Yatılı Okul

By AZELYazarlar

280K 16.1K 3.8K

Hangi salak bir yatılı okula gitmeyi tercih eder ki ? İtiraf ediyorum: ben ve kankalarım... º•.○●º•.○●º•.○●º○... More

《1》Otobüs Vakası.
《2》Çok Sinirlendiğimde Yaparım.
《3》Sen N'aptın Kızım?
《4》Naber Turşu Kafalar?
《5》Hediye
《6》Pinkbornozqueen.
《7》Rüyanda Beni Gör.
《8》Başımız Büyük Dertte
《9》Kim Bu Şeyin Sorumlusu?!
《10》Hadi Eyvallah!
《11》Sırıtgaç Mı?
《12》Böcüklerin İstilasında.
《13》Cesaret Mi Duble Cesaret Mi?
《14》Sakızın Olayım Çiğne Beni
《15》Bık Bık Bık Bık¿
《16》Oha Senden Yakışıklıyım.
《17》BİÇIZ EJDERYA'LAR
《18》Ne Olmuş Bunlara?
《19》Değişiksiniz.
《20》Gökkuşağı Diyarına Gidiyorum.
《21》Ceket eskirse çöpe atılır yerine yeni bir ceket alınır
《22》Federallerin Canı Cehenneme!
《23》Prensip Meselesi.
《24》Dünya Ahiret Bacımdır.
《25》Kaliteli şeker çöpü
《27》Sen Manyak Bir Kızsın!
《28》UZAYLILAAAAAR.
《29》Benim Gönlüm Sarışın
《30》Ramenini Ye Yağını Sorma
《 31 》Buz Prens
《32》Abi bu ne azgınlık
《33》Patatesime Ketçap Olur Musun?
《34》Asi(l) Tayfa
《35》Cezasını Çekeceksin
《36》Sanırım Gözlerini Seviyorum
《37》Yerim Seni Karı!
《38》Bu Ne Lan!?
《39》İşte Busun Sen
《40》Biz Mutluyduk
《41》ÖZEL BÖLÜM // TATİLDEN KESİTLER
《42》Her Şeyi Anlatacağım
《43》S I Ç T I K ? ¿
《44》Pars Yıldızı
《45》Sırıttın
《46》FİNAL-1 Eftalya-Atakan
《47》FİNAL-2 Zümrüt-Polat
《48》FİNAL-3 Bediz-Pars
《49》FİNAL-4 Erva-Ender
《50》《FİNAL》-5 Ahenk-Utku
duyuru

《26》Aşk Aşktı

4.4K 302 43
By AZELYazarlar

ERVA'dan

"Bu ne yanlış bir karar masası sen ne kötü bir hakimsin. Bu ne zor bir dosya sen ne kolay bir kararsın senden görünmüyor önüm meğer ne kolaymış fikri-ölüm"
"Erva bir sus artık. "
"Eğer görmek istersen gökyüzüne bakarsın ve eğer ölmek istersen gözlerini kaparsın. "
"Geber. "

Bediz sonunda dayanamamış ve içinde ölüm geçen raplerimi söylerken bunu demişti. Sadece psikolojilerini bozmayı hedefliyordum merak etmeyin. Gece boyu sohbet muhabbet edip dertleştiğimiz için hepsi uyumak istiyordu ama ben kendimi acayip enerjik hissediyordum ve bu enerjiyi şarkı söyleyerek atma kararı almıştım.

" Nefret dolu bakışlarla mutluluğunu izledim kıskandım çoğu zaman deli gibi ölmeni istedim. Nasıl böyle umursamaz bir şeytana dönüştün öylece sevdiğim kadının gidişini izledim. Geber geber geber geber. "
"Ağağğağağaühühühü. "

Gelen ağlama sesiyle tuvaletten çıkan Eftalya'ya baktık. Yatağındaki yorganı tekmeleyerek aşağı iten Bediz söylene söylene Eftalya'ya baktı.

"O da tuvaletini yapardı. Aaağağaaağıhıüjüh."

