24- Zümrüt Yüzük/2

926 61 75
                                    

Keyifli okumalar💖

Alırım bir kuple yorum💕😂

------------🌼-----------

Karacelasun ordusu ile pazarın önüne geldiğinde kötü kötü sırıttı. Ahmet Bey'in olmadığını bilirdi, yardımın geç geleceğini bilirdi, ordunun burada olmadığını bilirdi... Bir tek Gonca denen hatun vardı ve o da karacelasuna yem olacaktı.

"Gonca hatunu sağ isterim! Geriye kalan herkesi yakın, yıkın, biçin!" Diye bağırdı nökerlerine.

Pazarın kapısının kapalı olması ya da etrafta kimse olmaması garip gelmemişti ona çünkü bu denli büyük bir orduyu elbette görerek içeri saklandıklarını düşünüyordu karacelasun.

Elini yukarı kaldırarak okçularına işaret veren karacelasun ile oklar surlarda nöbet tutan alplara saplandı.

Ya da korkuluklar denmesi daha doğru olurdu. Çünkü Gonca hatun, insan biçimine getirdiği samanlara kıyafet giydirerek burçlara yerleştirmişti. Uzaktan bakılanda gizlenmeye çalışan lakin eyi gizlenememiş birer Alp gibi dururlardı.

Yanındaki korkuluğa saplanan ok ile derin bir nefes aldı Gonca. Onca plan etmişti umudu oydu ki Alaeddin bey gelene kadar bu planlar Moğolu oyalamaya yeterdi.

Hiç inanmazdı buna. Çünkü biliyordu ki Alaeddin yetişemeyecekti. En azından ahaliyi çıkarmıştı pazardan. Evvelce haber eden her kimse onun sayesinde bir kıyımın önüne geçilmişti.

"Alplar hazır mıdır?" Diye sordu Gonca, yanındaki Yusuf alpe. Anında onayladı onu alpi.

Başını usulca sallayan Gonca, karacelasuna baktı tekrar. İstediği yere gelmesini bekliyordu. Gözü karacelasundayken Yusuf ile konuştu tekrar. "İşaretim ile başlasınlar"

Karacelasun bir terslik olduğunu sezmişti ancak tersliği Gonca'nın korkarak saklandığına yorduyordu.

"Biz de seni cesur bilirdik Gonca hatun! Bir korkak gibi saklanmışsın içeriye. Ama boşuna bu çabaların, hepiniz gebereceksiniz!" Diye haykırdı karacelasun. Ama karşı taraftan heç bir karşılık alamadı.

"Kimin gebereceğini görecez soysuz köpek!" dedi Holofira dişlerinin arasından. Kendisine gülümseyerek bakan Gonca'ya döndü yüzünü.

"Ne oldu?"

Güldü Gonca. "Bir an yanımda Orhan bey var sandım Holofira. Aynı onun siniri, onun sesi, onun konuşması, onun kararlılığı" 

Gülerek başını iki yana salladı Holofira. "Eh, pek istemesem de benziyoruz onunla biraz. Ama ben daha sakin biriyim tabi. Kimsenin helvasını da yemiyorum!" dedi Holofira sinirlenerek. 

Sesli bir şekilde güldü Gonca. "Unutmadın mı onu hâlâ" 

Sinir ile soludu holofira. "Unutmadım, unutmayacağım ve unutturmayacağım da. Evlendiğimizde o yediği helvaları burnundan getireceğim!" 

"Gerçekten sen Orhan beye hiç benzemezsin Holofira. Pek bir sakinsin maşallah" 

Gülen Gonca'ya kaşlarını çatıp baktı Holofira. "Dalga mı geçiyorsun sen benle?"

Gözleriyle Karacelasunu takip eden Gonca bir an Holofira'ya döndü ve gülümsedi. "Sinirse sinir Holofira. Bizde kurdun dişisi de kurt olur. Orhan bey bir bozkurttur, o vakit onun hatunu olarak sen de dişi bir bozkurtsun. Sinirinden gocunacağına onunla bilen." bıkkınlıkla karacelasundan tarafa baktı. "Buna pek ihtiyacımız vardır zira" 

Holofira da karşısındaki kalabalığa bakarak başı ile onayladı Gonca'yı. Dili başka konuşsa da Orhan'ın her bir zerresine ayrı aşıktı, her bir zerresiyle ayrı gurur duyardı. Şikayet ettiği öfkesine bile. 

AlGon🌼🤍Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon