Yatılı Okul

由 AZELYazarlar

280K 16.1K 3.8K

Hangi salak bir yatılı okula gitmeyi tercih eder ki ? İtiraf ediyorum: ben ve kankalarım... º•.○●º•.○●º•.○●º○... 更多

《1》Otobüs Vakası.
《2》Çok Sinirlendiğimde Yaparım.
《3》Sen N'aptın Kızım?
《4》Naber Turşu Kafalar?
《5》Hediye
《6》Pinkbornozqueen.
《7》Rüyanda Beni Gör.
《9》Kim Bu Şeyin Sorumlusu?!
《10》Hadi Eyvallah!
《11》Sırıtgaç Mı?
《12》Böcüklerin İstilasında.
《13》Cesaret Mi Duble Cesaret Mi?
《14》Sakızın Olayım Çiğne Beni
《15》Bık Bık Bık Bık¿
《16》Oha Senden Yakışıklıyım.
《17》BİÇIZ EJDERYA'LAR
《18》Ne Olmuş Bunlara?
《19》Değişiksiniz.
《20》Gökkuşağı Diyarına Gidiyorum.
《21》Ceket eskirse çöpe atılır yerine yeni bir ceket alınır
《22》Federallerin Canı Cehenneme!
《23》Prensip Meselesi.
《24》Dünya Ahiret Bacımdır.
《25》Kaliteli şeker çöpü
《26》Aşk Aşktı
《27》Sen Manyak Bir Kızsın!
《28》UZAYLILAAAAAR.
《29》Benim Gönlüm Sarışın
《30》Ramenini Ye Yağını Sorma
《 31 》Buz Prens
《32》Abi bu ne azgınlık
《33》Patatesime Ketçap Olur Musun?
《34》Asi(l) Tayfa
《35》Cezasını Çekeceksin
《36》Sanırım Gözlerini Seviyorum
《37》Yerim Seni Karı!
《38》Bu Ne Lan!?
《39》İşte Busun Sen
《40》Biz Mutluyduk
《41》ÖZEL BÖLÜM // TATİLDEN KESİTLER
《42》Her Şeyi Anlatacağım
《43》S I Ç T I K ? ¿
《44》Pars Yıldızı
《45》Sırıttın
《46》FİNAL-1 Eftalya-Atakan
《47》FİNAL-2 Zümrüt-Polat
《48》FİNAL-3 Bediz-Pars
《49》FİNAL-4 Erva-Ender
《50》《FİNAL》-5 Ahenk-Utku
duyuru

《8》Başımız Büyük Dertte

6.4K 409 28
由 AZELYazarlar

ZÜMRÜT :

Sabah uyandığımda, belimin ağrısıyla yüzümü buruşturdum. Bütün gece yerde yatmıştım. Aslında Polat berber uyumamızı teklif etmişti. Ben kabul etmeyip itiraz edince taş kağıt makas oyunu oynayarak kaybetmiş bir de üstüne yerde yatmıştım.

"Günaydın sevgilim!" dedi saçma sapan bir neşeyle. Olur da bir anlığına perişan görünürüm de böylece dalga geçebilir diye gözlerini yüzümden ayırmıyordu.

"Komik misin sen?"

Abartılı bir şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. "Sadece role giriyorum."

Ona cevap vermeyip doğruldum. Zaten her tarafım ağrıyordu.

"Tamam, kalk da diğerlerini bulmaya gidelim."

"Karım ne derse." alay etti. Durumdan müthiş bir keyif aldığını anlamak için muziplikle parlayan gözlerini görmek yeterliydi.

Ona dik dik bakıp seri adımlarla odadan çıkarken duyduğum tiz bir çığlıkla Polat duraksadı. "Hey, o sesi duydun mu?"

"Yok duymadım sen gaipten sesler duyuyorsun."

"Duymadığım şey değil."

Duymadığım şey değil derken ne demek istediğini anlamamıştım. Daha önce duymuş muydu, yoksa duymamış mıydı? Omuz silkip onu takip etmeye devam ettim. İleri doğru baktığımda koridordaki mavilik dikkatimi çekti. Oraya doğru giderken, bu kez daha tok çığlık duydum. Koro halinde çığlık atıyorduk da benim mi haberim yoktu?

"Senin Ahenk'in üzerinde ne işin var pis sapık!"

Duyduğum çığırmayla yürümeyi bırakıp o tarafa koştum.

