Yatılı Okul

By AZELYazarlar

280K 16.1K 3.8K

Hangi salak bir yatılı okula gitmeyi tercih eder ki ? İtiraf ediyorum: ben ve kankalarım... º•.○●º•.○●º•.○●º○... More

《1》Otobüs Vakası.
《2》Çok Sinirlendiğimde Yaparım.
《3》Sen N'aptın Kızım?
《4》Naber Turşu Kafalar?
《5》Hediye
《6》Pinkbornozqueen.
《7》Rüyanda Beni Gör.
《8》Başımız Büyük Dertte
《9》Kim Bu Şeyin Sorumlusu?!
《10》Hadi Eyvallah!
《11》Sırıtgaç Mı?
《12》Böcüklerin İstilasında.
《13》Cesaret Mi Duble Cesaret Mi?
《14》Sakızın Olayım Çiğne Beni
《15》Bık Bık Bık Bık¿
《16》Oha Senden Yakışıklıyım.
《17》BİÇIZ EJDERYA'LAR
《18》Ne Olmuş Bunlara?
《19》Değişiksiniz.
《20》Gökkuşağı Diyarına Gidiyorum.
《21》Ceket eskirse çöpe atılır yerine yeni bir ceket alınır
《22》Federallerin Canı Cehenneme!
《24》Dünya Ahiret Bacımdır.
《25》Kaliteli şeker çöpü
《26》Aşk Aşktı
《27》Sen Manyak Bir Kızsın!
《28》UZAYLILAAAAAR.
《29》Benim Gönlüm Sarışın
《30》Ramenini Ye Yağını Sorma
《 31 》Buz Prens
《32》Abi bu ne azgınlık
《33》Patatesime Ketçap Olur Musun?
《34》Asi(l) Tayfa
《35》Cezasını Çekeceksin
《36》Sanırım Gözlerini Seviyorum
《37》Yerim Seni Karı!
《38》Bu Ne Lan!?
《39》İşte Busun Sen
《40》Biz Mutluyduk
《41》ÖZEL BÖLÜM // TATİLDEN KESİTLER
《42》Her Şeyi Anlatacağım
《43》S I Ç T I K ? ¿
《44》Pars Yıldızı
《45》Sırıttın
《46》FİNAL-1 Eftalya-Atakan
《47》FİNAL-2 Zümrüt-Polat
《48》FİNAL-3 Bediz-Pars
《49》FİNAL-4 Erva-Ender
《50》《FİNAL》-5 Ahenk-Utku
duyuru

《23》Prensip Meselesi.

4.5K 318 34
By AZELYazarlar

Zümrüt'ten:

~'~'~'~'~'

" Ender Yağan: 15, hayret(!) "

Geometri Hocası notları okuyordu. Müdürün odasından çıktıktan sonra ne Ahenk ne de Utku sınıfa gelmişti. Kesin bir şey var bunlarda.

"Zehra 81."
"Ahenk 86. Ahenk nerede ?"
"Hocam en son rehber hocasının yanına gitmişti."

"Tamam kızım"
"Zümrüt 100"
"Erva 98."
"Ne ?"
"98 kızım." 

"Hocam bir hata olmasın. Ben 100 bekliyordum. "

Herkes pis pis Erva'ya bakarken Erva dilini çıkarttı.

"Hocam kağıdıma bakabilir miyim ?"

5 dakika sonra

" Hocam iki puan verseniz ne olur sanki. Siz de nokta kadar yere soru yazmasaydınız sınıfta çözen 4 kişi var zaten. Hadi hocam yapın bir güzellik. "
Tamı tamına 5 dakikadır hocanın başının etini yiyor. Herkes Erva'ya pis pis bakarken etrafa baktım. Ender uyuyordu her zaman olduğu gibi. Birkaç kız kendi arasında dedikodu yaparken bir grup erkek de dünkü derbiyi izleyememelerinden şikayet ediyorlardı. Polat'a döndüğümde ise sıkılmış olacak ki kitabın üzerine yatmış uyuyordu.

Açıkçası tipi yakından fena değilmiş haa... Ne diyorsun kızım kendine gel. Kafamı iki yana sallayıp düşünceleri beynimden atmaya çalıştım.

