AlGon🌼🤍

By okuyanladyy

56.3K 2.9K 5.9K

"Aklına pek güvenme yani Alaeddin, bir güzelin gülüşüne bakar yitirmen" Diyen Orhan'a baktı Alaeddin... Etraf... More

Bilgilendirme💫
1- Söğüt
2- Kimsin Sen Hatun?
3- Açtığın Yarayı Sar!
4- Uç Pazar
5- Yüreğe Yağan Sevda
6- Yaralarını Ben Sarayım🩹
8- Tabip Şehzade
9- Şifa, Zehrin Kendisidir
10- Vazife, Konya!
11- Ecel mi, Derman mı?
12- Papatyalar🌼
13- Kayıplar!
14- İnanır mısın?
15- Öleceksiniz!
16- Peşimi bırak!..
17- Çözüm belli💫
18- Ben ettim!
19- Düğün Alayı
20- Mendil💙
21- Kerem ile Aslı 💕
22- Kervanlar
23- Zümrüt Yüzük/1
24- Zümrüt Yüzük/2
25- Mağara
26- Alaeddin Ali!✨
27- Hazırlıklar Başlasın!
28- Toy🎉
29- Er Meydanı
30- Derdim Dermanım
31- Ömrüm ömrüne denk
32- Hileci Şehzade
33- İlk Sevdam🌼
34- Son Sevdam🤍(Final)
Yeni Kurgu Duyurusu✨
Gururuna Düşman/1
Gururuna Düşman/2
Gururuna Düşman/3
Gururuna Düşman/4
Gururuna Düşman/5
Gururuna Düşman/6
Gururuna Düşman/7
Gururuna Düşman/8
Gururuna Düşman/9
Gururuna Düşman/10
Gururuna Düşman/11
Gururuna Düşman/12
Prenses/1

7- Düşman Beldenin Yaman Güzeli

945 57 37
By okuyanladyy

Yorum yapıp beğenmeyi unutmayın lütfen 🥰🌼

Keyifli okumalar✨

------------------------🌼-------------------------

Orhan'ı tez odasına taşıtan Alaeddin gerekli tetkikleri yaptıktan sonra ağabeyinin zehirlendiğine kanaat getirdi.

"Ağabeyim zehirlenmiştir ana!" dedi odanın dışına çıkıp.

Bala elini ağzına kapadı.

"Sen ne dersin oğul?" Deyu sordu Malhun. Beti benzi atmıştı.

Alaeddin: "Ağabeyim bizden farklı bir şey yiyip içti mi?" dediğinde Malhun'un aklına şerbet geldi.

"Şerbet! Orhan demirhindi şerbeti istemişti! Bi o farklıydı sofrada" dedi gözünden tek damla yaş akarken.

"Tez o bardağı bana getirin!" deyu buyurdu Alaeddin. Fatma, ağabeyinin lafını ikiletmeyerek bulup geldi bardağı. Ağabeyine uzatanda elleri titrerdi.

Alaeddin odaya girip şerbeti inceleyende şerbetin zehirli olduğunu gördü.

"Bu şerbet zehirlidir Malhun ana!" dedi bir hışım dışarı çıkarak.

"Olamaz..." diye fısıldadı Holofira, gözlerindeki yaş durmak bilmezdi.

"Na-nasıl olur oğul bu? Ben şerbetin yanından heç ayrılmadım. Bir vakit Bala'nın yanına giden de bizim hatunlar oradaydı."

"hatunlar şerbete yaklaşan biri oldu mu?" dedi Bala, aşhanedeki hatunlara dönerek. Hepsi kafasını iki yana salladı.

Malhun aklına gelenle hızla başını kaldırdı ve doğruca Gonca hatuna baktı.

"Sen ettin!" dedi önce sessizce. Sonra haykırdı ve Gonca hatunun üzerine atılmaya çalıştı. "Sen ettin!"

Gonca hatun neye uğradığını şaşırmıştı. Yalnız da değildi, orada olan herkes oldukça şaşkındı.

