strawberry ❆ kim taehyung✔

By CupcakeHeri

1.3M 103K 11.5K

❝Gözlerinin önünde olmama rağmen o beni hiç görmedi.❞ '250716 More

Prologue
✽1✽
✽2✽
✽3✽
✽4✽
✽5✽
✽6✽
✽7✽
✽8✽
✽9✽
✽10✽
✽11✽
✽12✽
✽13✽
✽14✽
✽15✽
✽16✽
✽17✽
✽18✽
✽19✽
✽20✽
✽21✽
✽22✽
✽23✽
✽24✽
✽25✽
✽26✽
✽27✽
✽28✽
✽29✽
✽30✽
✽31✽
✽32✽
✽33✽
✽34✽
✽35✽
✽36✽
✽37✽
✽38✽
✽39✽
✽40✽
✽41✽
✽42✽
✽43✽
✽44✽
✽45✽
✽46✽
✽47✽
✽48✽
✽49✽
✽50✽
✽51✽
✽52✽
✽53✽
✽54✽
✽5.5✽
✽5.6✽
✽5.7✽
✽5.8✽
✽5.9✽
✽6.0✽
✽6.1✽
✽6.2✽
✽6.3✽
✽6.4✽
✽6.5✽
✽6.6✽
.

end

22.2K 1.5K 717
By CupcakeHeri

(Mutlu son yapmak istediğim için çok çok yıllar yıllar sonra)

Güneş tüm ışınlarını etrafa saçıyordu. Odanın içerisine sızan ışık haznesi tüm odayı aydınlatırken gözlerimi aralamam için zorlanıyordum. Gece uyuyamamış olmak tüm yorgunluğu göz kapaklarıma vermiş, sanki üzerlerinde bir ton yük varmış gibi hissettiriyordu. Tüm ağırlığa rağmen aralamak zorunda olduğum gözlerimi araladım. Bir süre tavanı izledikten sonra kafamı sola doğru yatırıp saate bakarken bu kadar kısa nasıl uyuduğumu düşünüyordum. Kafamı saatten çekip sağ tarafa çevirdiğimde gördüğüm manzara gözlerimin üzerindeki tüm yorgunluğu almıştı. Zihnim açılmış daha dikkatli bakabilmek için gözlerimi ovuşturmuştum.

Yanağının altına yerleştirdiği eli yastıkla birleşmiş şiş dudaklarını aralamış, saçları yastığın her bir yerine dağılmış cennet gibi olan kokusunu yastığa aşılamaya yardım ediyorlardı. Bir süre gözlerimi  yüzünün her bir zerresinde gezdirdim. Sonra ise gözlerimi diğer bir elini sardığı karnıma kaydırdım. Şiş karnımın üzerine yerleştirdiği eli belimi sıkıca kavramış ve beni kendine çekmişti. Bu görüntü o kadar güzeldi ki bir çocuk daha yapma isteğini kabul ettiğim için mutlu olmuştum. Hatta onun için birkaç tane daha doğurabilirdim. Kaç saat boyunca onun güzel yüzünü izledim bilmiyorum fakat saatin alarm sesi tüm odayı doldurunca gözlerimi bu güzel manzaradan çekmek zorunda kaldığım için üzülmüştüm. Elimi saate atıp zorla alarmını durdurdum. Bu sırada yerinden kıpırdanıp ağzını şaplattı ve diğer tarafa döndü.

Her gün olan rutinimi tekrarlayıp yataktan yavaşça doğruldum. Şiş karnım buna ne kadar izin verdiyse tabii ki. Yataktan yavaşça kalkıp Taehyung'un olduğu tarafa doğru ilerlerken küçük küçük adımlar atıyordum. Artık hamileliğimin son dönemlerine geldiğim için her an çocuğu bırakabilecekmişim gibi hissediyordum. Taehyung'a doğru eğilip saçlarını okşayarak seslendim.

"İşe geç kalacaksın babacık." Taehyung dokunuşlarım altında yumuşarken gözlerini hafif aralayıp bana baktı. Gülümseyip ellerimi saçlarından çektim.

"Annecik gece uyumamasına rağmen neden erkenden uyanmış?" Sabahları olduğundan daha boğuk çıkan sesine aşıktım. Sadece bu sesi duymak bile tüm günümü mutlu geçirmemi sağlayabilirdi.

