8,9,3/Yakuza -I- (GxG)

By RQMorrigan

9.1K 2.1K 2K

Şiddet ve vahşet içerikli bölümler vardır. Midesi ve psikolojisi hassas olanlar lütfen okumasın. Uyarıya rağm... More

Kurye (I)
Kurye (II)
Kurye (III)
Kurye (IV)
Kurye (V)
Sadece Bir Efsane (I)
Sadece Bir Efsane (II)
Sadece Bir Efsane (III)
Sadece Bir Efsane (IV)
Sadece Bir Efsane (V)
Hesaplanmayan Aksaklık (I)
Hesaplanmayan Aksaklık (II)
Hesaplanmayan Aksaklık (III)
Hesaplanmayan Aksaklık (IV)
Hesaplanmayan Aksaklık (V)
Ufak Detaylar (I)
Ufak Detaylar (II)
Ufak Detaylar (III)
Ufak Detaylar (IV)
Ufak Detaylar (V)
Değişim (I)
Değişim (II)
Değişim (III)
Sadece Biz Varız (I)
Sadece Biz Varız (II)
Sadece Biz Varız (III)
Sadece Biz Varız (IV)
Sadece Biz Varız (V)
Arı Kovanı ve Çomak (I)
Arı Kovanı ve Çomak (II)
Arı Kovanı ve Çomak (III)
Arı Kovanı ve Çomak (IV)
Arı Kovanı ve Çomak (V)
Titanyum, Roket ve Kül (I)
Titanyum, Roket ve Kül (II)
Titanyum, Roket ve Kül (III)
Titanyum, Roket ve Kül (IV)
Titanyum, Roket ve Kül (V)
Titanyum, Roket ve Kül (VI)
Kodo-mei*: Oni (I)
Kodo-mei: Oni (II)
Kodo-mei: Oni (III)
Kodo-mei: Oni (IV)
Kodo-mei Oni (V)
Kodo-mei: Oni (VI)
Kodo-mei: Oni (VII)
Tepkisiz Esirler (I)
Tepkisiz Esirler (II)
Tepkisiz Esirler (III)
Tepkisiz Esirler (IV)
Tepkisiz Esirler (V)
10, 10, 1* (I)
10,10,1 (II)
10,10,1 (III)
10,10,1 (IV)
10,10,1(V)
10,10,1 (VI Final)

Değişim (IV)

115 40 35
By RQMorrigan

9'un gözleri daha da irileşti. Nefes almayı bıraktı ve olan biteni anlamaya çalıştı. İçi titriyordu. Heyecanı daha çok yükselirken omuzlarında bir baskı hissetti ve sırtı tamamen arabanın camına dayandı.  Ara sıra dudaklarında hissettiği şey... Nova'nın dili miydi? Kaşları kalktı ve gözlerinin yerinden çıkacağını düşündü. Alt karnında ve bacakları üstündeki baskıyı hissedince eli kontrolü dışında aşağı indi ve Nova'nın bacağının üstünde olduğunu anladı. Savunmasız hissediyordu. 

                Nova'nın dudakları beklentiyle hareket ederken, 9, eğitimini gözden geçirdi. Bu gibi durumlar için hiçbir savunma yoktu. Aklına gelen ilk şeyi yapmaya karar verdi ve eli hızla ceketinin içine yöneldi, ceket astarına dikilmiş minik olukların içine yerleştirdiği ufak iğneli ve boyu bir parmak boğumunu geçmeyen şırıngalardan birini çıkarttı. İğneyi Nova'nın tenine batırdı ve şırınga içindeki ilacın bir kısmının kanına karışmasını sağladı. 

