İyi okumalar;
Fırat 'in anlatımı;
Defne nin bi işler karıştırdığıni ben anlamamış olabilirim ama Sedat için aynı şeyi söyleyemem onu yanıma almanın sebebi Defne nin karıştırdığı şeyleri öğrenmesi tam da istediğim gibi olmuştu. Sedat bizim aile dostumuzun oğluydu bi yandan da benim adamım ,korumam oluyordu. Zeki çocuktu doğrusu herşeyi iki saat bile sürmeden çözebiliyordu. Ve başardı da Defne nin telefonunun geçmişine baktı. Defne geçmişini silmemişti. O sırada mesajların bi çoğunu çıkartabilmişti. Hepsi gizli numaraydı bunları çözmesi için gerekli aletlerin olması lazımdı ama uçakta onların hiçbiri yoktu sadece bilgisayar vardı. Neyse asıl konumuza dönelim eve gelince herkesin bizim evde olduğunu gördüm. Defne ve Duru yan yana oturuyordu. Defne kendini ağlamamak için zor tutuyordu. Sedat yanıma gelip konuşmaya başladı.
"Abi yenge nin durumu kötü gibi rahatlaması için eli yüzünü yıkasın."
Defne nin yanına gidip onu ayağa kaldırdım.
"Sakin ol."
"Sakinim ben."
"Değilsin."
Gözlerini bi anlık kapatıp tekrardan açtı. Elinden tutup onu banyo ya koydum. Lavabo da yüzünü yıkayıp havluyu uzattım.
"Neden sakladın."
Elinde ki havluyu bırakıp eliyle oynamaya başladı.
"Mecburdum."
"Neye mecburdun Defne neye!."
"Boşver içeri geçince herşeyi öğrenirsiniz."
Banyo dan çıkınca bende arkasından çıktım. Salona geçip Duru 'nun yanına oturdu. Başını Duru 'nun göğsüne koyup öylece yere bakıyordu.
Meriç;
"Buraya neden geldik, siz balayında değil miydiniz."
Ben tam konusacakken Sedat araya girdi.
Sedat;
"Izninle abi."
Ona kafamı sallayıp Defne ye bakmaya devam ettim.
Sedat;
"Meriç di dimi adınız."
Meriç;
"Evet de sen kimsin."
Sedat;
"Beni boşverin telefonunuzu alabilir miyim?"
Defne başını kaldırıp Sedat 'a bakıyordu.
Sedat;
"Mesajları sileyim demeyin onu da buldum." Sedat göz kırpıp Meriç 'in telefonunu aldı.
Bende Sedat 'in yanına geçip ne yapmaya çalıştığına baktım.
Sedat;
"Tam tahmin ettiğim gibi aynı mesajlardan Meriç 'e de geliyor abi."
Sedat iki dk da olayı çözmüş olmasına şaşırmadım desem yalan olur.
Meriç;
"Mesajları dikkate almadım. Durmadan geliyordu ama bende umursamıyordum."
Herkes şaşkın gözlerle bize bakıyordu.
Bir polis gibi herşeyi çözüyordu hatta polisden bile iyi diyebilirim.
Sedat;
"Siz dikkate almayınca onlar da Defne yenge ye buluşmaya başladılar. Defne yenge de sırf ailesini korumak adına dediği herşeyi yapmış bulunuyor."
Defne;
"Sen dedektif misin?"
Sedat;
"Dedektif değilim sadece neyi nasıl çözeceğimi ve anlicami biliyorum. Duru yenge sırada ki kişinin sen olduğu video da söyleniyordu buna dair bir mesaj almışsın ama Murat abi ye söylemedin doğru değil mi?"
Tek kaşını kaldırmış Duru nun ne cevap vereceğini bekliyordu.
Duru;
"Aynen dediğiniz gibi ama ben birisi şaka yapıyor zannettim böyle tehlikeli bişey olacağını bilseydim inanın derdim."
Sedat;
"Burda siz suçlu değilsiniz."
Defne;
"Üçümuzde tehlikedeyiz öyle mi?"
Sedat;
"Kusura bakma ama yenge sana şunu demeliyim sen bu oyuna devam edeceksin. Bunu yapabilir misin."
Sinirle Sedat 'a baktım.
