." Öfkesi birden çekilmişti. "Bir Aslanın dişleri de...