22.Bölüm

326 9 19
                                    

Su dan
Çift çizgi, çift çizgi, çift çizgi... Kafamın içinde yankılanıp duruyordu. İyide nasıl olur böyle bişey.. Ateşe ne diyicektim? Anneme ne diyicektim peki? Bana güvenen kadının karşısına geçip anne ben sevgilimden hamileyim mi? Bir tarafım mutlu hissederken diğer tarafım üzgündü..

Fifty-fifty  durumundaydım. Kızlar şok içinde kalmışlardı.

Gizem: Su güzelim iyi misin?

Su:Gizem ben ne yapacağım? dediğimde sesim titremişti. Gözlerim de dolmaya başlamıstı.

Niye ağlıyorsun falan diyorsanız emin olum siz daha da kötü olurdunuz. Düşünsenize sevgiliniz, aşık olduğunuz adamdan hamile olduğunuzu öğreniyorsunuz.. Ne kadar güzel değil mi? Ama birşeyi atlıyorsunuz. Aile...

  Tamam belki ailem yok ama yüzünü fazla göremesem de bir annem var. Ben anneme babamı hatırlatıyorum. Belki de bu yüzden beni bu kadar rahat bırakıyor. Bırakıyor ama bana güvendiği için bırakıyor.

Cengiz? O adi herifin böyle birşeyi öğrenme olasılığı bile beni ürkütüyor.

  Arkadaşlar peki, onlara nasıl açıklayacaktım? Tamam milletin ne düşümdüğünden sanane diyiceksiniz ama o kadar kolay olmuyor. Büyük bir sorumluluk..

Ateş? O isteyecek mi? Nasıl bir tepki verecek peki? Böyle bir şeyi istememe olasılığı da var sonuçta. Kimseye zorla bişey yaptıramam. Hele babalık.. Babalık çok ciddi bir iş. Ateş böyle bir sorumluluk alabilir mi?

Ya ben? Anne olabilir miyim? Birgün o çok eleştirdiğim anneler gibi olursam? Bakamazsam, koruyamazsam? Hayatı çekilmez olursa? O da beni suçlar mı?

Aslı: Bak ne olacak bilmiyorum ama biz hep senin yanındayız tamam mı?

Gökçe: Ateş e söyleyecek misin?

Su: Söyleyemem

Gizem: Ne demek söyleyemem su

Su:Ya istemezse! Ya benden, bizden vazgeçerse!

Aslı:Böyle bir şeyi bilmeye hakkı var Su yapma

Su: Asıl siz yapmayın! Eger onu istemezse bunu nasıl kaldırabilirim?

Gökçe: Bak bu zor bir süreç. Peki sen istiyor musun?

Su: Bilmiyorum. Nötrüm. Bir tarafım isterken diğer tarafım istemiyor. diyip gözyaşlarımı serbest bıraktım. Kızlar bana sarıldı.

   Onlarda ağlamaya başlamışlardı. Kendimize çeki düzen verip derse geçtik. Bütün ders boyunca düşündüm. Ateş e böyle bir haberi söyleyemezdim, ama içimdeki oluşumdan da vazgeçmek istemiyordum. En azından bir süre kafamı toparlamam gerekiyordu. Bu çok ciddi bir karardı.

   Çıkış zili çaldığında herkes evlere dağılıyordu. Başım tekrar dönmeye başlamıştı. Gizem durumu farkedince koluma girmişti. Ateşe konuşmamiz gerektiğini söylemiştim. Moreli bozuk gibiydi. Tamam demişti. Bizim eve yakın bir yere gelmiştik.

Su: Neyin var senin?
Ateş: Abimle tartıştık biraz boşver
Su: anlat ateş
Ateş: Bazen keşke doğmasaydım diyorum su! Acı çektirmek için doğurmuşlar sanki! Hayir yani bir çocuğa bakamayacaksan yapma, doğurma bu kadar basit işte. Niye zorlaştırıyolar anlamiyorum gerçekten. Ben mesela böyle bir sorumluluğu alamam. Once bir zemin olması gerekir. Pat diye çocuk mu olur! Gecelik takılıp kızı hamile bırakmıs piç herif! Şimdi ne bok yiyeceğini düsünuyor!

      Bu sözlerinden sonra kelimelerim bogazımda düğüm düğüm olmuştu. Niye boyle demişti ki. Ben söylemeye karar vermiştim. Şimdi nah söylerdim!

Senden Nefret EdiyorumWhere stories live. Discover now