º•. AHENK'TEN,,
-----
Kahvaltıyı olaysız (Eftalya'nın sandalyeyle birlikte yere kapaklanması hariç) bir şekilde yedikten sonra okulu gezmek için bahçeye çıkmıştık.
"Kızlar, "
"Efendik Efta?"
Zümrüt'ün cevabına karşın Eftalya karşı banktaki oturan erkek grubu işaret etti.
"Bu çocuk bana mı bakıyor?"
"Hangisi? "
"Şu işte. "
Eftalya ısrar edince ben de baktım. Daha çok serseri gibiydiler.
"Efta sen de ilk günden olay çıkardın ha."
"Ben mi onlar mı? "
Deyince hepimiz tekrar baktık.
Hiç konuşmayan ben yerimde kıpırdanarak onlara baktım. Ayağa kalkmış hepsi buraya geliyordu.
"Yine o çocuk. "
Dedi Erva. İşaret ettiği çocuk Erva'ya bakarak sırıtıyordu.
"Sen tanıyor musun onu?"
Bediz'in sorusuna karşın Erva üzgün bir şekilde kafasını oynattı. Gözlerimi kısarak tekrar gruba baktım. Masaya yaklaşmışlardı.
Grubumuzun en koruyucusu Zümrüt konuştu.
"Neler oluyor? "
Masaya başka bir çocuk ellerini koydu. Ve hepimize teker teker baktı. En son bana bakarken saçma bir alaycı gülüş yerleştirdi yüzüne.
"Sadece yeni arkadaşlarımızı tanımaya gelmiştik."
Dedi başka bir çocuk. Sanırım 5 kişilerdi.
"Somurtuk kızı da güldürecek kişi benim herhalde. "
Dedi Erva'nın işaret ettiği çocuk. Görünüşe göre Erva yine yapışkan birini kendine çekmişti. Neden bütün sümüklüler bu kızı buluyordu acaba?
Masaya ellerini koyan çocuk yüzsüz bir şekilde kafasını sağ avucunun içine alarak bana döndü.
Kaşlarımı çatarak bu durumdan hoşlanmadığımı belirttim.
"Ya bizde sizinle konuşacak tip var mı? "
Dedi Eftalya.
"Bakayım? Ya sadece bir güzellik görüyorum."
Eftalya'nın yanakları kızarınca çocuk bu durumdan zevk alıyormuş gibi daha da gülümsedi.
"Derhal! Buradan! Defolun!"
Diye Bediz son noktayı koyunca erkekler kıkırdadı.
"Sen niye hiç konuşmadın?"
Masadaki bana bakan çocuğa sinirlenerek döndüm.
"Konuşmamı gerektiren bir durum olduğunu düşünmüyorum. "
Düşünüyor gibi yapıp dudağını büzdü. Elini saçlarının arasına daldırıp saçlarını düzeltti.
"Arkadaşların gibi kavgacı biri değilsin herhalde?"
Tek kaşını kaldırarak sorduğu soruya ben de dirseklerimi masaya koyarak cevap verdim.
"Kavga mı istiyorsun? "
Sakin bir şekilde sorduğum soruya yine kıkırdayınca dayanamadım.
Verdiği tepkiler çok sinir bozucu ve saygısız olduğundan ben de tam gözüne yumruk attım.
Bizimkiler olayın şokundayken çocuk da gözünü tutuyordu.
Bir yandan da gülümsüyordu. Aynı hata bir daha olmasın diye Erva beni tutmuştu.
"Bu nasıl! Sevdin mi?!"
Diye bağırınca çocuk gülümseyerek doğruldu. Arkadaşlarına işaret verince hepsi arkasını döndü.
"Tekrar geleceğiz! "
Diyen çocuğa Eftalya somurttu.
Onlar tamamen uzaklaşınca elime baktım.
"Oha!"
Hepsi bana döndü ve elime baktılar. Onlar da aynı tepkiyi verdi.
