GİZEMLİ (TAMAMLANDI)

By kbrssm

162K 11.6K 680

"Nasıl yapacağız" dedi kadın ağlamaktan çatallaşmış sesiyle. "Nasıl kazanacağız onu geri?" "Merak etme" ded... More

Tanıtım
Bölüm 1 ∞ Başlangıç
Bölüm 2 ∞ Parçalar
Bölüm 3∞ Merak
Bölüm 4 ∞ Etki
Bölüm 5∞Rüya
Bölüm 6∞Küpe
Bölüm 7∞Kavşaklar
Bölüm 9∞ Kavga
Bölüm 10∞Garip
Bölüm 11∞ Ceza
Bölüm 12∞ Düşman
Bölüm 13∞Kahve
Bölüm 14∞Teklif
Bölüm 15∞Süpriz
Bölüm 16∞Korumacı
Bölüm 17∞ İkna
Bölüm 18∞ Tesadüf
Bölüm 19∞ Tanışma
Bölüm 20∞ Özel
Bölüm 21∞ Saçmalık
Bölüm 22∞ Aile
Bölüm 23 ∞ Gizemli
Bölüm 24 ∞ Kırgınlık
Bölüm 25∞ Benzerlik
Bölüm 26 ∞ Öpücük
Bölüm 27 ∞ Beklenilmeyen
Bölüm 28 ∞ Konuşma
Bölüm 29 ∞ İmkansız
Bölüm 30∞Ölüm
Bölüm 31∞Kesit
Bölüm 31∞ Yaşam
Bölüm 32∞ Final
Özel Bölüm ∞ 1
Özel Bölüm ∞ 2
Özel Bölüm ∞ 3
Özel Bölüm ∞ 4

Bölüm 8∞Şans

4.2K 378 12
By kbrssm

Merhaba! Önceki bölümde yaptığınız yorumlar için hepinize teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiniz.  Bu arada hikayenin adını değiştirmeye karar verdim. Adını Gizemli yaptım. Anormal adlı çok fazla hikaye varmış. Gizemli adı bana daha anlamlı geldi bu hikaye için.

Profilimde de görüldüğü üzere Kapak Tasarımı yapıyorum.

Medyada olan kapak için @Jeliboncu adlı kişiye teşekkür ederim. 

Bu bölüm bütün hepinize.

İyi Okumalar!


Hızımı daha da arttırdığımda artık ne koşmak için bacaklarımda güç vardı ne de nefes almak için akciğerlerimde. Aldığım nefes bana yetmez olmuştu. Ayak sesleri kesildiğinde arkama baktım. Gördüğüm tek şey ne ara girdiğimi bilmediğim mahalle gibi bir ortamdı. Durup derin nefesler almaya başladım. İki büklüm olup yorgunluğumu atmaya çalıştım ama ne fayda. O kadar hızlı nefes alıyordum ki bir ara aldığım nefes boğazıma takılıp beni öksürük krizine tuttu.

Nefeslerim biraz daha düzene girdiğinde öksürmekten dolan gözlerimi silerek hafifçe doğruldum. Doğrulmamla gördüğüm kişi sayesinde çığlık atmam bir oldu.

Bağırmamı ancak ağzımı eliyle kapatarak susturabilmişti. Beni kollarımdan tutarak kenara çekti. Kalbim yeniden ritmini kaybetmişti. Gözleriyle etrafı taradıktan sonra sitemle bana baktı. Bense gözlerimi kocaman açmış ağzımın üstünde ki eline bakıyordum. Bakışlarımı fark edince gözlerini devirdi.

"Elimi çekeceğim ama sakın bağırma. Sabah sabah adımın sapık diye çıkmasını istemem" dedi alayla.

Gözlerine bakarak kafamı salladım. Zaten ben korkudan bağırmıştım öyle. İstemsizdi yani.

Elini yavaşça çekerek omzumun üstündeki duvara koydu. Diğer elini de diğer omzumun yanına koyunca nefesimi düzenlemem benim için daha zorlu hale gelmişti.

"B-beni" dedim nefesimi düzenlemeye çalışırken. "Sen mi takip ediyordun?"

"Takip etmek demeyelim de genç bir kızın bu saatte bu sokaklarda ne işi olduğunu merak ediyordum" dedi kaşlarını çatarak. "Gerçekten ne işin var burada?"

"Okula yürüyerek gitmek istemiştim" dedim hafif bir sinirle.

"Orası belli oluyor" dedi Steven gülerek.

Gülüşü kulaklarıma geldiğinde sinirim geçti. İçim huzurla doldu. Hep böyle kalmak istedim. Bunun imkansız olacağını bile bile istedim.

"Peki, senin burada ne işin var?" diye sordum merakla.

"Aslında seni uzun zamandır takip ediyordum" dedi ciddiyetle. Gözleri kısılmıştı. Ne demek uzun zamandır?

"Bu uzun zamanı açarsak?"

