Gururuna Düşman/7

1.6K 88 402
                                    

Sağlam bir kafayla yazamadığım için azıcık eften püften bir bölüm oldu ama idareten okuyuverin bir sonraki bölümde telafi ederim, söz🥹🦋

Keyifli okumalar, bol satır arası yorumlar💙🦋

------------------🍃-----------------

Elini kaldırıp arkasından gelen herkesi durdurdu Gonca. 

"Ne olur Gonca?" diye tedirginlikle soran Aykız pusatına davranmıştı bile. Eli ile yeri işaret etti Gonca. 

"İzleri görmez misin?"

Gonca yerdeki bakışlarını hiç ayırmadan indi atından ve pusatını çekti usulca. "At nalı lakin tek bir naldan ibaret değildir. Kalabalık bir güruh geçmiş buradan. Na bu at nalı Türklerin demir dökümü ile edilmiştir. Na bu ise Bizans nalıdır, yan kısmında ufak bir yarım daire vardır. Türk nalı ve Bizans nalının Germiyan- Bizans sınırında karşılaşması pek hayra alamet değildir" diye açıkladı Gonca. 

Arkasındaki alplara işaret veren Gonca izleri takip ede ede ilerlemeye başladı.

"Tedbirli olun Doğan Alp" dedi Gonca en güvenilir adamına. 

Aykız, Gonca'nın sol kolu ise Doğan da onun sağ kolu idi. Gitmiş olduğu gözetleme vazifesinden imdi dönmüştü. Gonca'nın buyruğuna elini yüreğine bırakarak karşılık vermiş çam yeşili gözlerini dikkat ile karşısına dikmişti. Ormanda yürümeye devam ederler iken bir hatunun bağırtısı çalınmaya başladı kulaklarına. 

"Gelin hele, gelin soysuz köpekler!" diye bağırırdı hatun. Gonca, çalılıkların arkasına çömelerek karşısındaki manzaraya baktı. Küçük bir Türk kervanı Bizans tarafından basılmıştı. Erlerin kimi ölürken kalanlar esir edilmişti. Bir hatun kalmıştı meydanda dimdik durup onca kefereye kafa tutan. Hatuna tokat atan bizans askeri sırıtarak üzerine doğru yürümeye başlamıştı. 

"Şu hırçın hallerinize de bayılıyorum" diyen asker diğer askerleri de güldürmüştü. 

"Biz de sizin ölü halinize bayılırız" diyerek ayaklana Gonca yayından bıraktığı oku askerin boğazından geçirmişti. "Alplar, saldırın!" diye bağırıp er meydanına atıldı Gonca. Neye uğradıklarını şaşıran askerler kendilerini toparlayıp hemen karşılık vermeye çalıştı. 

"Doğan, hatunu al!" diye buyruk verdi Gonca.

"Aykız, erleri koruyun!" Aykız aldığı emir ile erleri esir tutan askerlere çevirdi oklarını. 

Üzerine gelen askerin kolundan tutup karnına tekme atarak uzaklaştırdı Gonca. 

Doğan, hatuna pusat kaldıran askerin içinden geçirdiği kılıcını geri çekerek karşısındaki hatun ile göz göze geldi. Zarafetle gülümsedi karşısındaki hatun. "Var olasın" dedi başını usulca sallayarak. Konuşup cevap veremedi Doğan, başını sallayarak verdi cevabını. 

En nihayetinde vuruşmadan sonra esirler serbest kalmıştı. Az evvelki hatun bir anlık hissiyat ile Gonca'ya sıkı sıkı sarıldı. Bunu beklemeyen Gonca şaşkınca kaldı. Kendine gelmeye fırsatı olmadan geriye çekildi hatun. Dolu gözleri ile baktı Gonca'ya. "Allah gönderdi seni karşımıza. Sen olmayaydın bu itler..." hatunun kelamını tamamlamasına müsaade etmedi Gonca. 

"Alacak nefesiniz var imiş hatun." diyerek gülümsedi. 

Saçına yavaş yavaş aklar düşmüş olan adam öne çıktı. Gonca, adamın babası ile yaşıt olduğunu tahmin etmişti. 

Karşısındakinin kim olduğunu bilmese de saygısından ödün vermedi adam. Karşısındaki hatunun heybetinden bile anlaşılırdı ki alelade biri değildi. "Var olasın kızım. Sen yetişmeseydin halimiz niceydi. Deyin hele kimsiniz siz, kime mahsustur bu yiğitlik?" 

AlGon🌼🤍Where stories live. Discover now