"Yuh! Kanamış resmen!"
"Bediz ve Zümrüt gibi sen de mi kavgacı olacaksın? " dedi Erva. Açıkçası onun kontrol manyaklığına alışmıştım artık.
Bediz zaten psikopattı. Zümrüt ise yapısı öyle olduğu için kavgacıydı. Erva desen soğuk nevalenin teki. Eftalya ise cici. Yani böyle şeyler onun hoşuna gitmez.
Ben mi?
Ben... sanırım çok sinirlendiğimde yaparım böyle şeyleri. Aslında arkadaşlarım çılgın olduğumu söyler ama bilmiyorum.
"Kızım sen neymişsin öyle?" dedi Eftalya hayran hayran.
"O adi şerefsiz haddini aştı. " diyerek destek oldu Zümrüt.
"İyi yaptın. Benim için de dövseydin."
Diyen tabi ki de Bediz'di.
"O çocuk seni nereden tanıyor?"
"Beni mi?"
"Hayır Eftalya, Erva'ya sordum."
Eftalya Zümrüt'e somurtunca Zümrüt tekrar cevap beklediği için Erva'ya döndü.
"Immm. Bilem. Otobüste yanımdaydı ve saçma sapan şeyler dedi. Sonra onu tekrar yemekhanede görünce çıldırdım."
Herkes anlayan bakışlarını yolladı.
"Bu okulda da bizi rahat bırakmayacaklar."
Ortaokul 8. Sınıfta da erkekler bizi rahatsız ediyordu. Tesadüfe bak! Aslında bunun temel sebebi Erva'nın eski sevgilisinin Kanada'ya taşınması ve arkamızı kollamayı kesmesiydi ama olsun. Sonuç olarak baş belası erkekleri sürekli kendimize çekiyorduk.
º●º●º●º●º●º●º●º●º●º●º●º●º
Yatakhanede hepimiz oturarak sohbet ediyorduk.
"Bu haftayı uyum haftası yapmışlar. Tasmaları çıkarmışlar ne bok yiyorsanız yiyin diyorlar kısaca. "
"PaVyOnA GiDeH mİ?" Erva avuç içini birbirine sürterek sinsice sırıtınca Eftalya kafasına yastık attı.
"Hadi ya? Ben şimdi okula gitmeyi düşünüyordum. Sahte kimlik yapacak tanıdığınız varsa güzel fikir"
Zümrüt bana dönerek kızınca dil çıkardım. Sonuna kadar fikrini destekliyorum Erva. Malesef ki Sakarya'da tanıdığı olan tek kişi bendim ve kuzenim böyle bir şey için yanına gitsem muhtemelen anında anneme öterdi.
"Ya, benim hala merak ettiğim şu; neden o erkekler bizi rahatsız etti?"
"Eftaa! Taktın sende ha! Ahenk güzel bir yumruk attı işte daha ne istiyorsun? !"
Erva çıkışınca Eftalya yerine sindi.
"Var ya şimdi sol gözü morarmıştır."
"Sen nereden biliyorsun Bediz?"
"O yumruğu ancak ben bilirim Zümrüt. "
"Peki."
Sıkıntı ile iç çekerek ayağa kalktım.
"Ben dolaşacağım."
"Koridorda mı? "
Kafamı kaşıyarak cevap verdim.
"Gerekirse."
"Tamam sen git biz de Efta'nın saçını yapalım. "
"O saça ben elimi sürmem!"
"Sana demedik zaten Bediz! " diye tersledi Erva.
Onlar kavga ederken ben de kapıyı kapattım ve koridora adım attım.
Çok sıkılınca dolaşmak iyi geliyordu.
Koridor karanlık olduğu için gözlerimi kısarak geziyordum.
Etrafımı hiç göremiyordum ve bunun için dikkat etmem lazımdı.
Azcık sakardım. Tabi Eftalya'dan sonra...
