Son Bir Şans

By NisanOnsekiz

456K 19.7K 455

Jessica, uzun zamandır hissedemediği tutkuyu, arkadaşının parlak fikri sayesinde bir eskortta aramaya karar v... More

Giriş
15 Gün Önce
Megan'ın Planı
Düşüş
Hayaller ve Gerçekler
İlk Profesyonel Yardım
Bekle Beni Vegas
Flörtöz Barmen
Esas Adam ve Arkadaşları
Kusursuz Randevu
Şanslı Piç
Dans ve Kumarın Cazibesi
Boşluk Hissi
Kendini Kaybediş
Telefondaki Haber
Açıklama
Kaçıp Kurtulma İsteği
Geçmişin İzleri
Kaybolana Kavuşmak
Yeni Şans
Havuzdaki Güzellik
Utancın Çeşitleri
Tecrübeli Marcus
Öfke
New York'ta Kar
Güller
Bir Kuru Özür
Kedi Gibi
Şeytanın Avukatı
Tesadüfi
Boz Ayı'dan Panda'ya
Aşk Tanrıçası
Ohh
İhtiyacım sensin
Aşkın Doyumsuzluğu
Brain'ın Hediyesi
Kırılma
Kız kardeş
Süpriz Yemek
Lisa
Yaz Tatili
Gitmeliyim
Seni Seviyorum

Beş Ay Sonra

8.9K 468 7
By NisanOnsekiz

Yeni kitabım olan Yıldızlar Arası isimli fantastik bilim kurgu karışımı olan romanım üzerinde çalışırken, Vegas tatilinden sonra hızlıca biterek teslim ettiğim Eskort isimli romanımdan oldukça olumlu tepkiler almış ve devam kitabının yazılmasıyla ilgili görüşmelere başlamıştık.

Marcus'la yaptığımız konuşmalardan sonra kafamda belirmeye başlayan fikirle olaylı tatilimden ve tutku arayış maceramdan sonra, Marcus harici her detayı hafızamda gerilere saklayarak yeni kitabımı yazmaya başlamıştım. Bu kadar hızlı bir şekilde kitaba adapte olmama hem sevinen hemde şaşıran Megan, daha sonraki kitabımda farklı bir tür deneyeceğimi öğrenince şaşırmış ama yine de desteklemişti.

Vegas'tan döndükten sonra, tatil ve uçak yolculuğu boyunca aldığım notları hızlıca  kitap taslağına aktarmak istediğimi söyleyerek, Megan'a olanları anlatmayı olabildiğince geciktirmiştim. David'le ilgili olduğunu anlamış ve ne zaman istersem anlatabileceğimi, hatta istemezsem hiç anlatmama bile gerek olmadığını söyleyerek beni psikolojik baskıdan kurtarmıştı ve ben de rahatlayarak işime yönelmiştim.

O gece David, odanın kapısını çarpıp çıktıktan sonra, sabaha kadar sadece ağlamıştım.

Gün ağardığında uçuş saatim öğlen olmasına rağmen, duş alıp valizimi hazırlayarak oyalanmadan otelden en çabuk şekilde ayrlarak hava alanından uçak saatimi bekleyerek bir an önce oradan ayrılmayı istemiştim.

Döndükten sonra ilk zamanlar, zihnimin boş kaldığı her an, aklımda David vardı. Sürekli ortaya çıkan anılardan rahatsız olduğum ve düşünmek istemediğim için kendimi sürekli yazmaya veya araştırmaya vermiştim. Düşünecek bir şey yoktu. Kalbimi kırmasına izin vermekle zayıflık göstermiştim ve ne olursa olsun başka herhangi birinin, bir daha asla böyle bir şey yapmasına  izin vermeyecektim.

Günler geçtikte zihnimdeki David silüeti gittikçe silinmiş, bir süre sonra onu düşünmez olmuştum. Ancak Vegas'ı çağrıştıran bir şeyle karşılaşırsam onu ve olanları hatırlıyordum. Böyle anlarda hemen koşu taytımı ve spor ayakkabımı giyerek dışarı atıyor, yüksek sesli müzikle koşmaya başlıyordum. Salgıladığım endorfinle çok daha iyi hissederek eve dönüyordum.