"Uyumak istemiyorum." Doğrulup Taehyung'un yataktan kalkmasını bekledim. O yataktan gerilerek kalktıktan sonra ben de odadan çıktım. Ses yapmak istemiyordum çünkü daha Hana'nın kreşe gitmesine 1 saat daha vardı. Babası onu kreşe bıraktığı için Taehyung kahvaltı yapana kadar uyandırmak istemiyordum. Biraz daha uyuması sorun olmazdı. Yavaşça merdivenlerden inip mutfağa geçtim ve kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya başladım. Masa hazır olana kadar Taehyung duşunu alarak aşağıya inmişti. Her zamanki gibi yapamadığı kravatı ile uğraşırken ona yardım etmek için yanına gitmiş ve kravatını onun için yapmıştım.

"Bunu öğrenmek bu kadar zor değil." Kravatı düzenledikten sonra ceketini elimle düzledim. Ellerimi yakalayıp avuçlarımın içine dudaklarını yerleştirirken yüzündeki o biçimli gülümsemeye karşılık verdim.

"Hep sen yap diye öğrenmek istemiyorum." Ağzımdan kaçan kıkırdamaya engel olamamıştım. Gözlerinin içine ulaşan gülümseme o kadar güzeldi ki bakmadan geçemiyordum.

Her bakışımda tekrar aşık oluyordum.

"Baba." Merdivenlerin önünde gözlerini ovuşturarak bize bakan ufaklığa döndü gözlerimiz. Taehyung ellerimi yavaşça bırakarak dondurma baskılı pijamaları ile uykulu bir biçimde bakan kızına doğru ilerledi ve kucakladı.

"Günaydın dondurmalara fısıldayan kız." Hana babasının belindeki boşluğa dokunması ile gülmeye başlamıştı. İkisinin kahkahaları evin içini doldururken Taehyung'un çalan telefonu kahkahalarını durdurmuştu. Hana'yı yere bırakıp telefonu açarak salona doğru ilerledi. Hana bana doğru gelip şiş karnıma ellerini yerleştirdi.

"Ne zaman çıkacaksın oradan?" Bu haline gülümseyip elinden tuttum ve masaya oturması için ona yardım ettim. Genelde ben kaldırmadan yatağından çıkmaz ama bugün neden böyle olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Ayrıca her zamankinden daha mutlu ve enerjik görünüyordu kızım. Taehyung telefon konuşmasını bitirip bize katılmak için mutfağa girdiğinde gözlerim ona dönmüştü.

"Yoongi hyung şirkete gecikeceğini söyledi. Ae Chan biraz sancılanıyormuş." Ağzıma attığım zeytini yuttum.

"Giderken beni onlara bırakır mısın?" Kafasını onaylar bir biçimde sallayıp kahvaltına başladığında ben Ae Chan'ı düşünüyordum. Yanına gitmeliydim.

Biz onları birleştirmek için bağladığımız günden sonra Yoongi Oppa, Ae Chan'a ondan hoşlandığını söylemiş. Ve o günden sonra Ae Chan Yoongi ile konuşmamaya başlamıştı. Biz bunu bilmiyorduk taa ki üniversite kampüsünde herkesin ortasında ona çıkma teklifi edene kadar. Ae Chan böyle şeylere sinir olduğu için onu herkesin ortasında rezil edip teklifini reddetti.

O günden sonra Yoongi Oppa Ae Chan'nın peşinden koşmaya başladı. Biz evlenirken Yoongi Oppa, Ae Chan'nın peşinden hala koşturuyordu. Hatta onunla sevgili olmak için uğraşmayı bir kenara atmış artık elinde yüzükle evlenme teklifi etmeye başlamıştı. Ae Chan'da ona aşıktı ama süründürmeyi biraz abartmıştı.

Sonunda inadı bırakıp Yoongi Oppa'nın her gün yaptığı evlenme tekliflerinden birini kabul etmişti. Yoongi Oppa o gün bayılmıştı ve hastahaneye kaldırmışlardı. Artık nasıl bir şok yaşadıysa. Aynı gün bende sancılanmış ve Hana'yı doğurmuştum. Taehyung'da bu ikisinin şokuyla bayılmıştı ve Yoongi Oppa ile aynı odaya almışlardı.

Gerçekten heyecanlı bir hayatımız vardı.

Şimdi ise Ae Chan hamileydi.