"Ne demek devam etsin Sedat."
Sedat;
"Abi onları bulana kadar yenge nin bu oyuna devam etmesi lazım."
"Böyle bişeye izin veremem."
Sedat;
"O zaman onları bulamayız ve dertlerinin ne olduğunu çözemeyiz abi izin ver merak etme onu korucaz tek başına olmicak buna izin vermeyiz."
"Tamam o zaman bu işte bende olucam."
Defne;
"Sedat haklı Fırat izin verde şu lanet insanlardan kurtulalım."
Sevdiğim kadını göz göre göre tehlikeye atamam ama Sedat 'a güveniyorum o yüzden kabul edicem.
"Sana güveniyorum kabul devam edelim ama Defne ye zarar gelirse kulahlari değişiriz."
Sedat;
"Bu işten kimse zarar almadan çıkacağımiza eminim."
İnşallah dediği gibi olur.!?
______________________________
Defne 'nin anlatımı;
Meyra ile Buğra da gelince ikisi de neden acele gelmeleri söylendiğini soruyordu. İşte o sırada Sedat araya girdi.
Sedat;
"Defne yengenin anlatacaklarıni dinleyelim önce."
Fırat yanıma gelip oturdu. Herkes meraklı gözler ile beni izliyordu. Önümde ki soğuk sudan bir yudum alıp konuşmaya başladım.
?Sanki devlet konuşması yapacak mübarek.
Kes sesini
İç sesimi kovup konuşmama başladım.
"Evleneceğimiz gün telefonuma bir mesaj geldi bende bu mutlu günümüzde kimseyi telaslandirmak istemedim o yüzden mesajı dikkate almadım. Balayı için Newyork 'a geldiğimizde Fırat valizlerimizi odaya götürünce telefonum çaldı arayan gizli numaraydi bende Fırat farketmesin diye banyo ya girdim. Konuşan bir kadın di derin nefesler alıyordu sanki birisi kovalıyormus gibi her neyse ona 'kimsin' diye sorduğumda bana 'zamanı gelince öğrenirsin' dedi sonra da yüzüme telefonu kapadı o sırada Fırat bana sesleniyordu tabi ben yine bişey belli etmedim sonra sabah kalktığımda kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim sonra Fırat ile kahvaltı yapınca telefonuma mesaj geldi yine ondan di. Fırat ile kavga edince Fırat dışarı çıktı bana kargo gelecek onu al demişti. Fırat çıkıp gittikten sonra kapı tekrardan çaldı gelen Fırat dır diye açtım ama kargocuydu."
Biraz soluklanip tekrardan devam ettim.
"Kargocu elime kutuyu verip imzalamam gereken yeri gösterdi bende imzaladım. Sonra birden çenemden tuttuğu gibi içeri girdi. Beni ailemi öldürmekle tehdit etti. Bana video izletti o video da Meyra ve Buğra vardı ve onları izleyen bir nişancı. Onlara bişey yapma ne dersen yaparım dedim yaptım ne isterse yaptım buna Mecburdum. Bana kocana dersen sevdiklerine veda edersin dedi bende sustum."
Gözüm Meyra ve Buğra kayinca Buğra 'nin yumruğunu sıktığını farkettim.
"Sonra gitti Fırat geldi gezmek için evden çıktık sonra onu farkettim Fırat pamuk şekeri almak için gidince o da beni ağacın altına çekti saçma sapan şeyler söyledi o sırada Fırat 'a yakalanacaktik beni itti sonra da gitti tabi. Eve dönünce direk uyudum. Sabah kalkınca yine mutfağa kahvaltı hazırlamak için indim. O sırada bahçe kapısı açıktı. Bende bahçe kapısından çıkıp bahçeye ilerledim. Kargocu adamı gördüm halatin içinde sonra yanıma geldi bugün sana vereceğim adrese gel falan dedi itiraz ettim ama malesef. Sonra tabi yine Firat'a yakalanacaktim bir yalan uydurdum sevdiğim adama. Sonra Fırat acil gidince bende bu konuyu Meriç 'e açıklamak istedim tam onu aricaktim Kargocu adam gideceğim yerin adresini verdi. Sonra taksiye binip yanına gittim. Yapmak istemediğimi söyledim bu sefer de beni Duru ile tehdit etti bende mecbur kaldım. Beni zorla bir eve götürdü bi kadının zincir kolyesini almam söylendi Mecburdum yapmaya yaptım da zincir kolyenin içinden kağıt çıkarıp kolyeyi attı. Sonra da eve geldik beni bi süreliğine rahat bırakıcagini söyledi sonra gitti o sırada Fırat 'a yakalandim hepsi bu bütün olaylar böyle."