"Kavşakları denemeye başladığından beri desek?" dedi Steven alayla. "Neden kavşakları kullanıp durdun. Zaten düz devam etseydin okulu bulurdun"

Ne yani okul düz yolda mıydı? E boşuna dememişlerdi o zaman 'Okul yolu düz gider' diye.

"Farklı bir yol denemek istemiştim" dedim sanki okul yolunu biliyormuşçasına. Hoş sadece okulu bulmak istemiştim.

Steven kıkırdadı. Bu halim onu eğlendirmişe benziyordu. Bir dakika Steven beni takip ediyorsa neden beni durdurup doğru yolu göstermemişti. Ah! Gıcık şey...

"Beni takip ediyorsan neden bana yardım etmedin peki?" dedim sinirle.

Steven gülmemek için alt dudağını ısırdığında elimle karnına vurdum.

"Ya ciddi olsana" dedim kaslarını hissetmenin verdiği sarhoşlukla. Kesin fitness' a gidiyordu. İmkanı yoktu o kadar kasın kendi kendine oluşmasına.

"Ne kadar dayanabileceğini görmek istedim" dedi Steven gülümseyerek.

Ama o gülümserse ben ona nasıl sinirli kalacaktım. Gözlerime kısarak ona baktım.

"İnsan bir yardım ederdi. Senin yüzünden okula geçtim" dedim sinirle. Evden erken çıktım diye oluyordu bunlar hep. Kimseye de haber vermemiştim. Aman tanrım Lisa! Telaşla Steven a baktım. Lisa kesin meraktan ölmüştü.

"Steven telefonunu kullanabilir miyim?" dedim hızlıca. "Lisa' yı aramam gerek"

Steven telaşıma ortak olmuş gibi hızlıca telefonunu çıkarttığında hemen Lisanın telefon numarasını yazıp aradım. Çaldı çaldı çaldı. Ümidimi kesmiştim ki telefonu telaşlı sesiyle ablam açtı.

"Alo?"

"Lisa benim, Katie" dedim sakin olmaya çalışarak.

"Katie! Aman tanrım! Ne kadar korktum haberin var mı? Telefonunu defalarca aradım ama kapalıydı." dedi Lisa endişeyle. "Sabahın köründe okula gitmek de nereden çıktı?"

"Biliyorum, ne desen haklısın. Telefonumun şarjı bitti" dedim Lisa' ya kaybolduğumu pas geçerek. "Sabah erken kalkınca da yürümek güzel olur diye düşündüm"

"Sakın bir daha bana bir haber vermeden dışarı çıkma" dedi Lisa kızgınlıkla. "Korkudan ölüyordum burada"

"Pekala. Şimdi kapatmam gerek" dedim Lisa' ya. "Eve gelince konuşuruz"

Telefonu kapatıp beni izleyen Steven a verdim.

"Teşekkür ederim" diye mırıldandım.

"Sanırım kardeşindi" dedi Steven. "Senin için çok endişelenmişe benziyor"

"Ablam" diye onayladım. "Bence fazla korumacı ve tedirgin davranıyor"

"İnan ablanın haklı sebepleri var" dedi Steven mırıldanarak.

"Efendim?"

"Hiçbir şey. Hadi gel okula gidelim " dedi Steven. "Şansımız varsa öğle yemeğine yetişebiliriz"

Güldüm. Şansım olsaydı zaten kaybolmazdım. Kafamı sallayarak onayladım. Beraber yürümeye başladık.

Steven önde ben arkada yürüyordum. Onu incelemek benim için daha kolay oluyordu böylelikle. Onun seksi vücudunu...

Gözlerim kulağına takıldığında şaşırmıştım. Steven ın bir kulağı delikti. Küpe mi kullanıyordu. Şimdiye kadar nasıl fark etmemiştim peki?

Steven a yetişip onun yanında yürümeye başladım.

"Küpe mi kullanıyorsun?" diye sordum merakla.

Steven' ın eli kulağına gitti. Kulağında ki deliği eliyle bastırdı.

"Evet, kullanıyordum" dedi şaşkınlıkla. "Ama sanırım kaybetmişim"

Eli hala kaybettiği küpeyi bulabilecekmiş gibi kulağında dolaşırken "Nerede düşürmüş olabilirim" diye mırıldandı zor duyabildiğim bir sesle.

"Bir şey mi söyledin?"

"Hayır" dedi Steven "Hayır"

Yolun geri kalanı sessiz bir şekilde geçti. Steven da aynı benim gibi şansını kavşaklardan yana kullanmaya başladı. Bende böyle yapmıştım. Ama tek fark benim şansızlığım barizdi. Steven ilerledikçe sokaklar tanıdık gelmeye başladı. Sinirle nefesimi dışarıya üfledim.

"Bir şey mi oldu?" diye Steven alayla. Eminim neye kızdığımı biliyordu.

"Ben de şansımı kavşaklardan yana kullanmıştım" dedim sinirle. "Ama ben kaybolmuştum"

Steven gülerek kafasını salladı. Biraz daha ilerlediğimizde artık okula gelmiştik. Sanırım teneffüse denk gelmiştik. Çünkü herkes dışardaydı. Ve gözlerinin merkezi okulun popüler çocuğu olan Steven ile okula beraber giren kıza çevrilmişti.