Çok tatlı görünüyor.

Önüme döndüm.

Biraz erkek kesmekte ne zarar var baksan ne olcak.

Arkanı dönme arkanı dönme.

Alt tarafı arkanı döneceksin.

"Dönmeyeceğim!"

A-OV sanırım dışımdan söylemişim.

Al işte çocuğu da uyandırdın kesin.

"Ne oldu Zümrüt."
"Ne ? Hiç kendi kendine konuşan birini görmedin mi ? B-bir şey olmadı canım. Hiç ne olacak ki ?"

Tekrar önüme dönüp saçmaladığım için kendime sövmeye başladım.

"İyi misin ? "
"İyiyim tabi ki . Gayet de kendimdeyim. "
"Yok anlına kadar kızarmışsın da. "
"Sanane be! Belki ben kırmızı seviyorum?"

Bu mantıklı cevap için seni alkışlıyorum

"Seviyor musun?"
"Hayır. "

Tek kaşını kaldırdığında omzumu silktim.

"Yine de seni ilgilendirmez"
"Sen öyle diyorsan"

Ona bakmayıp hocayı dinlemeye çalıştım.

Sonunda teneffüs zili çalınca Ahenk ve Utku gelebilmişti.

"Sen kim köpeksin de benim sarışın olmayan biriyle takıldığımı söylersin?"

Utku sıkıntılı bir nefes verip eliyle ensesini kaşıdı.

Utandı bence.

Olabilir.

"Bunu daha önce konuşmadık mı sevgilim"
"Bak hala sevgilim diyor senin sarışın olmayan saçlarını yolarım"

"Çekil şuradan gireceğim!"

Bağırma sesiyle kapıya döndük. Bediz kendini içeri sokmayan sınıf başkanıyla kavga ediyordu.

"İbo bırak girsin"

İbrahim'in bakışları bizimle Bediz arasında giderken duruşunu dikleştirdi.

"Olmaz o yabancı. Yani düşman. Onu sınıfa alamayız."
"Sensin lan yabancı"

Olayı duyan sınıfımız etrafta toplanırken bazıları iyice havaya girip Bediz'i esir almayı öneriyorlardı.

Bediz İbrahim'i ittirmeye çalışsa bile hayvan kadar çocuğu yerinden kıpırdatamıyordu.

"Ne yapıyorsun İbo?"
"Sen karışma Erva'm"

Erva gözlerini devirirken Ender İbrahim'e sinirle bakmaya.

"Bu ajanı içeri almıyorum diye bana kızdın mı Erva'm"

Erva gözlerini belertip kafasını sallayınca İbrahim'in ağzından salya aktığını gördüm. İbrahim yine kapıya dönerken içeri alacak gibiydi ama Bediz ondan önce davrandı.

"Demek sen Enver Paşa'nın gömlekleri karıştırıp damat Feritle ittifak kurup Amerikan mandası altına girmek istediğini söylememi engellemeye çalışıyorsun. " İbrahim düşünüp anlamadığı soru için karar verdikten sonra
"Evet. "
"O zaman hainsin. "

Saniye geçmeden İbrahim'e kafa atan Bediz onun sarsılmasına neden oldu, bunu fırsat bilip onu itekleyerek içeri girdi.

"Ahenk'i almaya gelmiştim Ke-Mal hoca istedi. "
"Yine mi lan? Bu sefer beni kandıramaz."

Bediz ve Ahenk kapıdan çıkarken İbrahim Erva'ya yalakalık yapıyordu.

Oturduğu yerde tost yiyen Polat'a bakmadan sırama oturdum.

Bakmadıysan tost yediğini nereden biliyorsun?

Gözüm kaydı.

"Polat, Atakan nerede?"
"Ne yapacaksın onu?" derken sesi sinirliydi.

"Efta da ortada yok o da"
"Bilmiyorum"

Tostunu yemeğe devam ederken bende geometri kitabımı çıkarıp dinlemediğim konuyu çalışmaya başladım.

Başladım ama kafam çok karışıktı. Ne kadar çok çabalasam da odaklanamıyordum.

Bu sırada Ahenk ve Bediz zıplayarak yanıma geldiler.

