Ateş ten
Suyun bağırmasıyla yerimden fırladım ve egenin odasına koştum.
Ateş: Ne oluyor kızım niye bağırıyorsun!
Su: A-ateş bu çocuk yanıyor!
Ateş: Nasıl yanıyor?
Su: Ateşi var işte napıcağız?
Ateş: Soğuk suyla banyo!!
Su: Soğuk değil o ılık su!!
Ateş: Her ne boksa
Su: Koş suyu açç
Ateş: Git sen aç ben egeyi alayım dediğimde kafasını salladı ve banyoya koştu. Ben egeyi kucağıma aldığımda gerçekten de çocuğun yandığını gördüm. Hemen kucağıma aldım ve banyoya girdim.
Su: Ateş hadisene ya
Ateş: Geldik işte! dediğimde yavaş yavaş egeyi ılık suya soktuk. Ilık duş aldırdıktan sonra kuruladık ve havluyu çektik. Çocuk çıplaktı resmen.
Su: E ben bi geliyorum dediğinde koştura koştura aşağıya indi aradan iki dakika geçtikten sonra leğen sirke vu soğuk suyla geldi.
Ateş: O ne
Su: Sirkeli su yapacağız bakalım ateşini düşürür diye biliyorum
Ateş: Hadi yapalım nasıl olacak dediğimde su hazırladı ve bezleri teker teker sıkarak egenin kasıklarına, alnına, koltuk altlarına ve ayak altlarına yerleştirdi.
Önceki haline göre daha iyi gözüksede ateşi 39 du ve su git gide panik yapıyordu.
Ateş: Kalk bu böyle olmayacak hastaneye gidiyoruz dediğim zaman sanki bunu bekliyormuşçasına hemen ayağa kalktı ve egenin üzerine ince birşey giydirip arabaya bindik.
Su egenin yanına arkaya binmişti. Ege uyuyordu. Hastaneye geldiğimizde doktorun yanına gittik. Tam zamanında geldiğimizi söylemişti. Eğer biraz daha artarsa havale riski varmış. Egeyi kontrol altına aldıklarında biz dışarda bekliyorduk. Gözlerim suya kaydığında gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm.
Ateş: Bebeğim noldu
Su: Korkuyorum ateş ona bişey olmaz dimi?
Ateş: Korkma ona hiçbirşey olmayacak
Su: Bişey olmasın lütfen dediğinde gözyaşları yanaklarından süzüldü. Çene kaslarım kasılırken onu kendime çekip sarıldım. Elimden birşey gelmediği zamanlarda deliriyordum. Suyu kendime daha çok çekip daha sıkı sarıldım.
Ateş: Ağlama bebeğim ona bişey olmayacak tamam mı?
Su: Söz verebilir misin
Ateş: Söz veriyorum oğluma bişey olmayacak dediğimde kafasını sallayıp burnunu çekti.
Aradan iki saate yakın zaman geçtiğinde egeye serum bağladılar. Bizde yanına geçtik. Su ağlamaktan çökmüştü resmen. Egenin saçlarıyla oynarken söylediği şeyle afalladık
Ege: An ne
Su: Ne dedi o
Ateş: anne mi dedi o
Su: Ay annem anne dedi tabiii diyip sırıtmaya başladığında gözlerimi devirdim. Tabi benimde su gibi bir annem olsa bende ilk anne derdim
Ateş: Oğlum ba ba demek çok mu zordu ya
Su: Sus be ilk anne dedi derken egenin serumunun bittiğini farkettim
Ateş: Serumu bitmiş
Su: Hemşireyi çağirsana dediğinde düğmeye bastım 2 dakika sonra hemşire gelip serumu çıkardı. Ege biraz ağlamıstı ama su sarılınca sustu.
Egeyi kucağıma alıp arabaya bindirdim. Eve geldiğimizde bizim tayfa da buradaydı.
Aras: Lan niye haber vermiyorsunuz
Berk: İyimisin koçum diyip egenin kafasını okşadı.
Ateş: iyi oğlum merak etmeyin dediğimde göz devirdiler.
Aslı: Siz gidip uyuyun biraz egeye biz bakarız yorulmuşsunuzdur
Ateş: iyi fikir
Su: ama...
