26- Alaeddin Ali!✨

1.3K 71 89
                                    

Keyifli okumalar 🌼✨

Yorumlarınızı bekliyorum 💙

-----------------🌼-----------------

Yenişehir- Osman bey sarayı

"Hayde alplar çıkarız!" diyen bağıran Orhan atına atladığı gibi ayrıldı saraydan. 

Ahmet bey günler önce ayrılarak Afyon'a varmıştı. Mehmet bey, yarasından sebep heç bir yere gidemezdi. Orhan bey iki gündür durup dinlenmeden ortadan kaybolan gardaşını arardı. Alplarını saraya gönderende kendi gelmemişti. Başı boş bir şekilde saraya geri dönen atıyla herkes endişelenmişti. Alplar her ne kadar arasalar da bulamamışlardı onu. 

Şahperi, kızına üzüldüğü yetmiyormuş gibi iki gündür Bala'yla birlikte bir de Alaeddin için üzülüyor, göz yaşı döküyordu. 

Giden sevdiceğinin arkasından bakan Holofira derin bir nefes alarak akan gözyaşını sildi. Günlerdir hiç bitmeyen bir kabusu yaşıyorlardı sanki. Üstelik bu kabusta teyzesi olacak kadının da payı vardı. Kendini tekrar suçlamaya hazırlanan Holofira'nın düşünceleri omzuna dokunan bir el ile başlamadan son buldu. Arkasından ona yaklaşmış olan Esma'ya döndü Holofira. 

Çöken gözleri, kuruyan dudakları, solan teni ile hasta gibin dururdu Esma. "Eyi misin Holofira?" 

"İyiyim Esma hatun, ben sadece..." ne diyeceğini bilemeyince susup önüne döndü. 

"Her şey yoluna girer elbet Holofira. Sıkma canını" diyen Esma'ya döndü Holofira hemen.

"Bunca yaşadığın şeyden sonra nasıl bunu söyleyebilirsin ki? Bundan nasıl bu kadar emin olabilirsin? Buna nasıl inanabilirsin?" dedi Holofira şaşkınca. 

Burukça gülümsedi Esma. "Allah büyüktür Holofira. Derdi veren de alan da odur. İmtihanımız bunlarsa eğer yakınmamız heç bir şeyi değiştirmez. Derdi verdiyse dermanımızı da, dayanacak kuvveti de verir elbet."

"Anlayamıyorum. Sevdiklerinizi kaybettiniz ama inandığınız tanrıyı suçlamak yerine yine ona sığınıyorsunuz" 

"Suçlamak bir şeyi halletmez Holofira. Kabullenir, dualarımızı ederiz. Biliriz ki imdi ya da diğer cihanda elbet kabul görür o dualar. Kimseyi kaybetmeyiz biz. Ölüm bizim içün bir son değildir. Yoksa nasıl dayanılırdı bunca acıya?" gözünden bir yaş aktı Esma'nın. "Sevdalandığın erin, atanın, sırdaş bildiğin gardaşının gidişine nasıl dayanırdı bir fani yürek? Yüreği sahibine emanet ederek elbet." 

Şaşkınlıkla baktı Esma'ya Holofira. "Senin sevdiğin biri mi vardı? Hem de öldü, öyle mi?" 

"Boş ver Holofira. Yarım kalan sevdalardan konuşmayalım imdi. De hele bana sen ve Orhan beyin son durumu nedir?" diyerek biraz da konuyu değiştirmeye çalıştı Esma. Günlerdir ölü gibilerdi. O üzerlerindeki ölü topraktan çok sıkılmıştı. Yüreği kan ağlasa da yüzüne gülücükler yerleştirebilirdi elbet. 

"Evlenecektik, bu olanlar olmasaydı eğer." başını eğip gülümsedi prenses. Sonra ciddileşip Esma'ya döndü. "Belki de Malhun hatun haklıdır Esma. Belki de ben gerçekten Türk beyine uygun değilimdir. Baksana daha bu denli bir zorlukla bile başa çıkamam. Siz dimdik dururken ben yalpalar dururum."

Gülümseyip Holofira'nın omzunu ovaladı Esma. "Vakti ile Gonca sen içün ne demişti bilir misin?" diye sorduğunda Holofira merakla baktı ona.

Buruk ve acı bir gülüş yerleşti Esma'nın dudaklarına. Gonca'nın adını anınca dahi gözleri dolmuştu. "'Holofira değil prenses, sultan olacak hatundur. Onun Orhan beye olan aşkı, devlet aşkını perçinler. Devlet aşkı perçinlenende o devlet içün öyle evlatlar yetiştirir ki yedi cihana nam salar olurlar.' demişti"

AlGon🌼🤍Where stories live. Discover now