Yatılı Okul

By AZELYazarlar

280K 16.1K 3.8K

Hangi salak bir yatılı okula gitmeyi tercih eder ki ? İtiraf ediyorum: ben ve kankalarım... º•.○●º•.○●º•.○●º○... More

《1》Otobüs Vakası.
《2》Çok Sinirlendiğimde Yaparım.
《3》Sen N'aptın Kızım?
《4》Naber Turşu Kafalar?
《5》Hediye
《6》Pinkbornozqueen.
《7》Rüyanda Beni Gör.
《8》Başımız Büyük Dertte
《9》Kim Bu Şeyin Sorumlusu?!
《10》Hadi Eyvallah!
《11》Sırıtgaç Mı?
《12》Böcüklerin İstilasında.
《13》Cesaret Mi Duble Cesaret Mi?
《14》Sakızın Olayım Çiğne Beni
《15》Bık Bık Bık Bık¿
《16》Oha Senden Yakışıklıyım.
《17》BİÇIZ EJDERYA'LAR
《18》Ne Olmuş Bunlara?
《19》Değişiksiniz.
《20》Gökkuşağı Diyarına Gidiyorum.
《21》Ceket eskirse çöpe atılır yerine yeni bir ceket alınır
《22》Federallerin Canı Cehenneme!
《23》Prensip Meselesi.
《24》Dünya Ahiret Bacımdır.
《25》Kaliteli şeker çöpü
《26》Aşk Aşktı
《27》Sen Manyak Bir Kızsın!
《28》UZAYLILAAAAAR.
《30》Ramenini Ye Yağını Sorma
《 31 》Buz Prens
《32》Abi bu ne azgınlık
《33》Patatesime Ketçap Olur Musun?
《34》Asi(l) Tayfa
《35》Cezasını Çekeceksin
《36》Sanırım Gözlerini Seviyorum
《37》Yerim Seni Karı!
《38》Bu Ne Lan!?
《39》İşte Busun Sen
《40》Biz Mutluyduk
《41》ÖZEL BÖLÜM // TATİLDEN KESİTLER
《42》Her Şeyi Anlatacağım
《43》S I Ç T I K ? ¿
《44》Pars Yıldızı
《45》Sırıttın
《46》FİNAL-1 Eftalya-Atakan
《47》FİNAL-2 Zümrüt-Polat
《48》FİNAL-3 Bediz-Pars
《49》FİNAL-4 Erva-Ender
《50》《FİNAL》-5 Ahenk-Utku
duyuru

《29》Benim Gönlüm Sarışın

4K 297 35
By AZELYazarlar


Bediz'den...

Uzaylıları yendikten sonra üstümdeki Paris' i ve onun üstündeki Ahenk'i yere ittim. Sırtımı kırmışlardı hayvanlar. Elime kıllı bir şey geldi

" Erva kanka bacakların ne kadar kıllı."
" BACAĞIMA DOKUNMA BEDİZ. ZATEN KOLUMU KIRDIN AAAAHHHHH!!!!"

Uzaylı Polat'ın bacağıymış. Bir an Erva'nın sanmıştım.

"Ender saçlarımı yemeyi bıraksana. "

Erva yakınırken ister istemez kıkırdadım.

"Bacağıııımmm!"

Bu Uzaylı Ender'in sesiydi. Acıklı ve ağzı dolu çıkmıştı. Yani saçla doldurmuş.

°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°

Ne oldu anlatayım; Meğer bunlar gerçekten üzülmüş ve özür dilemeye kalkmış. Ne kadar saçma. Ben olsam asla yapmazdım. Biz de uzaylı sanmıştık. Erva bayağı mahcup olmuştu. Ahenk ise uyuyacağım ben dedi ve yatağına yattı. Efta ve Atakan'ın vıcık vıcık halleri yüzünden kusmuş olabilirim. Polat ise Zümrüt olmadığı için sinirli bir şekilde yatakhanemizden ayrıldı.

Sonrasında diğer erkekleri kovmaya kalktım. Fakat Ender'in bacağı ağrıyordu. Bu yüzden ağrısı hafifleyene kadar kalmaları kararı aldık.

Şu an ise Ender'in bacağı iyice şişmeye başlayınca Erva ise üstüne atlamadığı için kendini suçlu hissedip onu revire götürelim diyip duruyor. Bizde şans olsaydı revir açık olurdu.

"Bence Ender'i bırakalım sabah gelince içeri alırlar"

Ahenk'i onaylayıp omzumu çökerten oğlanı yere bıraktım.

