KÜRT KIZI ~ İki Dil Bir Sevda

By yamuk_prenses07

41.2K 5.9K 9.6K

Hayatı boyunca hiç sevilmeyen birine 'seni seviyorum' demişti biri. Çok masum gibi görünen bu cümle ancak bu... More

Tanıtım
De here looo
Anne kokusu
Evleniyorum ( dur yavaş )
Canım ben Viyan Sönmez!!
Yolculuk başlasın!!!
GeBEriYOruM!!
Mem u Zin
Pirensimi buldum😎😎
Karakter tanıtımı
😍1K😍
By meteor
Kör şehirler...
Ben ANNEMİ özledim
İLK KAVGA
Tu Evîn
1 NUMARADAYIZ 🙈
Gerçeğim
Yıkılımlar
Beklenmedik Misafir
Ben Katil Değilim!
Ay ve Güneş
Senden Nefret Ediyorum!
Prangalar
Zaten kırılmış bir kızsın
Ateş Böceği
Gitme Kadın!
Masal prensesi
Kanadım Ol!
Kaçarsan öldürürüm demiştim!
Özgür Yaşamlar Dilerim!

Bilinmezlik

870 224 85
By yamuk_prenses07

~İyi okumalar~



Güneş Ufukta giderek kızıllaşıyordu. Güne veda zamanı yaklaşıyordu sanırım... Güneşin sararıp solan yüzü gibi günde tükenme belirtileri veriyordu ama buna rağmen yürümeye devam ettim. Tozlu ve ıssız yerin sağında ve solunda sıralanan kavak ağaçların gölgeleri yolumu kesiyor gibiydi. Gölgeler... Oldum olası içinden çıkamadığım, kurtulamadığım gölgeler... Ayağım altında yaprak ve toprak kırıltıları az da olsa yalnız olduğumu unutturuyordu ve bir kez daha yalnız olmayı sevmiştim. Nedense hiç kalabalığı sevmemiştim, sevememiştim.




Yalnızlığa ve uzun yolun sonunu nereye getireceğimi bilemeden yürümeye devam ettim. Uzaklarda kuş sesleri duyuluyordu. Ve bir kez daha anladım ' yalnız değilim '


Yolda yürümeye devam ederken ıssız yer ve ağaçların verdiği gölgeler biterken karşıda; yorgun bedenini sürüklercesine solumdaki Çeşmeye doğru yürüyen yaşlı adamı gördüm.
Yaşlıların yüzü kırışır ya hani, onca yılın çektiklerinin yüzüne yansıdığı beli olur ya buda öyle birşeydi ama o yaşlandıkça, yüzü kırıştıkça Okyanus mavisi gözleri daha da belirgin bir şekil almıştı. Yaşlılık o kadar da kötü değildi belkide.... Kim bilir?



Yaptığı hareketleri dikkatlice izliyordum. Nedense bana değişik ve dikkat çekici gelmişti.
Yıların verdiği yorgunlukların eline yansıyıp, elindeki kırışıklıkları hiçe sayarak elini soğuk suya dokundurdu. Yüzünü yıkadı üç kez. Kolarını dirseklerine kadar sıvadı.

En az beş vakit suya değen elleri duaya durdu. Kendisi için... Arkasında onun gibi yaşlı ve yorgun karısı için... Kim bilir belkide uzaklardaki torunları, çocukları için... Belkide kendisi için...

Dikkatimi yaşlı amcadan çekince kulağıma gelen ezan sesiyle tebessüm edip yaşlı amcanın abdest aldığı yerden bende abdest aldım. Yüzüme doğru bana bakıp tebessüm eden yaşlı kadına bakıp bende tebessüm ettim.
Elindeki seccadeyi bana uzatı. İstemsiz ve bir o kadar çekingen bir tavırla elinden aldım.
Bana temiz olduğunu gösterdiği yere seccademi serdim...


En az yarım saatir yürüyorduk birlikte... Ben, yaşlı adam ve karısı.
Yolda gittikçe birbirileri ile çekişiyor ve küçük laflar sokuyorlardı. Bu onlarca yıların dayanıklığı ve çekingelikleriydi....



İster istemez evliliklerine özeniyor ve birbirlerine soktukları laflara tebessüm edip gülüyordum. Böyle bir birliktelik istiyordum. Onca yılara denk gene birlikte ve bu kadar tatlı olmayı beceriyorlardı ya bu bile özenmeye yeterdi....




Nereye doğru gidiceğimizi bile bilmeden yaşlı çifti takip ediyordum. Aslında yolar bana pek yabancı gelmiyordu bile. 13 yıl önce aldığım kokuyu sanki gene alıyordum. Ve bu benim hem hoşuma gidiyor hemde Canımı acıtıyordu.
Belkide tanımadığım bir köye gidiyordu bu yol. Ama bir köye gidiyordu işte... Bunu bilmek rahatlatıyordu. Ama aklıma gelen sinsi pilanlar geldikçe istemsizce bir kahkaha attım ve buda yaşlı çiftin bana alaylı bakışları sonrasında birlikte gür bir kahkaha artıp " buda bizeden " diyip gülmeye devam ettiler.
Bazen yaşlılarda benim kafada oluyormuş bunu anladım bu gün.