                 Nova'dan sızlanma benzeri bir ses yükseldi ve 9'un dudaklarını bırakıp yüzüne bakmak için yükseldi. Tek eliyle kendi boynunu ovalıyor, yakıcı karıncalanmanın nedenini anlamaya çalışıyordu. Bulanıklaşan görüşü 9'un yüzünü seçmeyi başarsa da artık çok geçti. Parmakları ucunda hissettiği belli belirsiz ıslaklığın ne olduğunu anlamaya çalışması içinde çok geçti. "Dokuz..." diye fısıldadı, kısılan gözlerini parmak ucundaki ince, uzun ve silk kan izine dikerken. Yüzünde donuk bir ifade olan dokuzun görüntüsü bulanıştı ve gerisi artık onun için karanlıktı.  

                 9, derin bir uykuya dalan Nova'nın üzerine düşününü tepkisizlikle karşıladı. Vücudu hâlâ heyecan ve korkula titriyordu. Tuttuğu nefesini sonunda bıraktı ve birkaç yeni nefes aldı.  Sonunda hafifçe kıpırdanıp boğazındaki tuhaf hissi yutkunarak geçirmeye çalıştı. Az önce ne yaşandığını ve neden böyle hissettiğini, hatta bir ara neden bu durumun devam etmesini istediğini düşündü. Bir değişimdi bu onun için. Büyük bir değişimin ilk adımıydı. 

                  Titreyen parmakları arasında duran şırıngayı yere attı ve Nova'nın belini kavradı. Hoddiesinin beli yukarı kaymış, teninin bir kısmını açığa çıkartmıştı. Sıcak tene dokunmak 9'a dahada tuhaf hissettirdi ve ellerini sanki yanan bir kömürden çeker gibi hızla Nova'nın belinden uzaklaştırdı. Boğazındaki yutkunma hissi, üzerindeki Nova'nın ağırlığı ve saçma derecede içinde bir şeyleri tetikleyen sıcaklığı; korku, heyecan... Hepsi üst üste geldi. Dirseklerini cama dayadı ve hızla doğruldu. Nova üzerinden savrulup yana doğru yuvarlanırken baldırının içi kısmını tuttu ve kaputtan kayıp yere düşmesini engelledi. Bir an hareketsiz kaldı ve Nova'nın bikini bölgesine oldukça yakın olan eline baktı. Bu, daha da tuhaf hissettiriyordu. Çok, çok daha tuhaf. Ellerini ne yapacağını bilemeden havaya kaldırdı ve kaputun üstünden indi. Olayın ne olduğunu bilmeyen biri o an Nova ve 9'un bu halini görse, 9'un uyuyan bir kadının karşısında teslim ol pozisyonunda durduğunu düşünürdü. 

                 9, gözlerini kıstı ve bu anları gören birinin olup olmadığını merak etti. Hızla arkasını dönüp taş ocağına baktı. Ortalık sakin gibiydi. Derken, Nova'nın telefon müziği sessizliği adeta keskin bir bıçak gibi ortasından yırttı ve yankılanarak çınladı. 9 sonunda ellerini indirdi ve Nova'nın cebine uzandı. Telefonu cebinden çıkartıp arabanın camı açık olan ön koltuğundan içeri attı. Nova'ya uyguladığı çok ufak bir dozdu ama onu uyutmaya ve bir gün boyunca mayışmış gibi hissetmesine yeterliydi. Telefon ikinci kez çalınca sadece titreşim sesi duyuldu. 9, anı az da olsa kontrolü altına almasının verdiği rahatlıkla derin bir nefes verdi. Nova'yı taş ocağına geri götürürse büyük bir kargaşaya sebep olacağının farkındaydı. En iyisi onu uyunana kadar burada tutmaktı. 