"Kim Ahenk'in üzerinde?"

Sorumu aynı anda yanıtladılar.

"Utku!"

"Tutku!"

Bediz'e ters ters bakıp, hala Ahenk'in üzerinde olan Utku'ya baktım. Ahenk bizi tınlamadan uyumak gibi bir göreve sahipti.

"Kalksana lan kızın üzerinden!"

Utku omuz silkip Ahenk'in üstünden kalktı.

"Sen de uyuma rolü kesme artık Ahenk."

Ahenk Utku'ya göz devirip kalktı.

"Ben aslında bir ananasım."

Herkes ne demek istediğini anlamaya çalışırken o çoktan odadan çıkmıştı.

•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•

"E, şimdi nasıl okula gidiyoruz?"

"Gitmiyoruz."

Ahenk'e dönüp kaşlarımı kaldırdım.

"Nasıl?"

"Ahenk haklı." dedi Bediz sonra sırıtarak devam etti. "Ders saatini kaçırdık. Her ne kadar bu salaklarla gezmek istemesem de, bir kere okulu kırdık. Kafamıza göre takılma zamanı."

"Yurt yoklamasına yok yazıldıysak büyük sıkıntı çıkar." dedi Erva.

"Onu ben halettim." Herkes Ender'e garip bakışlar atarken ağzına bir fermuar çekti. Anlaşılan nasıl yaptığını söylemeyecekti.

Herkes onu onaylamış, daha sonra Polat'a dönmüştü. Ancak soruyu Ahenk sormuştu.

"Akülü araba benzeri arabanı şarj ettin değil mi? "

"E-evet."

"Niye kekeledin o zaman?"

"Sadece evin sigortası sarj dolduğunda attı ve kadın her yerde bizi arıyor olabilir "

"NE!"

"Hemen ikilersek sorun olmaz."

Herkes Polat'ı onaylayınca, arabaya doğru yürümeye hatta koşmaya başladık.
Arabaya vardığımızda geldiğimiz gibi yerleştik.

"Ee, yolculuk nereye?"

Arabanın önünden seslenen kadınla hepimiz telaşlandık. Ancak adrenalin hormonumuz Ahenk konuşmayı devralana kadar salgılandı.

"Biz Norveç'e gidiyorduk."

Bediz yalandan öksürüp bacağıyla Ahenk'i hoplattı.

"Markete markete. Dolapta hiçbir şey yok nasıl yaşıyorsunuz böyle?"

"Ah," dedi kadın bakışları yumuşarken. "Çabuk gelin o zaman."

"Hemen geliriz." dedi Polat acaleyle gaza basmadan önce. Kadın arkamızdan el salladı.

"İyi kurtulduk." Eftalya'nın yorgun sesiyle, Ahenk sırıttı."Ee, tabi kimin sayesinde."

"Benim."

Ahenk, Utkuya küçümser bir şekilde dik dik bakmaya başladı.

"Nereden senin sayende oluyormuş?"

"Her yönümden."

"Egoist." dedim ona doğru.

"Evet öyle "

Bu kez Ahenk de bana katılmıştı.

"Sen de."

Utku kıkırdarken Ahenk somurtuyordu. Polat arabayı durdurup bize döndü.

"Ne yapalım?"

"Yemek!"

"Yemek mi yapalım Ahenk?"

Polat'ın yorgun sesi bizimle uğraşmaktan bıktığını gösteriyordu.

Ama bize ne?

"Hayır, yiyelim."

"Olur, buralarda güzel bir kafe biliyorum "

"Yoksa, daha önce de mi kaçtınız?"

Ender, kınar gibi konuşan Erva'ya bakıp sırıttı. Zaten yaptığı tek eylem buydu.

Sırıtmak.

Sırıtık şey!

Harbi bu çocuk niye sırıtıyor bu kadar?

"Polat burada yaşıyor."

"O zaman niye yatılı kalıyorsun?"

Bu soruyu ona sormuştum. Fakat cevaplamaya niyeti yok gibi duruyordu. Bu kez elimi önünde salladım.

"Hey, sana diyorum."

"Okuldan kaçmak yurttayken daha eğlenceli oluyor."

Bu bir neden değildi.

Kesinlikle değildi.

"Ciddi değilsin değil mi?"

"Bu salaklar bensiz yapamazlar."

