✽46✽

21.8K 1.5K 340
                                    

Medyada dansöz Taehyung sultan var sütyenine para sokuşturun lütfen

Taehyung

Ellerimi birbirine sürtüp sabahın erken saatlerindaki serinliği gidermeye çalışırken, ağaca yaslanarak Ha-Neul'ün evden çıkmasını bekliyordum. Dün gece yağmur yağmıştı bu yüzden etraf serindi.

Etrafı incelerken saatin yavaş yavaş ilerlediğini görüyordum. Biraz erken çıkmış olabilirdim yani ama Ha-Neul'a ondan hoşlandığımı söylediğim günden beri benden kaçıyordu. Ve sırf karşılaşmayalım diye sabahları okula erkenden gidiyordu. Sonunda kapı açılıp Ha-Neul dışarı kafasını uzattığı zaman ağacın arkasına doğru geçip ondan gizlendim. Eğer görürse içeri kaçacağından adım gibi emindim.

Büyük bir oh çekip evden tamamen çıktığında kapıyı örteceği sırada kapı babası tarafından tutuldu.

"Neden bu kadar erken çıkıyorsun? Bırakmamı ister misin?" Adam kişilik bozukluğu olan bir şizofrendi kesinlikle. Sabah bu kadar melek olurken akşam neden ona eziyet çektiriyordu? Bunun sebebi neydi? Ayrıca Ha-Neul'da gece yaptıklarının hiç birini hatırlatmayıp sabah hiç bir şey olmamış gibi ona gülümsüyordu. Bu nasıl bir şey böyle? Bir insan nasıl yaptıklarını hatırlamaz?

"Kendim gidebilirim." Birbirlerine gülümseyip ayrıldılar ve Ha-Neul yürümeye başladı. Neyse ki okul buraya yakındı. Onun peşinden gidip evden uzaklaştığımızda kolumu omuzuna attım. Ha-Neul bunu beklemediği için korkusundan neredeyse elimde kalacaktı.

"Benden nereye kadar kaçabileceğini zannediyorsun?" Kolumun altından çıkarken şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Bu kadar tatlı gözükmesi suç değil miydi?

Tatlılığı kalbimi acıtıyor.

"Ama...Sen.." Kendine gelip kafasını iki yana salladı.

"Ne kaçması Taehyung. Neden kaçayım ben senden?" Hızlı hızlı konuşması yalan söylediğinin kanıtıydı.

"O zaman neden sabahları erkenden okula gidiyorsun ve neden okulda seni hiç bulamıyorum ben?" Diye çemkirdim.

"Nereden bilebilirim?" Beni arkasında bırakıp yürümeye devam ederken iç çekip peşinden gittim. Ona yetişmeyeyim diye hızlı hızlı yürüyordu. Bileğini kavrayıp yavaşça bana çevirdim.

"Daha okulun başlamasına 1 saat var. Konuşalım olur mu?" Yüzündeki ifadeyi tarif edemezdim. Gözleri bana yapma dercesine bakarken gülümseyip bana hayır demesini engelledim. Kafasını hipnoz olmuş gibi aşağı yukarı sallayınca tutmaya devam ettiğim bileğini çekiştirip yanımızdaki banklardan birine oturtturdum.

"Ne konuşacağız?" Sanki bilmiyordu. Terli ellerimi pantolonuma sürttüm.

"Senden hoşla-" Avucunu ağzımın üzerine kapatıp konuşmamı engelledi.

"Taehyung yapma. Eğer duygularından emin değilsen bana benden hoşlandığını söyleyip saçma sapan hayallere kapılmamı sağlama. Ben ümitlenmek ve sonrasında yıkılmak istemiyorum." Sözünü bitirdiği sırada avucumu dudaklarının üzerine koydum. İkimizde eşitlenmiş ve gözlerimizin içine bakıyorduk. Diğer elimi kaldırıp ağzımdaki elini indirdim.

"Bir kaç gündür,belki de haftadır, kafamın içinden çıkaramıyorum seni. O kadar düşündüm ki Ha-Neul. Duygularımdan emin olmadan sana bir şey söylemek istemedim ama artık anladım. Bunu ümit vermek için ya da öylesine söylemiyorum. Ben senden hoşlanıyorum. Senin benden hoşlandığın gibi. Biliyorum sen bana 'ama ben senden hoşlanmıyorum sana aşığım' diyeceksin bende sana aşık oldum işte bunu anlaman neden bu kadar zor ki?" Ha-Neul gözlerime bir tavşan gibi bakarken konuşmak çok zordu.

Neden dudaklarını açıp öpmüyordum ki?

"O kadar körmüşüm ki yanı başımdaki hazineyi görememişim." Dudaklarındaki elimi yavaşça indirdiğimde Ha-Neul öylece bana bakmaya devam etti.

"Belki buna inanmayacaksın ama seni çilekleri sevdiğimden daha çok seviyorum."

strawberry ❆ kim taehyung✔Onde as histórias ganham vida. Descobre agora