Bugün Meganla klasik öğlen kahvesi randevumuz vardı. Onu beklerken oturduğum cafe, kış mevsimi yüzünden bahçesinden oturulamadığından ve öğle saati olması yüzünden dolayı oldukça kalabalıktı. Megan'la sürekli geldiğimiz, pastalarına bayıldığımız bu cafe, Megan'ın işyerine yakın olduğu için, öğle saatlerimdeki buluşmalarımıza ev sahipliği yapmak için idealdi.

Mesajla toplantısının uzadığını bildiren Megan'ı beklerken, nasılsa her zaman geç kaldığını bilerek yanıma aldığım küçük laptopumla, kitap taslağına çalışmaya ve notlar almaya devam ediyordum. Yanımda beliren gölgenin, kahvemi tazelemek isteyen garson olduğunu düşünerek tebessümle başımı kaldırdım.

Karşımda kişi uzun paltosu, kalın çerçeveli gözlükleri ve derin gamzeli gülüşüyle Jason'dı

Şaşkınlıkla tepki veremeyerek öylece kaldım.

"Selam Jessica, nasılsın?"

Tokalaşmak için elini uzatınca,

"Jason, senin burada ne işin var?" diyerek uzattığı elini geri çevirmemek için elimi uzattım ve hafifçe tokalaştım.

"Bir Tıp seminer için geldim. Biraz ilerdeki Marriot Hotel'de yapılıyor. Ah Tanrım, seni gördüğüme çok sevindim anlatamam. Oturabilir miyim ?"

Tabi diyerek elimle işaret ettim ama içten içe gitmesini diliyordum. Jason demek David demekti ve ben onun hakkında konuşmak istemiyordum.

"Çok şaşırdım seni görünce, yani beklemiyordum."

Gülerek cevap verdi;

"Al bende de o kadar. Hatta sen misin değil misin emin olamadım. Gözlük takmışsın Jess. İlk anda tanıyamadım."

"Ah evet, çalışırken kullanıyorum."

"Çok yakışmış, beğendim gözlüklü halini."

"Teşekkürler."

"Seminerden arkadaşlarla öğle arasına çıktık, birşeyler atıştırıp döneceğiz. Otelden sıkılıp farklı bir yer deneyelim dedik ve seninle karşılaştım Jess. Çok büyük bir tesadüf doğrusu."

"Gerçekten büyük tesadüf."

Yüzümde saklayamadığım hislerimin izlerini fark edercesine,

"Hey Jess, ben seni gördüğüme cidden çok sevindim. David'le aranda olanlar yüzünden bana soğuk davranma lütfen. Ne yaşadığınızı bilmiyorum bile."

Haklıydı kendince. David'le yaşadıklarımı onunla ilişkide olan insanlara yansıtmam acımasızcaydı. Ama onun en yakın arkadaşlarından biriydi sonuçta. Sadece kısa bir süre bir arada vakit geçirmiştik ama o anlardan keyif almıştım aslında.

"Ben üzgünüm Jason, farkında değildim soğuk davrandığımın. Affedersin."

"Tabiki affederim, ancak bir şartla."

Gözlüğümü kenara koyarak tek kaşımı havaya kaldırıp merakla sordum.

"Nedir o şart acaba?"

"Bu akşam benim şu sıkıcı doktorlardan ve onların kibirli hallerinden kurtulmama yardım edersen."

"Nasıl yardım edebilirim ki sana? Ne yapayım? Kaçırayım mı?"

Yüzünde oluşan kocaman gülümsemeyle ve tabi sevimli gamzeleriyle

"İşte bu. Beni kurtaracağını biliyordum Jess. Teşekkür ederim. Akşam sekiz hazır olurum. Otelde mi buluşuruz yoksa ben mi istediğin bir yere geleyim?"

"Tanrım, Jason kim kimi kaçırıyor şu durumda anlamadım inan."

"Sen beni kaçırıyorsun tabiki. Ben gönüllü olduğum için işi kolaylaştırıyorum sadece."

"Gönüllü kaçanı ilk kez görüyorum. Yalnız benim de bir şartım var."

"Tabii, ne istersen yaparım Jess."

"Pekala, öyleyse akşam David ve olanlar hakkında tek kelime dahi etmeyeceksin. Kabul mü?"

