Gururuna Düşman/5

1.2K 82 339
                                    

BİLGİLENDİRME/1: Bu 'kurgudaki' her şey bir kurgudan ibarettir. Hiçbir tarihi değer, kişi veya topluluğa hakaret söz konusu değildir. KARAMANOĞULLARINA BİREYSEL GAREZİM YOKTUR! bilgilendirme bitmiştir✨

BİLGİLENDİRME/2: Bölüm içerisinde günümüz şairlerinden birinin şiiri vardır. Bilinçli bir şekilde yazılmıştır. Hep Mevlana, Yunus Emre olmaz ya konuşsun biraz Sabahattin Aliler, Atilla İlhanlar. Bilgilendirme bitmiştir✨

Keyifli okumalar, Sırma ve ailesine bol küfürler 🥰

Satır arası yorum yapmamışsanız bitirince yb ne zaman demeyin lütfen🥴 çünkü beni gaza getiren zaten ara yorumlar. O yorumlar da yoksa ilham ne zaman gelirse, günlük yaşantıdan ne zaman fırsat bulursam o zaman yazıyorum. Zaten oldukça düzenli ve hızlı bölüm attığıma inanıyorum🥰✨

Sizleri seviyorum keyifli okumalar, bol yorumlar🌼

-------------------------🍃------------------------

"Bize yetişecekler!" dedi Gonca. 

Gülümsedi Alaeddin. "Atlarını bulurlarsa yetişirler."

"O ne demektir?" diye şaşkınlıkla sordu Gonca. 

"Sen at ile bağ kurmaya çalışanda ben diğer atların bağlı olan yuğlarını kestim. Hepsinin değil lakin yarısının atı imdiye gitmiştir" dedi Alaeddin dinlene dinlene. 

"Sen, nasıl?.." diye sordu Gonca şaşkınca çünkü o Alaeddin'i hep ağacın orada bekler sanırdı. O yaralı hali ile, hızlıca nasıl Gonca'ya görünmeden yapmıştı bunları?

Bir müddet daha nereye gittiğini bile bilmeden sürdü Gonca. Lakin gayrı bir yol ayrımına gelmişti. Durdu. O buraları bilmezdi ki.

"Hangi yoldan medreseli?" dedi arkasındaki ere. 

Alaeddin, başını yasladığı yerden kaldırmadı, gözlerini açmadı. Bir masal gibi, bir ninni gibi huzurlu olan sesin sahibine gülümsedi güçsüzce. 

"Medreseli?" dedi Gonca lakin Alaeddin yine cevap vermedi. 

"Medreseli sana derim! hangi yoldan gidecem?" dedi Gonca. 

Dudaklarını yalayan Alaeddin, güçsüzce konuştu. 

"Suyu... takip et... hileci hatun" 

Derin soluklar alan şehzade sessizliğe gömüldü sonra. 

Gonca, su sesinin geldiği yöne çevirdi atını ve hızlandı tekrar. Alaeddin'in eyi olmadığı aldığı nefeslerin verilişinden belliydi. Neden bu denli telaş ettiğini bilmeden telaş etti Gonca. Yüreği bir surete bürünmüş de ardında otururmuş gibin hissederdi. Atı dört nala süren Gonca, Alaeddin'in mırıltı gibi çıkan sesini duyunca atını yavaşlatıp ne dediğini anlamaya çalıştı. 

"Suyun içinden, orman güllerine..." derdi Alaeddin. Anlamadı Gonca ilk önce. Sonra Alaeddin'in, onun suyun içinden gitmesini ve orman güllerinin olduğu bir yerde durmasını istediğini anladı. Akıllıcaydı. 

Suyun içinde atın izlerini bulamazlardı. Zaten gece olduğundan iz sürmek imkansız derecede zordu bir de suyun içinden giderlerse eyice imkansızlaşırdı. Lakin gece vakti orman güllerini nasıl ayırt edecekti Gonca?

"Dervişe güven" diye fısıldadı Alaeddin.

"Ne?" diye sordu Gonca. 

Kalan son dermanıyla konuştu şehzade. "Derviş yolu bilir..." diyerek kendinden geçti. Gonca, belindeki Alaeddin'in kolunu sıkıca kavradı düşmesin deyu. Suyun içinde daha yavaş giderlerdi lakin en azından arkadan iz bırakmazlardı. Gecenin serinliği suyun serinliğiyle bir olanda pek soğuk olmuştu lakin Gonca, arkasındaki erin varlığından sebep heç üşümezdi. Epeyce bir yol gittikten sonra karaltıların içinden biri belirir gibi olunca Gonca atını durdurdu hemen. 

AlGon🌼🤍Donde viven las historias. Descúbrelo ahora