"Haddini bilesin Malhun hatun! Hangi cüretle kızıma böyle bir iftirayı yakıştırırsın!" dedi Şahperi.

Aykız hızla Gonca'nın önüne geçerek öldürücü bakışlarını osmanoğullarının üzerine dikti. Eli pusatında tetikte bekledi.

Sabah beri Fatma'nın yanında olup ona destek olan Gülce, söz konusu Gonca olanda Fatma'nın kolundan çıkıp Aykız'ın yanında yerini aldı ve o da Gonca'nın önüne geçti. Esma'nın hiç bir şey yapmaya niyeti yok gibiydi zira izlerken pek bir keyif alıyordu. 

"Malhun sakin olasın hele. Anlayalım evvel ne olduğunu" Ortalığı yatıştırmaya çalışan Bala'yı dinlemedi Malhun.

"O etti derim size! Bir o hiç çıkmadı aşhaneden! Bala'nın yanından aşhaneye varanda bir o vardı orada!" 

"Kendine gelesin Malhun hatun! Ben ne deyu böyle bir şey edeyim?" dedi Gonca kendine gelerek. Pek çok şey yaşamıştı imdiye kadar lakin ilk defa bir iftiraya maruz kalıyordu. Yük olup bindi yüreğine bu iftira. Bakışlarını Alaeddin'e çevirdi usulca. Medreseli inanır mıydı bu iftiraya? 

'Elbette inanacak Gonca! Bir tarafta anası durur iken diğer tarafta imdi tanıdığı sen durursun. Elbet anasına olan inancı ağır basacak!' dedi Gonca'nın iç sesi. Alaeddin'e baktığında da onu suçlayan bakışlar beklemişti bu yüzden ama yoktu. 

Ne olduğunu anlamak için kaşlarını çatarak bir etrafa bir elindeki zehirli şerbete bakıyordu. 

"Malhun ana, yeter!" diye gürleyen Alaeddin ile Malhun durdu. "Bu ettiğinin ağabeyime heç bir faydası yoktur. Ağabeyime şifa gereklidir. İmdi, o şifayı etmek içün de zehir. Ben bu bardaktakini kullanırdım lakin bu yetmez. Baysungur!" 

Beyinin yanına koştu Baysungur hemen. 

"Buyur beyim"

"Tez elden saraydaki her odaya, her taşın altına bakılsın. O zehri bulup getirin bana." 

Baysungur gittiğinde Alaeddin, Gonca'ya döndü yüzünü.

"Ne olduğunu anlamayana kadar saraydan çıkışları yasaklarım" dediğinde Gonca daha çok sinirlendi.

"Ben bir şey etmedim!" Gonca bağırdığında ağlayan Holofira göz yaşlarını silerek konuya dahil oldu.

"O neden böyle bir şey yapsın ki? Eline ne geçecek? Bence de o değil" 

Onu koruyan Holofira'ya şaşkınlıkla baktı Gonca. Gözleri doldu istemsizce. Ailesi dışından birinin daha ona inanıyor olması Gonca'nın kendine olan inancını artırmıştı.

"Sen bu meseleye karışmayasın Holofira! Seni alakadar eden bir şey yoktur ortada!" diyen Malhun'a bu defa çıkışan kızı Fatma oldu.

"Ana yeter gayrı! Varma Holofira'nın üzerine. O da en az bizim kadar üzülür!"

Alaeddin elini yüzüne sürüp sabır çekti. Ne edecekti? Malhun anası durmazdı, Hileci hatunu tutabilene zaten aşk olsundu. E o vakit ne yapmak icap ederdi?

Yapmış mıydı acep? Gülen yüzü ile kandırıp onları arkalarından vurmuş muydu?

Alaeddin anında iki yana salladı kafasını. Neler düşünürdü böyle! Bu hatun iki defa hayatını kurtarmıştı! Hem Holofira'nın da dediği gibi bir sebebi yoktu. Ne diye böyle bir şey edecekti? 