Eliyle kafasını camdan çıkaran Pars'ı, onu düşürmeye çalışan Utku'yu, saçma bir şarkı mırıldanan Atakan ve sırıtarak onları kameraya çeken Ender'i gösterdi. Evet bu kesinlikle iyi bir nedendi.

"Bende bizimkileri yalnız bırakmak istemiyorum ama evim burada olsa ailem yurtta kalmama izin vermezdi."

Ahenk Bediz'in omzunda uyuyakalmış, ananas diye sayıklıyordu. Bediz ise onun yüzünü garip şekillere sokup, kahkaha atıyordu. Erva bagajdan korece bir şeyler bağırıyor kendi kendine kavga ediyordu. Eftalya ise sadece dışarı ses veren kulaklığıyla çirkin Türkçe pop dinliyordu. SON SES.

Polat hem kendi grubuna, hem bizim gruba baktı.

"Kesinlikle bizsiz yapamazlar."

º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○●º•.○

"Strike!" dedi Ahenk sadece dört lobut devirmiş olmasına rağmen.

Kimse bowling oynamak istemediği için bowling oynuyorduk.

Utku yenilgiyle nefes verdi. "Bunu düzeltmeyeceğim bile."

Öte yandan Erva ve Ender o kadar öndeydi ki Ender sıra her onlara geldiğinde değişik pozisyonlarda atış yapmaya çalışıyor ve Erva'nın söylenmelerine maruz kalıyordu.

Deminden beri topun bozuk olduğunu söyleyen Bediz, sıra ona geldiğinde yine hiçbir lobutu deviremedi. Pars'ta en az onun kadar kötü olduğu için sonuncuydular.

"Yeter lan!" dedi en sonunda patlayarak. Yolu yürüyüp eliyle tüm lobutları devirdi.

"Kesinlikle onaylamıyorum." dedi Pars puan tablosunda kendi hanelerine sayıyı yazarken. Bunu müthiş bir keyifle yapmamış olsa inanabilirdik de.

"Zaten otomatik olarak sisteme kaydoluyor niye deftere not alıyorsun?" dedi Eftalya. Sanki şu ortamda garip olan tek şey oğlanın çetele tablosuymuş gibi. Pars cevap bile vermeden omuz silkti.

Polat ve ben oyunu düzgünce oynayan tek kişilerdik. Zira Erva bunu çoktan bir savaşa dönüştürmüştü ve geri kalanlarımızın oyundan haberi bile yoktu.

"Ben çok sıkıldım." dedi Ahenk kendini kahverengi kaplamalı deri koltuğa atarken.

"Ben de." Bediz de ona katılınca Pars elindeki topu bıraktı.

"Haydi bir kafeye gidelim."

"YEMEK YEMEK YEMEK!"

"Ama oyun oynuyorduk." diye sızlanan Erva'yı yemek yeme aşkıyla çıldıran Ahenk, durdurdu. Erva kazanamadığı şeyleri sevmezdi ve skoru birinciliğe oynarken bırakmak istememesini anlayabiliyordum ama ben de gerçekten acıkmıştım.

"Erva!"

"Haydi gidelim."

"Ne yiyoruz?"

Polat bunu Ahenk'e bakarak söylemişti. Sabahtan beri yemek diye söylenen oydu.

"Ben pizza istiyorum." dedim garsona doğru.

Herkes onayladığında durdum.

"Yani hepimiz pizza mı istiyoruz?"

"Evet." dedi Polat, rahat bir tavırla.

"Noodle olsa noodle yerdim." Bediz Erva'ya kısık gözlerle 'seni öldürürüm biçız' bakışları yollarken Erva ürkünç bir bakışla karşılık verdi ama geri çekilmeyi de ihmal etmedi.

"Tamam ben de pizza yiyorum."

"Pizzacıya gitmeliydik."

Kafelerde pizzalar pahalı olurdu!

"Katılıyorum." dedi tekrardan.

∆∆

Yemeklerimizi yedikten sonra, hesabı alman usulü ödeyip kafeden çıktık.

Sabahtan beri telefonuyla uğraşan Ender, kafasını telefondan kaldırıp bize baktı.

"Başımız büyük dertte."

繼續閱讀

You'll Also Like

472K 22.2K 19
Yasmîn, annesiyle birlikte Zemheroğlu konağında çalışmaktadır. Zemheroğlu Mardin'in en köklü aşiretidir. Yasmîn'in babası bir gece ansızın annesini...
465K 24K 25
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...
1M 45.5K 58
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...
147K 9.2K 21
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...