"Tabi ki kabul."

"Güzel, öyleyse anlaştık. Ben akşam otele gelirim. Seninle buluşur, öyle bir yerlere gideriz ne dersin."

"Mükemmel plan. Jessica tatlım şimdi benim arkadaşların yanına dönmem gerek. Akşam sekizde seni lobide bekleyeceğim. Anlaştık mı?"

"Tamamdır, akşama görüşürüz Jason."

Arkadaşlarının yanına dönen Jason, onlarla sohbet ederken, arada bana bakıp gamzelerini ortaya çıkartan bir gülüş atıp, sohbetine devam ediyordu.


O gece tanıştığım tüm arkadaşları sıcak kanlı ve sempatik kişilerdi. Hepsiyle tek tek tanışırken, beni en çok şaşırtan Doktor Jason'dı. O zaman inanmadığım doktorluğunun gerçek olduğu açıktı. Çevresindeki arkadaş grubu tipik doktor görünüşündeydiler. Sadece Jason uzun boyu ve yapılı vücuduyla onlardan ayrılıyordu. Ve tabi yakışıklı yüzüyle. David'i düşünmeden sadece Jason'a odaklanmaya çalışıyordum. Birlikte geçirdiğimiz kısa vakitten dolayı az çok tanıyor sayılırdım. Neşeli ve rahat biri olduğu kesindi.

Ben akşamın nasıl olabileceği ihtimalini düşünürken Megan geldi. Uzanıp yanağıma bir öpücük kondurup, üzerindeki palto ve atkısından kurtularak karşımdaki koltuğa yerleşti.

"Napıyorsun güzellik, yine hazırlıklı gelmişsin. Akıllı kadın. Ee nasıl gidiyor yazı?

"Gayet akıcı. Bir kaç aya tamamlarım. O değil de az önce noldu bir bilsen?

"Heyecanlı olduğuna göre ilginç birşey olmuş. Anlat bakalım noldu. Ama önce bir kahve, bir de turta. Çok gerildim toplantıda. Kendimi motive etmem lazım."

Siparişini verdikten sonra koltuğa yaslanıp,

"Hadi anlat bakalım"

"Az önce David'in doktor olan arkadaşı Jason buradaydı"

''Aman Tanrım inanmıyorum,  ee ne işi varmış burada? Ne konuştunuz?"

"Jason bir seminer için buradaymış. Marriot Hotel'de kalıyormuş. Bak işte şurda arkada oturuyor. İri yapılı gözlüklü olan."

Dönüp bakışlarıyla Jason'ı bulan Megan, "Yalnız hoş adammış, kaç gün daha burada acaba?"

"Tanışmak ister miydin Megan? Biz konuşunca akşam vakit geçirmek için buluşmaya karar verdik. Sen de gelirsin. Çok eğlenceli biri. "

"Güzellik, sen David'in arkadaşıyla mı çıkıyorsun?"

"Öyle değil ya. Arkadaşça bir görüşme olacak. Hem David hakkında asla konuşmayacağına söz verdi. Ben de kabul ettim."

"Biraz değişik olmuş. Ama evde kös kös oturmaktan iyidir. Benim gelmemden rahatsız olmaz değil mi?"

"Sanmıyorum. Bence çok daha hoşuna gider. Sürekli sana bakıyor çünkü."

"Hımm, gerçekten mi? Şu Jason'la bir tanışalım bakalım nasıl biriymiş."

Continue Reading

You'll Also Like

37K 738 41
" TUTKU KOKANLAR SERİSİ 2 " Sonunda alacakları bittiğinde kasaya geldiler. Kasadaki görevli kız genç adamı görünce gülümsedi sepetten çıkardıklarını...
31.8K 1.3K 45
*YETİŞKİN İÇERİK.* Bir adam, bir kadının hayatına girdi ve o hayatı yerinden sarstı. Kadını yıprattı. Kadını acı yaptı. Demir Dağlı... Sonra o kadını...
MASUM By Creciente

Teen Fiction

19.8K 2K 29
Bir yeminle başladı bu hikaye. "Sen beni ve ailemi mahvettin,bende seni mahvedene kadar durmayacağım. Ölü bedenini görene kadar vazgeçmeyeceğim." de...
4.2M 265K 45
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...