Vampir Dük'ün Karısı

By oreanosova

2.1M 118K 45.8K

Genç kadın, morluklarla dolu olan karnına baktı. Karnında taşıdığı varlık onu her gün biraz daha zorlasa da... More

1, Sıcak Ve Kırık Kalpler
2, Hüznün Ardındaki Mutluluk Ve Savaş
3, Özlem
4, Mezar Örtüsü
6, Kalp Kırıcı Sözler
7, Davet
8, Resim
9, Hain'in Kumpası
10, Dağ Evi
11, Nişan
12, Dışarıdaki Yamyamlar
13, Ölümünün Korkusu
14, Bir Vampir'in Zaferi
15, İçimizdeki Hisler
16, Çatık Kaşlar
17, Geçmişteki Kadın
18, Onun Çöküşü
19, Kırık Kalbin Feryadı
20, Diğer Tarafta Olmak Nasıl Bir Duygu
21, Sevmek İçin Seni Kaybettim
22, Fanus'daki Beden
23, Onun Katilleri
24, Güneş'in Doğuşu
25, Virüs
26, Acı Dolu Çığlıklar
27, İntikam Ateşi
28, Yeniden Doğuş
29, Aramıza Hoş Geldin
30, Yeniden Başlar Mıyız
31, Plan
32, Bedenin Ve Ruhun Birbiriyle Savaşı
33, Kraliçemiz Çok Yaşa (Final)

5, Hüzün Sarmalı

69.2K 4.1K 2K
By oreanosova

Vampir Dük' ün Karısı



"Beni sevmediğini biliyordum, sadece kendimi kandırdım."




5.BÖLÜM : Hüzün Sarmalı


Gözlerini açarak bakışlarını karanlık odada gezdirdi. Kendine geldikten sonra gözleri perdesi açık olan büyük cama kaydı.

Kar yine tüm ihtişamıyla tane tane yağıyordu.

Sabahında dışarı çıkmış, bebeğin hareket etmesine izin verdiği kadar biraz vakit geçirmişti. Sonrasında ise Jack ona kızmış ve içeri geçmesini söylemişti. Katara ise bu yaptığından dolayı kardeşine kızmıştı ama Jack ablasını dinlememiş ve içeri geçmesinde diretmişti. Olivia kocasının onu umursamadığını zaten biliyordu fakat bunu bu kadar belli edip kalbini kırması fazlaydı. Çocuğunu taşıyordu ilk başta. Bu bile biraz da olsa ona saygı duyması için yeterli bir sebepti.

"Neden bana böyle davranıyorsun?" dedi yanında yatan bedene. Normalde gözlerini bile kapatan saçları şimdi hafiften alnının yanına doğru kaymıştı. Burnu dik dudakları ise ne çok büyük ne de çok küçüktü ama dolgun ve güzeldi. Çene hattı keskin sayılırdı. Yutkununca hareket eden adem elması yavaşça aşağı inip yukarı çıktı.

Olivia derin bir nefes aldı. Dolan gözlerini es geçerek konuşmaya başladı.

"Ben bunları hak etmiyorum. Seni benimle evlenmeye zorlamadım. Ben... söyleseydin eğer evlenmezdim seninle. Emin ol her şeyi yapardım. Beni sevmiyorsun biliyorum. Benden haz dahi etmiyorsun ama onu neden sevmiyorsun. Onun hiçbir suçu yok. Bana olan nefretini o çekmemeli. O bunları hak etmiyor." Eli yardımıyla gözlerini sildi. Ama yaşlarının durmayacağını anladığında giydiği uzun kollu pijamayı parmaklarına kadar çekti. Pijama kumaşını gözlerine bastırıp sessizce ağladı.

***


Olivia karnında olan hareketlilikten dolayı alnını berjerin arkasına yaslayıp elleri ile berjerin kumaşını sıktı.

"Canım acıyor, dur." Diye fısıldadı bebeğine. Onu hissetmek güzeldi fakat canı acıyordu. Bu acı bebek büyüdüğü için daha da katlanılmaz olmuştu. Öne eğilip bebeğe basınç yapmak istemiyordu fakat canı gerçekten yanıyordu. Bu öyle bir şeydi ki sanki bebek ayaklarıyla karnını olabildiğince dışarı itiyor karnının parçalanmasını istiyor gibiydi.

Olivia gözünden akan yaşlarla birlikte tekrar konuştu.

"Dur artık lütfen." Ağzından bir hıçkırık kaçtığında odanın kapısı açıldı.