"Ona bakarsan o da nefes alırdı. " Bediz 'bu mal bu adeta salaklar kraliçesi ' bakışları atarken verdiği tepki yüzünden somurttum. Her ne kadar Eftalya'nın büyük bir aşk acısı çekecek biri olduğuna inanmasam da hiçbir duygunun küçümsenmemesi gerektiğini biliyordum. Bu büyük bir saygısızlıktı.

"Doğru o da nefes alırdı. Ağağaaaa ıhıhııı. "
"Ya susun ya uyutmadınız bir dakika bile. "

Bağıran Zümzüm kuzumdu. Tabi ben susar mıyım? Gıcıklığımın tek bir kişiye olmadığını ispatlar gibi bağıra bağıra söylemeye başladım.

"Bediz kanka İsmail Yk 1 2 3 ..."
--"Allah belanı versin. Allah seni kahretsin. Bana gelen sana gelsin yaaaaaaaaar. "
"Ulan gidin müzik salonuna! Sabah sabah beynimi siktiniz yeter be!"
"Hooıı piiiş "
"Oha hala uyuyor. " dedi Eftalya burnunu silip gülerek.

O kadar ses çıkarmıştık ama Ahenk hanımefendi uyuyordu. Kız nasıl uyuyorsa artık uyurken dünya ile bağlantı fişini çekiyor. Hiç mi sesten rahatsız olmaz bir insan? Hele bizim sınıf gibi mükemmel ötesi gürültülü bir sınıfta bütün gün uyuyan ama bir olay olduğunda kafasını kaldırıp olayları görmeyi başarabilen Ender'e ne demeli. Ay Ender nerden girdi zihnime. Çık çık ayol!

Çık çık,

Chick chick,

Bık bık,

Tavuk! Yani ben.

Ender! Ben ve Ender.

Siktir git zihnimden be! 

"Bediz kanka gel biz mükemmel ötesi sesimizle Emre Aydını bağıra bağıra söyleyelim." dedim zihnimden saçma salak düşünceleri atmaya çalışarak. 
"Yürü kanka. "
"Ağağağaühühühü. "
"Efta ne ağladın be kızım. Hem ayrılmak isteyen sensin hem ağlayan. " dedi Zümrüt zamanında bana dediklerini aynı tonda tekrar ederek.
"Doğru bir de ayrılmak istedim ne aptalıııığm "

"Zümrüt kanka biz kaçar bu güzellik sana emanet. " dedim Eftalya'yı göstererek.
"Ya kızlar şunu da alın gidin nolur. Uyumak istiyorum artık."

Dışarı çıkar çıkmaz bağıra bağıra Emre Aydın- Hoşçakalı söylemeye başladık. Tabi sonucunda Eftalya ağlamaya başlamıştı. Koşarak odaya gidince biz de halimize döndük.

Atakan ve Eftalya kızlara göre salakça bana göre gayet haklı bir nedenden dolayı ayrılmış bizim de aramızı soğutmuşlardı. Gerçi Ender ve benim aram hep soğuktu ama neyse. Diğerleri kafa çocuklar. Bak yine girdi zihnime Ender.

Bana büyü falan mı yaptı acaba?

Akşam olunca Etüt-2 ye girdik ve açıkçası ben bile resim çizdim. Dönem sonuna yaklaştığımız için sadece kulüp toplantıları vardı. Kütüphane kulübü başkan yardımcısı olduğum için biraz yoğun olsam da yapmam gerekenleri çoktan yapmıştım. 

Kulüpler demişken, ben ve Bediz iki kulübe üyeydik. Ben kütüphane ve yüzme kulüplerindeydim. Bediz basketbol ve futbol kulüplerine üye olmuştu ama basketbol kulübünün aktivitelerine katılmayı reddediyordu. Futbol kulübüyse Bediz'i aktivitelerine katmayı reddediyordu. Ahenk resim kursuna katılmıştı. Orada neler yaptığını hiçbirimiz bilmiyorduk, orası onun özel alanıydı. Eftalya Edebiyat kulübündeydi. Yüzüne bile bakmayacağım durum hikayelerini ve sıkıcı şiirleri okuyor ve bunlar hakkında tartışmalarda bulunmaktan zevk alıyordu. Saygı duyuyorum. Zümrüt ise ne yapacağını bilememiş en az nerede görev alabilecekse orayı tercih etmeye karar vermişti. Benim yanıma kütüphaneye kaydoldu. Nöbet listelerini ben hazırladığım için gönüllü temelli bir liste ayarlamıştım. Bu sayede Zümrüt 3 haftada bir kez öğlen arası nöbetlerine katılıyor ve kulüp zorunluluğundan sıyrılıyordu.