İlk olduğu için Yoongi Oppa her dakikasını kontrol ediyordu. Aynı Taehyung'un ben Hana'ya hamileyken yaptığı gibi. Bunları yaşarken hep bir şeyler eksikti.

Ailem,

Üvey babam.

Aklıma her zaman geliyordu. Onunla yaşadıklarımız, çabalamam, zor günlerim. O gün Taehyung beni kurtardığı için şükür ediyordum. O günden sonra bana zarar vermemek için hiç bir şekilde yanıma yaklaşmamış hatta bu şehirden bile ayrılmıştı. Ben de zaten yalnız yaşayan Ae Chan'da kalmaya başlamıştım. Onu ne kadar özlersem özleyeyim en iyi yolun bu olduğu ortadaydı. Onunla hiç iletişim kurmamıştım. O da benden böyle istemişti zaten.

Kahvaltımız bitince yukarı çıkıp hem Hana'nın giyinmesine yardım etmiş hem de üzerime bir şeyler geçirmiştim. Aşağıya indiğimizde Taehyung elimi tutarak kapıdan çıkarmıştı. Arabaya bindiğimizde ise Hana babasına doğru bağırdı.

"Baba bir şeyi unuttum!" Çantasını sırtından çıkararak içerisinden siyah bir poşet çıkardı. Onun ne zaman o çantaya girdiğini bilmiyordum. Çantaya baktığımda bir çok poşet olduğunu görmüştüm. Şaşkınlık ile araban hızla inişini izledim. Kendi kapımı açıp ne yaptığına bakarken koşarak çilek dolu bahçemize doğru girdi ve çilekleri kopararak poşetin içine atmaya başladı. Taehyung arabadan çıkıp Hana'nın yanına giderken ben kapıdan bakmak ile yetiniyordum. Taehyung kollarını göğsünde birleştirerek Hana'yı izledi bir süre.

"Onları ne yapacaksın?" Hana bir kaç tane daha çilek atıp çömeldiği yerden doğruldu.

"Kreşe götürüp çantasına atacağım. O çilekleri çok seviyor baba!" Taehyung , Hana'ya şaşkınlıkla baktıktan sonra kafasını çevirip gözlerimizi buluşturdu. Yüzündeki gülümsemeden ne düşündüğünü anlayabiliyordum.

Ona karşılık olarak gözlerime kadar ulaşan bir gülümseme verdim.

Çilekler ile olan serüvenimiz bitmemişti anlaşılan.

Ama hikaye bitti zuahahahahajaj

Bir an bitiremeyeceğim diye korktum.Bu hikayeyi kötü son yapabileceğimi sanmıyordum.Zaten olmazdı.

Klasik bir final oldu farkındayım , belki daha değişik şeyler bekliyordunuz , böyle bir şeyle karşılaşınca şok oldunuz ve 'Of çok klişe , evli mutlu çocuklu.' dediniz.Ama inanın aklımda en ufak bir fikir dahi yoktu.

Zaten bu hikayeyi bir dakika içinde düşünmüş ve başlamıştım.

Bazı yerlerde aşırı saçmaladım , belki konuyu saptırdım , belki alakasız şeyler oldu ama her şeye rağmen bu uzun yolculukta yanımda olan , oy ve yorumlar ile destek veren herkese teşekkür ediyorum ^^

Diğer hikayelerime de aynı ilgili göstermeniz dileğiyle...

Continue Reading

You'll Also Like

102K 14.8K 54
Isla Nublar adasında meydana gelen dinozor faciasından sonra insanların birçoğu ölmüş, geriye kalanı ise adadan tahliye edilmiştir. Geriye sadece bir...
270K 20.3K 14
Tek başına bebeğiyle Seule taşınan omega jeon jungkook ve komşusu safkan alfa kim taehyung . Omegaverse! SafkanAlfatae! Omegakook! Text&Düzyazı!
2.5K 174 7
Acımasız, kalpsiz ve duygusuz olarak nitelendiren bir Tanrı'ydı Hades. Bir gün yeryüzüne çıkar ve Zeus ile Demeter'in kızı olan Kore'yi görür. İlk gö...
862K 87.2K 44
[04.04.2017 Gizem/Gerilim #3] Üniversiteyi yurt dışında okumak için Kore'den ayrılıp California'ya gelen Jeon Jungkook, kimsenin dilinden düşmeyen Fr...