Ateş: yorma su hadii diyip cekiştirdim. Odamıza geldiğimizde aklıma gelen fikirle sırıttım
Ateş: Eşya al yanına gidiyoruz
Su: nereye
Ateş:kafa dinleyelim biraz egeye bizimkiler bakar
Su: ateş saçmalama
Ateş: alt tarafı iki gün su
Su: ama ege
Ateş: Ege doğduğundan beri fazla vakit geçiremiyoruz değmez mi dediğimde kararsız gibi kalsa da kafasını salladı
Su: aslında haklısın yorulduk galiba 2 gün ayrı kalabilirim dediğinde sırıttım
Çantaya birkaç bişey attık. El ele tutuşup aşağıya indiğimizde gözler bize döndü.
Gizem: yolculuk nereye
Ateş: kafa nereye biz oraya baldız 2 gün yokuz ege size emanet diyip oglumuzun yanaklarına opucuk bıraktık.
Konuşmalarına fırsat vermeden evden çıktık. Birkaç saatin ardından gizli eve geldik. Bahceli havuzlu spor aletli bir evdi.
Eve eşyaları bırakıp bahçeye geçtik. Ben bahçeye geçince tişortümü yere attım.
Su: hımm baklavalı erkek severim
Ateş: Sevemezsin. Sadece beni sevebilirsin. Başka birini seversen seni gebertirim su! Baklavalı erkek tipi değil baklavalı ateş tipi diyeceksin 😎
Su: diyorsuun. Peki baklavalı ateş tipi diyip kollarını boynuma doladığında onu belinden kendime doğru cektim ve dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp kafamı boynuna gömdüm.
Ateş: kokunu seviyorum
Su: Bende sana sarılmayı seviyorum dediğinde sırıttım. Eline limonatasını alıp koltuğa oturduğunda bende barfiks çekmeye başladım
Su: Kaç tane çekiceksin
Ateş: 100 tane çekerim
Su: Benim için 150 tane çeker misin dediğinde sırıttım
Ateş: iddiasız oynamam yalnız
Su: peki nesine
Ateş: Sana ve bana
Su: Anlamadım
Ateş: Kaybedersen benimsin kaybedersem seninim dedim
Su: ya ateş terbiyesizleşme
Ateş: karım değil misin sanane
Su: üff deli hadi başla
Barfiks çekmeye başladım. 140 a geldiğimde kaslarım iflas etmiş olsa da durmadım ve 160 tane çektim. Su büyülenmiş gibi bakıyordu
(Ateş)
Ateş: Yeter mi güzelim
Su: y yeter inanmiyorum sana ya
Kendimi yere bıraktığımde kafama buzlu suyu diktim. Tişörtümle terimi alıp fırlattım. Suyu elinden tutup yatak odasına götürdüm.
Su: Ateş şuan mı?
Ateş: evet şuan diyip tişörtünün eteklerinden tuttuğum gibi çıkartıp yana fırlattım. Bana bakarken sırıttım ve elinden tutup yatağa yatırdım. im altımda da onun altında da kot pantalon vardı.
Kendimi yanına bırakıp onu kendime çektiğimde bana anlamaz gözlerle baktı.
Ateş: Çok yorulduk önce uyuyalım dediğimde gülümsedi ve ayağını bacağıma attı bana daha çok sokuldu. Elimi bacağına attım.
Ateş: Gece benimsin duydun mu
Su: tamam duydum diyip çeneme öpücük bıraktı.
Gözlerini kapattığında bende gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
____________________
Uyandığımda su hâlâ uyuyordu bende sessiz olmaya özen göstererek yataktan kalktım ve aklıma gelen planla sırıtmaya başladım..
Hemen iki tane telefon görüşmesi yaptım. 10 dakika içinde gelen kargoyu aldım ve suyun yanına çıktım. Üstüne abanarak evet abanarak boynunu sömürdüm ve burnumu yanağına sürttüm.
Uyandığında itiraz etmesine izin vermedim ve üzerimi giyinip aşağıya indim. Aradan zaman geçince topuklu ayakkabı sesiyle kafamı merdivene çevirdim.
Ateş:Sen çok güzel olmuşsun
Su:teşekkür ederim
Ateş : çıkalım mı
Su: hıhı
Elini kavradım ve arabaya binince gazı kökledim.
Gideceğimiz yere geldiğimizde vale kapıyı açtı. Şu gözlerine inanmakta zorluk çekiyordu. Mekanı kapatmıştım. Ve heryer çok romantik ti. Mumlarla aydınlanan yolun ardından masaya oturduk. Üstü kapalı tabak masaya konduğunda gülümsedim. Önce yemeğini yedirttim.