Bütün etüt Eftalya salak salak notlar atmıştı. Aşk acısını grupta onun dışında bilen tek kişi bendim ki benimki 6 ay sürmüştü. Bu sebeple istemesem de bu salak tripleri anlıyordum ama  fazlasıyla rahat davranmam Eftalya'yı sinirlendiriyordu. Sonuçta birbirlerini seviyorlardı, önünde sonunda tekrar barışırlardı. Aklıma Kıvanç gelince Eftalya'yı yargıladığım için kendime kızdım. Sağlam bir ilişki kurmak malesef ki o kadar basit bir şey değildi. Nasıl ki çocukken olduğu gibi "hadi arkadaş olalım" denilip arkadaş olunmuyorsa biriyle bir ilişkiyi sürdürmek de öyleydi. Yaş ilerledikçe ilişkiler boyut kazanıyor her şey daha fazla kompleksleşiyordu. Neyse ki hala çocuk sayılırdık. Barışacaklarına dair inancım tamdı.

°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°

Sabah uyandığımda Bediz ,Zümrüt ve Eftalya uyanmıştı. Ahenk zaten her zamanki gibi uyuyordu. Artık Ahenk'i pek taktığımız ve uyandırmaya çalıştığımız söylenemezdi çünkü biz ne kadar uğraşırsak o uyumak için o kadar direniyordu.

Hızla üniformalarımı giyip kahvaltıya indim. Bugün biraz garip ve aceleci hissediyordum. Acaba rüyamda 9 gün halay mı çektim?

Yemekten sonra sınıfa girip sırama yerleştim. Ender sırasında camış gibi uyuyordu. Bir şey merak ediyorum. Yatakhanesinde uyumuyor mu acaba ? Çocuk sıraya oturur oturmaz uykuya dalıyor.

Gözlerimi devirerek önümdeki yapılmış ödevime baktım. Bir de Ender'in boş kağıtlarını görünce ikimizin tek ortak yönünün yaşlarımız olduğunu fark ettim.

Ben çalışkan, o tembel.
Ben düşünen, o takmaz.
Ben somurtgan, o sırıtgaç.

Resmen boklu değneğin iki ucu gibiydik.

Yanıma Ahenk oturunca saçını karıştırdım.

"Ooo Ahenk, nasıl oldu da uyandın?"

Beni takmayarak kafasını sıraya koyunca Ender'e benzettim. Bu da umursamaz.

Öğretmen sınıfa girince ayağa kalktık. Ahenk ve Ender hariç. Hoca fark etmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Birileri dün uykusunu alamamış galiba. Gece beşik mi salladınız gençler." 

Hoca bunu diyince beni gülme tuttu. Çünkü Eftalya'yı beşikte sallar gibi hep bir elden uyutmuştuk.
"Hocam Ender'i bilmem ama Ahenk gayet de iyi aldı uykusunu. Hatta benden bile fazla uyudu." dedi Zümrüt Ahenkle uğraşarak. Gereğinden az uyuduğumuzu biz ve yan odamızdaki şanssız insanlar gayet de iyi biliyordu.

Ender'in kollarının arasından bana baktığını fark edince gözlerimi kaçırarak Ahenk'in saçlarını çektim. Ahenk bana dönüp sessiz küfürler etti ve kafasını sırama gömdü.

Burası iki kişi için fazla küçük! 

Ahenk'in saçını bir daha çekince yüksek sesle bir küfür savurup öfkeyle kafasını kaldırdı. Mehtap Hocayla göz göze gelince özür dileyip yerine geçti ve ben de rahat bir nefes aldım. Tenefüste Ahenk beni öldürecekti.

"Nerde kalmıştık? "
"Dün aşktan bahsetmiştiniz hocam!" dedi ön orta sıradaki yalaka kız.