'Yok, yok hileci hatun etmez! Peki kim etti o vakit?' Alaeddin elini çenesine koymuş bu düşüncelere dalmıştı. 

"Bu yapılan bize büyük bir saygısızlıktır Bala hatun! Hem kızıma iftira atarsınız hemi de bir suçlu gibi bizi burada tutarsınız. O da yetmez kızımın üzerine yürürsünüz!" Şahperi'nin Bala'ya sarf ettiği sözler, Bala'ya rahatsız bir nefes verdirmişti.

"Sakin olasın Şahperi hatun! Belli ki ortada yanlış bir anlaşılma var, bunu düzeltmek için sükunetimizi korumamız icap eder. Sakin olmalıyız ki ne olup bittiğini anlayalım. Anlayanda hatası olan özür diler elbet" dedi Bala bakışlarını Malhun'a çevirerek. 

Baysungur elinde küçük bir şişe ile yanlarına koşturduğunda herkes sustu.

"Beyim, bu şişeyi Gonca hatun için tahsis edilen odada esvaplarının içinde bulduk" diyen Baysungur ortaya bir ateş topu atmıştı resmen.

"Ne!" diyebildi Gonca sadece. "Benim böyle bir şeyden haberim yoktur!"

Alaeddin de dahil olmak üzere herkes şaşkın bakışlarını ona çevirdi. 

Alaeddin şişeyi alıp inceleyende, bardaktaki ile aynı zehir olduğunu anladı.

Ortalık daha da gerilmişti imdi.

Gonca, bakışlarını Alaeddin'e çevirdi tezinden. "Ben etmedim medreseli! Bu şişe benim değildir!" dediğinde Alaeddin ne edeceğini eyice bilmez olmuştu.

Aklı ve yüreği arasında sıkışıp kalmıştı. 

"Seni yılan! Hâlâ yalan konuşur, inkar edersin!" diyen Malhun bir daha Gonca'ya atılınca Aykız pusatını çekip Malhun hatunun boynuna dayadı. 

"Beri durasın malhun hatun! Gonca'ya kim ki yaklaşmaya kalkar, kellesini ayaklarının dibine bırakırım!" dedi Aykız dişlerinin arasından. 

Anasına pusat çekilince ne olduğunu anlamasa da Fatma da hançerini çekerek Aykız'ın boğazına dayadı. 

Fatma'nın hançerini çekmesiyle bir, Gülce de hançerini çekip Fatma'nın kalbinin üzerine bastırdı. İki arkadaş anlamayan, yaşlı gözlerle baktılar birbirlerine lakin onları karşı karşıya getiren, uğruna her şeylerinden vazgeçebilecekleri sevdikleriydi. Anlamalarına gerek yoktu. Sevdiklerinin canının tehlikede olması kafiydi. 

"Ben dediydim bu şeytan yuvası Osmanoğullarının sarayına gelmeyelim diye! Kendi oğullarını korumayı beceremeyince, yapanı da bulamayınca suçu bizim üzerimize atmak daha kolaylarına geldi herhal!" dedi Esma ve hançerini çekerek elinde ok ve yay ile tetikte bekleyen Çolpan hatunun şah damarına yasladı soğuk metali. 

"Bizi istemediğimiz şeyler yapmaya mecbur etmeyin Bala hatun! Derhal bu saçmalığa bir son verin!" dedi Şahperi. 

Derin bir düşünceye dalmış olan Bala en sonunda sessizliğini bozarak: 

"Alplar, Gonca hatunu derdest edin!" deyu buyurdu. 

Bu buyruk üzerine bir Bala hatuna bir de oğlu Alaeddin beye baktı Gonca. 

İtiraz etmek için hazırlanan Alaeddin'i tek el hareketi ile susturdu Bala. Alaeddin çatılan bakışlarını Gonca'ya çevirdi tekrar. Gözlerinden belliydi Gonca'nın yaptığına inanmadığı. Lakin bir daha karşı çıkmadı anasına, denemedi bile. 