                  Arabanın önünden dolaşıp Nova'nın yakın olduğu diğer yanına geçti ve tereddütle Nova'ya baktı. Ona dokunursa yine aynı korku ve heyecanı hissetmekten çekiniyordu. Ön kapıyı sonuna kadar açıp tekrar Nova'ya baktı. Tuhaf bir şekilde hem orada olmak istiyor hem de olmak istemiyordu. Çekingen hareketlerle tek kolunu Nova'nın dizleri altından geçirdi ve diğeriyle de sırtına destek sağladı. Yine tuhaf bir şekilde onu bırakmak ve bırakmamak arasında ikilemde kaldı. Sonunda istekli tarafı ağır bastı ve baldırlarından güç alıp Nova'yı kucakladı. Nova'nın kolları ve bacakları bilinçsizce sarkarken, kapalı gözlerine ve hatları serbest kalmış yüzüne baktı. Daha önce kimseye bakmadığı bir bakıştı bu, içi eriyor gibi hissetti. Göğsü tuhaf bir huzur ve rahatlıkla doluydu şimdi. Nova'nın varlığı ve sıcaklığı iyi hissettiriyordu. Fakat Nova uyanınca ona ne açıklama yapacağını düşündükçe içi içini yiyordu. Kesinlikle hoş karşılamayacaktı. 

                  Nova'yı koltuğa oturttu ve kayıp omuzuna düşen başını düzledi. Avucunda hissettiği yanak buz gibi ve kırmızıydı. Bu kez de Nova'nın üşüyor olması düşüncesi beynini kemirdi. Bunu neden umursuyordu ki? Ceketini çıkartıp Nova'nın üzerine örttü. Sonra durdu ve az önce bunu gerçekten yapıp yapmadığını sorguladı. Yapmıştı. Tedirginlik düşüncelerini kapladı ve ona hemen buradan uzaklaşmasını emretti. Sanki bir yerlerden onu eğiten keşişler çıkacak ve Nova'ya zarar verecekti. Uzaklaşmalıydı. 

                  Üst vücudunu arabanın içinden çıkarttı ve geriye doğru bir adım atıp donuk bakışlarla Nova'ya baktı. Hayır, uzaklaşmayacaktı. Nova'nın canını yakmaya cesaret edenin canını alacaktı. Herhangi bir tehlike yoktu ama içi öfkeyle kaynıyordu şimdi. Dışı donuktu ama içi... İçinde yanar dağlar patlıyor, kar fırtınaları kopuyor, lodoslar ortalığı indirip kaldırıyordu. Kalbinin içinde bir tsunami vardı, vücudu basınca dayanamayacak ve her an patlayacak gibi hissetti. Daha bir sürü benzetme ve betimleme yapabilirdi bu konuda ama bu hislere o kadar yabancıydı ki, Nova'da bulaşıcı bir virüs olduğunu dahi düşünmeye başlamıştı. Oysa farkında değildi: virüslerin en güzeli ve en tehlikelisi olan aşk, yavaş yavaş içlerine işliyor ve yerinden söküp aldığı kalplerini, sivri ama bir o kadar da hayran olunası güzellikteki pençeleri arasında birbirlerine sunuyordu. 

                     9 arabanın kapısını kapattı ve bir süre daha Nova'nın belli belirsiz görünen suretine bakmaya devam etti. Arkasını dönüp hantalca vücudunu geriye doğru bıraktı ve ön kapıya yaslandı. Nova'nın dudaklarında oluşturduğu baskıyı, sıcaklığını ve vücudu üstündeki ağırlığı hatırladıkça, boğazındaki yutkunma hissi de artıyordu. Dudakları aralandı ve vücudu ara sıra aniden beliren titremeler yüzünden sarsıldı. Eğilip el ayalarını dizlerine dayadı. Dili kontrolü dışında dudaklarını yaladı ve Nova'nın dilinin izleri üzerinden geçti. Kalbi duracaktı. Bu, daha şimdiden açıklayamadığı, sevdiği ve aynı zamanda ölümüne korktuğu bir duygu oldu. İçine çektiği soğuk nefes ciğerlerini doldururken, öylece olduğu yerde, kapıya yaslanmış bir halde ve hareketsizce kaldı.  