"Ne oldu?"
"Hiç, telefonumu unutmuşum."
"Yalan yalan. Bir tane ilaç verdi. "

Kafamı sallayıp kitabıma döndüğümde anında kitabımdaki iki el kitabın kapaklarını kapatarak önümden çekti. Bu Bediz'di. Ona sinirle bakarken bu sefer Ahenk çenemden tutup sağ tarafa çevirdi.

"Zümrüt, "
"Hıı?"
"Bunun anlamını biliyor musun?"
"Sarışın bir çocuk mu?"

Ahenk çenemi öteki tarafa çevirdi.

"Yanlış odaklanmışım."

Bu sefer gösterdiği Polat'tı.

"Görebiliyor musun?"

Bediz'in abartılı gizemli sesine kafa salladım.

"Bunun ne anlamı var?"
"Siz tam bir ... ineksiniz."

Ahenk'in söylediği şeye göz devirip elini çenemden çektim.

"Daha anlamlı şeyler söyleyeceğini zannettim. "
"Yani, ders çalışma demiyorum ama çok ağırlık verdiğin şey ders çalışmak değil kendi hayatın olmalı. "
"Geometri sınavından 86 almışsın."
"Çünkü."
"Çünkü? "
"Çalışmadım."
"Çalışsan daha iyisini yapardın. Bu sıralar Utku senin aklını karıştırdı. "
"Anne? Zümrüt'ün kılığına mı girdin? "

Göz devirerek devam ettim.

"Utku senden hoşlanıyor. Bu yüzden peşinden ayrılmıyor. O kızların peşinden koşmazdı. Kızlar onun peşinden koşardı."

Ahenk bunu duyunca dudaklarını öne çıkararak bir şeyler çıkarmaya çalıştı.

"Bebeğim bunu yapman için önce içecek içmen lazım. "

Bediz'in söylediği şey ile önündeki kakaolu sütünü içti.

"Şimdi yapabilirsin."

Kafasını olumsuz anlamda sallayarak yuttu.

"Ben ona para verdim."

Bu sırada önümüze el ele tutuşmuş Eftalya ve Atakan geldi. (Yatılı Okul- texting 3. Bölüm)

"Oha oha oha!"
"Selam!"

Eftalya gülerek bunu söyleyince Polat'ın da dikkatini çekti.

Nihayet baktın çocuğa.

Bakmadım gözlerimin görüş açısındaydı.

"Ne oluyor? "

Sorduğum soruyu Atakan cevapladı.

"Biz-"
"Hamile misiniz?!"
"Ahenk!"
"Hayır biz-"
"Lanet olsun. Federallere çalıştığınızı biliyorum. "
"Bediz! Sevgiliyiz."

Ahenk ve Bediz yere yığılınca Polat kafasını salladı.

"Hayırlı olsun."
"Şaşırmadınız mı? "
"Hayır çok beliydi."
"Evet."
"Bazı şeyler de çok belli ama
anlayana"

Polat'a baktığımda 'Ne' anlamında kafa sallayınca omuz silkti.

Ne kadar da havalı.

Abartma.

º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●

"Bu nasıl"
"Çok puanteyli"

Atakan Eftalya'yı normal bir kafede pizza yemeği teklif etmişti. Eftalya ne giyeceğini seçtiriyordu.

"Bu"

Göstertiği beyaz dantelli elbiseyle gözlerimi devirdim.

"Gelinlik giyseydin"
"O zaman çok meraklı dururum"

Ona ciddi misin? Bakışı attım çocuk pizza yemeğe gitmeye ne dersin dediğinde çığlık atmıştı.

"Ne halin varsa gör."

Kapıyı çarpıp çıktığımda karşımda Polat'ı görmeyi beklemiyordum.

"Buraya laf olsun diye kız yurdu demiyorlar"
"Okulun kapısında beklesem seni bulamazdım"
"Bulma o zaman"

Şaka yapıyorum canım. Bulabilirsin tabii.

"Ama bulmak istiyorum"
"Soğuk"

Bu hayatımda gördüğüm en iğrenç espri.

Bana anlamazca bakınca nefes verdim.

"O oyunu oynamayı bırakmadın mı sen?"

Bırakmadım ailecek oynuyoruz.
Evet annem telefonumu saklayıp sıcak soğuk oynayarak bulduruyordu.