                          ***


Önüme gelen taksiye bindikten sonra Uzun zamandır kapalı olan telefonumu çıkartıp açtım. Ağbimden gelen aramaları görünce ister istemez dudağımı uçlattım.

Otelin önüne geldiğimde Ağbimin kapıda beni beklediğini fark edince korkudan yerinden fırlıyacak olan kalbime göz devirip arabadan çıktım. Beni inerken görünce yanıma doğru yaklaştı. Hala sakalarını okşuyordu. Sinirli ve endişeli olduğunda bunu yapardı. Boğuk ve titreyen sesimle "ağbi" dediğimde serçe yüzüme baktı. Peki hala viyan ey başını yoksa göz temasıyla eritecek seni burda.
Tam konuşacakken " parayı kim ödiyecek acelem varda" diyen taksiciye hem göz devirdim hem de dua ettim. Beni kurtarmıştı. Bunu fırsat bilip ağbimi eks geçerek otele doğru koştum. Bu iyi bir planmıydı? Emin değilim.



Yukarı merdivenlerle çıkmak zorunda kalmıştım odamın önüne geldiğimde Ağbimin kapının önünde yaslandığını gördüm. E tabi merdivenle asansörün farkı.
Yanıma doğru yaklaşınca cıyık bir sesle " ağbiii " diye bağırarak boynuna sarıldım. Ama o geri itti beni " hey imajımı maf ediyorsun!" Diyip güldü. Gülmesi bile beni Mutlu etmişti. En azından bana ciyaklamıyacaktı. Bunun için mutluyum madam.




Kulağıma doğru eğilerek " ama bu kurtulduğun söz konusu değil!"

He Canım sorguya çek bari! Yaparmı? Yapar! Gözlerimi kısıp ona bakınca " Bana öyle bakma!" Dedi regl dönemlerine falan mı denk geldi acaba bu trip ne ya?


Tam odama giriceken arkamdan seslendi "viyan!" He canım " efendim" dedim masum çıktığını zannettiğim bir ses tonuyla " sana bir sürprizim var." Hadi beeee " benimi çizdin??" Kesin çizmiştir Canım ağbim yaa seni çok seviyorum ağbilerin en yakışıklısı yaa

" hayır! " Dedi cidi bir sesle. İster istemez dudaklarımı büzdüm.

" Baksana dudaklarını büzünce tatlı gözükmüyorsun. " Dedi alaylı ve düz bir sesle. Tam konuşacakken devam etti. " ayrıca sana ne dedim? Seni çizmek sanata aykırı bir şey viyan! Ve ben sanatın karşısında değil yanındayım. " diyip beni odasına doğru sürüklemeye başladı.

Azda olsa kırılmış ve demin ki sevinçle ağzım kulaklarımdayken şimdi ki yüzüm mahkeme duvarı gibiydi.

Beni odasına getirdikten sonra beni koltuğa otturtu. yatağının yanındaki komidinin Çekmecesinden bir zarf çıkarttı ve bana doğru gelip zarfı elime verdi. Aklımda geçenler aslında uçak biletlerinin olduğuydu ama bunda sürpriz yapacak ne olduğunu anlamamıştım.


Merakla çatılan Kaşlarımı düzeltip zarfı açmaya başladım. Kağıtta; Diyarbakır karpuz şenliğine davetli olduğumuz yazıyordu. Karpuz! Diyarbakır karpuzu. Susuyor ve hayalerini kurmak istiyorum.


Uzun Zaman'dan sonra kazananı açıkladılar gerçekten de baya büyük karpuzlar vardı. Genelde kg dikkat ederler ama bende sadece tadı vardır. Ve Diyarbakır karpuzunda da bu yeterince vardı.



Otele geldiğimizde saat 21:35 geçiyordu. Bu gün geçirdiğim aksiyon ve koşuşturmalardan gerçekten de yorulmuştum biran önce odama gidip yatağıma yayılmak ve uyumak istiyordum.



Yukarı çıktıktan sonra ağbim odasına bende odama geçmiştim. Telefonumu şarja taktıktan sonra duşa girmek bu günün yorgunluğunu silip süpüreceğini düşünerekten duşa girdim.


