Fısıltı Gibi Çığlıklar -düzen...

By rapunmels

590K 26.8K 5K

İçindeki kocaman boşluk hissiyle yeni bir şehire taşındı, Duru. Bumerang gibi kendini tekrarlayan günlerden b... More

tanıtım
Yeni Arkadaşlar
Hakkımda Bildiklerin
~3~ Bilek
~4~ Gazete
Yolculuk
~6~ Kumsal
~7~ eğlence
~8~ Şok
~9~ takıntılı manyak
~10~ pasta savaşı
~11~ şişe çevirmece
~12~ sarılarak uyumak
~13~ ponpon kız
~14~dışlanmak
~15~ Bayılmak
~16~ lokanta
~17~ iftira
~18~ Murat Boz konseri
~19~ gerçekler
~20~ ruhsuz bir Duru
~21~ ses kesen dudaklar!
~22~ itiraf ve ölüm
~23~ Kırmızı Zarf
~24~ Popüler İnsan?
~25~ Acı
~26~ Yangın
~27~ Herşey bitti...
~28~ sadece bir sebep
~29~ sizi de kaybedemem.
~30~ Geri Dön
~31~ paintball
~32~ Cevapsız Sorular
~33~ Fizik Sınavı
~34~ Nefret
yeni kitap
-34- Anılar
küçük bir soru
~35~kavga
~36~ Cezam
~37~ Papatya Tacı
~38~ yeni okul
~39~ Mutsuzluk Kutusu
özür dilerim
~40~ Paralar
~41~ Yenilgi
soru
whatsapp grubu
kısa bölüm
~42~ Kesikler
DUYURU
Özel Bölüm
YARI FİNAL
Mavi'nin ağzından
Final
Özel bölüm
açıklama
Final 2
sorularınız için...
cevaplarım
Çoook çok önemli!
#taksim
Sizi özledim
ilk yayım

Özel Bölüm

7.7K 398 31
By rapunmels

Özel bölüm ne mi? Özel bölümde Duru ve Çağan'ın yaz tatillerini yazdım. Her neyse iyi okumalar vote ve yorumları unutmayın. :* :)

Duru'nun ağzından...

Valizimi odaya bıraktıktan sonra oteli gezmek için aşağı indim. Otel gerçekten çok büyük ve güzeldi.

Plaja gittiğimde plaj voleybolu oynayanları gördüm. Ben de voleybol oynamayı seviyordum. Bu yüzden ilgimi çekmişti. Gözümü onlardan ayırıp denize baktım. Kafama gelen sert cisimle kafamı tutup inlemeye başladım. Kafama top atan çocuk sanki o atmamış gibi sırıtıyordu. Şöyle bir çocuğu süzdüm. Çocuk çok çok çok yakışıklıydı. "Atsana topu!" Diye bağırdığında topu alıp attım ama topu çocuğun kasıklarına attığımı çocuk orasını tutup inlediğinde fark ettim. "Bir daha kafama top atma." Diye mırıldanıp yanlarından ayrıldım.

Ah! Ben ne yapmıştım? Neyse sakin ol Duru. Hak etti. Hatta keşke gözünü morartsaydım da o güzelim yüzü gitseydi. Of ya, yakışıklıların hepsi öküz olmak zorunda mı? Lafama attığı yetmezmiş gibi bir de özür dilemeyip 'topu atsana' diyor. Oh iyi oldu. Bir daha çocuğu olmaz inşallah.

Hoplaya zıplaya tekrar odaya geldiğimde cebimden kartı çıkarıp kapıyı açtım. Yatağıma oturup telefonumdan kuzenim Mavi'yi aradım. Normalde onlara süpriz yapıp 'biz geldik' diyecektik ama onlar bu yaz Bodrum'a gitmiş ve bizim de bundan haberimiz yoktu. Babam, Mavi'nin babasını aradığında öğrendik ki Bodrumdalarmış. Sonra da bu otele geldik.

"Alo?" Mavi'nın ince sesini duyduğumda düşüncelerimden kurtuldum.

"Alo, nasılsın kuzi?"

¤¤¤¤¤

Telefonu kapatıp şortumun cebine koydum. Bikinimi içime giyindikten sonra dışarı çıktım. Eğer plajda hâlâ o çocuk ve arkadaşları varsa havuza gireceğim ama onlar yoksa denize gireceğim. Havlumu alıp aşağı indim.

Plaja göz ucuyla baktığımda onların olmadığını gördüm ve plaja ilerledim.

Denize ayaklarımı soktuğumda suyun buz gibi olduğunu gördüm. Üzerimi çıkartıp şezlonglardan birine koydum. Havlumu da oraya koyduktan sonra terliklerim çıkardım ve denize girdim.