Önüme bir şey çarpınca korkarak hafif bir çığlık attım.
"Dur yavrum ne yapıyorsun? Duyacak tüm öğrenciler!"
Bu kişinin hizmetli olduğunu öğrenince gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.
"Sen miydin teyze ya?"
"Yavrum hem ne yapıyorsun? Saat 2. Hadi geç odaya. "
"Zaten odama gidiyordum."
Diyerek yalan söyledim. Ve tekrar yürümeye başladım. Koridor zaten uzundu ve yürü yürü bitmiyordu.
Yutkunarak telefonumun kilidini açtım. Mesaj kutum doluydu. Babam ve annemden... Nefesimi vererek telefonu kapattım ve önüme döndüm derken bilin bakalım ne oldu?
Evet...
Bir çarpışma daha...
"E teyze yeter ama!"
Kaşlarımı çatarak teyzenin suratını kavramaya çalıştım. Bu teyze ne kadar uzun vee... ne bileyim. Erkeksi?
"Teyze?"
Bu sesin erkeğe ait olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Sesli bir yutkunma...
"Sen, kimsin acaba?"
"Yumruk attığın yakışıklı çocuk. "
Deyince kafama dank etti.
"Bir daha atmamı istemiyorsan defol." Şuan itici kezban kız gibi göründüğümün farkındaydım ve amacım da oydu zaten.
"A-aa... bir dakika."
Kolumu tutarak kendine bakmamı sağladı.
"Bence bir özürü hak ediyorum. Ha?"
"Bak, başkası olsa 'kusura bakma' derdim ama sen hak etmiyorsun."
"Pekala, ama bak vurduğun yer morardı. "
Kendi telefonunun ışığını açarak kendi suratına tuttu.
Sol gözündeki morluğu görünce gülmemek için dudağımı ısırdım.
"Ovv. Şuan çok Üzgünüm ya."
Diyerek dalga geçtim.
"Hadi öp de geçsin. "
"Yaklaş,"
Kafasını Eğince suratına tükürdüm.
"Umarım geçmiştir. Ha?"
Gözleri kapalı bir şekilde çenesini sıktı.
Sonunda çocuğa ciddi duygular yaşattım.
"Merak etme, bir gün kendi isteğinle beni öpeceksin."
Arkamı dönünce alayla gülümsedim.
"Bence hayal kapını biraz kıs. Cereyan yapar."
Arkamı dönünce karanlıkta olduğumuz için görmediğini bilsem de 'thug life' yaparak saçlarımı savurdum.
º●º○º●º○º●º○º●º○º●º○º●º○
"Muşmula suratlı moruk! "
"Ahenk?" dedi Bediz
"Kesin buna bir şey oldu." diyerek konuşulmayan konuda Bediz'e destek çıktı Erva
"Yediği yumruğa hala doymamış!"
"O çocuk mu ?"
"Malesef. "
"Öp diyo ya bir de!"
"Ooooo."
Erva'nın kafasına yastığı atmamla ağzına görünmez fermuar çekti. Ben bu kızı anlamıyordum. Sütten ağzı yanmasına rağmen yoğurdu ağzımıza tıkmaya çalışıyordu.
º●º●º●º●º●º●º●º●º●º●º●º
"Çocuklar biliyorsunuz, okulumuz haftaya ancak düzene girebilecek. Bu yüzden okul başkanı Hale'nin organize ettiği partiye hepiniz davetlisiniz. "
Öğrencilerden hepsi çığlık attı. Parti mi? Öğk. Ama biliyorum ki Eftalya için gideceğiz. Çünkü o tam bir parti kızı.
Ben ne bileyim? Kutlamaları çok fazla sevmem. Eğer son sınıf olsaydım 9'ları ezmek eğlenceli olabilirdi ama şuan 9'um o yüzden ortalıkta pek bir eğlence göremiyorum.