Biz bu lanet olasıyı taşırken Utku, Pars  arkamızdan geliyordu Atakan Eftalya'ya taşıtmamak için kendi taşıyordu Ender ise yüzünü buruşturmuş kaprisinin açık bıraktığı yeri üflüyordu.

"Cami avlusuna bebek mi bırakıyoruz Ahenk?"
"Doğru söyle Erva bizden sakladığın jojuğun mu var?"

Erva, Ahenk'e göz devirip Ender'i yere bıraktı.

"Benden bu kadar."

Yarım saattir bakışan Atakan ve Eftalya çiftine göz devirip rehberliğin kapısına yaslandım.

"Dostum çok sıkıldım."
"Ben de bebeğim."

Ahenk kafasını sallayıp telefonuna gömüldü.

"Ya bacağım kangren olursa ya keserlerse ya proteze param yetmeyip haberlere çıkarsam ya bir daha futbol oynayamazsam?"

Ender ciddi bir korkuyla söylenmeye devam ederken gözlerimi devirdim. Eşek gibi adamı taşıdığım için sinirliydim.

"Lanet olsun çocuk! Artık bırak futbol oynamayı ayağını bile kıpırdatamayacaksın."

Ender gözlerini büyütüp bacağını kendine çekince gözlerimi devirdim.

Utku ve Pars yerde bağdaş kurmuşken Ahenk yayılmıştı. Erva dizlerinin üstünde oturuyordu. Bense rehber öğretmenimiz Kemal Mutlu'nun kapısına yaslanmış bekliyordum. Revir rehberliğin hemen yanındaydı.

Kapı birden açıldı ve içeriden Kemal hoca çıkınca ben de hocanın üzerine çullandım.

"Çuçuklar, ne oldu?"
"Hocam arkadaşımızın, bacağı şey oldu."
"Ben tedavi ederim. Bediz nasılsın yavrum?"
"Hocam bugün kriz geçirdim ve üstüne üslük peşimde birileri varmış. " dedim geçen geldiğimde salladığım hikayeyi devam ettirerek.
"İyi bakalım. Erva depresyona girdin mi bu sıralar? "
"Evet geçenlerde yanağımı deldi kendisi. "

Ender'in verdiği cevaba kafa salladı.

"Ahenk? Nasıl iyi geldi dimi sana verdiğim çay? "
"Hocam siz olmasaydınız hareketlilik hastalığına yakalanacaktım. Bu arada yeni Leopar desenli gözlüğünüz çok havalı. "
"Ah ah bilmez miyim?"

Ahenk zıplarken ben de geri çekilip Ervalara yer verdim.

Ender'i çerideki yatağa koyarak geri çekildiler ve Kemal hoca da onun üzerine çullandı.

"Tövbe Hocam. Durun! "

Ender hocayı yanlış anlayıp geri çekilirken hoca daha da yaklaştı.

"Dur yavrum acımayacak."
"Hocam yüzümde bir sorun yok. Ayağım acıyor. "
"Ben bilirim bekle."

Kemal hoca değişik renkteki sıvıyı Ender'in üzüne döktü. Bir dakika geçmeden odayı oğlanın tiz çığlığı kaplarken biz kahkahalarla gülüyorduk.

"Yanıyorum hocam ne koydunuz bunun içine?"

Bir yandan tek ayak üstünde zıplayıp diğer yandan yüzünü tişörtüne silmeye çalışan Ender komik bir görüntü oluşturuyordu. Erva endişelenmiş bir şekilde eline kaptığı kağıt havluyla onun yüzünü silmeye çalışırken sinirle söylendi.

"Sus kız! Dört senedir doktorlar izliyorum ben. bugüne bugün Levent gibi adamım"
"Hocam benim favorim Arslan bey."

Kemal hoca bana gözlerini kısıp 'sen sus paçoz' bakışı atınca ağzıma fermuar çektim.

Ender yüzünü yıkayıp geldiğinde yüzünün bazı yerleri kızarıp şişmiş hafif soyulmaya başlamıştı bile. Bu kadarını kesinlikle beklemiyordum.

"Hocam daha fazla yara almadan revire gitmek istiyorum izninizle"

Hoca kafasını "hayır" anlamında salladığında Ender onu takmayıp çoktan kapıyı çarparak çıkmıştı.

"Sizi de gelmişken muayene edeyim mi çocuklar?"

Hepimiz tedirginlikle birbirimize bakıp kapıya koştuk.