Ortalığı kan gölüne çevirmek için hazırda bekleyen yarenlerine dönüp kollarına dokundu usulca ve Bala hatunun önüne geçti Gonca.

"Kızım-" diye konuşmaya başlayan anasını susturdu Gonca.

"Uzun lafa hacet yoktur ana! Ben etmedim. İstiyorlarsa buyursunlar derdest etsinler. Gerçekler er geç ortaya çıkar." Kurduğu sakince cümleler gergince bekleyen pusatların inmesini sağladı. 

"Aykız, direnmeyesiniz" demesiyle de germiyan pusatları anında kınına geri girdi. Esma bile ikiletmemişti söylediğini. 

"Sizi odada misafir edelim bir müddet şahperi hatun" Diyen Bala'ya karşı çıktı şaperi.

"Olmaz! Kızım zindana girecekse ben de onunla gidecem" 

"Ana! Odaya varın siz. Merak etmeyin eyiyim ben. De hayde." diyen kızına itiraz etti Şahperi lakin Gonca'yı ikna edemedi. 

"Bari yareni onunla gitsin!" dedi son çare Bala'ya dönerek. "Kızım hastadır benim Bala hatun. Zindanda fenalaşırsa yanında biri olsun" karşısındaki dolan gözlere baktı Bala ve bacıyanlara işaret etti. Bacıyanlar Aykız hatunun da koluna girince Gonca hatun son kez dönüp Alaeddin beye baktı ve önüne dönerek başı dik bir şekilde zindana doğru ilerledi. 

"Eğer!" dedi Şahperi sert bir ses tonuyla. "Eğer kızıma bir şey olursa, Allah'a yemin olsun bu sarayı sizin başınıza yıkar, çekeceğim bir evlat acısını size bin misliyle yaşatırım!"  Kimsenin cevap dahi vermesine fırsat vermeden koridorda ilerlemeye başladı hanesiyle. 

Gidenlerden sonra bir osmanoğulları ve prenses Holofira kalmıştı geriye. 

"Hayde Alaeddin, ağabeyini uyandır!" dedi Bala, giden hatunun arkasından kederle bakan oğluna. 

Anasının seslenmesiyle ağabeyinin yanına geçti Alaeddin.

Anası dur diyende durmuştu amma içi heç rahat değildi. Yüreği haykırırdı 'Düşman beldenin yaman güzeli, masumdur Alaeddin! Koca bey kızını, hasta bir hatunu zindana atmak yaraşmaz sana' deyu. Lakin yüreğini susturup aklını dinlemişti o. İnşallah pişman olmam dedi ve şifasını etmeye devam etti. 

Düşman beldenin yaman güzeli için, ağabeyi için, ceylan gözleri görmeyende atmayan yüreği için bu meseleyi tez çözmesi icap ederdi. 

___________

Nasıl bölümdü bakalım?
Ortalığı biraz karıştırayım istedim😂

Ay bu arada Belgin, sevgilisi ile olan tek fotoyu silmiş instadan. Ayrıldılar mi ki? Benim dizide yakıştırdığım çiftleri gerçek hayatta da yakıştırma hastalığım var da 😂 Belgin ve Faruk çifti alev alev eder ortalığı😂😍

Neyseee

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. 🌼🤎

Continue Reading

You'll Also Like

163K 10.9K 51
görmediğiniz bir şeye aşık olabilir misiniz? belki bir sese. saçmalama dediğinizi duyar gibiyim. inanın saçmalamıyorum ben oldum. hemde deliler gib...
271K 15.7K 44
Sessizlik derler en büyük ihanetmiş. Ben sessizliği bu sarayda öğrendim Sultanım, tüm benliğime ihanet edilirken, ırkım benden medet umarken ben ise...
207K 14.7K 25
Cara Hamilton; Durham'ın en gözde ailesinin; Hamilton'ların tek kızları. 17 yaşında olan Cara; diğer kızların aksine evlenmek değil, tatlılar yapmak...
algon By algon

Historical Fiction

27.2K 1K 33
Algonsuz hayat hayat mıdır lov -Segiii