Hele böyle büyük partiler; asla.
"Kızlar gideceğiz dimiiii?"
Eftalya'nın sorusuna hepimiz ortak cevap verdik.
"HAYIR!"
Herkes gideceğimizi biliyordu ama sırf Eftalya'nın morali bozulsun diye yapıyorduk. Çünkü arkadaşlık bunu gerektirir.
"Ama bu akşaaaaam."
Hepimiz Eftalya'ya bakarak kafa salladık. Bediz hariç.
"Bana da GS'li forma giymeme izin verirseniz gelirim."
Gözlerimi ovuşturarak boşalan banka doğru ilerledim. Bizimkiler de geldi.
"Bakın?"
Bu sefer Zümrüt göstermişti.
"Bunlar kavga mı istiyor bana mı öyle geliyor? "
Diyen Bediz'e Zümrüt kafa salladı. İşte kavgacılar.
Yumruk yiyen çocuk bana eliyle gel işareti yaparak arkasını döndü. Aynı şekilde diğer erkekler de...
"Sanırım, arka bahçeye gitmemiz gerek."
Eftalya 'nın dediğinden sonra ayaklandık.
"Kızlar, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum." dedi Zümrüt.
"Geri dönelim" diyerek Erva da destek çıkınca Bediz, Erva'nın kafasına vurdu.
"Ölmek var dönmek yok. Susun ve yürüyün."
Okulun arka bahçesine geldik. Üst sınıflardan bir grup sigara içiyordu. Burası kullanıldığında da pis işler için kullanılabilirdi.
Banktan kalkarak arka bahçeye doğru ilerledik
Erkekler duvara yaslanmış bize bakıyorlardı.
"Sizin derdiniz ne?"
Sorduğum soruya hepsi güldü. Komik değildi ki?!
Erva ve Eftalya soluma, Zümrüt ve Bediz de sağıma geçmişti.
Erkekler de duvardan ayrılarak yaklaştı.
Önde olan konuştu.
"Sadece, ilk tanışmamız küçük bir morarma ile bittiği için yeniden tanışalım istedik. "
"Sizinle tanışmak isteyen kim?"
Zümrüt soruyu küçümseyerek sormuştu.
"Hadi ama! Biz sadece iyi arkadaş olmak istiyoruz. Ben Polat. Bu suskun çocuk Pars. Bu sürekli sırıtan Ender Yağan, bu samimi olan Atakan. Bu , yumruk yiyen de , Utku."
Elini sallayarak alayla gülümsedi.
"Siz?" dedi yumruk attığım alt dudağını kıvırıp masum bakmaya çalışarak.
"Ayyy! Tanışmalara bayılırım ! Ben Eftalya, çok garip ismim dimi? Genelde gevezelik ve sakarlık yaparım. Yani, arkadaşlarım bana dengesiz der. Her neyse. Yine çok konuştum sanırım. Bu psikopat arkadaşımız da Bediz bazen canı sıkıldığında ellerini keser ve ben de çığlık atarım. Aaa bu da Erva. Kendisi acayip feminist. Size bir tavsiye ;Sakın onun yanında kadın cinsiyetine bayan demeyin. Bu da Zümrüt. Çok kabadır. Duygusuz gibi ama içinde derin duyguları var. Yani dışarıdan sert içeriden ponçik. Bu ise Ahenk. Seçici bir kızdır. Çok inatçıdır kendisi. Kafasına estiğini yapar ve uykucu olduğunu söylemem lazım. 5'ten 7'ye kadar uyandırmaya çalıştık kendisini. Ayrıca kendisinden bahsedilmesini... sevmez. Ay! Sanırım yine pot kırdım. "
Çenemi kasarak kollarımı kavuşturdum. Eftalya yine ve yine işimizi zorlaştırıyordu.
Utku elini uzatarak bana baktı.
"Tanıştığıma memnun oldum. Ahenk..."
------