Bakışlarımı kaçırınca kahkaha attı.

"Ciddi ciddi oynuyorsun demek"
"Ne söylemeye geldin Polat?"
"Belki okulun karşısındaki kafede mum ışığında benimle geometri testi çözmek istersin?"

Polat'ın sayısalı iyiydi belki bana yardımı dokunur.

Bahaneni sikiyim ben gerizekalı bal gibi baş başa vakit geçirmek istiyorsun.

"Olabilir"

Elindeki geometri kitabımı sallayınca kaşlarımı çattım.

"Sıranın altına bakmadan sınıftan çıkma"

Kafa sallayıp kitabımı elinden çektim.

º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●

"Mum ışığı derken ciddi miydin?"
"Fazlasıyla"

Genelde bizim okulun öğrencilerinin bulunduğu bir kafeydi ve Polat kırmızı mum yakmıştı. Kırmızı!

İtiraz etmemi engellemek içinse test çözmeye başlamıştı.

Ben de ona bakmayarak test çözüyordum.

Oflayarak silgiyi elime alıp yırtarcasına silmeye başladım.

"27. soruyu buldun mu?"

Kafamı kaldırdığımda göz göze geldik.

~2 dakika sonra~

"Polat"
"Hı"
"Soruyu buldun mu?"
"Ha... E-evet C"
"Anlatabilir misin?"

Cevap vermeden sandalyesini kaldırıp yanıma çekti. İşlemlerle dolu sayfayı silip anlatmaya başladı.

Şimdi de izlemediğini söyleme.

Sadece gözüm daldı.

Sonunda soruyu bitirdiğinde ona bakmayı kesip kitaba döndüm.

"Anladın mı?"
"Evet"

Kolundaki saate bakıp kitabı kapattı.

"Saat on olmuş yurt kapanmadan gidelim"

Masadan kalkıp kasaya ilerlerken pantolonumun arka cebinden yirmilik çıkarmıştım.

Kasiyere uzatmıştım ki Polat elimi durdurdu.

"Gerek yok."
"Sen de öğrencisin ben de. Ne bu saçma sapan tavır?" dedim bıkkınlıkla.

"Ya kızım benim yanımda hesabı da sana ödetecek değilm ya. Burada geçmez senin paran."

Gözlerimi devirerek kolumu elinden kurtardım.

"Neden? Burada dolar falan mı geçerli yoksa kendilerine ait para birimleri mi var?"

Kasadaki kız gülerken Polat gözlerini devirdi.

"Hayır, ben kendim teklif ettiğim yerlerde yanımdakine hesap ödetmem. Prensip meselesi"

İki meyve suyu kaç para tutabilir? Ne bu saçma sapan hareketler.

"Ben kendiminkini öderim o zaman." dedim inatla. Maskülenliği bir hesap ödemeye bağlıymışcasına tavır takınan erkeklerden hiç haz etmezdim.

Polat, parayı uzatıp üstünü aldığında tırnaklarımı avcuma batırdım.

Cebimdeki on lirayı sadaka kutusuna atıp sırıtarak dışarı çıktım.

"İnat ettin değil mi?"
Elimi pantolonumun cebine sokup umursamadan yürümeye devam ettim. Neredeyse odaya varmıştık.

"Prensip meselesi."

Cevap vermesini beklemeden odaya girdim.

Continue Reading

You'll Also Like

3.8M 109K 73
Lamia: Ayrılık ay dönümümüz kutlu olsun. Mirza: Lamia şaka mısın? Mirza: Sen terkettin beni.
66.9K 6.3K 39
1971 & 1972 Ruby Bell'in ölümü günümüzde de gizemini koruyor. Kimse nasıl öldüğünü bilmiyor - intihar mı, yoksa cinayet mi? Ölümünden geriye kalan te...
78.3K 2.2K 12
Her Türlü Kapak Tasarlanır. Yalnızca yorum yapmanız, mesaj atmanız Yeterli!
71K 5.4K 40
Bana ilk kez bakıyordu, gözlerime. Varlığımın farkına vardığı bu ilk an ben nefesimi tutmuş beklerken onun ifadesi korkuyla çarpılmıştı. İçimdeki hey...