En az yarım saat süren banyonun sonunda bornozumu giyip sıcaktan buharlaşan aynanın karşısına geçip yorgun bedenimi görmek için elerimle camdaki buharı sildim ve solumda duran dolaptaki saç kurutma makinesini aldım ve saçlarımı kurutmaya başladım.
Banyodan çıktıktan sonra iç çamaşırlarımı giydim ve üstünede beyazla pembenin karıştırdığı renkteki pijamalarımı giydikten sonra yorganı kafama geçirip tam uyucakken çalan telefonuma ve arıyana bir güzel söverken telefonu komidinin üzerinden aldım. Ekrana baktığımda jiyan ın beni görüntülü aradığını görünce sövdüklerimin boşa gitmediğini anlamış oldum. O çalan telefon sesinden nefret etmeye başlamıştım bile. Saçlarımı karıştırarak yatağa doğru yürürken telefonu açtım ve yatağa oturdum.

"Viyan! Özledinmi beni?" Diyip konuşan jiyan Ağbime baktım. Gerçekten te özlemiştim onu. Onu ve espirilerini. Tebessüm ederek " bende iyim jiyan" dedim. Nedense gözümde istemsizce biriken su birikintilerini akıtmamaya çabalıyordum. Aileme fazlasıyla bağlı olduğum için di sanırım. Ama bu bana saçma geliyordu bu bağ ve bu duygular...

Babamlarla konuştuktan sonra yatağıma uzanıp derin bir uyku çekmek istiyordum. Yorganı aynı pozisyonda kafama kadar çekip uyumaya çalışmıştım.
Ve tabiki de becerememiştim uyuyamamıştım. Bu gün olanlar aklıma geldikçe derin derin basan uykum kaçmaya başlamıştı bile... sanki... Sanki kaçmaya yer alıyormuş gibiydi.


Uykumun bir türlü arayıp beni bulamiyacağını anlayınca yataktan kalkıp ayağımı yere sürte sürte pencerenin kenarına doğru yürümeye başladım.
Pencerenin kenarından karşımda duran manzaraya bakınırken yerde gözüme takılan çöp konteynırına bakındım sadece. Neden bilmiyorum ama onu görmek istiyor gibi bir his vardı sanki içimde ama o kadar derindi ki bunu anlamak bile zordu. Ne olduğunu bile anlamış değildim adeta. Neyin hissiydi bu? Neyin duygularıydıki?



Kendimi bilmediğim bilinmezliklere sürüklerken ne hissettiğimi bile anlamış değildim. Neden onu düşündüğümü bilmiyordum, neden böyle hissettiğimi bilmiyordum ve neden onu görmek istiyordum? Sürekli bilinmezliklere sürükleniyordum...




Merhaba sevgili okuyucularım
👻👻


Uzun bir zaman sonra geri döndüm. Sınav haftası bittiği için artık Y. B. Yayımlamanın Zaman'ı gelmiş de geçiyor diye düşündüm.
İnşallah y. B. Beğenirsiniz. Çok uğraştım ve karşılığında bekliyorum. Lütfen bol bol yorum ve oy😊😊



Veee medyayı izleyin gzl bir şarkı unutmadan söyliyim viyan ve evren çiftini değiştirdim kapakta gördüğünüz gibi ve o asker bölümü sonradan geleceği için o eski kapağı sonradan katıcam.




Gene bir sınır koyucam☺️☺️ sınırı geçince y. B. Gelicek.
Vote-yıldız-beğeni=20
Yoooooooorrruuuuumm=50 fazlamı?
Tamama tamam 30





Bölüm nasıldı??

Kitap beklediğiniz gibi gidiyormu?



Küçük Yıldız'a basmayı unutmayın. 😊😊

Veeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
Vote yapmayan inşallah gün boyunca perde takmaya mahkum kalır. AMİN😀😀
bazatcan
Azadi_30
_GreySky_
@bahar

Arjinkrmn21
Rojininbacisi_-
Rojda_ylmz
asilcan1212
berkeCannn21
Volkan321
Azadi_30
ozen_evin18
_seviyarram_
EsmanurAcar448
aysa3497
1988ebb 
Woodleyyy
betul70077901
geceninyasi
RukawaHolmes
-SessizKedi
Aleyna_21_
aysa3497
4K1Dusunce
guzel_kiz_
-_ElmaYanak_-
Algos_-
Ssendolugeceler

Continue Reading

You'll Also Like

868 157 13
Bir sahil kasabası, asıl resim öğretmeni olan ama farklı deneyimler yaşamak isteyen, karavanında yaşayan ve kaderine; koştuğunda, peşinden gittiğinde...
25.4M 904K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
23.3K 1.3K 27
Bilinmeyen numara: Fakat size itiraf etmek bir nebze içimdeki sızıya merhem olur diye düşünmek bir yana belki de daha büyük bir yara açacak biliyorum...
332K 26.1K 41
"İMAM HATİP Mİ?" "Amca,ben imam hatipe falan gitmem!Ya ben Allah'a inanmıyorum bile doğru düzgün nasıl gidebilirim?" Amcam sinirle oturd...