Yani bana.

Yüzüm yanmaya başladı. Steven gözlerime güven verircesine baktı.

"Hadi" dedi gözünü kırparak.

Beraber okula ilerlediğimizde bütün gözler üzerimizdeydi. Kafamı çevirdiğimde bir grup kıskanç bakışlı kızların arasından Alex ve Lessi' yi farkettim. Maddie neredeydi acaba?

Alex bana onaylayan bakışlarla bakıyordu. Kim bilir şu anda aklında kaçıncı senaryosu geçiyordu.

Steven ile birlikte kantine indik. Beni masalardan birine oturttu.

"Sanırım öğlen yemeğini kaçırdık" dedi Steven gülerek. "O halde öğle yemeğini ben ısmarlıyorum"

İtiraz etmedim. Kantinde biraz oyalandıktan sonra beraber sınıfa çıktık. Biz sıramıza oturduğumuzda fizik hocası da gelmişti. Ders dinleyecek enerjim olmadığı için bende Steven gibi kafamı sıraya koyup uyumaya başladım.

****

Beni uyandıran birinin kolumu dürtmesiydi. Gözlerimi hafifçe açıp kolumu dürtene baktığımda Alex olduğunu gördüm. Kafamı çevirip Steven' a baktım. Ama Steven yoktu. Demek ki onun uykusu kısa sürmüştü. Kafamı tekrar Alex e çevirdiğimde gözlerinde ki heyecanlı bakışı bana bugün olanları anlatmadan bırakmayacağı mesajını veriyordu.

Alex' e her şeyi kısaca anlattığım da yüzü şaşkınlıktan şekilde şekil' e giriyordu.

"Vay canına!" dedi Alex sonunda konuşmaya kara vererek. "Bu müthiş"

"Evet" dedim alayla. "Senin gözünden öyle"

"Hadi ama" dedi Alex imayla. "Eminim Steven' ın seni takip etmesine sevinmişsindir"

"Evet Alex" dedim sitemle. "Beni takip eden kişinin sapık, takıntılı, tecavüzcü ve katil biri olmasındansa Steven olmasına sevindim"

Alex güldü. Gözleri pencereye takılı kaldığında gülüşü dondu. Gözlerimi pencereye çevirip nereye baktığını gördüğümde gülümsedim.

"Havada aşk kokusu mu var ne?" dedim alayla. "Kim o yakışıklı çocuk?"

"Brandon Hendrix" dedi heyecanla. "Okulun futbol takımının kaptanı"

"Vay canına! Bayağı havalı ha..." dedim gözlerindeki ışıltıyı fark ederek. "Neden ona açılmıyorsun?"

"Birçok amigo kızla ilişkisi oldu " dedi alayla. "Bana mı bakacak?"

"Eminim seni ve etrafa yaydığın neşeli enerjiyi fark etmemiştir" dedim gülümseyerek. "Bilirsin, erkekler biraz kördür."

"Ne demezsin" dedi alayla Alex. "Her neyse benim derse gitmem gerek."

Alex gittiğinde bende tekrar uykuma döndüm.

***

Okulun bitmesine yirmi dakikadan fazla vardı. Ve ben hala yorgundum. Bütün derslerde uyumak beni iyice mayıştırmıştı sanırım. Steven' ın da benden farkı yoktu tabi.

Kapı çaldığında içeriye bir öğrenci girdi. Punk tarzında ki birine ne kadar öğrenci diyebilirsek artık.

"Bay Gonzales, Katie Crawford'u çağırıyor" dedi garip aksanıyla.

Şaşırarak hocanın gözlerine baktım. Kafasıyla onay verdiğinde okulun bitimine az kaldığı için çantamı da alıp sınıftan çıktım. Punk tarzı öğrenci bana garip bir bakış atarak yanımdan ayrıldı. Bende müdürün odasına doğru gitmeye başladım. Etrafta kimse yoktu. Kızlar tuvaletinin yanından geçerken kolumu tutup beni tuvalete sokan el yüzünden neredeyse sabahkinden daha yüksek sesli bağırmıştım.

------

Yeni bölüm vote ve yorum sınırını geçtiğiniz an gelecektir.

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 95.7K 45
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...
15.8K 533 41
İnsan hiç adını bilmediği birisine aşık olur mu? Olmaz demeyin çünkü ben oldum Hemde çok fazla... Aslı'nın adamına kavuşma hikayesi bu ... Çıkmaz s...
13.7K 749 5
Mardin'in bir güzelliği kadar acının edindiği bir şehir kimileri berdele kimileri de kuma daha çok acılarda edindiği şehir şimdi ise Beyza'nın kad...
63.6K 3.2K 13
"Bu topraklar seni bana beni de sana düşman bellemiş!" Dedi Ceylan mavi gözlerini karşısındaki adama dikerek. Seyit Ceylan'ın üzerine doğru bir adım...