Su: ateş aç artık ya
Ateş : ben değil sen açacaksın
Su: açıyım mı
Ateş : aç bakalım dedim
MULTIYI AÇIN
Kutuyu açtığında ağzı da bir karış açıldı. Içinden bizim lise zamanımızda tartışırken onu duvara yaslarken el ele gezerken vs. Fotoğraflar çıktı. Albüm gibi bişeydi. Bütün anlarımız vardı.
Su: Ateş bu çok güzell
Ateş: Hey ağlayan için yapmadım
Su: Iyi de bunlar dediği sırada masaya bir tabak daha geldi. Açtığında güldü. Karavan şeklinde bir bibloydu. Diğer tabağı açtı. Ve yıldız sertifikasını gördü.
Su: Ateş sana inanmıyorum
Ates: geceyi seven bir kadına verilecek güzel bir hediye diye düşündüm..
Su: Sen benim aldığım en güzel hediyemsin
Eve geçer gecmez suyu kapıya dayayarak öpmeye başladım. Eli ensemi kavradığında belimdeki elimi sıkılaştırdım
Daha sert öpmeye başladığımda bana karşılık vermeye başladı. Eğilip bacaklarını belime doladım. Ellerini omuzlarıma bastırırken o kucagimdayken ilerlemeye başladım. Mutfağa doğru geldiğimizde sert bir şekilde masaya oturttugumda masadaki erikler yeri boyladı. Bu hareketime sırıtırken boynunu sömürdüm. Alt çekmecelerden aradığımı buldum.
Su elimdeki ne bakıp bakışlarını tekrar bana çevirdi. Prezervatifi. Omuz silkip onu tekrar kucağıma alıp sömürmeye başladım.
Sert hareketlerde bulunuyordum çünkü içimden böyle geliyordu. Suyun tırnakları ensemde savaşıyordu. Yatak odasına geldiğimizde suyun kürkünü sert bir şekilde üzerinden çıkardım. Oda benim ceketimi çıkardı. Burnuna öpücük bırakıp saçlarını açtım. At kuyruğu yapmisti. Elleri gomlegimin düğmelerine gittiğinde çıkarmasını bekledim. Gömleğini çıkartınca boynuna moraracak bir öpücük biraktim
Su:Ahh moraracak ateş ya!
Ates: morarsın
Su: diyosun ki sert oynuyoruz diyip tek kaşını kaldırdı.
Ateş : Aynen öyle
Oda benim köprücük kemiğimi sömürdü. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda elbisesi yeri boyladı.
Elleri benim pantolonuma gidince benim pantalonumda yeri boyladı. Su yu anı bir hareketle yatağa yatırdım ve üzerimizdeki son parçalardan kurtuldum. Daha fazla duramayacağımı anladığım da prezervatifi kullanacaktım lakin suyun eli buna engel oldu.
Su: Gerek yok
Ateş: Emin misin
Su: Eminim dediğinde omuz silktim ve sırıtıp ellerimle ellerini başının kenarlarına sabitledim.
Su: Sen hayırdır
Ates: şş madem sert oynuyoruz böyle dediğim anda tenlerimizi birleştirdim.
Suyun ağzından bir çığlık koparken tırnaklarını ellerime geçirdi. Ben sert darbelerime devam ederken ellerindeki baskıyı artırmıştım. Ellerini yatağa bastırıyordum. Kafamı boynuna getirip orada izlerimi bırakmaya başladım. Ona dokunmayı tamamen bana ait olmasını özlemiştim.
Ellerimi tenine indirdiğim zaman su da ellerini sırtıma getirmişti. Sert darbelerden canı yandığından o da benim sırtıma boydan boya tırnaklarını geçiriyordu. Bu davranışına sırıttım. Bana ayak uydurmasını seviyordum. Ikimizde yorulduğunuzda kendimi yanına atıp onu kendime çektim. Göğsüme yatmıştı. Saçlarına öpücük kondurdum. Ve uykuya dalınca fısıldadım
Ateş: özür dilerim..
BÖLÜM SONUU
BÖLÜM HAKKINDA KI DÜŞÜNCELERINIZ NELER ?
SIZCE ATEŞ NEDEN ÖZÜR DILEDI???
ISTEK SAHNE VAR MI
YORUMARINIZI ALALIIIM ♥♥