Nova'nın hissettiği ilk şey vücudunu baştan sona dolaşan bir ağrı-sızı karışımı kötü bir his oldu. Kıpırdandı ve gözlerini açıp etrafını tanımaya çalıştı. Bir araba içindeydi. Aydınlanmaya yüz tutmuş gökyüzünden yayılan loş ışığın içeri süzüldüğü ön cama bakınca, dikiz aynasına astığı sörf yapan kokulu ananası gördü ve kendi arabasında olduğunu anladı. Başını eğip üzerinde hissettiği ağırlığa baktı. 9'un ceketi sıkıca üzerine örtülmüştü. Dokuz... diye geçirdi aklından ve anıları gün yüzüne çıktı. Öpüştükleri anı hatırlayınca yutkundu, eli kontrolü dışında dudaklarına yöneldi. Fakat bu hareket eklemlerin tuhaf bir sızıya sebep oldu ve anında durmasını sağladı. Ellerinden destek alıp doğrulmaya çalıştı fakat vücudunda hissettiği ağrı dalgasının hemen ardından durdu ve olduğu yerde kaldı. Bir süre sonra tekrar denedi ve dudakları arasından iniltiyle karışık küfürler döküldü ama arabanın kapısını açmayı başarmıştı. 

            Hantallaşmış bacaklarını teker teker dışarı çıkarttı ve sabah serininin onu iyice ayıltmasını bekledi. Kapı tutamacından destek alıp dışarı çıktı ve etrafa bakındı. 9, görünürde yoktu. Bir anlık umutsuzlukla omuzları çöktü ve kapıdan destek almaya devam etti. Hareket ettikçe sızısı ve uyuşukluğu geçiyor gibiydi. Kapıyı kapatmak için soluna dönmüştü ki, arabanın tavanında olan karartıyı görüp irkildi ve bir adım geri sıçradı. Vücudu bu hareketine acıyla isyan etti. Karartıya odaklanınca 9 olduğunu anladı: Dizleri üzerine çökmüş, başını yere eğmiş ve dizleri ucundaki belirli bir noktaya bakmak için yemin etmiş gibiydi. 

               "Hey," dedi Nova, arabanın kapısını kapatırken. "Buradaymışsın." Gülümsedi ve boynunu esnetti. Bunun karşılığı lanet olası bir kramptı. 

                9, sessizce aynı noktaya bakmaya devam etti. 

                "Bütün gece orada mıydın sen?" diye sordu Nova. Ses tonundan inanamadığını belli etmişti. 

               9, yine hiçbir tepki vermedi. 

              Nova derin bir nefes aldı ve ellerini araba kapısına dayadı. "Vücudumda tuhaf bir ağrı," 

              "Kaputta uyuya kaldın." diye anında araya girdi 9. Gözlerini yana doğru kaçırdı ve Nova'nın daha fazla soru sormamasını diledi. Yalan söylemek bu kadar mı zordu? 

               Nova'nın bu ani tepki karşısında kaşları bitişmişti. 

              "Vücudun tutulmuş olmalı." 

               Nova'nın kaşları kalktı. "Ama en son... Biz... Ben, seni," 

               "Uyuya kaldın." 

               "Nasıl olur ama,"

               "Uyuya kaldın!" diye diretti 9.

               Nova, 9'un katı ve ısrarcı ses tonu karşısında afalladı. Birini öpmeyi böylesine isterken uyuyakalmak mı? Bu işte çok fazla tuhaflık vardı. Fazlaca saçma davranışları olabiliyordu bazen fakat bu, onun yapacağı türde bir şey değildi. "İmkânsız." diye fısıldadı. Arkasını dönüp kapıya yaslandı ve bacaklarını ovaladı. Derken, yerdeki parıltı dikkatini çekti ve zor da olsa eğilip nesneyi eline aldı. Boyutları oldukça küçük olan şırıngaya bakan gözleri şaşkınlıkla kısıldı, sonra inanılmazlık ifadesiyle açıldı ve şüpheyle tekrar kısıldı. Anında 9'a döndü ve yüzüne baktı. 

