Genç kadın, morluklarla dolu olan karnına baktı. Karnında taşıdığı varlık onu her gün biraz daha zorlasa da bunu yapmak zorundaydı. Onu dünyaya getirmeli ve bu savaşa son vermeliydi . Belki bu sefer kocası ona biraz daha ilgi gösterirdi.
28.05.2018...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kalbimi kırdın, seninle konuşmayacaktım, yine yapamadım."
12.BÖLÜM : Dışarıdaki Yamyamlar
Düşes elindeki ilaç ve krem kutularıyla birlikte şömineye yakın olan koltuğa oturdu. Önce ilaçlarını içti sonra karnına ve ağrıyan yerlerine krem sürdü.
Uyandığında ilk olarak gücünün yettiğince evi temizlemiş -aslında ev zaten temiz olduğu için sadece şu anlık tozları almıştı- sonra da yemek yapmıştı. Arabadaki kıyafetleri buraya gelirken getirdikleri kahvaltılık, sebze, meyve ve diğer mahsulleri yerlerine yerleştirdiğinde bulundukları yer artık tamamen bir evdi.
Krem tüpünün kapağını kapatıp ayağa kalktı. Yatak odasına girerek ilaçlarla birlikte masanın üzerine bıraktı. Geri odadan çıkıp mutfağa girdi. Ocaktaki yemeği yavaşça karıştırdı.
Dün gece Jack'in ağzından duyduğu şeylerden sonra onunla konuşmamıştı. Onu sevmek zorunda değildi ama kırılmıştı işte yapacak bir şey yoktu.
Karıştırmakta olduğu yemeğin içinden kaşığı bırakıp tezgaha koydu. Oturma odasına geri döndü.
Camın önüne gelip perdeyi dışarı görebilecek şekilde yana çekti. Jack odun kırıyordu.
Son odunu da kırdıktan sonra kırılan odunu diğerlerinin yanına bıraktı. Elini saçlarının arasından geçirdi. Gözünün önüne gelen saçlar gözünü açtığında Olivia'nın onu izlediğini hissetmiş gibi bakışlarını cama dikmişti.
Olivia, Jack'in ona bakmakta olduğunu gördüğünde perdeyi geri çekerek koltuğa oturdu.
Öylece şömineyi izlerken dış kapı açıldı. İçeri kollarındaki odunlarla birlikte Jack girdi.
Odunları şöminenin yanına dizdikten sonra Olivia'ya döndü.
"Ben banyoya giriyorum. Şöminenin ateşi azalırsa odun atarsın. Fazla bir iş de yapma." Olivia, Jack'i başıyla onaylandıktan sonra Jack kollarını şömineye doğru silkeleyip oturma odasından çıktı.
***
Jack elinde tuttuğu kupayı Olivia'ya uzattı. Ne o serum takmayı biliyordu nede Jack. Bu yüzden kanı ağız yoluyla tüketmeliydi ama o kanı daha önce hiç bu şekilde tüketmemişti ve tadının da pek güzel olduğunu sanmıyordu.
Olivia kupayı Jack'in elinden alıp dudaklarına götürdü. Küçük bir yudum aldı. Kanın tadı o kadar kötüydü ki aldığı yudumu yutamadan geri bardağa boşalttı.