Bir dalga yüzünden su göbeğime kadar geldiğinde tüylerim diken diken oldu. Sonra denizin içine daldım. Biraz kendi kendime yüzdükten sonra denizden çıktım ve havluma sarıldım.

Kumdan kale yapan küçük bir kız gördüğümde havlumu şezlonga bırakıp yanına gittim. "Bende sana yardım edebilir miyim?" Küçük kız gülümseyip kafasını evet anlamında salladı ve kırmızı kovayı bana uzattı.

Kovanın içine biraz kum, biraz da su ekledim ve ters çevirdim. Üzerine biraz baskı uygulayıp yavaş yavaş çektikten sonra bir kale olmuştu. Küçük kızda böyle 2 tane kale yaptığında kaleleri birleştirdik ve deniz kabuğu ile süsledik. Kız ellerini çırpıp sevinçle "Çok güzel." Dediğinde bende şaheserimize bakıp gururla gülümsedim. Gururla bakarken bir ayak kalemizi ezdi. Ağzımdan "Hii!" Diye bir ses çıktı. Ezen kişiye baktığımda sabah kafama top atan çocuk olduğunu gördüm. Ayağa kalkıp "Ne yaptığını sanıyorsun?!" Diye bağırdım. "Ödeştik." Dediğinde aklıma gelen sinsi planla gülümsedim. Sonra tatlı tatlı ona baktım. "Peki, zaten ben de senden özür dileyecektim. Ödeştik artık zaten. Şimdi yüzelim mi?"

Adını bilmediğim taş çocuk ilk başta şaşırdı. Sonra ciddi olup olmadığımı kontrol etmek için yüzüme baktı. Umursamazca "İyi." Dediğinde elimle kızgınca taş çocuğa bakan küçük kızı işaret edip "Kardeşime yüzeceğimi söyleyeyim o zaman." Dedim.

Küçük kızı biraz ileri çekip "Bak, şimdi o âbi bizim kalemizi bozdu ya." Dedim. Kız başını sallayıp "Evet." Dedi. "Ona bir oyun oynayacağız. Şimdi, biz âbi ile yüzerken sen âbinin terliklerini alıp şu ilerideki çalıların arkasına saklayacaksın. Tamam mı? Bir çeşit saklambaç gibi birşey."

Kız gülümseyerek "Tamam." Dedi. Onu uyardım. "Ama biz denize girince, abi sana bakmayınca." Kız kafasını tamam anlamında sallayınca yakışıklı çocuğun yanına gidip açıklama yaptım. "Sana kızgın olduğu için seninle yüzmemi istemiyor ama ikna ettim."

"Soran oldu mu?" Dediğinde bozulsam da "E o zaman denize girelim." Dedim. Çocuk tişörtünü çıkarıp şezlonkların birine attığında baklavalarına bakıp ağzımın suyu aktı. Utanmasam 'elleyebilir miyim' diye soracağım. "Baklavalarıma tecavüz edecekmiş gibi bakmayı kes." Dediğinde kendime gelip denize ilerledim. "Adın ne?" Diye sordum ileriye giderken. "Çağan."dedi umursamazca.

Biraz daha ileri gittiğimizde ilk denize dalan o oldu. Sonra da ben daldım. Suyun altından yüzerken yanmasın diye gözlerimi kapatıyordum. Bir bedene değdiğinde bedenim suyun altından çıktım. Çağan'a çarptığımı fark ettiğimde dudağımı ısırdım. "Fazla yaklaşma, tipim değilsin." Deyip beni ittiğinde "Asıl sen benim tipim değilsin. Zaten sen de tipte yok. Tipsiz. " Dedim ve atar yapıp denizden çıktım. Sakin ol Duru. Zaten şimdi ayakları pişecek. İntikamını alacaksın.

Havlumu alıp kurulandığımda küçük kız gülümseyip göz kırptı. Bende sinsice sırıtıp "Teşekkür ederim." Diye fısıldadım.

Benim yaşlarımda bir kız "Selin!" Diye seslendiğinde küçük kız elini 'gel' anlamında yapıp kızın gelmesini sağladı. Beni işaret edip "Bu abla kumdan kale yapmama yardımcı oldu." Dediğinde kız bana gülümseyip teşekkür etti. Bende gülümsemesine karşılık verip "Rica ederim." Dedim.

Elini uzatıp "Ben Sinem. Selin'in ablasıyım." Dedi. İkisine baktığımda çok benzediklerini gördüm. İkisinin de kıvırcık, sarı saçları vardı ve ikisinin de gözleri koyu kahverengiydi.