Olivia kocasının geldiğini anlamıştı. Ona bir şey belli etmek her ne kadar istemese de o her şeyin farkındaydı. Bacakları titremeye başladığında son anda Jack'in onu tutmasıyla yere düşmekten kurtulmuştu.

"İyi misin?" Olivia başını iki yana salladı.

"Canım acıyor. O içimde hareket ediyor ve ben dayanamıyorum." Ağzından tekrar istem dışı hıçkırık kaçtığında Jack onu kucaklayıp yataklarına yatırmıştı.

Yere çömelip ellerini karısının karnına koymuş, alnını karnına yaslamıştı. Gözleri kapalıydı.

"Sakin ol. Sakin ol." Elleri altında hissettiği tekmelerle gülümsedi.

"Merhaba bebeğim." Olivia'ya baktı.

"İzninle karnını açabilir miyim?" Olivia hem şaşkınlık hem de acıyla kafasını sallayarak Jack'e izin verdi.

Jack kızın elbisesini yavaşça yukarı karnını açıkta bırakacak şekilde açıp ellerini tekrar karnına koydu. Bebeğin ayak izi Olivia'nın karnında belirdiğinde Jack dişlerini belli edecek şekilde gülümsedi.

"Merhaba oğlum." Olivia bu görüntü karşısında daha çok ağlamaya başlarken Jack'i ilk defa bu şekilde görmüştü. O dünkü gibi değildi. Aksine mutlu görünüyordu. Olivia kocasının bu şekilde güldüğünü ilk defa görmüş bu görüntüyü bir daha görebilme ihtimalinin düşük olması nedeniyle bakışlarını gülümsemesine çevirmişti.

Jack, Olivia'nın elini tutup karnına koydu.

"Karnında ki ayak izini gördün mü? Küçücük. Onu hissediyor musun? Bak karnına hareket ediyor. " Olivia bakışlarını karnına indirdi. Karnının haraket edişine bakıp gülümsedi.

Jack, Olivia'nın yanaklarını parmaklarıyla sildi ve okşadı.

Olivia'nın heyecandan yanakları kızarıp kalbi hızlı bir şekilde atmaya başlarken Jack güldü. Kalbini uzaktan bile duyabiliyordu.

"Kalbinin sesini buradan bile duyabiliyorum. Kalbin birine duyduğun sevgi için atıyor." Dudaklarını yaladı ve Olivia'nın gözlerinin içine baktı.

"Bu kalp benim için atıyor Olivia. Bu yanaklar benim için kızarıyor. Gözlerini kaçırıyorsun, yanımda hal ve hareketlerine dikkat ediyorsun. Utangaç birisin ama bu benim yanımda daha da fazla oluyor." Jack elinin altındaki yanakların daha da kızardığını hissettiğinde elini çekti.

"Yanakların daha da kızardı. Kalbin daha da hızlandı. Bebeğin acısını unutmuş gibi görünüyorsun." Olivia kocasının ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı. Sesinin heyecandan ve korkudan titrememesini umarak dudaklarını araladı.

"Bunları neden söylüyorsun?" Jack ellerini tamamen Olivia'nın bedeninden çekti. Ayağa kalkarak birkaç adım geriye gitti.

"Sadece bazı şeylere açıklık getirmek istiyorum."

Bakışlarını gezdirdiği karından çekip Olivia'ya baktı

"Seni sevmiyorum Olivia. Üzgünüm ama sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Seni sevmeyen biriyle evlendin ve şuan bebeğimi taşıyorsun. Birinin sevmediği birinden çocuk yapmak zorunda olması gerçekten acı bir şey. " Nefes aldı. Karşısındaki kadını kırdığını biliyordu ama her şeyi bilmeliydi. Eğer onunla sonsuza kadar evli olacaksa birbirlerini tanımalıydılar.

"Seninle evlenmek istemedim. Hele çocuk yapmak hiç istemedim. Seninle evlenmemek için elimden ne geliyorsa yaptım ama şu anki durumumuz bu." dedi eliyle Olivia'nın karnını işaret ederek.

"Bazı şeyleri zorla da olsa katlanmak zorunda kaldım, kalacağım. Kendime birkaç kural koymuştum. Seninle hiçbir şekilde muhatap olmayacaktım. Yaklaşmak ve konuşmak yoktu. Emin ol bebeği yapmak için sana yaklaştığımda ne kadar zorlandığımı tahmin bile edemezsin hele aynı odayı ve yatağı paylaşmaktan bahsetmiyorum bile." Elindeki alyansı gösterdi.