"Heh evet, Divan edebiyatında aşk."

...

Dersler berbat geçmişti. Gün boyu sözel dersleri işlemiştik Beyni kalbi işlemlerden oluşan bir insanım ben ayol. Bana niye divan şiirleri anlatıyorlar niye görmek zorundayım.

Çok saçma.

Sorumlu olduğum sınavda çıkmayacak bile. 

Zorunlu işlenen dersler potansiyelleri öldürmekten başka hiçbir işe yaramıyorlar. Haksız mıyım?

Kızlar kulüp toplantılarına gitmişti. Biz çalışan kulüpler yüzünden yarın yapacaktık toplantıyı ve şuan yalnız ve boştum. Zümrüt'e sataşmayı düşünmüştüm ama odaya dönüp uyuyacağını söylemişti.

Uykum yoktu.

Ben de terasa çıkmaya karar verdim. Belki Bilal de oradadır ve dertleşiriz. Hem ona daha Kıvanç'ın fotoğrafını gösterecek ve benzerlikleri için dalga geçecektim. 

Kıvanç demişken, hakkında konuşmak artık eskisi kadar rahatsız etmiyordu. Sanırım yaralarım gerçekten iyileşmeye başlamıştı. Kabuk bağlayan her yaramın kabuklarını soyarak iyileşmesini geciktirme alışkanlığına sahip olduğum için yaralarım geç iyileşirdi. Belki de duygusal anlamdaki yaralarıma da aynısını yapmış deştikçe deşmiştim. Biliyordum ki bir gün Kıvanç'ı affedebilecek ve geçmişe hiç bakmayacak kadar iyileşecektim. Bu konuda inancım tamdı.

Terasta Bilal'i sırtı dönük sigara içerken görünce sinsi adımlarla yanına ilerledim ve dalgın arkadaşımı korkutmaya çalıştım.

Umurunda bile olmadı. Yüzüme baktığında oldukça kederli olduğunu gördüm. Başımla ne olduğunu sorduğumda kısa bir süre yutkundu.

"Sevgili yapmış." 

İçimi ağır bir hüzün kapladı. Hal ve hareketlerinden belliydi. O aşıktı. Eftalya gibi genel geçer aşk kanısına kapılmış değil gerçekten aşıktı. Acısını kalbinde değil tüm vücudunda hissedecek kadar aşıktı. Aşk aşktı işte. Cinsiyetin ne önemi vardı.

İster istemez gözümün önüne Kıvanç geldi. Acaba o da Bilal gibi yasımı tutmuş muydu arkamdan. Sanmıyordum. Aldatan insan gerçekten sevmezdi ki. Ben tutmuştum o yası, her ne kadar deli gibi istesem de Kıvanç hiçbir zaman bu hale düşmemişti.

Düşünmeden arkadaşıma sarıldım. Dokunuşlarımla acısını paylaştığımı hissetsin istiyordum. Kafasını göğsüme bastırırken çektiği acıyı içime almak ve onu bu yükten kurtarmak istiyordum. Biliyordum ki çok ağırdı. Hatta belki de benim zamanında hissettiğimden daha yoğundu hisleri.

Şuan keşke dedemin mahzeni yakınlarda olsaydı. İki bira çalar keyfimize bakardık.

Gözüm terasın girişine takıldı. Ender gelmişti ve hüzünle bize bakıyordu.

Doğru ya, nasıl unuttum! Ona Bilal'le sevgili olduğuma dair şaka yapmıştım. Ender saniyeler içinde terastan ayrılırken yavaşça geri çekildim. Bilal bana minnetle bakarken içimdeki yoğun hislerle savaş halindeydim.

Siktir! Bu vicdan azabı da neyin nesiydi.


Continue Reading

You'll Also Like

91.9K 3.5K 29
Uyarı: Cinsellik argo sigara küfür bulunmaktadır rahatsız olan okumasın lütfen Okulda geçen eğlenceli bir kurgu 🗝️ "Gör beni artık belki de gerçek...
377K 12.9K 23
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...
1M 45.4K 58
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...
4.4M 329K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...