Elini sıkıp "Ben de Duru." Dedim.

"Bu otelde mi kalıyorsun?" Diye sorduğunda kafamı evet anlamında salladım. "Bu yaz herhalde hep bu otelde kalacağım."

Kız gülümsedi. "Ben de. Annemler iş başı yapacağı için dönecekler ve Selin'i de götürecekler. Tek cumartesi, pazar buraya gelecekler. Ben de tüm yaz tek başıma ne yapacağım diye düşünüyordum. Birlikte takılalım mı?" Benim için de iyi olurdu açıkçası çünkü ben de tek takılmayı sevmezdim.

"Benim için de iyi olur."

"Tamam, şuan odaya dönmem lâzım. Yarın kahvaltı da buluşuruz."

Kafamı tamam anlamında salladığımda Sinem ve Selin gittiler. Sinem iyi bir kıza benziyordu.

Denizden çıkan Çağan'ı gördüğümde sırıtmaya başladım. Etrafına bakınıp terliğini aramaya başladı. Bulamayınca "Nerede bu lanet şey?" Diye terliğe kızdı. Bunun üzerine bir kahkaha attım. Kahkaha sesimi duyunca bana baktı ve "Sen!" Dedi.

Havlumu ve kıyafetlerimi elime alıp pembe terliklerimi giyindim. "Ben; çok meşgül bir insanım."

Saçlarımı savurup ilerlemeye başladım. Arkamdan "Küçük şeytan!" Diye bağırdığını duydum. Ayakları cayır cayır yanıyordur eminim.

Sırıtarak odaya girdiğimde annem ve babam yatağa uzanmış televizyon izliyordu. Kendimi tekli yatağa atıp Çağan'ın terliğini aradığındaki yüz ifadesini düşündüm. Sonra aklıma baklavaları gelince kafamı iki yana salladım. "Bunları düşünme!" Diyerek kızdım.
¤¤¤¤¤¤

"Kahvaktıyı kaçıracaksın!" Annemin sesini duyduğumda diğer yana dönüp "Iıı..." diye homurdandım.

Popomda hissettiğim acı ile yataktan zıpladım. Popmu ovuşturup anneme kızgınca baktım. "Niye küçük popomu ısırıyorsun?!" Dediğimde annem "Kuru göt." Dedi. Yastığımı kafasına fırlatıp "Terbiyesiz." Dedim.

Biz annemle arkadaş gibiydik. Tabii ben anneme küfür edemiyordum ama o bana ediyordu.

İçime mavi bikinimi giyindim. Üstüme de beyaz tişörtümü. Lacivert şortumu da giyinince "Tamamdır." Deyip lavaboya girdim.

Yüzüme su serptikten hemen sonra tarağımla saçlarımı taradım ve sol tarafımda saçlarımı toplayıp toka ile tutturdum.

Aşağı indiğimizde babam bir masaya oturmuş kahvaltısını yapıyordu. Ben de açık büfeye ilerleyip tabağımı doldurdum. Yandaki masada Sinem'i görünce gülümsedim. O da gülümsedi.

Kahvaltımı yaptıktan sonra Sinem ve Selin ile havuza gittik. Sinem de içine bikini giyinmişti.

"Bakın şimdi ben '3' deyince havuza atlayın." Dedi Selin.

Tişörtlerimizi çıkardıktan sonra havuzun kenarına geçtik.

Selin saymaya başladı. "1... 2...-" 3'ü söyleyemeden birisi beni havuza itti. Sinem hâlâ havuzun kenarındaydı. Beni atan kişiye baktığımda Çağan denen taş ama öküzü gördüm. Dudakları alayla kıvrılmış bana bakıyordu. Ayaklarına baktığımda yeni terlik aldığını gördüm. Havuzun kenarına yüzdüm. "Terliklerin güzelmiş."

Continue Reading

You'll Also Like

33.4K 1.5K 19
Askeri ve Doktor kurgusudur. Umay neşeli deli dolu bir kızdı. Umayın hayatı tam olarak on yedi yaşındayken uğradığı iftirayla başladı. Umayın uğradı...
257K 13.5K 45
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.
882K 44.2K 86
Yaşadığı zor günlerin sonunda, asker olup anne ve babasının intikamını almak için yemin eden o küçük kız, o intikam için yanıp tutuşurken hayat onun...
854K 44K 33
Bir ailem olmamıştı benim. Anne,baba,abinin ne olduğunu bilmiyordum. Kendi kendime yetinmeyi öğrenmeyi öğrendim. Ileride her şey güzel olacak diye av...