"Bu yüzüğü kaç kere çıkarttığımı ve anneme her seferinde yakalanışımdan bahsetmiyorum bile. Bu yüzükten hala daha nefret ediyorum. Ben bu hayatı istemedim seni istemedim, onu istemedim. Yaptığım her şeyi zorunlu olarak yaptım isteyerek değil. Ama seni ortalıkta bırakacak kadar da aşağılık biri değilim. Oğlumla güzel ilgileneceğim. Seni sevmiyor oluşum onu da sevmeyeceğim anlamına gelmez. O aklındaki abuk subuk düşünceleri sil." Olivia'nın elbisesini aşağı indirdi. Bu konuşmayı yapıyordu çünkü gece Olivia'nın dediklerini duymuştu. Üstelik onu sevdiğini de biliyordu ve istemeden de olsa ona herhangi bir ümit bağlamasını istemiyordu.

"Bir amaç için evlendik Olivia. Beni sevdiğini biliyorum bunun için sana bir şey diyemem. Çünkü kimse kime aşık olacağına karar veremiyor. 7 aydır evliyiz. Sana kötü davrandığımı ilgisiz olduğumu düşünebilirsin ama ben böyleyim. Oğlumu seviyorum ve sen benim karımsın. Duygularımı belli etmek benlik bir şey değil. Yani demek istediğim yanımda rahat ol artık. Utanma benden. Benimle konuşabilirsin. Sana karşı daha iyi davranmaya çalışacağım. Evet seni sevmiyorum ama sana karşı bir nefret de beslemiyorum. Arkadaş gibi olabiliriz. Anlaştık mı?"

Olivia, Jack'in dediklerini tek nefeste dinlemişti. Onu sevmiyordu ve sevmeyecekti de. Daha ne kadar yakabilirdi canını, daha ne kadar öldürebilirdi onu. Neden onu sevmek istemiyordu? Bir ömür nasıl geçecekti? Tabi yaşamayı başarabilirse.

Olivia sinir ve üzüntünün birleşmesiyle elbisesini sıktı.

"Ben avlanmaya gidiyorum. Akşam geç gelirim beni bekleme. Dikkat et." Dolaba ilerleyip üzerine kalın bir şeyler alıp odadan dışarı çıktı.

"Daha ne kadar ağlayabilirim? Daha ne kadar canım yanacak? " Diye geçirdi içinden.

Uyandığında gözlerinin balon gibi olacağını bilse de sadece birkaç saat mutlu olmak için gözlerini kapayıp uyumaya çalıştı. Doğumdan sonra yaşayıp yaşanmayacağını bilmiyordu. Şu kısa sürede sadece mutlu olmak istiyordu. Ama bu bile ona çok görülüyordu.

"Haksızlık yapma Olivia. Jack hariç hepsi seni seviyor." İç sesine hak verdi. Bencillik yapmamalıydı. Fakat kocası neden onu hala sevmiyordu. Küçük bir hoşlantı bile yok muydu?

Sadece uyumalı ve uyandığında bu olayı hatırlamamalıydı. Ama yine de buna benzer bir olay yaşayacağının bilinciyle kapattı gözlerini.

***

Kitabı düzenlerken şunu fark ettim. Kitaba okuyucu gözüyle bakarken gerçekten karakterlerin iç duygularını hiç kaleme dökmemişim ve gerçekten çok saçma şeyler yazmışım :D

Bu kadar da kendime açık sözlü biriyim dmdmgmng

Bazı kısımlara biraz daha açıklayıcı olması için karakterlerin düşüncelerini eklemeye çalışacağım.

Okuduğunuz için teşekkürler :)

Continue Reading

You'll Also Like

40.3K 3.4K 21
Annenin sana böylesine mükemmel bir 'baba' getireceğini tahmin edemezdin. ●Dilf Toji x Reader ●Yaş farkı. ●+18 içerir. ●Tamamiyle bana aittir, (ç)al...
2.6M 124K 47
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine...
298K 16.7K 14
Sıcak sular fokurduyordu. Sıradan bir insanın ya da bir meleğin giremeyeceği kadar sıcaklardı. Ancak Janet yarı tanrıçaydı. "Ah Tanrım" diye mırıldan...
1.7K 71 5
HümKar yarım mı kaldı sahiden yoksa devam edecek mi yeni hikayeler yeni hayatlar güzel başlangıçlar bu HümKarın hikayesi diziden farklı değişiklik ya...