Kemal hoca arkamızdan bağırırken biz koşmaya devam ediyorduk.

"Ender'i unuttuk"
"Boşver koklaya koklaya bulur."

Ahenk'e "mükemmel espriydi"bakışı atıp yumruğunu uzattım. O da bana "her zaman" bakışı atıp yumruğuma yumruk yaptığı elini vurdu

"O neydi şimdi?"
"Sarışın olmayanlar anlayamaz"

Utku, Ahenk'in açık kahve saçlarına bakıp göz devirdi.

"Sende sarışın değilsin."

Ahenk elini göğsüne vurup öksürdü.

"Benim gönlüm sarışın."

Kısa bir sessizlikten sonra Atakan Eftalya'nın kulaklarını tutup ortamdan uzaklaştırırken Erva saçlarını çekiştirerek odaya girdi. Yüzündeki aşırı sakin ifadeye bakılacak olursa sanırım hemşireye çemkirmişti.

"O gönül bana ait olduğunda tartışırız bunu." dedi Utku Olağanüstü bir kekolukla.

Pars kusmak ve arkadaşını desteklemek arasında gidip geldikten sonra sahte bir "nasıl laftı ama" tepkisi verdi.

Utku bile söylediğinden tadı kaçmış görünüyordu.

"Sarışın olmayan saçını yalarsın muşmula surat!"

Utku tam bir şey söyleyecekken elinde broşür olan çocuk sözünü böldü.

"Okulumuzun Mardin'in tarihi yerlerini tanıtmak amacıyla düzenlediği geziye katılmaya hak kazandınız lütfen başvurularınızı yapınız."

"Kolpa bu." dedi Pars ciddiyetle. Broşürcü çocuk elle çizilmiş ve taşırarak boyanmış kağıda baktı. "Tüh, hiç de belli olmuyordu oysa ki."

"Paris çok zekidir." dedim onu kafasına vura vura överken.

"Belli belli." dedi çocuk dalgamı onaylayarak.

Pars geriledi ve bana karanlık bir bakış attı.

Tam bir şey söylemeye hazırlanıyordum ki Kemal hocanın aşırı neşeli sesi duyuldu. "İlacı düzelttim. Gelin çocuklar deneyelim!"

"Ben kaçar." dedi broşürleri saça saça koşarken.

"Ben de." dedi Ahenk ve Utku da onu onayladı.

"Ben de gidiyorum." dedim geride sadece Paris ve yaklaşmakta olan Kemal hoca kalmışken. Cevap vermedi.

Eh, bu kadar da alıngan olunmaz ki canım.

"Gittim." dedim tekrardan ve artık tamamen varmış hocaya son bir kez bakıp koridorda gözden kayboldum.
...
"Ah şu benim yufka yüreğim." dedim koştuğum yolu gerisin geri yürürken.

"Bu söylediğine sen bile inanmadın." dedi koridorun dönemecinde beliren Pars.

Hızla arkamı dönerek "Kurtarılmaya ihtiyacın yokmuş gidiyorum." dedim.

"Ah şu benim yufka yüreğim." dedi Pars ve koşup önüme geçti. "Tamam küsmedim sana üzülme."

"Ne üzülcem be sana psikolojik deli!"

"Asıl sen klinik vakasın. Senin için psikiyatrist olacağım."

"Ben de senin için katil olabilirim." dedim gözlerimi kısarak.

"Çok romantik, kimi öldürüyoruz?" dedi sesindeki yoğun alayla.

"Hmm, sana ne dersin?"

"Tatsız." dedi ciddiyetle.

"Evet her neyse." dedim. Ve yürümeye devam ettim. Ancak tekrar önüme geçti.

"Çekiliyor musun, tekmeleyeyim mi?"

"İletişim becerilerin üzerinde çok çalışmamız gerekecek."

"Aynen." dedim bacağına tekme atarak. Eğilip vurduğum yeri tuttu. Çekilmiş bulunduğundan yanından geçip gittim. "Çok çalışalım."

Continue Reading

You'll Also Like

376K 12.9K 23
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
143K 8.9K 21
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
771K 21K 78
Cinsel içerik şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kısa bir bilgilendirme daha arkadaşlar ana karakterler...
91.4K 2.6K 31
Hayatını annesi ile sürdürmüş baba duygusunu hiç tatmamış küçük bir kız ve hayatını ailesine adayan bir baba. Tanışmaları pek iç açıcı olmasa da son...