              9, göz ucuyla Nova'nın elindeki şırıngaya, hayatındaki ilk hatasına bakıp tekrar önüne döndü. Yutkunuşunun sesinin duyulup duyulmadığını merak ediyordu. 

               Nova'nın dudakları aralandı; şırınga, 9 ve kendi arasındaki bağlantıya nasıl bir tepki vereceğini düşündü. Vücudundaki ağrının sebebi kesinlikle rahatsız bir uyku değildi. "Sen!" dedi birden, keskin bir ses tonuyla. "Sen beni bayılttın mı?" Yaslandığı yerden hızla doğruldu. Hissettiği ağrıyla ve küfür etmemek için kendini zor tuttu. "Beni gerçekten bayılttın mı?" Durumun komikliğine güldü hemen ardından siniriyle yüzünü buruşturdu ve 9'a ters bir bakış attı. Allak bullak olmuştu. "Lanet olsun," diye fısıldadı birkaç kez. 

                9, ne demesi gerektiğini bilemedi. Verebileceği tek tepki, tepkisizlikti. 

                Nova kolunu kaldırdı ve şırıngayı 9'a fırlatmaya yeltendi. Hemen ardından iğnenin 9'a zarar vermesinden endişelendi ve bu fikirden vazgeçti. Bu seferde hâlâ 9 gibi bir paranoyağı düşündüğü için kendine kızdı. En sonunda şırıngayı yere fırlattı ve sinirle üzerine bastı. Arabanın önünden dolaşırken, "Hemen in oradan!" dedi ve sağ kapıya yöneldi. 

                 9, Nova'nın dediğini yaptı ve arabanın tavanından yere atladı. 

                Nova kapıyı açıp koltukta duran 9'un ceketini görünce durdu ve daha da sinirlendi. Ceketi kaptığı gibi dışarı çıkarttı ve 9'a fırlattı. 9 ceketi havada kapınca bunu yaptığına da sinirlendi. Ceketi yere atıp üzerinde tepinmeliydi... Arabaya bindi ve kapıyı hızla çekip büyük bir gürültüye sebep oldu. Yan camdan kucağında tuttuğu ceketiyle hareketsiz kalan 9'a kısa bir an baktı ve "Kendin gelirsin artık!" dedi. Camı kapatıp kontağı çevirdi ve aracı çalıştırdı. Geri vitese alıp gaza yüklendi ve direksiyonu kırıp frene bastı.  Aracın burnu taş ocağının kıvrımlı yoluna dönünce, vitesi bire atıp tekrar gaza yüklendi. Araç tekerleri çakıl ve taş dolu yolda birkaç tur patinaj atıp kıvrımlı yola yerleşti. 

                9, Nova'nın arabası gözden kaybolana kadar arkasından baktı. Ceketini giyindi ve taş ocağının yolunda orta hızlı adımlarla yürümeye başladı. 

Bölümü beğendiyseniz oy verip yorum yaparak ve kurguyu önererek destek olabilirsiniz. RQs Discord sunucusu davet linki ve Spotify/YouTube linkleri profil biomda mevcut. Herkese iyi okumalar dilerim.

Continue Reading

You'll Also Like

2.2K 446 7
Dünya'yı saran korkunç bir virüs.
3.7K 599 6
"Prenses doğdu efendim, maalesef prens değil." Kralın iri omuzları aldığı haberle iyice düşerken neredeyse ağlamaklı bir inlemeyle karısının cansız b...
6.4K 518 26
Sağ-sol davasının kazan kaynamaya başladığı bir zaman diliminde, babasının öğretmen olması dolayısıyla şehir şehir gezen bir genç kızın yolu Edirne'n...
3K 288 15
Alice, Cindy'e çok aşıktı. Yaptığı her şeye katlandı bu yüzden. Ama bir yere kadar... 08.09.2023