Herşeyi anlatınca içim rahatlamışti.
Duru yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Sedat öylece bakıyordu. Eline bilgisayari alıp bişeyler yapmaya başladı.
Duru;
"Şerefsiz herif resmen size balayinizi zehir etmiş."
O sırada Duru 'nun aniden sancısı gelmişti. Hepimiz telaş etmeye başlamıştık daha altı aylıkti yoksa erken doğum mu yapacak.
Murat Duru 'yu kucağına aldığı gibi evden çıktı bizde o sırada ne yapacağımızi şaşırmıştik. Bende arkalarından gidince Meyra beni tuttu.
"Yanlız gitmene izin veremem."
"Bırak beni Meyra şimdi bunları düşünecek değilim."
Sedat yanımıza gelince benim kolumdan tuttuğu gibi içeri çekti.
Sedat;
"Kusura bakma ama yenge sen hiçbir yere gidemezsin."
"Sedat lütfen bırak gideyim."
Sedat;
"Peki ama yanımdan ayrılmak yok yenge."
Kafamı sallayınca birlikte arabaya bindik korumalar hastaneye sürünce bende bildiğim bütün duaları okumaya başladım.
Hastahaneye gelince direk arabadan indim. Danışma ya Duru 'nun nerde olduğunu sordum. Kadın Doğum ünitesine koşarak çıkınca Sedat da benle birlikte koşuyordu. Kapının önünde Murat, Buğra ve Fırat vardı. Yanlarına ilerleyince Fırat beni farkedince sinirli gözlerini bana çevirdi.
Şimdi onu cekemezdim.!?
"Duru nerde."
"Odaya aldılar."
Murat;
"Daha altı aylık kızım olucak ama erken doğum yapması sakıncalı. Onu kaybedersem ben yaşayamam."
"Oyle deme ikisine de bişey olmicak."
Allahım Duru 'nun bi kızı olacak şükürler olsun.!?
***
Hastaneden çıkıp direk eve döndük. Duru nun sancısı yalancı sanciymis yani daha doğurmadi. Neyse ki buna da şükür daha zamanı varmış arada böyle sancılar olurmuş. Fırat ben Sedat bizim arabaya, Buğra murat ve Duru Murat 'in arabasına bindi. Yol boyunca etrafı izlemiştim. Bugün inanın çok yorgunum eve gidip uyumak istiyorum. Ama bugün pek uyuyacagimizi zannetmiyorum ama yine de uyuma şart.
"Uykum var uyumak istiyorum."
Sedat;
"Hepimiz yorgunuz abi bence bugün dinlenip yarın sakin kafayla dinç bir şekilde konuşuruz."
Sedat iyi çocuktu ama bi yandan da herşeyi nasıl buluyor çözüyor anlamış değilim.
Fırat;
"Bende yorgunum en iyisi yatmak."
Saate baktım da gece dört olmuştu. Uykunun ellerine teslim olmak istemiyorum ama gözlerim savaş edemicek kadar kötü artık gözlerim ağrımaya ve sulanmaya başlayınca gözlerimi kapadım. Fırat 'in kucağında üst kata çıktığımı anlamış sonrasını bilemiyorum yatakla bedenim buluşunca uykunun esiri oldum.
Bölümleri çabucak yazıp yayınlamaya çalışıyorum çünkü kitabı düzenlemeye alıcam bir süre kitabı düzenlemeyle uğraşicam o yüzden kitabı çabuk bitirmeye çalışıyorum. Sizce kitabın ikinci kitabı çıksın mi?
İkinci kitabı çıkarsa büyük ihtimalle çocuklarından olur?
Neyse bi sonraki bölümlerde görüşmek üzere😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘 seviliyorsunuz😘😘😍😍😍😍😍😍😘😎😎